Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178374
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
lt looks as though this train is now attached. | Tren bağlantısı şu an yapılmış durumda. Tren şu an bağlı gibi görünüyor. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
You all right? (GRUNTS) | İyi misin? | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
l'm great. | Harika durumdayım. Harikayım. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Here, just wrap it up with this. | Al. Bununla sar. Al. Bununla sar etrafını. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Wrap it real tight, all around. | Bununla sıkıca sar çevresini. İyice sar. Boydan boya. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
l'm all right. l'm all right. | İyiyim, iyiyim. İyiyim. İyiyim. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: ...because of the highly toxic nature of the cargo. | ...kargonun korkunçluğu yüzünden... ...çünkü, kargosunda yüksek derecede zehirli... | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Come on, baby. | Hadi yavrum. Haydi, bebeğim. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
l'm here, Frank. | Buradayım Frank. Buradayım, Frank. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Good, good. | İyi fikir. Güzel. Güzel. Güzel. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Just sit down. No, no, l've got it. Sit tight. | Otur sen. Hayır, hayır Ben yaparım. Otur. Otur yerine. Hayır, hayır. Ben yaparım. Sen otur. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Hey, don't get sentimental on me. | Duygusala bağlama. Hey. Sakın duygusal davranma. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Come on, Frank. | Hadi, Frank. Haydi, Frank. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Way to go, Frank. Let's go, Frank. | Hadi, Frank. İşte böyle, Frank. Haydi, Frank. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
l'm here, Will. What happened? | Buradayım, Will. Ne oldu? | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
lmpact with at least three of these buildings | Köprünün altındaki yakıt tanklarına bitişik... İçlerinden üç yapıya etki etmesi halinde, | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
We're all right, we're all right, | İyi gidiyoruz. İyi gidiyoruz! İyiyiz. İyiyiz. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Frank, you all right? | Frank, iyi misin? | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
777 is gaining speed. lt is out of control and has to derail. | 777 hala hızlanıyor, kontrol altında değil ve derhal raydan çıkarılması gerek. 777 hızlanıyor. Kontrolden çıktı ve raydan da çıkacak. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
lt looks like Frank Barnes is making an all out effort. | Görünen o ki, Frank Barnes büyük bir gayret sarf ediyor. Görünüşe göre, Frank Barnes tüm hünerini sergiliyor. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Oh, God. | Tanrım! Oh. Tanrım. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Hello. Ned, it's Connie. | Alo? Ned, ben Connie. Alo. Ned. Ben, Connie. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
l'm kind of busy right now, Connie. l'll call you back. | Şu an biraz meşgulüm, Connie. Seni sonra ararım. Şu an meşgul gibiyim, Connie. Sonra ararım seni. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Go, go! | Gidin, gidin. Git! Git! İleri! İleri! | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
NED: There it is, kid! Do it! | İşte bu! Atla! Şimdi oldu, evlat. Atla! İşte oldu evlât! Yap şunu! | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Oh, my God! | Aman Tanrım! Aman Allahım! | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Ned, were you worried? | Ned, endişeye kapıldın mı? Ned. Endişelendin mi? Ned, endişelendin mi? | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Was l worried? Nah. Not really. | Endişelendim mi? Aslında hayır. Endişelendim mi? Ah. Pek değil. Endişelendim mi? Hayır. Pek sayılmaz. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Same here. Felt pretty good, actually. | Aynen. Aslında fena bir his değildi. Katılıyorum. Bu his güzelmiş, aslında. Aynen. Aslında gayet iyi. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Yeah, it did, actually. | Evet, güzeldi gerçekten de. Evet, güzel, aslında. Evet, öyle gerçekten. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
l felt l was in my comfort zone. | Evimdeymişçesine rahattım. Hallederim diye düşündüm. Rahat bir anımda olduğumu hissettim. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
They said it's mine if l want to keep it. | İstersen iş senin dediler. Eğer istersem, benim olduğunu söylediler. Eğer devam etmek istiyorsam benimmiş. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Yeah. That's what l told them. | Evet, ben de öyle dedim. Evet. Ben de, onu söyledim onlara. Evet. Ben de öyle söyledim onlara. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Said they better think about giving me a better one, too. | Bana daha iyi bir iş düşünseniz iyi olur dedim. Beni daha iyi bir işe vermelerini de söyledim. Daha iyi bir iş vermelerinin daha iyi olacağını da söylediler. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
As you can see, the result was a positive. Ned. . . | Görüldüğü gibi sonuç olumlu oldu. Ned... Görebildiğiniz gibi, netice başarılı. Gördüğünüz üzere sonuç olumlu. Ned? | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Connie? l can't decide | Connie? Önce hanginizi öpeceğime... Connie? Hanginizi... | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Go get him, Connie. | Öp onu Connie. Yakala onu, Connie. | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Ain't no shame lt's the name of the game | Utanmak yok, oyunun adı bu | Unstoppable-8 | 2010 | ![]() |
Excuse me. I'm looking for Frank Barnes. | Özgeçmişin mi bu? Evet. İncelemek ister misin? | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
I'm going to finish my coffee. I'll meet you on the wagon. | Ben kahvemi bitireyim. Sonra trende buluşuruz. Kahvemi bitiriyorum. Seninle vagonda buluşuruz. Ben kahvemi bitireyim. Sonra trende buluşuruz. ...kahvemi bitireceğim. Vagonda buluşuruz. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
His two uncles are running things over at Thornwood | RayLar temiz oLsun demiştim | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
Do not get out of that cab. Man! | Peterson, seni caddenin dışına istiyorum | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
Frank. The stop blocks are up. Is there a problem? | Her neyse. Neyse ne. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
We're going to need you to divert to a siding at Portville. | Sizi Portville'de bir yan hatta yönlendirmek zorundayız. Sizi Portville hattına yönlendirmemiz gerekiyor. Sizi Portville'de bir yan hatta yönlendirmek zorundayız. Portville'de bir cebe girmeniz gerekiyor. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
[ALL] Stop. Look and listen! | Durup bakıyoruz ve dinliyoruz! Durmalı. Bakmalı ve dinlemeli. Durup bakıyoruz ve dinliyoruz! Durur, izler ve kulak veririz. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
Where at? Hooters. | Nerede çalışıyorlar? Hooters'da. Nerede? Hooters'da. Nerede çalışıyorlar? Hooters'da. Nerede? Hooters'da. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
He's going to tell you where to sit. | O sana nerede beklemen gerektiğini söyleyecek. O sana nerede bekleyeceğini söyleyecek. O sana nerede beklemen gerektiğini söyleyecek. Ne yapacağınızı söyleyecek, tamam mı? | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
but these two numbnuts that you sent. | Sizi duyamıyorum | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
there's still more than four and a half cars that are yet to clear? | Durup, geri döneceğiz ve boş vagonları ayıracağız! | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
Oh. Lord. | 1206. Elimizde şu an pek fazla bilgi yok. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
Luck? | ne kadar kötü oLabiLir ? PoLis zaten soruşturmayı başLattı ne kadar kötü oLabiLir ? PoLis zaten sorusturmayi basLatti | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
Between here and AWVR substation in Brewster. | anLıyorum bu çok para demek anLiyorum bu çok para demek | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
Frank Barnes. The engineer. | Seni sizi sevdiğimi söyLemek istedim tamam | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
Frank. That train is carrying 30.000 gallons of toxic chemicals. | Frank, o tren 30.000 galonluk zehirli kimyasal taşıyor. Frank. O tren 30,000 galonluk zehirli kimyasal taşıyor. Frank, o tren 30.000 galonluk zehirli kimyasal taşıyor. Frank, o tren 30,000 bin galon zehirli kimyasal taşıyor. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
They had a window before. But that train is going into populated areas. | Daha önce bir şansları vardı ama tren şu anda insanların yaşam bölgesinde. Daha önce şansları vardı. Ama tren yüksek nüfuslu alanlara doğru giriyor. Daha önce bir şansları vardı ama tren şu anda insanların yaşam bölgesinde. Daha önce şansları vardı ama şimdi tren nüfuslu bölgelere giriyor. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
Tell them idiots it isn't going to work. | O salaklara söyle bu plan işe yaramayacak. Söyle o aptallara, o işe yaramayacak. O salaklara söyle bu plan işe yaramayacak. O salaklara işe yaramayacağını söyle. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
Fire. [Chuckles] You already did. | Kovmak mı? Zaten yaptınız. Kovarmış. Zaten kovdun bile. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
This garbage is... Sir. I think they're gone. | Bu pislik... Efendim, sanırım bağlantı gitti. Bu zırvalığı... Efendim, sanırım gittiler. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
[CONNIE] 1206, where are you? | 1206, neredesiniz? 1206, neredesin? | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
You want to hear the kicker? Yes. I do. | En vurucu kısmını duymak ister misin? Evet, istiyorum. Esas olayı duymak ister misin? Evet, isterim. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
[MALE REPORTER] It's not slowing down. It's gaining speed right now. | Tren yavaşlamadı. Hatta şu an hızlanıyor. Yavaşlıyora benzemiyor. Şu an hızlandı diyebiliriz. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
[MALE REPORTER] Chopper 43, zoom in. There he is. Will Colson. | 43 numaralı helikopter görüntüyü yaklaştırıyor. İşte, Will Colson orada. Helikopter 43, yaklaştır. İşte orada. Will Colson. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
[MALE REPORTER] 777 made it. It made it through the Stanton curve. | 777 başardı. Stanton virajını geçmeyi başardı. 777 başardı. Stanton virajını geçti. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
[MALE REPORTER] And look at what's happening now. | Şu olanlara bakın. Şimdi olanlara bir bakın! Bakın şimdi neler oluyor. | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
[NED] There it is. Kid! Do it! | Bunun nasıL oLduğuna dair bir fikrin var mı ? | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
What did they say about your job? | İş hakkında ne dediler? İşin hakkında ne dediler? İşin hakkında ne diyorlar? | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
[ We got the rhythm of the beat ] | Tempoya uygun ritmi bulduk | Unstoppable-12 | 2010 | ![]() |
There it is. Kid! Do it! | Bunun nasıL oLduğuna dair bir fikrin var mı ? | Unstoppable-13 | 2010 | ![]() |
Yeah. well. I don't like working at a retirement home. so.... | Eh ben de huzurevinde çalışmayı sevmiyorum ama... Evet. Ben de, bir huzurevinde çalışmayı sevmiyorum, o yüzden... Eh ben de huzurevinde çalışmayı sevmiyorum ama... İyi. Ben de huzur evinde çalışmaktan hoşlanmıyorum... | Unstoppable-14 | 2010 | ![]() |
Yeah, well, I don't like working at a retirement home, so... | Eh ben de huzurevinde çalışmayı sevmiyorum ama... Evet. Ben de, bir huzurevinde çalışmayı sevmiyorum, o yüzden... Eh ben de huzurevinde çalışmayı sevmiyorum ama... İyi. Ben de huzur evinde çalışmaktan hoşlanmıyorum... | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Don't worry, I'll set the independent. | Merak etme, müstakil freni ayarlayacağım. Merak etme. Serbeste alıyorum. Merak etme, müstakil freni ayarlayacağım. Endişelenme. Seri freni kuracağım. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Frank, the stop blocks are up. Is there a problem? | Frank. Takozlar yukarıda. Bir sorun var mı? Frank. İstasyon palangaları yukarıda. Bir problem olur mu? Frank. Takozlar yukarıda. Bir sorun var mı? Frank? Takozlar kalkık. Bir sorun mu var? | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
I gotta tell you, I've heard it before and it gets old real fast. | Daha önce de duydum ve modası çok çabuk geçiyor. Sana diyeyim. Bunu çok duydum ve çabuk eskiyor. Daha önce de duydum ve modası çok çabuk geçiyor. Söyleyeyim, çok duydum ve çok çabuk modası geçiyor. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Well, sort of. It's a long story. | Şey, sayılır. Uzun hikâye. Yani. Kısa süreliğine. Uzun hikaye. Şey, sayılır. Uzun hikâye. Yani bir bakıma. Uzun hikâye. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Bunny, get me Connie. It's Ned. | Bunny bana Connie'yi bağla. Ben Ned. Bunny. Connie'ye bağla beni. Ben Ned. Bunny bana Connie'yi bağla. Ben Ned. Bunny, Connie'yi bağla. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
And then there's another hearing after that, I guess. | Sonra bir mahkeme daha olacak sanırım. Ve ondan sonra da bir duruşma daha olur. Sanırım. Sonra bir mahkeme daha olacak sanırım. Ve ondan sonra bir duruşma daha olacak herhâlde. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
if we had time, but right now I really need your assistance | ...anlatmaktan memnun olurdum fakat şu anda memurlarınızı ana hat üzerindeki... ...memnun olurdum. Fakat şu an, tüm demiryolu geçitlerine... ...anlatmaktan memnun olurdum fakat şu anda memurlarınızı ana hat üzerindeki... ...memnuniyetle anlatırdım. Ama şu an ana hat üzerindeki... | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Jump, Gilleece! Do it! (DINGING) | Atla Gilleece! Hadisene! Atla. Gilleece! Atla! Atla Gilleece! Hadisene! | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
I'm just saying, pick a goddamn job! | Kendi işine bakmanı söylüyorum! Sadece diyorum ki, işini doğru düzgün yap. Kendi işine bakmanı söylüyorum! Sadece işine bak diyorum. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Yes, it is. I'm the goddamn conductor! | Evet. Öyle. Kondüktör olan benim! Evet, öyle. Kondüktörüm ben burada! Evet. Öyle. Kondüktör olan benim! Tabi canım senin. Kondüktör benim be! | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
(SIGHS) All right, I'll be ready. | Tamam. Hazır olacağım. Pekâlâ. Hazır olurum. Tamam. Hazır olacağım. Tamam, hazır olacağım. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
I understand that, but you gotta understand this, | Bunu anlıyorum ama siz de beni anlamalısınız. Onu anladım. Ama siz de bunu anlayın. Bunu anlıyorum ama siz de beni anlamalısınız. Anlıyorum ama siz de bunu anlamalısınız. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
If even one of those HazMat cars blew, | O kimyasal madde taşıyan vagonlardan bir tanesi bile patlarsa... Eğer, kimyasal maddeli vagonlardan birisi patlarsa... O kimyasal madde taşıyan vagonlardan bir tanesi bile patlarsa... O kimyasal vagonlarından birisi patlarsa... | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Thank you, but I need to know where that oncoming train is. | Teşekkürler ama karşıdan gelen trenin nerede olduğunu bilmem gerek. Teşekkürler. Ama, yaklaşan trenin nerede olduğunu bilmeliyim. Teşekkürler ama karşıdan gelen trenin nerede olduğunu bilmem gerek. Sağ ol ama gelen trenin nerede olduğunu bilmem gerek. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Dad, I'm busy. Okay? | Baba, meşgulüm. Tamam mı? Baba, meşgulüm. Tamam? Baba, meşgulüm. Tamam mı? Baba, meşgulüm. Tamam mı? | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Dad? I just wanted to tell you I love you, | Baba? Sadece seni sevdiğimi söylemek istedim. Baba? Sadece seni sevdiğimi bil. Baba? Sadece seni sevdiğimi söylemek istedim. Baba? Seni sevdiğimi söylemek istedim. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Nothing, nothing. I just... | Hiçbir şey. Hiçbir şey. Sadece... Yok bir şey. Yok bir şey. Sadece... | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Just tell your sister I love you both, okay? I got to go. | Kardeşine ikinizi de sevdiğimi söyle, tamam mı? Kapatmam gerek. Kız kardeşine ikinizi de sevdiğimi söyle. Gitmeliyim. Kardeşine ikinizi de sevdiğimi söyle, tamam mı? Kapatmam gerek. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
If you're right and that derailer fails, | Haklıysan ve makas işe yaramazsa... Haklıysan ve o derayman pabucu işe yaramazsa... Haklıysan ve makas işe yaramazsa... Haklıysan ve o drayman pabucu başarısız olursa... | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Last I heard, Galvin was dead set against it. | Son sorduğumda Galvin bu öneriyi şiddetle reddetmişti. Son duyduğumda, Galvin buna karşı çıkmıştı. Son sorduğumda Galvin bu öneriyi şiddetle reddetmişti. En son, Galvin bunun tam karşısındaydı. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Of course, I was going forward. | Tabii ki öne doğru. Tabi, o zaman ileri gidiyordum. Tabii ki öne doğru. Tabi, ileri doğru gidiyordum. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Yeah, we're derailing 777, Frank. It's a done decision. | Evet, 777'i raydan çıkartacağız Frank. Karar verilmiştir. Evet. 777'yi raydan çıkaracağız, Frank. Bu verilmiş bir karar. Evet, 777'i raydan çıkartacağız Frank. Karar verilmiştir. Evet. 777'yi raydan çıkarıyoruz, Frank. Karar verildi bile. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
It's already being evacuated, | Boşaltma işlemi çoktan başladı. Çoktan boşaltıldı bile. Boşaltma işlemi çoktan başladı. Zaten çoktan boşaltıldı bile... | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
I'm telling you, we got a real chance to stop this thing. | ...ve size bu şeyi durdurmak için iyi bir şansımız var diyorum. Size söylüyorum. Bu şeyi durdurmak için gerçekten bir şansımız var. ...ve size bu şeyi durdurmak için iyi bir şansımız var diyorum. Size bu şeyi gerçekten durdurma şansımız olduğunu söylüyorum. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Look, I am not jeopardizing more personnel and more property | Bak, makinistin teki kahraman olmak istiyor diye... Sırf bir makinist kahramanı oynamak istediği için, Bak, makinistin teki kahraman olmak istiyor diye... Bak, daha fazla personel ve envanteri... | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
That train is our property. It's our decision! | Connie? | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
I'm letting you know, we're going to run this bitch down. | Bilmenizi isterim ki, bu lanet şeyi yakalayıp durduracağız. Size derim ki, bu sürtüğü alt etmeye gidiyoruz. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Maybe you didn't hear what I just said, Colson. I will fire you! | Sanırım az önce ne dediğimi duymadın, Colson. Sizi kovarım! Demin ne dediğimi duymadın, sanırım. Colson. Kovuyorum seni! | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
I ask her who with, she says, "Nobody." | Kime yazıyorsun diye sordum, o da "hiç kimse" dedi. Kim olduğunu sorunca, 'Hiç kimse' dedi. | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |
Wait, you're losing me. She's texting... | Anlamıyorum. Mesaj attığı kişi... Bekle. Kafam karıştı. Mesaj dedin... | Unstoppable-15 | 2010 | ![]() |