Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178708
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
never occurs again under this roof. Is that clear? | ...katiyen yapılmayacağını anlamanızı istiyorum. Anlaşıldı mı? ...bir daha asla bu çatı altında olmayacak. Anlaşıldı mı? Evet, efendim. ...bir daha asla bu çatı altında olmayacak. Anlaşıldı mı? Evet, efendim. ...katiyen yapılmayacağını anlamanızı istiyorum. Anlaşıldı mı? | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You can tell your friends, Colonel, that i I always come down on the right side. | Arkadaşlarınıza her zaman doğru tarafta yer aldığımı söyleyebilirsiniz, Albay. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
And as long as the F�hrer is alive you know what side that is. | Führer yaşadıkça da, bu tarafın hangisi olduğunu biliyorsunuz. Führer hayatta olduğu sürece o tarafın neresi olduğunu biliyorsunuz. Führer hayatta olduğu sürece o tarafın neresi olduğunu biliyorsunuz. Führer yaşadıkça da, bu tarafın hangisi olduğunu biliyorsunuz. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Do you realize how close i am to Hitler? | Hitler'e ne kadar yakınım anlıyor musun? Hitler'e ne kadar yakın olduğumun farkında mısın? Hitler'e ne kadar yakın olduğumu anlıyor musunuz? Hitler'e ne kadar yakın olduğumu anlıyor musunuz? Hitler'e ne kadar yakın olduğumun farkında mısın? | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
With one word i can make you disappear. | Tek kelimemle yok olur gidersin. Bir çift sözle sizi ortadan kaldırtabilirim. Bir çift sözle sizi ortadan kaldırtabilirim. Tek kelimemle yok olur gidersin. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
My associates don't know we've been talking, if that's what you are afraid of. | Korktuğun şey buysa, yandaşlarım seninle konuştuğumu bilmiyorlar. Ortaklarım konuştuğumuzu bilmiyorlar, eğer korktuğunuz şey buysa. Ortaklarım konuştuğumuzu bilmiyorlar, eğer korktuğunuz şey buysa. Korktuğun şey buysa, yandaşlarım seninle konuştuğumu bilmiyorlar. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
When the SS catch you they will pull you apart like warm bread. | SS'in eline geçtiğin zaman, seni lime lime edecekler. SS sizi yakaladığında lime lime doğrar. SS sizi yakaladığında lime lime doğrar. SS'in eline geçtiğin zaman, seni lime lime edecekler. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
It would be a crime just to have known you then. | O zaman, seni tanımış olmak bile suç sayılacak. O zaman seni tanıyor olmam bile bir suç olur. O zaman seni tanıyor olmam bile bir suç olur. O zaman, seni tanımış olmak bile suç sayılacak. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I warn you, don't try to contact me again. | Seni uyarıyorum, benimle bir daha irtibat kurma. Sizi uyarıyorum, benimle bir daha temasa geçmeye çalışmayın. Sizi uyarıyorum, benimle bir daha temasa geçmeye çalışmayın. Seni uyarıyorum, benimle bir daha irtibat kurma. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You won't report me. Maybe if you had when I first approached you, you might have been keeping your oath. | Beni rapor etmeyeceksiniz. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Now you're just as guilty as the rest of us. And i guess that makes me a sympathizer? | Şimdi en az diğerlerimiz kadar suçlusun. Bu beni bir sempatizan yapar, öyle mi? Artık hepimiz kadar suçlusunuz. Sanırım o beni sempatizan yapıyor, değil mi? Artık hepimiz kadar suçlusunuz. Sanırım o beni sempatizan yapıyor, değil mi? Şimdi en az diğerlerimiz kadar suçlusun. Bu beni bir sempatizan yapar, öyle mi? | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Give a man a choice to betray his fellow officers or his F�hrer | Birinden silah arkadaşları ve Führer'i arasında bir seçim yapmasını istiyorsun... Adama dostlarına ve Führer'ine ihanet şansı veriyorsunuz... Adama dostlarına ve Führer'ine ihanet şansı veriyorsunuz... Birinden silah arkadaşları ve Führer'i arasında bir seçim yapmasını istiyorsun... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
And you think his actions will show you his heart. | ...ve bu karar ile o kişinin içinden geçenleri anlayabileceğini düşünüyorsun. ...ve o adamın hareketlerinin size niyetini göstereceğini düşünüyorsunuz. ...ve o adamın hareketlerinin size niyetini göstereceğini düşünüyorsunuz. ...ve bu karar ile o kişinin içinden geçenleri anlayabileceğini düşünüyorsun. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
It is not that simple. Yes..yes it is. | O kadar basit değil. Evet, o kadar basit. Bu kadar basit değil. Evet. Evet, öyle. Bu kadar basit değil. Evet. Evet, öyle. O kadar basit değil. Evet, o kadar basit. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
For the last time, don't push me to make a decision. | Son kez söylüyorum, bana bir karar vermem için baskı yapma. Son kez söylüyorum, beni bir karar almaya zorlamayın. Son kez söylüyorum, beni bir karar almaya zorlamayın. Son kez söylüyorum, bana bir karar vermem için baskı yapma. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I don't have a choice, it's clear now. | Başka çarem yok. Artık her şey açıklığa kavuştu. Başka seçeneğim yok, artık her şey net. Başka seçeneğim yok, artık her şey net. Başka çarem yok. Artık her şey açıklığa kavuştu. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You're nothing but rats, jumping from a sinking ship. | Batan bir gemiden kaçan farelerden hiçbir farkınız yok. Sizin batan gemiden atlayan farelerden farkınız yok. Sizin batan gemiden atlayan farelerden farkınız yok. Batan bir gemiden kaçan farelerden hiç bir farkınız yok. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
What makes you think you'll be any different? | Sana diğerlerinden farklı olacağını düşündüren şey ne? Senin farklı olacağını nerden biliyorsun? Senin farklı olacağını nerden biliyorsun? Sana diğerlerinden farklı olacağını düşündüren şey ne? | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
What makes you think you're stronger than the people? | Halktan, İmparatorluktan, tarihin bu mutlak gücünden daha kuvvetli olduğun... Diğer insanlardan daha güçlü olduğunu nerden biliyorsun? Diğer insanlardan daha güçlü olduğunu nerden biliyorsun? Halktan, İmparatorluktan, tarihin bu mutlak gücünden daha kuvvetli olduğun... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
The Reich, the very momentum of history? This is going to happen, action is inevitable | ...kanısına nereden varıyorsun? Bunlar yaşanacak, eylem kaçınılmaz... İmparatorluk, zamanın hareketi mi? Bu olacak, hareket kaçınılmaz. İmparatorluk, zamanın hareketi mi? Bu olacak, hareket kaçınılmaz. ...kanısına nereden varıyorsun? Bunlar yaşanacak, eylem kaçınılmaz... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
As are the consequences. | ...tıpkı sonuçları gibi. Sonuçları da öyle. Sonuçları da öyle. ...tıpkı sonuçları gibi. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
When they come for me I'll do everything I can to hide what you are doing, but don't delude yourself | Benim için geldiklerinde yaptığın ve bildiğin şeyleri gizlemek için... Bana geldikleri zaman yaptığınız şeyi gizlemek için... Bana geldikleri zaman yaptığınız şeyi gizlemek için... Benim için geldiklerinde yaptığın ve bildiğin şeyleri gizlemek için... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You were involved in a crime against your country long before you met me. | Benimle tanışmandan çok uzun süre önce ülkene karşı işlenen bir suça alet olmuştun bile. Benimle buluşmadan çok önce ülkenize karşı bir suça giriştiniz. Benimle buluşmadan çok önce ülkenize karşı bir suça giriştiniz. Benimle tanışmandan çok uzun süre önce ülkene karşı işlenen bir suça alet olmuştun bile. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
And there may still be time to redeem yourself. | Belki de suçlarından arınman için hâlâ vaktin vardır. Kendinizi affettirmek için hâlâ zaman olabilir. Kendinizi affettirmek için hâlâ zaman olabilir. Belki de suçlarından arınman için hâlâ vaktin vardır. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Only God can judge us now. | Artık bizi sadece Tanrı yargılayabilir. Artık sadece Tanrı bizi yargılayabilir. Artık sadece Tanrı bizi yargılayabilir. Artık bizi sadece Tanrı yargılayabilir. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Hitler had operation Valkyrie designed to completely secure his government in six hours. | Hitler, Valkür Operasyonu'nu... Hitler Valkür Operasyonu'nu hükümetini... Hitler Valkür Operasyonu'nu hükümetini... Hitler, Valkür Operasyonu'nu... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I'm rewriting the orders so we can seize control of the government in three. | Hükümetin kontrolünü üç saat içinde ele geçirebilelim diye emirleri yeniden yazıyorum. Emirleri yeniden yazıyorum ki böylece biz 3 saat içinde kontrolü ele geçirebilelim. Emirleri yeniden yazıyorum ki böylece biz 3 saat içinde kontrolü ele geçirebilelim. Hükümetin kontrolünü üç saat içinde ele geçirebilelim diye emirleri yeniden yazıyorum. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
As written the orders spreads reserve troops across all of Germany's 19 military districts. | Emir şu anki hâliyle ihtiyat birliklerini, işgal edilmiş Paris, Viyana ve Prag gibi... Yazıldığında, emirler 19 Alman askeri bölgesindeki yedek kuvvetlere dağıtılacak. Yazıldığında, emirler 19 Alman askeri bölgesindeki yedek kuvvetlere dağıtılacak. Emir şu anki hâliyle ihtiyat birliklerini, işgal edilmiş Paris, Viyana ve Prag gibi... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Including occupied cities like Paris, Vienna and Prague. | ...şehirler de dahil olmak üzere, Almanya'nın 19 askeri bölgesine dağıtıyor. Paris, Viyana ve Prag gibi işgal altındaki şehirlerde dahil olmak üzere. Paris, Viyana ve Prag gibi işgal altındaki şehirlerde dahil olmak üzere. ...şehirler de dahil olmak üzere, Almanya'nın 19 askeri bölgesine dağıtıyor. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
This is a waste of resources since all of these districts | Diğer tüm bölgeler Berlin'den gelen emirleri kayıtsız şartsız kabul ettikleri için... Bütün bölgeler Berlin'den gelen emirlere sorgusuz sualsiz uydukları için... Bütün bölgeler Berlin'den gelen emirlere sorgusuz sualsiz uydukları için... Diğer tüm bölgeler Berlin'den gelen emirleri kayıtsız şartsız kabul ettikleri için... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Follow orders from Berlin without question. If you take Berlin you take Germany. | ...bu, kaynaklarımızı boşa harcamak demek. ...boşa kaynak kaybı. Eğer Berlin'i ele geçirirseniz, Almanya'yı ele geçirirsiniz. ...boşa kaynak kaybı. Eğer Berlin'i ele geçirirseniz, Almanya'yı ele geçirirsiniz. ...bu, kaynaklarımızı boşa harcamak demek. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I'm rewriting Valkyrie to direct the majority of our strongest units to focus entirely on Berlin. | En güçlü birimlerimizin büyük bir çoğunluğunun tamamen Berlin'e... Valkür'ü en kuvvetli birliklerimizin dikkatlerini... Valkür'ü en kuvvetli birliklerimizin dikkatlerini... En güçlü birimlerimizin büyük bir çoğunluğunun tamamen Berlin'e... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
We'll surround the government quarter, occupy all S.S. and police barracks. | Hükümet makamını kuşatıp, tüm S.S. ve polis kışlalarını ele geçireceğiz. Hükümet meydanını saracak, bütün SS ve Polis kışlalarını ele geçireceğiz. Hükümet meydanını saracak, bütün SS ve Polis kışlalarını ele geçireceğiz. Hükümet makamını kuşatıp, tüm S.S. ve polis kışlalarını ele geçireceğiz. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Once we have control of the government we'll shut down all concentration camps. | Hükümetin kontrolünü ele geçirmemizle birlikte tüm toplama kamplarını kapatacağız. Hükümetin kontrolünü ele geçirdiğimizde, toplama kamplarını kapatacağız. Hükümetin kontrolünü ele geçirdiğimizde, toplama kamplarını kapatacağız. Hükümetin kontrolünü ele geçirmemizle birlikte tüm toplama kamplarını kapatacağız. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Any officers who resist will be arrested. | Karşı gelen bütün subaylar tutuklanacak veya öldürülecekler. Buna karşı çıkacak bütün subaylar ya tutuklanacak ya da vurulacak. Buna karşı çıkacak bütün subaylar ya tutuklanacak ya da vurulacak. Karşı gelen bütün subaylar tutuklanacak veya öldürülecekler. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I've been transferred to the front. | Cepheye nakledildim. Cepheye tayinim çıktı. Cepheye tayinim çıktı. Cepheye nakledildim. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Anyway, it doesn't matter. You know these orders better than anyone. | Her neyse, önemli değil. Bu emirleri herkesten daha iyi biliyorsun. Her neyse, bunun önemi yok. Bu emirleri herkesten daha iyi biliyorsun. Her neyse, bunun önemi yok. Bu emirleri herkesten daha iyi biliyorsun. Her neyse, önemli değil. Bu emirleri herkesten daha iyi biliyorsun. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
That's why I am putting you in charge of the military wing of the operation. | Bu yüzden seni operasyonun askeri kanadının sorumluluğuna getiriyorum. Bu yüzden seni operasyonun askeri kanadının başına geçiriyorum. Bu yüzden seni operasyonun askeri kanadının başına geçiriyorum. Bu yüzden seni operasyonun askeri kanadının sorumluluğuna getiriyorum. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
No, it is your plan. It's you. | Hayır, bu senin planın. Sen olacaksın. Hayır, bu senin planın. Görev senin. Hayır, bu senin planın. Görev senin. Hayır, bu senin planın. Sen olacaksın. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You need to be absolutely certain no conflicting order get out after the flash. | Bir şey daha, operasyondan sonra verilecek emirlerin uyumlu olmasını sağlamalısın. Olaydan sonra herhangi bir karşıt emir çıkmadığından emin olmalısın. Olaydan sonra herhangi bir karşıt emir çıkmadığından emin olmalısın. Bir şey daha, operasyondan sonra verilecek emirlerin uyumlu olmasını sağlamalısın. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
It is not enough to kill Hitler. | Yalnızca Hitler'i öldürmek yeterli değil. Hitler'i öldürmek yeterli değil. Hitler'i öldürmek yeterli değil. Yalnızca Hitler'i öldürmek yeterli değil. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You need to isolate his chain of command and cut them off from the outside world immediately. | Komuta zincirini tecrit edip, dış dünya ile ilişkilerini derhal kesmelisin. Onun emir komutasını hemen izole etmeli ve dış dünyayla bağlantılarını kesmelisin. Onun emir komutasını hemen izole etmeli ve dış dünyayla bağlantılarını kesmelisin. Komuta zincirini tecrit edip, dış dünya ile ilişkilerini derhal kesmelisin. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I already considered that. | Evet, bu konu üzerinde düşündüm... Bunu çoktan düşündüm. Bunu çoktan düşündüm. Evet, bu konu üzerinde düşündüm... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I think I have just the man who can help. Who is he? | ...ve sanırım işimize yarayacak bir adamım var. Kim? Sanırım tam da bize yardımcı olabilecek adamı buldum. Kimi? Sanırım tam da bize yardımcı olabilecek adamı buldum. Kimi? ...ve sanırım işimize yarayacak bir adamım var. Kim? | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Perhaps it's better I don't say. | Belki de söylemesem daha iyi. Söylemesem daha iyi. Söylemesem daha iyi. Belki de söylemesem daha iyi. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
God promised Abraham he would not destroy Sodom | Tanrı, İbrahim'e yalnızca on dürüst adam bulabilirse... Tanrı İbrahim'e eğer 10 dürüst adam bulabilirse... Tanrı İbrahim'e eğer 10 dürüst adam bulabilirse... Tanrı, İbrahim'e yalnızca on dürüst adam bulabilirse... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
If he could find ten righteous men. | ...Sodom şehrini yok etmeyeceği sözünü vermişti. ...Sodom'u yıkmayacağına söz vermişti. ...Sodom'u yıkmayacağına söz vermişti. ...Sodom şehrini yok etmeyeceği sözünü vermişti. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I have a feeling that, for Germany, it may come down to one. | İçimden bir ses, Almanya için bu sayının bire kadar düşebileceğini söylüyor. İçimden bir ses, Almanya için bir tanesi yetecek diyor. İçimden bir ses, Almanya için bir tanesi yetecek diyor. İçimden bir ses, Almanya için bu sayının bire kadar düşebileceğini söylüyor. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Is dead. | ...öldü. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You play the part of bureaucrat beautifully. I see it's my turn to relax. | Bürokratlık rolünü güzel oynuyorsun. Rahatlamak için tek fırsatım bu. Bürokrat kısmını gayet iyi kotarıyorsun. Görünen o ki rahatlama sırası ben de. Bürokrat kısmını gayet iyi kotarıyorsun. Görünen o ki rahatlama sırası ben de. Bürokratlık rolünü güzel oynuyorsun. Rahatlamak için tek fırsatım bu. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You've been promoted chief of staff for the reserve army. | İhtiyat kıtası Kurmay Başkanlığı'na terfi oldun. Yedek Ordunun kurmay başkanlığına terfi edildin. Yedek Ordunun kurmay başkanlığına terfi edildin. İhtiyat kıtası Kurmay Başkanlığı'na terfi oldun. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Excuse me? Congratulations. | Affedersin? Tebrikler. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I am busy with other things. | Diğer işlerle meşgulüm. Başka işlerle meşgulüm. Başka işlerle meşgulüm. Diğer işlerle meşgulüm. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Unfortunately, your nocturnal activities don't count as service to the 'Reich'. | Maalesef, gece etkinliklerin İmparatorluğa hizmetten sayılmıyor. Ne yazık ki, akşamki rüyaların İmpratorluğa bir hizmet olarak sayılmıyor. Ne yazık ki, akşamki rüyaların İmpratorluğa bir hizmet olarak sayılmıyor. Maalesef, gece etkinliklerin İmparatorluğa hizmetten sayılmıyor. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I'll refuse the promotion. You'll do no such thing. | Terfiyi reddedeceğim. Böyle bir şey yapmayacaksın. Terfiyi reddedeceğim. Etmeyeceksin. Terfiyi reddedeceğim. Etmeyeceksin. Terfiyi reddedeceğim. Böyle bir şey yapmayacaksın. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Tresckow may have left you in charge of the operation but in this world I still outrank you. | Tresckow seni operasyonun başına getirmiş olabilir... Tresckow seni operasyonun başında bırakmış olabilir ... Tresckow seni operasyonun başında bırakmış olabilir ... Tresckow seni operasyonun başına getirmiş olabilir... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You will accept the promotion. | Terfiyi kabul edeceksin. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You'll have real access to Hitler, his advisers, his schedule. | Hitler'e, onun danışmanlarına ve programına doğrudan erişimin olacak. Hitler'e, danışmanlarına, programına erişimin olacak. Hitler'e, danışmanlarına, programına erişimin olacak. Hitler'e, onun danışmanlarına ve programına doğrudan erişimin olacak. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I've looked through your changes to Valkyrie. | Valkür üzerinde yaptığın değişiklikleri gözden geçirdim. Valkür'de yaptığın değişikliklere baktım. Valkür'de yaptığın değişikliklere baktım. Valkür üzerinde yaptığın değişiklikleri gözden geçirdim. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I approve. I need you to get Hitler to sign it. | Onaylıyorum. Bunu Hitler'e imzalatman gerekecek. Onaylıyorum. Hitler'e imzalattırman gerek. Onaylıyorum. Hitler'e imzalattırman gerek. Onaylıyorum. Bunu Hitler'e imzalatman gerekecek. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Now, there's a man here to interview as your adjudant. | Dışarıda, yaverin olmak için mülakata gelmiş bir adam bekliyor. Şimdi, dışarıda yardımcılığın için görüşmeye gelen biri var. Şimdi, dışarıda yardımcılığın için görüşmeye gelen biri var. Dışarıda, yaverin olmak için mülakata gelmiş bir adam bekliyor. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
He comes highly recommended. | Şiddetle önerilen birisi. Israrla tavsiye ediliyor. Israrla tavsiye ediliyor. Şiddetle önerilen birisi. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Do you know how this world will end, Lieutenant? | Bu savaş nasıl sona erecek biliyor musun, teğmen? Bu dünya savaşının nasıl sona ereceğini biliyor musun, Teğmen? Bu dünya savaşının nasıl sona ereceğini biliyor musun, Teğmen? Bu savaş nasıl sona erecek biliyor musun, teğmen? | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
The portrait will be unhung, and that man will be hung. | Resim asıldığı yerden indirilecek ve resimdeki adam asılacak. Resim indirilecek ve o adam asılacak. Resim indirilecek ve o adam asılacak. Resim asıldığı yerden indirilecek ve resimdeki adam asılacak. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I'm engaged in high treason with all means available to me. | Bulabildiğim her türlü yola başvurarak, vatana ihanet etme uğraşı içindeyim. Ciddi bir biçimde vatan hainliği anlamına gelen işlere bulaştım. Ciddi bir biçimde vatan hainliği anlamına gelen işlere bulaştım. Bulabildiğim her türlü yola başvurarak, vatana ihanet etme uğraşı içindeyim. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Can I count you in? | Seni de plana dahil edebilir miyim? Seni de katılmış sayabilir miyim? Seni de katılmış sayabilir miyim? Seni de plana dahil edebilir miyim? | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
For anything, sir. Anything at all. | Her konuda efendim. Ne olursa olsun. Tabii ki efendim. Tabii ki. Tabii ki efendim. Tabii ki. Her konuda efendim. Ne olursa olsun. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Come. | Gelin çocuklar. Gelin. Gelin. Gelin. Gelin. Gelin çocuklar. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Colonel Stauffenberg, I'd like to review your presentation to the F�hrer. | Albay Stauffenberg, Führer'e yapacağınız sunumu incelemek istiyorum. Albay Stauffenberg, Führer için olan sunumunuzu gözden geçirmek istiyorum. Albay Stauffenberg, Führer için olan sunumunuzu gözden geçirmek istiyorum. Albay Stauffenberg, Führer'e yapacağınız sunumu incelemek istiyorum. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Strictly routine. | Usulün kesin bir parçası. Sadece rutin işler. Sadece rutin işler. Usulün kesin bir parçası. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Sir, the contents of the Colonel's bag are for the F�hrer eyes only. | Efendim, Albay'ın çantasının içindekiler sadece Führer'in görebileceği belgeler. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I am the F�hrer's eyes, Lieutenant. | Führer'in gözleri benim, Teğmen. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
The Colonel is a member of my staff at the War Ministry. He doesn't answer to you. | Albay Savaş Bakanlığında benim personelimden biri. Sana cevap vermesi gerekmiyor. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
My F�hrer, may I present Colonel Stauffenberg, our new chief of staff to the reserve army. | Führer'im, size Albay Stauffenberg'i... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Heil, my F�hrer. | Çok yaşayın, Führer'im. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
What an honor it is to meet an officer who has sacrifieced so much for Germany. | Almanya için bu kadar fedakarlıkta bulunmuş bir subayla... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
And if only more of my men were like you. | Keşke sizin gibi daha fazla adam olsaydı. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Let this man stand as an example to all of you here. He is the ideal of German officer. | Bu adam sizlere örnek olsun. O, ideal Alman Subayı. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Colonel Stauffenberg was asked to come here today to brief us on mobilizing ... | Albay Stauffenberg bugün, ihtiyat birliklerinin, düşman istilasını geri püskürtmek için... Albay Stauffenberg bugün buraya, bizi Yedek Ordu'nun kuvvetlerinin... Albay Stauffenberg bugün buraya, bizi Yedek Ordu'nun kuvvetlerinin... Albay Stauffenberg bugün, ihtiyat birliklerinin, düşman istilasını geri püskürtmek için... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Troops of the reserve army to repell the invasion. | ...harekete geçişi konusunda bizi bilgilendirmek üzere çağırıldı. ...işgali püskürtmek için hareket planı hakkında bilgilendirmeye çağırıldı. ...işgali püskürtmek için hareket planı hakkında bilgilendirmeye çağırıldı. ...harekete geçişi konusunda bizi bilgilendirmek üzere çağırıldı. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Normandy, my F�hrer. | Normandiya'daki Führer'im. Normandiya, Führer'im. Normandiya, Führer'im. Normandiya'daki Führer'im. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Oh, yes. | Evet, doğru. Tabii. Evet. Evet. Tabii. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Reichsmarshall G�ring assures me that everything is completely under control. | İmparatorluk Mareşali Göring, her şeyin bütünüyle kontrol altında olduğunu söyledi. Mareşal Goring her şeyin kontrol altında olduğuna dair bana söz verdi. Mareşal Goring her şeyin kontrol altında olduğuna dair bana söz verdi. İmparatorluk Mareşali Göring, her şeyin bütünüyle kontrol altında olduğunu söyledi. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
My F�hrer, if I may. I have an ammended copy of Operation Valkyrie, for your approval. | Führer'im izninizle. Führer'im, eğer izin verirseniz. Führer'im, eğer izin verirseniz. Führer'im izninizle. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You know your Wagner, Colonel? | Wagner'ı biliyorsunuz, Albay. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
The Valkyrie, handmaidens of the gods. | Valkür, tanrının hizmetçileridir. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Choosing who will live and who will die. | Kimin yaşayacağına ve kimin öleceğine karar verirler. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Sparing the most heroic from an agonizing death. | Kahramanları ıstırap verici ölümden kurtarırlar. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
One can not understand National Socialism | Nasyonel Sosyalimizi anlayamayan biri... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I one does not understand Wagner. | ...Wagner'ı da anlamaz. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I'm sure whatever changes you've made are for the best. | Değişikleri en iyisi için yaptığınıza eminim. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
You' re dismissed. Send your man home. And Fromm ... | Çıkabilirsiniz. Adamlarınızı evlerine yollayın. Fromm... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Have some fresh tea brought in, will you? | İçeri biraz çay gönder, olur mu? | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
I don't know what you're brewing now. And I don't want to know. | Ne planladığını şu an bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
But when the music stops, I'd be obliged if Keitel found himself without a chair. | Ama müzik durduğunda, Keitel kendini sandalyesiz bulursa, memnun olurum. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Any problem on earth can be solved | Dünyadaki bütün sorunlar... | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
With the careful application of high explosives. | ...patlayıcıların dikkatli kullanımıyla çözülebilir. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
The trick is not te be around when they go off. | İşin hilesi, patladıklarında etraflarında olmamaktır. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Two 975 gram packs of plastic explosives. Enough explosive to cripple a Panzer. | 2 adet 975 gramlık paketlerde plastik patlayıcılar. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |
Your detonators, your fuses. | Ateşleyicileriniz, fünyeleriniz. | Valkyrie-2 | 2008 | ![]() |