Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180772
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
if that's what you wanted. | Eğer istediğin buysa. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Is that what you wanted? | İstediğin bumuydu? İstediğin bu muydu? Hayır. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What do you want? | Peki ne istiyorsun? Ne istiyorsun? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Your blood. | Kanını. Senin kanını. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
All over me. | Her yerimde. Her tarafımda. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You don't know who I am. | Kim olduğumu bilmiyorsun. Beni tanımıyorsun. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Or where I live. | Nerede yaşadığımı da. Nerede yaşadığımı da bilmiyorsun. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
And Dr. Mandrakis will take me home, or maybe even the police. | Dr.Mandrakis birazdan evde olucak ... ve hatta polisler. Dr. Mandrakis beni eve götürür veya belki de polisler. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You've called the police? | Polisi mi aradın? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Leave me alone! This is Sergeant Sacker. Listen to me. | Beni rahat bırak! Jill , Ben çavuş Sacker. Beni dinle. Beni rahat bırak! Jill, ben Komiser Muavini Sacker. Dinle beni. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
We've traced the call. It's coming from inside the house. | Aramayı takip ettik. Evin içinden geliyor. Aramanın izini sürdük, arama evin içinden yapılmış. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
A squad car's on the way right now. Just get outta that house. | Devriye aracı şu an yolda. Hemen evden dışarı çık. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
1000 Chestnut at 9:18 X. | 1000 Chestnut at 9:18 X. 1000 Chestnut Caddesi 9:18'de. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Are the parents here yet? | Aile buradamı? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Yeah, they arrived about ten minutes ago. | Evet, 10 dakika önce geldiler. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Christ. What a homecoming. | Tanrım. Ne eve dönüş ama. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What happened, Charlie? | Ne oldu, Charlie? Ne oldu Charlie? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
We were less than a block away when the call came through. | Çağrı geldiğinde biz bir blok ötedeydik. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
When we got here, the guy was still upstairs in the kids' bedroom. | Buraya vardığımızda , adam hala yukarıda çocukların odasındaydı. Buraya vardığımızda, adam hâlâ üst kattaki çocuk odasındaydı. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
He was covered with blood. | Her tarafında kan vardı. Her tarafında kan vardı. Kan mı? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Blood? Not his own. | Kan mı? Kendisininki değildi. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
The children have been dead for several hours. | Çocuklar bir kaç saat önce ölmüşler. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Oh,Jesus. | Aman tanrım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Who is he? | Adam kim? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Well, we found this merchant seaman's card on him. He's English. | Üzerinde bu denizci kartını bulduk O bir ingiliz. Üzerinde bu ticari denizci kartını bulduk. İngiliz'miş. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Entered this country less than a week ago. | Ülkeye bir hafta önce gelmiş. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
How about the baby sitter? | Çocuk bakıcısı ne oldu? Peki ya çocuk bakıcısı? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
She'll be all right. | İyi olucak. İyileşir. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I'm Lieutenant Clifford. I'm very sorry. I'll try to be brief. | Bay ve Bayan Mandrakis. Çok üzgünüm. Kısa tutmaya çalışacağım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Sit down. | Oturun. Oturun. Teşekkür ederim. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
So you're in business for yourself now. | Artık kendi işinizde mi çalışıyorsunuz? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Yes, sir. For the past three and a half years. | Evet efendim. Yaklaşık 3,5 yıldan beri. Evet efendim, 3.5 yıldan beri. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
That's good. | Çok güzel. Güzel. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
