Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178834
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
because I was off fornicating all night. | çünkü bütün gece ilişkiye girdik. enerjim olmadığımı söyleyemem. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Now, which shirt do you like better? | Şimdi, hangi gömlek daya iyi? Şimdi, hangi gömlek daha iyi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Mauve or turbot? I like the mauve. | Leylak rengi yada kalkan? Ben leylak rengini severim. Kırık beyaz mı? Turkuvaz mı? Kırık beyaz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
But it is difficult with my jaw line. | Ama bu zor benim ağız çizgimle. Ama çene çizgimle zor oturuyor. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
TAJ: "We have this day given order | Bütün gün görevlermiz var Ve böylece bugün itibariyle resmi emir... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
"to our Chancellor of the United Kingdom and our Chancellor of Ireland, | İngiltrenin bizim başkanıyla ve irlandanın bizim başkanıyla, ... Birleşik Krallık Şansölyemize ve İrlanda Şansölyemize bütün teferruatıyla iletilmiş olup... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
"that they do respectively upon notice here | bunu onlar sırayla not alın buraya bu belgede konu edilen kanunun belgenin tarafınıza ulaşmasından | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
"of forewith issues of writ effective immediately | mahkeme emri sorunları direkt olarak etkiler, geçerli olmak üzere, yürürlüğe girmesiyle birlikte, mevzu bahis tarih | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
"that pigs and chickens will no longer be tolerated | domuzlar ve tavuklar uzun süre müsamma edilmeyecek itibariyle kamu alanlarına tavukların | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
"in the House of Commons." | asil olmayanların evinde. ve keçilerin Avam kamarasına girmesi yasaktır. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Would anyone like to comment on the House of the Lords journal | Kimse yorum yapmak ister mi Lordların evi günlüğü Şimdi Lordlar kamarasının 60. sıra sayısıyla çıkarmış olduğu... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
volume 64, August 1832? | cilt 64, ağustos 1832? 4 Ağustos 1832 tarihle kanunla ilgili sorusu olan var mı? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Sir? You heard me. | Efendim? Duydunuz beni. Efendim? Beni duydun. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Come on, if you don't rip out page 32, I'll fail all of you. | Hadi, eğer sayfa 32yi savurmazsanız, sizi bırakırım. Hadi 32. sayfayı yırtmazsanız hepinizi sınıfta bırakırım çocuklar. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
God, these things are so old, they're petrified. | Tanrım, bu şeyler çok eski, hepsi taşlanmış. Tanrım, bu şeyler öyle taşlaşmışlar ki... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
You know what, just throw the whole damn thing out the window. | Biliyorsun tamamını camdan dışarı atın gitsin. Aslında hepsini atın gitsin. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I think he's plumb sauced, he is. | Bence o su katılmamış küstah,o. Bence sigorta tamamen yandı. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
and send these books back to the 1800s where they belong. | ve ait olduğu yere 1800lere geri yollasın bu kitapları. Ve kitapları ait oldukları 1800'lere yollayalım. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Come on, Gethin. No, I can't. | Hadi , Gethin. Hayır, ben yapamam. Hadi, Gethin. Yapamam. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Haven't you ever heard of the expression "in with the old, out with the new"? | Hiç duymadın mı eskileri için eskide kaldı ifadesini onları at yenisi için? "Bugünden inen dünü kovarmış" lafını hiç duymadın mı? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Yes, sir. But I think the actual expression is... | Evet, efendim. Ama bence gerçek ifade... Evet ama bence o lafın aslı... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Oh, it doesn't matter what the actual expression is, Gethin. | Oh, sorun değil nedir gerçek ifade, Gethin? Lafın aslının nasıl olduğu hiç fark etmez Gethin. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Why are you thinking when you should be throwing? | Ne düşünüyorun onları atarken? Atman gerekirken neden düşünüyorsun? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Ejaculate your book. | Boşalt kitabını. At şu kitabı. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Give it a throw, limey. | İngiliz denizcisi gibi fırlat. Hadi bir dene Gethin. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Mr. Badalandabad, might I see you out in the hall? | Bay Badalandabad, seni buradan çıkarmalı mıyım? Bay Badalandabad. Koridorda görüşebilir miyiz? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Certainly. | Kesinlikle. Elbette. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Excuse me, class. | Affedersiniz sınıf. İzninizle çocuklar. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Why don't you all read chapter two while I'm gone? | Ben giderken niçin bölüm ikiyi oku muyorsunuz? Neden ben yokken 2. bölümü okumuyorsunuz? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Have you gone completely and utterly mad? | Sen tamamen delirdin mi? Bir günde tamamıyla zır deli mi oldun? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I don't know how you did things at Coolidge College. | Bilmiyorum nasıl şeyler bunlar Coolidge Üniversitesinde. Daha önce Coolidge College'da ne yaptığınız beni ilgilendirmez. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
You've been checking on me. Yes. And, frankly, I'm concerned. | Sen beni kontrol ediyorsun. Evet. Ve, açıkça, endişeliyim. Beni araştırmışsın. Evet ve açıkçası endişeliyim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Well, I... Let me just say then that I am so enthused to be under you. | İyi,ben... Bırak beni sadece bişey söylüyüm, sonra senin altında olmak benim için zevk verici bişey. O zaman söylemeliyim ki altında olmak bana büyük zevk verdi. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
What I mean is that I'm extremely hard. | Yani demek istedim ki aşırı derecede zor bişey. Yani, son derece okşandım. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Mr. Badalandabad, it really doesn't even matter | Bay Badalandabad, bu gerçekten zor bişey olsa bile Bay Badalandabad, benim veya ders kitaplarının... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
you'll have to follow the rules set forth by... | kurallara uymak zorundasınız ayarlıyın zikredin... ... almak istiyorsanız kurallara uyacaksınız. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Who wore funny boxer shorts and garter belts and died decades ago? | Kim giymiş komik boksör sortu ve kemerleri ve on yıllar önce ölmüş? Şu şu komik paçalı donla gezen ve onu askıyla tutturan, yıllar önce ölen adam mı? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Who never saw a man walk on the moon or listened to Lil' Kim on an MP3 player | Kim hiçbir zaman birini göremicek ayda yürürken veya Mp3 oynatıcısında Lil' Kim dinlerken Ne ayda yürüyen bir adam gördü ne Mp3 çalarda Lil' Kim dinledi ne de... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
or watched muff to muff triple penetration cooch munching | veya or izlicek üçlü grup ... bahçıvan, aşçı, evin hanımı kanepede üçlü serisini izledi o adam. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
on the internet? What does that have to do with anything? | internette? Size birşey anlatıyor mu? Bunun bahsettiklerimizle ne alakası var? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
It can teach us about ourselves. | Bu bize kendimiz hakkında bişeyler öğretir. Bize kendimizi öğretebilir, hatalarımızı... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
About our flaws, our hopes, even our dreams. | Noksanlık hakkında, umutlarım hakkında, hatta hayallerimiz hakkında. ... umutlarımızı hatta hatta hayallerimizi. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
And all I'm saying, Mr. Badalandabad, | Ve tüm söylediğim bay Badalandabad, Tek demek istediğim Bay Badalandabad... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
is that at this university, there's only one way to skin a mongoose. | bu üniversite tek bir yol var kabuğundan sıyrıp çıkarmak için. ... bu üniversitede mango soymanın tek yolu var ve o... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
They're bleeding huge. | Onlar dev. Bu herifler çok iri. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Guys, come on, it's badminton. The game is played with a limp wrist. | Millet, hadi, bu badminton. Bu oyun yumuşak bileklerle oynanır. Yapmayın çocuklar, badminton oynayacaksınız. Oyun sadece bilekle oynanıyor. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Okay. It is probably safe to assume | Tamam. Muhtemelen tehkilesiz farzediyoruz. Pekala. Bu karşılaşmadan zaferle ayrılamayacağımızı ön görmek... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
that we will probably not emerge victorious from this match. | Büyük ihtimalle maçı kazanmıcaz, ... sanırım kötümserlik olarak algılanmaz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Fine. I have an idea. | İyi. Bir düşüncem var. Tamam. Bi fikrim var. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Okay, it was so bad, but why are you refusing to look on the bright side? | Tamam, çok kötüydü ama niye reddediyorsunuz parlak tarafından bakmayı? Tamam çok kötüydü. Ama neden iyi yanından bakmayı denemiyorsunuz? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Oh, we're going to bleed to death of internal injuries? | Oh, ölmediğiz veya yaralanmadığımız için mi? Ölümcül yaralarımız yüzünden ölmememiz mi mesela? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I mean, would you rather be miserable and known, | Demek istiyorumki, sefil ve bilinmeyi mi yoksa sefil ve tanınmamayı mı tercih edersiniz? Evet. Perişan ve meşhur olmak mı, | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
or miserable and anonymous? | perişan ve meçhul olmak mı? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Anonymous. Anonymous. | Tanınmamayı. Tanınmamayı. Meçhul. Meçhul. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Sir, I think we were fooling ourselves | Efendim, bence kendimizi kandırıyoruz Azıcık bile olsa kazanma şansımız olabileceğine... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
to believe we had even the tiniest chance of winning this. | bizim kazama şansımız hiç yok. ... inanarak kendimizi kandırıyoruz sanki. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
We're on the board. We're actually on the board. | Biz panodayız. Biz gerçekten panodayız. Panodayız, gerçekten panodayız! | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Everybody gets a point for entering. We're still 499 points away. | Herkes girişte puan alır. Biz hala 499 puan uzağındayız. Katılan herkes 1 puan alıyor daha 499 puan toplamamız gerek. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
just because you're making a spectacle of yourselves, | sadece kendi görüşünüzü yapıyorsunuz, kendinizi rezil ediyor olmanız biz diğerleri için... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
it doesn't mean you're not still invisible to the rest of us. | bu bişey ifade etmiyor hala biz görünmez değiliz. ... hala görünmez olmadığınız anlamına gelmez. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
because it's very difficult to beat something that you cannot see. | çünkü çok zordur ısırmak bazı şeyler ama sen göremiyorsun. Çünkü göremediğin bir şeyi yenmek kesinlikle çok zordur. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Beat you? You and your sorry lot aren't even worth spitting on. | Sen mi ısırcan? Sen ve senin üzgün arkadaşların bile tüküremez. Seni yenmek mi? Sen ve zavallı ekibin üzerine tükürmeye değmezsiniz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Sorry, what did you just call me? What? | Pardon, ne diye çağırdın beni? Ne? Affedersin?, bana ne dedin? Ne? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
No, no, no, you definitely said something. No, I didn't say anything. | Hayır,hayır, hayır, sen kesinlikle bişey söyledin. Hayır, ben birşey söylemedim. Hayır, hayır, sen demin bir şey söyledin. Hayır bir şey demedim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
What was it? No, I didn't... | Neydi o? Hatır... Ne dedin? Hayır... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
You called me diarrhea face. Really, did I? | Sen beni ishal sürat diye çağırdın. Gerçekten, yaptım mı? Bana ishal surat dedin. Sahi mi dedim mi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
TAJ: It seems there's a time and a place to hit people. | Gözüküyor zaman ver yer var insanları vurmak için Seamus insanlara vurmanın doğru bir zamanı... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Hey, Coach, you need another player? | Hey, koç başka oyuncuya ihtiyacın var mı? Koç, oyuncu lazım mı? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Oh, really? | Oh, gerçekten? Gerçekten mi? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
PIP: Ladies and gentlemen, | Bayanlar ve baylar, | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I'm sure our palates were titillated from the last selection, | Eminim bizim tat alma duyumuz son seçimden beri gıcıklandırıldı, en son denediğimiz koleksiyonla damaklarınızın gıdıklandığından... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I must hand it to you, Charlotte. You've done an excellent job with the TAs. | Bunu sana vermeyliyim , Charlotte. Çok iyi bir iş çıkardın TAlerle birlikte. Hakkını vermeliyim Charlotte. Yeni araştırmaların beni gerçekten çok etkiledi. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
It's always been my theory | Bu herzaman benin teorimdi. Bu teoriyi bir süredir savunuyordum. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
that as long as you're clear with your rules and expectations, | sizin anladığınız sürece sizin kurallarınız ve bekletilerinizle, Beklentilerin ve hedeflerin konusunda... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
people generally will fall in... | insanlar genellikle kapıl... ... kafan net olduğu sürece insanlar genellikle... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
The next cognac you'll be tasting is from a 1793 bottle from the Loire region... | Bu sıradaki Lorie bölgesin 1793 yapımı bir şişe konyak... Tadacağınız bir sonraki konyak, 1793 sezonunda hazırlanmış olup... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
TAJ: So, despite all of their money, | Bu yüzden, bütün paranız, Bunca paraları olmasına rağmen... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
all those statues are actually completely worthless. | bütün bu statünüz aslında tamammen değersizmiş. ... bu heykellerin hepsi tamamıyla değersiz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Field trip. We're observing the double breasted, blue blooded snot. | Saha gezintisi. Biz gözlemlerimiz çifte göğüslü, mavi kanlı sümük. Açık hava dersi. İki memeli, mavi kanlı züppeyi inceliyoruz. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I told you to stick to the assigned curriculum. | Müfredat programı kararlaştırmıştık. Senden hazır programa uymanı istemiştim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Yes, and as I explained to you, the assigned curriculum was... | Evet, ve açıkladığım gibi, kararlaştırılmış müfredat programı... Evet, ve ben sana hazır programla ilgili düşündüklerimi... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Was something I felt very strongly about. | Bişey beni çok güçlü hakkında düşündüyor. Savunduğum bir şey olduğunu söyledim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Which is why I propose a challenge. | İşte bu yüzden sana meydan okuyorum. İşte bu yüzden meydan okuyorum. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Pardon me? A challenge. | Pardon bana ney? Meydan okuma. Affedersin? Bir yarış. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
You see, I believe | Görüyorsun, Ben inanıyorum ki Ben öğrencilerimin... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
through a series of field trips. | saha gezileriyle. ... artacağını savunuyorum. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
that we have a philosophical difference in our teaching methods, | biz farklı öğretim metodları sahibiz, ... eğitim yöntemlerimiz arasında felsefi farklılık olduğu düşünülürse... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I suggest that we settle our disputes through a challenge of some sort. | Ben öneriyorum bizim tartışmamız bir tür yarışmaya doğru gitsin. ... ayrılıklarımızı bir tür sınama ile halletmekten yanayım. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
That way, if I win, I can continue as planned, and if... | Bu yolla eğer ben kazanırsam, ben devam edicem planladığım gibi, ve eğer... Böylece kazanırsam aynen devam ederim, kaybedersem... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
No! There will be no challenges. | Hayır! Yarışma falan olmucak. Hayır. Yarışma falan olmayacak. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
This isn't a grade school playground, Mr. Badalandabad. | İlkokul oyun yeri değil burası, bay Badalandabad. Burası okulun büyük çocuk parkı değil. Bay Badalandabad. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
you'll have to follow the assigned curriculum. Good night. | müfredata uymak zorundasınız. İyi geceler. ... hazır müfredatı takip edeceksiniz. İyi geceler. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
The last thing I am in this world is scared of you. | Son şey benim bu dünyadan senden kormam olur. Bu dünyada yapacağım son şey, senden korkmaktır. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
I accept your challenge, which means I get to choose the weapons. | Kabul ediyorum senin meydan okumanu, buda demek oluyor silahları ben seçicem. Meydan okumanı kabul ediyorum, Bu durumda silahları ben seçeceğim. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Charlotte, is it just me, or do these absurd paintings | Charlotte, absurt resimler sadece banamı yada Charlotte bana mı öyle geliyor yoksa bu absürt tablolar... | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
bear a striking resemblance to your absurd boyfriend? | ayıya benzer absurt sevgilinine? erkek arkadaşına fevkalade şekilde benziyor mu? | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
We are in Everett Hall. | Biz Everett konağındayız. Everett Salonundayız. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Everett Hall. | Everett konağı. Everett Salonu. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Oh, please tell me it's Earl of Grey tea contained in this. | Oh, lütfen söyle bana bu sakın gri çay olmasın. Lütfen bana bunun içinde earl grey çayı olduğunu söyle. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |
Well, when it's Pip's turn, they're going to have to build a new hall | İyi, ne zaman Pip dönüce, Onlar yeni bir konak inşa edecekler Pip'in sırası geldiğinde, yeni bir salon yapmaları gerekecek. | Van Wilder 2: The Rise of Taj-3 | 2006 | ![]() |