Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1796
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Norman. | Norman. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| This one's quite blurry. | Bu oldukça bulanık. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| It's Norman's friend, Andrés. André. | O Norman'nın arkadaşı, Andrés. André. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Yes. André. | Evet. André. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| He's nice. Yes. | Hoş biri. Evet. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Seems to me he likes you... | Bana senden hoşlanıyor gibi geldi... | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Do you like him? | Ondan hoşlanıyor musun? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| No, but... | Hayır, ama... | A Silent Love-1 | 2004 | |
| his eyes remind me a bit of your brother. | ...gözleri bana erkek kardeşini hatırlatıyor. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Should I put it in? | Albüme mi koyayım? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Is he irritated or sad? | Tedirgin mi, yoksa üzgün müydü? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| He's just thinking. It's his job. | Yalnızca düşünceliydi. İşini düşünüyordu. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| You should take time to think too. | Sende düşünmek için zaman ayırmalısın. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Sure thing... | Elbette... | A Silent Love-1 | 2004 | |
| This is my favourite. | Bu en sevdiğim. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Only your brother's missing. | Bir kardeşin eksik. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Look at my face in this one! | Şunda, benim yüzüme bak! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| No, it's fine. | Hayır, hoş. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Want to see? Sure. | Bakmak ister misin? Tabiî ki. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Can't see a thing. | Bir şey göremiyorum. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Give it here. | Buraya ver. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Here comes Norman. | İşte Norman geliyor. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Oh, yes! | Ah! Evet! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Talk to me! | Konuş benimle! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Tell me all your thoughts, even if I don't understand. | Ben anlamasam bile düşüncelerini anlat. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Don't pressure him. You'll see. | Ona baskı yapma. Göreceksin. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Here... | Burada... | A Silent Love-1 | 2004 | |
| You said so many nice things in your letters. | Mektubunda çok hoş şeyler söylemiştin. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| My letters, thanks... | Mektuplarım, teşekkürler... | A Silent Love-1 | 2004 | |
| I've said that a lot. | Çok şey yazmıştım. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Not as often as I think it. | Benim nadiren düşündüğüm şeyler. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Especially when we make love. | Özellikle, seviştiğimizde. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Can I ask a silly question? | Aptalca bir soru sorabilir miyim? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Very silly. Don't get angry. | Çok aptalca. Sakın kızma. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Did someone help you... write the letters? | Mektupları yazmana... biri yardım etti mi? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| I wouldn't really mind. | Öyleyse, sorun etmem. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| I'm just curious. | Sadece meraktan sordum. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "When does your class end?" | "Dersin ne zaman bitiyor?" | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "Who wants to have a coffee with me?" | "Benimle kim kahve içmek ister?" | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "Which shirt do you like better?" | "Hangi gömleği daha çok beğeniyorsun?" | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "What's your dog's name?" | "Köpeğinin adı ne?" | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Let's go tell him. | Haydi ona söylemeye gidelim. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| No, just wait. It's nothing. | Hayır. Bekle. Önemli değil. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| The tree? | Ağaç mı? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| What tree? | Ne ağacı? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| What is this crap? | Bu saçmalıkta nedir? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "Marry my sister, have a door." | "Evlen kardeşim, bir kapın olsun." | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Why are you offended? Why defend him? | Neden kırıldın? Onu neden savunuyorsun? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| You know what the door means! | Kapının ne anlama geldiğini biliyorsun! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| So we agree, he sent a door. | Aynı fikirdeyim, kardeşin göndermiş. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| We don't need more doors. | Bizim kapıya ihtiyacımız yok. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Why must he send what you need? | İhtiyacın olan bir şeyi mi göndermeli? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Right. Why start now? Your husband likes it! | Pekala. neden yine başlıyor? Kocan ondan hoşlandı! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Don't say it like that. What? | Bu şekilde söyleme. Ne? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "Your husband". How'd I say it? | "Senin kocan". Nasıl diyebilirim ki? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Like we're watching a little pet. | Evcil bir hayvanı izler gibi. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| What a notion! | Bu ne biçim düşünce! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| He's starting to understand us! Really? | Bizi anlamaya başladı! Gerçekten mi? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| So don't talk that way either. | Bu yüzden o şekilde konuşma, | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Or stare at him. | ya da ona dik dik bakma. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "Don't stop writing because of that Mexican translator..." | "Şu Meksikalı çevirmen yüzünde sakın yazmayı kesme..." | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "You understand me perfectly..." | "Beni mükemmel anlıyorsun..." | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "It drives me crazy that people here..." | "Buradaki insanlar beni çılgına çeviriyor..." | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "I never doubt whether I should be loyal. I just am..." | "Sadık olma konusunda hiç şüphem olmadı. Ben sadece..." | A Silent Love-1 | 2004 | |
| "If I say this bothers me, | "Bu benim canımı sıkıyor desem, | A Silent Love-1 | 2004 | |
| no one must think I'm bothered..." | kimse canımın sıkıldığına inanmaz..." | A Silent Love-1 | 2004 | |
| You must get rid of this obsessive idea. | Bu takıntılı fikirlerden kurtulmalısın. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Which idea? The ideal husband. | Hangi fikirden? Koca fikrinden. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| What if he thinks the same of me? | Ya o da benim için aynı şeyi düşünürse? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| No! What do you think of him? | Hayır! Onun hakkında ne düşünüyorsun? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| I should expect less. | Daha azını beklemeliyim. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| No one should expect less of anyone! | Kimse birinden daha azını beklememeli! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Honeymoon's over, he's not in love. | Balayı bitti, o aşık değil. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| You'll have to start from zero. Zero. | Sıfırdan başlamalısın. Sıfırdan. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| From zero you go up or down, like a thermometer. | Termometre gibi, sıfırdan yukarı ya da aşağı gidersin. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| A husband is made, not born. He's created. | Koca dediğin doğuştan olmaz, yapılır. Yaratılır. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| You have to know how. Tell me how. | Nasıl yapıldığını bilmelisin. Nasıl olduğunu anlat bana. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Well, with sweetness, | Yumuşaklıkla, | A Silent Love-1 | 2004 | |
| and patience. | ve sabırla. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| You work a lot here! | Burada çok çalışıyorsun! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Working. My work... | Çalışmak mı? Benim işim... | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Here, all I do is rest and go for walks. | Burada tüm yaptığım, dinlenmek ve yürüyüşe çıkmak. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| May I? | Müsaade eder misin? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| That's Rod LaRoque. | Bu Rod LaRoque. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Hello, family. | Merhaba, Aile. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| That's great! | Harika! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Let's see. | Bir görelim. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| You didn't ask my permission? | Benim iznimi almadın? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Don't you two ever sleep? | Siz ikiniz hiç uyumaz mısınız? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| What's wrong? I knew it! | Sorun nedir? Biliyordum! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| How do I have a chance with him, he's in love with someone else? | Onunla nasıl şansım olabilir ki? O başkasına aşık. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Who? A old lady at his school. | Kime? Okulundaki yaşlı bir bayana. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| The look she gave me! | Kadının bakışından anladım! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| And the blank face he made when I asked who she was! | Ve kim olduğunu sorunca yüzündeki boş ifadeden! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| The same face as always! Then, he ignored me all the way home. | Her zamanki o ifade! Sonra da eve gelinceye kadar beni umursamadı. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| They're in a photo, if he hasn't burnt it. | Eğer yakmadıysa, ikisinin bir fotoğrafı var. | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Calm down! Are you imagining this, or is it true? | Sakin ol! Bunu uyduruyor musun, yoksa gerçek mi? | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Look at him hand over his report card! | Ona ve sarıldığına bak işte! | A Silent Love-1 | 2004 | |
| See? No answer. All this time, I thought it was my fault... | Gördün mü? Cevap veremiyor. Hep kendi hatam olduğunu düşünmüştüm... | A Silent Love-1 | 2004 | |
| Let him explain! | Açıklamasına izin ver! | A Silent Love-1 | 2004 |