And you'd heard about Curt Duncan's escape? | Sanırım Curt Duncan'ın kaçtığını duymuşsunuzdur? Curt Duncan'ın firar ettiğini duydun mu? Evet. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Do you think the police will find him? | Polislerin onu bulabileceğini düşünüyormusunuz? Polisin onu bulabileceğini düşünüyor musun? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I know they haven't assigned anyone to it specifically. | Özel birinin bu konuya atanmadığını biliyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It's an old case. An old case. | Eski bir dosya. Eski bir dosya. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Can you find him? Yes. | Onu bulabilirmisin? Elbette. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Maybe not tomorrow, maybe not this week, but I'll find him. | Belki yarın yada bu hafta değil , ama onu mutlaka bulacağım. Belki yarın veya bu hafta olmaz ama onu bulurum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
He could be anywhere by now. I don't think so. | Şu an Herhangi bir yerde olabilir. Sanmıyorum. Şu anda herhangi bir yerde olabilir. Öyle düşünmüyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Because he's a foreigner, he'll come back to the city. | Çünkü o bir yabancı , şehre geri dönecektir. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
After six years in confinement, that's the only place that's familiar to him. | 6 yıllık esaretten sonra,burası onun tanıdığı tek yer. 6 yıllık hapisten sonra onun bildiği tek yer burası. Bu önemli. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
A man murders two children in cold blood. | Soğukkanlılıkla 2 çocuğu öldüren biri o. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
A jury declares him insane. | Juri onu deli ilan etti. Jüri onun deli olduğunu açıkladı. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
How could such a person not be? | Böyle birisi nasıl olabilir? Böyle birisi nasıl deli olmasın ki? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
He's sent to a state mental institution... | Son derece iyi korunan ... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
where the security is less than perfect. | bir akıl hastanesine gönderilmişti. ...devlete ait bir akıl hastanesine gönderilmişti. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
And he escapes. | Ama kaçtı. Ama o kaçmış. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It isn't fair. | Bu haksızlık. Bu hiç adil değil. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
A thing like that... | Böyle birşeyin tekrar olmasına ... Böyle bir şeyin tekrar yaşanmasına... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
should never be allowed to happen again. | asla izin veremem. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I couldn't agree with you more. | Aynı fikirdeyim. Doğru söze ne hacet. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Go ahead, then. | O zaman devam et. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
My accountant will contact you. | Muhasebecim sizinle irtibata geçecek. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
State Hospital. | Devlet Hastanesi. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Curt Duncan isn't going to run right out and kill more children. | Curt Duncan dışarıda doğru durmayacak ve daha çok çocuk ölecek. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I'm not worried about that. | Bu konuda endişelenmiyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
We had him in here for six years under continuous therapy | 6 yıldır burada çok güçlü bir şekilde | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
some of it rather forceful. | tedavi altında. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
And drugs, tranquilizers, depressants, lithium | ilaçlar, sakinleştiriciler, depresanlar, lityum İlaçlar, sakinleştiriciler, depresanlar ve lityum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Eventually anyone will respond to the treatment here. | Sonunda herkes bu tedaviye cevap verir. Sonuç olarak herkes bu tedaviye cevap verir. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You gave him electric shock? | Elektrik şoku verdinizmi ona? Ona elektrik şoku verdiniz mi? Evet, az miktarda. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Yes, some. | Evet , bazen. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It says here thirty eight. Thirty eight times? | Burda otuz sekiz yazıyor. Otuz sekiz defa? Burada 38 yazıyor. 38 kere mi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It's a fairly standard procedure. | Bu sadece standart bir prosedür. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Well, what will happen to him now... | Eğer ilaçlarını almazsa ... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
without the drugs he was on? | Ona ne olacak? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Oh, there'll be some deterioration. That's inevitable. | Durumunda bazı bozulmalar olacaktır. Bu normal bir durum. Durumu kötüye gider. Kaçınılmaz bir durum bu. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
We can't say how much. | Ne kadar olduğunu söyleyemeyiz. Bunun miktarını söyleyemeyiz. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
During the time that you had him here, did you discover... | Burda kaldığı süre içinde onun hiç özel bir ... Onunla burada kaldığınız süre içinde... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
any particular habits of his peculiarities, quirks? | alışkanlığı olduğunu farkettinizmi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Anything that might help me find him? Yes, of course. | Onu bulmama yardımcı olabilecek bir şey? Elbette. Onu bulmama yardım edecek herhangi bir şey? Evet, tabii ki. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It's all in the folder, Mr. Clifford. | Dosyanın içinde herşey var, Bay Clifford. Hepsi dosyanın içinde Bay Clifford. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Any mail from people back in England? Family? | İngiltereden gelen herhangi bir mektup oldumu? Ailesinden? İngiltere'deki birinden gelen mektup oldu mu? Ailesinden? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
That, too, is in the folder. | Buda dosyanın içinde. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Let's get something straight here, Doctor. | Burda doğruları konuşalım doktor. Bir şeyi açıklığa kavuşturalım doktor. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I've been 33 years in the business of tracking people and putting them away. | 33 yıldır kaç kişiyi yakalayıp , onları içeriye tıktım biliyormusunuz? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Spent almost a year on Curt Duncan alone with the trial and the testimonies... | Sanıklar , ifadeler ve araştırmalar la Curt Duncan için... Sadece Curt Duncan için duruşmalar, kanıtlar... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
and the background investigations. | koca bir yıl harcadım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Now, I didn't come here today to look in your goddamn folders. | Ben buraya lanet olasıca dosyalara bakmaya gelmedim. Bugün buraya senin kahrolası dosyalarına bakmaya gelmedim. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
In fact, I wouldn't be here at all if you'd done your job right. | Aslında işinizi doğru yapsaydınız , şuan zaten burda olmazdım. Gerçek şu ki işinizi doğru yapsaydınız asla burada olmazdım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
This is a hospital, Mr. Clifford, not a penitentiary. | Burası bir hastane Bay Clifford, hapishane değil. Burası bir hastane Bay Clifford, cezaevi değil. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Everything appertaining to one ofour patients is meticulously recorded... | Hastalara ait herşey titizlikle bu klasörlere kaydediliyor... Hastalarımızdan biriyle ilgili her şey itinayla bu hasta dosyalarına kaydediliyor. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
in that patient's folder, whether you can make sense of it... | duyguları , yapabilecekleri yada ... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
or not. | yapamayacakları . | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Do you want to know how much we really understand of the human mind? | Bir insanın zihnine girebilmek için ne kadar uğraştığımızı biliyormusunuz? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Listen. This is Curt Duncan... | Dinleyin. Bu 6 yıl önce buraya ... Dinleyin. 6 yıl önce... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
shortly after he was admitted here six years ago. | geldikten kısa bir süre sonraki Curt Duncan. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
...to give you medication that will calm you down. | ...size sadece ilaç verilecek. Sana ilaç veriyoruz, bu seni sakinleştirir. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
We're not putting anything in your food, either. | Yiyeceğinizin içine koymuyoruz. Yemeğinin içine de hiçbir şey koymuyoruz. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
No? I've got to eat the food? | Hayır? Yemeyeceğim? Hayır. Bu yemeği yemem mi gerekiyor? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It doesn't taste right! | Bu doğru değil! Tadı iyi değil! Duncan bu. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
That's Duncan. | Duncan. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Curt, why are you fidgeting? Can't you get comfortable? | Curt, Neden bu kadar hareketlisin? Rahatlıyamıyormusun. Curt, neden yerinde duramıyorsun? Rahat olamıyor musun? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
No! I'm not comfortable! | Hayır! rahat değilim! | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Don't you look at me. | Bana bakamazsın. Bana bakma. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Don't you talk to me. | Benimle konuşamazsın. Benimle konuşma. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Don't you touch me. | Bana dokunamazsın. Bana dokunma. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Stay away. | Orda kal. Uzak dur. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Curt, I'm only trying to help you. Stay away. | Curt, sadece yardım etmeye çalışıyorum. Orda kal. Curt, sadece sana yardım etmeye çalışıyorum. Uzak dur. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |