Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179517
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Wake me up tomorrow morning. | Beni sabah erkenden kaldır. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
What I do every day, but I want to start earlier. | Her zaman yaptığımı. Ama daha erkenden. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Nice knife! | Güzel bıçak. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Good Lord! | Harika! | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
You're happy, aren't you? | Mutlu musun? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Shouldn't I be? | Yasak mı? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
You, on the other hand... | Peki ya sen? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
I'm bored. I'm alone all day and I don't know what to do. | Tüm gün yalnız olmaktan sıkıldım artık. Burada yapacak hiçbir şey yok. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
You should have enough to do in this house. | Ama burada yapacak çok iş var. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Come here and listen to this. | Yaklaş biraz, dinle. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
What are you thinking about? | Güzel mi? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
That your cousin is more to your taste. | Kuzeninden hoşlanıyor musun? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
She isn't my cousin. | O benim kuzenim değil. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
It doesn't make any difference what she is. You like her. | Kimin umrunda? Hoşlanıyor musun, söyle! | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
I had a feeling I shouldn't have come here. | Bilseydim gelmezdim. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
I'd better get out, fast. | Sanırım buradan gitsem iyi olacak. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
We ought to talk about that some other time. | Bunu daha sonra konuşuruz. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
How in hell does it wind up? | Bu saat nasıl ayarlanıyor acaba? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
I think I'd better go tomorrow. | Yarın sabah ayrılsam iyi olacak. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Don't be a fool! | Saçmalama. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Why rush away from something which couldn't happen? | Bu acelen ne? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
You see how much you like her? | Baksana, umrunda bile değil. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Some people are brought together, others are separated. | Kimilerini bir araya getirir, kimilerini de ayırır. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
What can we do, if that's the way it happens? | Buna yapabileceğin hiçbir şey yok. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Don't cry, Lucia. | Ağlama Lucia. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Come on, darling. | Yapma. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
What a thing! | Ne garip bir şey bu! | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Where did Father find that? | Ne için yaptırmış bunu acaba? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Hold on, Ramon! | Ramon bekle. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Is there time to make another trip? | Benimle gelecek misin? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
No sir, it's nearly six o'clock. | Hayır Don Jorge. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Okay, let's get a move on! | Saat 6 oldu. Çabuk olun, bitirin işinizi. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Tonight, but I'll be back tomorrow afternoon. | Bu gece gidiyorum ama yarın ya da öbür gün döneceğim. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
The Angelus! | Akşam duasına haydi. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
The Angel of the Lord declared to Mary. | Tanrının meleği Kutsal Meryem'e... | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
And she conceived by the Holy Ghost. | Kutsal Ruh tarafından hamile bırakıldığını bildirdi... | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Hail Mary, full of grace... | Faziletle dolu Kutsal Meryem, | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Holy Mary, Mother of God, pray for us sinners... | Tanrı seninle birlikte, | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Behold the handmaid of the Lord. | Meryem, İsa'nın annesi... | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Be it done unto me according to thy word. | Sen! kadınlar arasındaki kutsanmış olan, | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
And the word was made flesh. | rahmine düşmüş olan İsa'nın tohumuyla kutsanmış olan... | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
And dwelt among us. | Kutsal Meryem | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
The Lord is with thee. Blessed art thou amongst women and blessed is the fruit of thy womb Jesus. | Tanrının annesi | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Pray for us sinners now and at the hour of our death. | Tanrı seninle birlikte. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Pray for us, O Holy Mother of God. | Biz günahkarları bağışla. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
That we may be made worthy of the promises of Christ. Amen. | Şimdi ve ölüm ve saatinde de. Amen. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Are they going to work here too? | Şantiye mi yapılıyor burada? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Don't worry. Nobody's going to disturb you. | Seni rahatsız etmeyeceğiz. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Don't forget the meeting with the lawyer. The car will pick you up tomorrow morning. | Yarın sabah seni noterde bekliyorum. Araba hazır olacak. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Do you intend to stay here for some time? | Burada daha kalacak mısın? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
You can come and live again in the big house. | Büyük eve geri dönebilirsin. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Now that I'm alone, I can settle down anywhere. | Yalnızım. İstediğin yere yerleşebilirsin. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
And your friend? | Kız arkadaşına ne oldu? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
She's left. | Gitti. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Is she coming back? | Geri dönmeyecek mi? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Why does any man leave a woman? | Bir insan bir insanı neden bırakır sence? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
If you don't understand, I don't want to explain it to you. | Kuşkusuz, senin için bu konuları konuşacak doğru insan değilim. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
You're too cold and religious, you'd be shocked. | Senin gibi bir sofuyu korkutabilirim, değil mi? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
You have decided to leave, Moncho. | Gidiyor musunuz? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
I can't do anything to make you stay? | Kalmanız için ne yapabilirim? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
These people annoy you, isn't that it? | Düşkünlerle beraber olmak istemiyorsun, değil mi... | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Well, what are you going to do? | Peki ne yapacaksın? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
He's coming to live with me. | Benimle beraber yaşayacak hanımefendi. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
If that's what you want... | Nasıl isterseniz. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
But I'm very sorry you're leaving. | Gitmenize üzülüyorum. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Thank you for everything, Moncho. God bless you. | Her şey için teşekkürler Moncho. Tanrı sizi korusun. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Here's the missing furniture. | Şu berbat mobilyalara bak. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
What a state it's in! | Ne kadar kötü durumdalar! | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Father must have been a peculiar type. | Babam garip adammış! | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
I don't think the master ever came here. | Buraya adımını bile atmış değildir. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
And this chest? | Başka ne var burada? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Just some old curtains and drapes. | Eski perdeler ve öteberi şeyler işte. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
There must be some rat's nest in there. | O zaman burası farelerle kaynıyordur. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Tell me. You worked for my father for seven years, didn't you? | Söylesene... Babama yedi yıl boyunca hizmet ettin... | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Did he ever mention me? | Benden hiç bahsetti mi sana? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
But I'm sure he loved you. | Ama sizi seviyordu, buna eminim. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Why? | Öyle mi dersin? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
You wouldn't be here otherwise. | Evet. Yoksa şu an burada olamazdınız. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
These chairs are in good condition. | Sandalyeler iyi durumda. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
With a little varnish and some new covers | Eğer üzerlerini yeniden kaplayıp cila atarsak, | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
this one will be quite presentable. | mükemmel olurlar. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
What are these sacks doing here? | Bu torbalarda ne var? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
They've always been there. | Hep oradaydılar. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
That's stupid! Plaster! | Alçı? Çok saçma. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
It can still be used. | Hala kullanılabilir durumda. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
And those? | Ya şurada ne var? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
That's sand. | Kum. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
As I won't be here tomorrow, | Sabah ustabaşına söyle, | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
tell the foreman to take them. | gelip bunları buradan alsın. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
What's wrong with you, woman? | Sorun ne? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Do you know something, Ramona? | Biliyor musun Ramona... | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
If you took some trouble, you'd be quite pretty. | Kendine biraz baksan, çok güzel olacaksın... | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Small teeth, nice lips. | Küçük dişler... Kırmızı dudaklar... | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
What more do you want? | Bir erkek başka daha ne ister ki? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Let's sit down a moment. | Şurada biraz oturalım mı... | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Don Jorge said he'd be waiting for you at the lawyer's at four o'clock. | Don Jorge sizi saat 4'te noterde bekliyor. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
You're the most responsible here. I'm handing them over to you. | Sana güveniyorum, ben yokken onlara gözkulak ol. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Don't worry, I'll look after things. | Merak etmeyin, olacağım hanımefendi. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Do you want anything else? | Kasabadan bir şey istiyor musunuz? | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |
Bring me a flute if you see one. I'd like to learn music. | Bana bir flüt alır mısınız? Flüt çalmayı öğrenmek istiyorum. | Viridiana-1 | 1961 | ![]() |