Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 159689

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
There are but meager pickings here...	Burada kıtlık nedeniyle aşırmalar oluyordu...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...and she brought some of those apples.	...ve şu elmalardan getirmişti.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
It was against my principles...	Bu, prensiplerime aykırıydı...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...but I find that principles have no real force...	...fakat bir kişi iyi beslenmemişse...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...except when one is well fed.	...prensiplerin, o kişi üzerinde gerçek bir gücü yoktur.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I find she's at least a companion.	Onun, hiç olmazsa bir yoldaş olduğunu anladım.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I would be lonely and depressed without her...	Hey şeyi kaybetiğimiz gerçeğini göz önünde bulundurursak...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...now that we've lost our property.	...onsuz yalnız ve mutsuz olurdum.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
She says it is ordered that we will work for a living hereafter.	Bu saatten sonra öteki taraf için çalışmamız gerektiğini söyledi.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
She will be useful. I will superintend.	O faydalı olacak. Ben ise kontrol edeceğim.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
What is it? Fire.	Nedir bu? Ateş!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
How do you know? It looks like fire.	Nereden biliyorsun? Ateş gibi görünüyor!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
It annoyed him that I should know, and he must ask.	Bilmediklerini sormaktan rahatsız olmuştu.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
How did it come? I made it.	Nereden buldun bunu? Ben uydurdum!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
What are these? Coals.	Bunlar nedir? Kor.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
He picked one up, but changed his mind and put it down again.	Bir tanesini eline aldı, fakat fikrini değiştirdi ve tekrar yere bıraktı.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Then he went away.	Sonra uzaklaştı.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Nothing interests him.	Hiçbir şey ilgisini çekmiyor.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I was mistaken about her in the beginning.	Başlangıçta, onun hakkında yanılmıştım.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Perhaps it is better to live outside the garden with her...	Muhtemelen, Cennet dışarısında onunla birlikte yaşamak;	The Adventures of Mark Twain-1	1985
... than inside without her.	...Cennet'te onsuz yaşamaktan daha iyidir.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Would you like to see my etchings?	Koleksiyonumu görmek ister misin?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Eve calls it "Cain."	Havva ona ''Kabil'' diyor.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I believe she caught it in the timber.	Onu bir ağaçta yakaladı sanırım.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
It's a new and different kind of animal.	Yeni ve farklı bir tür hayan.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
A fish, perhaps.	Bir balık, muhtemelen.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Sometimes she carries it in her arms half the night...	Bazı zamanlar, ağladığında ve suya girmek istediğinde...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
... when it complains and wants to get to the water.	...gecenin bir yarısı onu kollarının arasında taşıyor.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I have never seen her do this with any other fish...	Onun diğer balıklara böyle yaptığını görmedim...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...and it troubles me greatly.	...ve bu beni fazlasıyla tedirgin ediyor.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I have come to like Sundays.	Pazar günlerini sever oldum.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Superintending all the week tires the body so.	Hafta boyunca denetim yapmak, vücudu yoruyor haliyle.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I have not seen a fish that could laugh.	Gülebilen bir balık görmemiştim.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
This makes me doubt.	Bu beni şüphelendirdi.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I do not love Adam on account of his brightness...	Adem'i zekasından dolayı sevmiyorum...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
... though I think in time it will develop.	...fakat ileride gelişeceğini düşünüyorum!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
He is self educated...	O kendi kendini yetiştirmiş biri...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...and really knows a multitude of things.	...ve gerçekten çok şey biliyor.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
But none of them are true.	Ama hiçbiri doğru değil!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
It isn't a fish.	Bu bir balık değil.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Now, in my judgment, it is either an enigma or some kind of bug.	Şimdi, bana kalırsa, o ya bir bilmece ya da bir çeşit böcek.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I never had a thing perplex me so.	Aklımı bu kadar karıştıran bir şeyim olmamıştı hiç.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Perhaps I could take it apart and see what its arrangements are.	Belki onu ayrı bir yere götürüp neyle anlaşabildiğini görebilirim!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
It is not a kangaroo. It is probably some kind of bear.	Bir kangru değil. Büyük ihtimalle bir tür ayı.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Mama. Papa.	Anne. Baba.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
This resemblance to words is extraordinary...	Sözcüklere olan bu benzerlik olağanüstü...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...and is a thing which no other bear can do.	...ve öyle ki, başka hiç bir ayı yapamaz.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
This one will be less dangerous when it has company of its own species.	Yanında kendi türünden canlılar olunca, daha az zarar verecektir.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I will make an exhaustive search.	Kapsamlı bir araştırma yapacağım!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Why do I love him?	Onu neden seviyorum?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I guess just because he is a man...	Sanırım sırf, bir erkek ve...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...and because he is mine.	...bana ait olmasından ötürü.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
It has been a weary hunt...	Çok yorucu bir av olmuştu...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...yet I have had no success.	...buna rağmen eli boş dönmüştüm.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
But without so much as stirring from home...	Ve evden o kadar uzun süre ayrı kalmamış olmama rağmen...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...she has caught another one.	...bir tane daha yakalamıştı!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Hi, Daddy. I never saw such luck.	Merhaba, baba! Ben böyle şans görmedim!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
They were children. Good.	Onlar çocuktu. Güzel.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Adam and Eve discovered it in time.	Adem ile Havva, bunu zamanla keşfettiler.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
It was their coming in that small shape that puzzled them.	Böyle küçük ebatlı vücutlarda bulunmaları kafalarını karıştırmıştı.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Abel is a good boy...	Abil iyi bir çocuktu...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...but if Cain had stayed a bear, it would have improved him.	...ama Kabil ayı olarak kalsaydı Abil'i geliştirebilirdi.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
What's going on? Here we go.	Neler oluyor? İşte başlıyoruz.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
It is my deepest hope that we may pass from this life together, but if	En büyüm umudum, bu hayattan birlikte göç etmemizdir, ama	The Adventures of Mark Twain-1	1985
But if one of us must go first, let it be me.	...ama birimizin önden gitmesi gerekiyorsa, o kişinin ben olmasına izin ver.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
For he is strong, and I am weak and am not	O güçlü olduğu ve ben zayıf olduğum için ve	The Adventures of Mark Twain-1	1985
And am not so necessary to her as she is to me.	Benim onu, beni önemsediğinden daha fazla önemsediğim için.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Life without him would not be life.	O'nsuz bir hayat, hayat olamaz.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
How could I endure it?	Buna nasıl katlanabilirim?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Wind in the east. I think we shall have rain.	Rüzgar doğudan esiyor. Sanırım yağmur yağacak.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
What is it? Well, it's a...	Nedir bu? Bu, şey...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...valentine. Valentine?	...sevgililer günü hediyesi. Sevgililer günü hediyesi?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Where did you get that word?	Nasıl buldun bu kelimeyi?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Well, it It looks like a valentine.	Şey, bu bir "sevgililer günü hediyesi" gibi duruyor.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
It's a good word and bears repeating.	Güzel bir kelime ve sıklıkla kullanılabilir!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
The garden is lost...	Cennet kaybolmuştu...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...but I have found him and am content.	...ama onu buldum ve bunun için çok mutluyum.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Wherever she was...	O neredeyse...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...there was Eden.	...Cennet te oradaydı.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I'm tired and old.	Yoruldum ve yaşlandım.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
I wish I were with my Livy.	Livy'imle beraber olmak isterdim.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
That's really why you want to meet the comet, isn't it?	Kuyruklu yıldız ile bu yüzden buluşmak istiyorsunuz, değil mi?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
And I am looking forward to that.	Ve bunu dört gözle bekliyorum.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
But, Mr. Twain, we're too young to die.	Ama, Bay Twain, bizler ölmek için çok genciz.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Die? Fiddlesticks. You're not gonna die.	Ölmek mi? Saçmalık! Ölmeyeceksiniz.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
But how are we gonna get home?	Ama eve nasıl döneceğiz?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Soon as I get to that comet, this vessel's all yours.	Kuyruklu yıldıza ulaştığım zaman, bu gemideki herşey sizindir.	The Adventures of Mark Twain-1	1985
This ship? You mean it?	Bu gemi? Gerçekten mi?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Oh, bully! Oh, no.	Ah, harika! Ah, hayır!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Tom, the power.	Tom, güç!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Oh, no.	Ah, hayır!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
What in tarnation?	Bu da neyin nesi?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
The power. Dag blame it, what's going on?	Güç. Tanrım, neler oluyor?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
We smashed the power panel. What?	Güç panelini kırdık! Ne?	The Adventures of Mark Twain-1	1985
We didn't know. We're trapped in here.	Bilmiyorduk. Burada kısılıp kaldık!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
If we can't get to the emergency power switch...	Acil durum güç anahtarına ulaşamazsak...	The Adventures of Mark Twain-1	1985
...the air bag will blow us all to hell. Oh, no.	...hava yastığı bizi cehenneme uçuracak! Ah, hayır!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Tom Sawyer, I ought to knock your The porthole. Come on.	Tom Sawyer, seni bir güzel Güverte camına. Hadi!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
Tom, let me try.	Tom, bir deneyeyim!	The Adventures of Mark Twain-1	1985
It's too small.	Bu çok küçük.	The Adventures of Mark Twain-1	1985