Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178831
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Were you caIIing me a hound doggie? Maybe. | Beni tazı köpeği diye mi çağırdın? Olabilir. Bana av köpeği mi diyorsun? Belki. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
WeII. | İyi. Vay canına. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
I can fence much better than you, though. | Ben eskirimde senden daha iyiyim. Senden daha iyi kılıç sallardım. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Oh, reaIIy? Yes. | Oh, gerçekten mi? Evet. Gerçekten mi? Evet. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Let's go. You want a rematch? | Hadi. Yeni bir maç istiyor musun? Gidelim. Rövanş mı istiyorsun? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Let's go, yes. | Hadi , evet. Hadi, gel benimle. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-1 | 2006 | ![]() |
Thanks to his many insightful life lessons, like, "Two's company, | Teşekkürler, hayatı anlama dersleri için, Mesela, "İki, ölçülüdür", Mesela, "İki, ölçülüdür", | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
"and three is only good if there's no class the next day." | ve tek bir iyi bişey vardır eğer yarın ders yoksa oda. "Üç ancak yarın ders yoksa iyidir". Sloganlarından biriydi. "Üç ancak yarın ders yoksa iyidir". Sloganlarından biriydi. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I'm now going to England to take the path of another great man, my father, | İngiltereye gidiyorum başka muhteşem adamdan ders almaya, babamdan, Şimdi başka bir büyük adamın, babamın yolunu izlemek için İngiltere'ye gidiyorum. Şimdi başka bir büyük adamın, babamın yolunu izlemek için İngiltere'ye gidiyorum. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
After pursuing my degree in history, I'll go ahead | Tarih dersinde diplomamı elde ettikten sonra, devam edicem. Tarihten diplomamı aldıktan sonra gidip... Tarihten diplomamı aldıktan sonra gidip... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
You're not listening to anything I'm saying, are you? | Sen dinlemiyor musun beni? Sana söylüyorum! Söylediğim hiçbir şeyi dinlemiyorsun öyle değil mi? Söylediğim hiçbir şeyi dinlemiyorsun öyle değil mi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
FLIGHT ATTENDANT: Chicken or fish? Yes, I'll have the chicken, please. | Tavuk veya balık? Evet, Tavuk lütfen. Balık mı tavuk mu? Tavuk alayım lütfen. Balık mı tavuk mu? Tavuk alayım lütfen. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Thank you very much. You're welcome. | Çok teşekkür ederim. Rica ederim. Çok teşekkür ederim. Bir şey değil. Çok teşekkür ederim. Bir şey değil. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
All right. | Evet. Pekala. Pekala. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Excuse me. Yes? | Affedersiniz. Evet? Affedersin. Evet. Affedersin. Evet. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Habanero and cayenne peppers mixed with lime juice, vinegar, onions and salt. | Havana ve arnavut biberi karışımı limon suyu, sirke, soğan ve Misket limon, sirke, soğan ve tuzla terbiye edilmiş baharatlı biber. Misket limon, sirke, soğan ve tuzla terbiye edilmiş baharatlı biber. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
From the great Calcutta Salt Lake? | büyük Calcutta tuz gölünden gelen tuzla birlikte. Kalküta Tuz Gölü'nden. Kalküta Tuz Gölü'nden. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Would you like some? | Birazcık ister misin? Biraz ister misin? Biraz ister misin? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Sorry. I'm so clumsy. | Üzgünüm. Ben çok sakarımda. Affedersin, çok sakarım. Affedersin, çok sakarım. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
(STAMMERING) You have "a thing"? | Sen şey misin? Şeyin mi var? Şeyin mi var? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Well... | İyi... Peki... Peki... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
You want some of this, don't you, you dirty little whore? | Bunlardan istiyorsun değil mi? Sen küçük kirli fahişesin. Bundan biraz istersin değil mi seni küçük haylaz? Bundan biraz istersin değil mi seni küçük haylaz? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I said, "Don't stop." Okay, okay. | Sana söyledim ya, devam et. Tamam, tamam. Sana durma dedim. Peki, peki. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Oh, yeah? Yeah? You like hot sauce on your kebabs, cookie? | Oh, evet evet. Sen kebapların üstünde acı sos seviyor musun? Evet. Evet. kebaplarına acı sos sever misin bakalım? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Oh, that's actually... | Oh, Bu gerçekten acı... Bu gerçekten yandıııııııııııım! | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Smell that, Balzac? | Balzac, şey gibi mi kokuyor? Kokla şunu, Balzac! | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
The aroma of young minds absorbing knowledge. The aromas... | Bu koku genç akılların sürükleyici bilgilerinin. Bu koku... Bu bilgiyi emen genç zihinlerin kokusu. Bu koku... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
to the fraternal house where my family name became legend. | benin aileminde olduğu adı efsanevi olan kardeşik cemiyeti evine. Ailemin soyadının efsaneye dönüştüğü kardeşlik evine. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
"May driving on the wrong side of the road, | Yolun yanlış tarafından gidiyor olabilirsin. "Belki yolun ters tarafından gitmek... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
"lead you down the right path. | Sağ tarafı kullan. seni doğru yola çıkarır... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
"Write that down. Van." | Bunu yazan Van. ... Bunu aklında bulundur. " | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Well, well, well. What do we have here? | İyi, iyi, iyi. Ne varmış burada? hey, hey, hey. Kimler de gelmiş? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Percy? 2:30... | Percy? 2:30... Percy? 2:30... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Taj Mahal | Taj Mahal | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Badalandabad. | Badalandabad. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Isn't that right, Balzac? | Doğru değil mi, Balzac? Öyle değil mi, Balzac? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Balzac? | Balzac? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Oh, shit! Balzac, that's no way to make a first impression. | Oh, kahretsin! Balzac, bu ilk iyi bir izlenim bırakma yolu değil. Hey! Lanet! İlk intiban bundan ibaret mi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Welcome to the house of Fox and Hounds. Welcome to the house of Fox and Hounds. | Hoşgeldiniz Tilki ve Avköpeklerinin evine. Hoşgeldiniz Tilki ve Avköpeklerinin evine. Tilki ve Tazı evine hoş geldin. Tilki ve Tazı evine hoş geldin. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Pip Everett, Earl of Grey. How do you do? | Kont Pip Everett. Nasılsın? Ben Pip Everett, Grey kontu. Nasılsın? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I do very well, thank you. | Çok iyiyim, Teşekkürler. Çok iyi haldeyim. Teşekkür ederim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Splendid. How may we help you? | Mükemmel. Nasıl yardımcı olabilirim size? Muhteşem. Nasıl yardım edebilirim? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
My name is Taj Mahal Badalandabad, your newest and proudest member. | Benim adım Taj Mahal Badalandabad, sizin en yeni ve en gururlu üyeniz. Adım Taj Mahal Badalandabad, en yeni ve gururlu üyenizim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Come and meet the guys. Sure. | Gelin ve beylerle tanışın. Tabiki. Gel çocuklarla tanış. Tabii. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
The oldest and finest fraternal guild in all of England. | En eski ve en iyi kardeşlik birliği tüm İngilterede. Bütün İngiltere'nin en eski ve en yeni kardeşlik kulübü. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Champagne? Thank you. | Şampanya? Teşekkürler. Şampanya? Teşekkür ederim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Since my father, Dilip, who was known by his fellow Hounds | Babamdan beri, Dilip, babamın kardeşi av köpeği olarak bilinir. Babam, Dilip, kardeş tazılar tarafından | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
as the Womb Broom Badalandabad, | Badalandabad rahim süpürgesi gibi. Womb Broom Badalandabad olarak tanınırdı, | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
would tell me stories about his time here during the swinging '60s. | Anlatır mısın onun hikayelerini onun zamanı hakkında neşeli 60lı yılları? bana hareketli 60'larda burada geçen günlerinden çok bahsetmişti. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Quiet. Quiet, quiet, please. | Sessiz, sessiz, sessiz, lütfen. Sessiz. Sessiz, sesiz. Lütfen. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Now, it has been enjoyable | Şimdi, eğlenceli olmaya başladı. Her şey son derece eğlenceliydi. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
shagging all of you groovy chicks. | Bütün piliçlerle seveşmek istiyorum. Hepiniz çok kıvraktınız çapkın kızlar. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
will have to wait. | ama beklemek zorundasınız. Bekleyeceksiniz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
And we're equally excited to have you as one of our members. | Ve eşit dercede heycanlıyız senin gibi bir üyeye sahip olduğumuz için. Senin üyemiz olman da bizi o kadar heyecanlandırdı. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Ladies, perhaps you could show | Bayanlar, muhtemelen şov yapacaksınız Hanımlar, belki Sör 2. Womb Broom'a | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Our pleasure. Our pleasure. | Memnuniyetle. Memnuniyetle. Bizim için zevk olur. Bizim için zevk olur. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Thank you, ladies. | Teşekkürler, bayanlar. Teşekkür ederim, hanımlar. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
PIP: Mr. Badalandabad? Yes? | Bay Badalandabad. Evet? Bay Badalandabad. Evet. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Might I see your acceptance letter? Sure. | İzninizle kabul edinme mektubunuzu görebilir miyiz? Tabiki. Kabul mektubunuzu görebilir miyim? Tabii. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Usually put them in the scrapbook or something? | Genelde içine gazete küpürü yada herhangi bişey içine koyar mısınız? Yıllığa falan mı koyuyorsunuz? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
No. Not usually. | Hayır koymayız. Hayır, pek koymayız. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Oh, dear. What's wrong? | Oh, dostum. Sorun ne? Olamaz. Ne oldu? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
There seems to have been a terrible mistake. | Burada çok büyük bir hata var. Korkunç bir hata olmuş. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Typographical, you see. | Matbaalık. Bir daktilo hatası. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
This letter's supposed to say that you've not been accepted. | Bu mektüp sizin kabul edilmediğinizi söylemeliydi . Bu mektupta kabul edilmediğiniz yazmalıydı. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
What? I'm very sorry. | Ne? Çok üzgünüm. Ne? Çok üzgünüm. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
But please do pop in any time and say hello. | Ama lütfen babanıza selam söyleyin. Mutlaka arada "merhaba" demek için uğra. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
But my father went here. I'm a legacy. | Ama babam buradaydı. Ben bir mirasıyım. Ama babam burada okumuş. Aile geleneği. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Where else would you expect me to go? | Başka nereye gitmemi istiyorsunuz? Başka nereye gitmemi bekliyorsun ki? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Well, I do see your quandary, old boy. | İyi, seni ikilemde görüyorum yaşlı delikanlı. Zor durumda olduğunu anlıyorum evlat. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I do know of one opportunity, but it's only eligible for dongs. | Ben bir fırsat biliyorum, ama sadece nitelikli kişiler için. Uygun bir fırsat biliyorum ama sadece yardakçılar için. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Perhaps they'll consider a Taj. | Belki onlar göz önüne alırlar Taj. Belki bir Taj'ı da değerlendirirler. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Dongs are what you Americans so eloquently call teaching assistants. | Onlar çok belgatli bir şekilde öğrenim asistanları. Bizim yardakçı dediğimiz, Amerikalıların eğitim üyesi asistanı dediği şeydir. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Yes. Well, I am a teaching assistant. | Evet. İyi, asistanlığı öğretecem. Evet, doğru. Ben zaten asistanım. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
What is it? You'd be a head of house of sorts, | Bu ne? Türlerin evinin başı olacaksın, Nedir bu? Öğrenci grubunun başı olacaksın. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
for a very elite group of students in a dwelling called the Barn. | çok elit öğrencilerin gurubu için ev, ağır diye biliniyor. Çok seçkin bir guruptur. Yurtlarının adı da "Ahır". | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
The Barn? An architectural wonder. | Ağır? Mimari mucize. Ahır mı? Bir mimari şaheser. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
The Barn? One of the oldest buildings on campus. | Ağır? Kampüstedi en eski binlardan. Ahır mı? Yerleşkenin en eski binalarından. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Is it red? No. | Bu kırmızı mı? Hayır. Kırmızı mı? O zaman ahır değil. Hayır. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Then it's not a barn. Yes, but it's steeped in history. | O zaman ağır değil. Evet, Ama bu tarih dolu. O zaman ahır değil. Bu tarihi bir isim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Good luck, then. | İyi şanşlar, o zaman. Sana iyi şanslar. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Come on, Balzac. �ndale. | Hadi Balzac. Ándale. Hadi, Balzac. Acele et. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Did you see his face? The Barn? | Gördün mü onun yüzünü? Ağır? Yüzünü gördünüz mü? Ahır ha? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I do believe that was the best one yet. | İnanıyorum şimdiye kadar en iyisiydi. Bana sorarsanız en iyisi buydu. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
You were wonderful. That was a classic, Pip. | Sen muhteşemsin. Bu klasikti, Pip. Harikaydın. Tam bir klasikti, Pip. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Brilliant. Don't you boys ever get tired | Muhteşem. Siz çocuklar hiç yorulmaz mısınız Dahiyane. Çocuklar hep aynı eşek şakasını... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
of playing that same crass, demeaning joke? | aynı kabalığı yapmaya, küçültme şakası mı? ... yapmaktan sıkılmıyor musunuz acaba? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Another jolly good show. I must say, it is so much fun being me. | Başka neşeli iyi şov. Söylemek zorundayım, Bana bu çok eğlenceli. Yine eğlenceli bir şaka. İtiraf etmeliyim ki ben olmak çok eğlenceli. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Could someone please get me some Tidy Wipes? | Rica etsem biri bana biraz temiz bez getirir mi? Biri bana ıslak mendil getirir mi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Well, Balzac, as Mr. Van Wilder would say, | İyi, Balzac, bay Van Wilder söylediği gibi, Evet Balzac, Bay Van Wilder'in dediği gibi... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
it's not the building that matters, it's the people inside. | Bina önemli değildir insanlar içinde olduğunda. "Önemli olan bina değil, içindeki insanlardır. " | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Excuse me. I'm looking for the Barn residence hall. | Affedersiniz. Ben ağır yerleşim yurdunu arıyorum. Affedersiniz. Ben Ahır adlı öğrenci evini arıyorum. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
The Barn. Piss off. | Ağır. Defol. Ahır. Kaybol. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Pin headed squirrelly looking bastard. | İğne kafalı kafadan çatlak piç. Çevik kafalı, şaşkın bakışlı, enayi. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Hey, you're speaking the local lingo right and proper. | Hey, Sen yerel argo konuşuyorsun doğru ve düzgün. Yerel dili çok iyi konuşuyormuşsun. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Taj Badalandabad, your new head of house. | Taj Badalandabad, senin yeni başın evindeki. Taj Badalandabad, yeni sorumlunuz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Taj Badalandabad, that's quite a tongue twister. | Taj Badalandabad, bu biraz dil bükücü. Taj Badalandabad, dil sürçmesi gibi. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Yeah, but I've been drinking all day. You want some? | Evet, ama tüm gün içerim ben. Sen bişey ister misin? Evet ama gün boyu içtim. İster misin? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
No, I'm okay, actually. You enjoy your backwash. | Hayır, ben iyiyim, aslında. Sen eğlen kendi dümen suyunla. Hayır, ben böyle iyiyim aslında. Dümensuyunun keyfini çıkar. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Hi. Hi, you look funny. | Merhaba. Merhaba, sen komik görünüyorsun. Merhaba. Merhaba. Komik görünüyorsun. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |