Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183914
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You better did not steal any of it, It was Agha's money. | Hiç etmedin ya, bak ağanın parasıdır ha! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
I swear on bread, no. I'm son of a bitch if I did it. | Ekmek çarpsın çalmadım ağam. Çaldıysam puştum. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Cheers for Agha | [HEP BİR AĞIZDAN] En büyük ağa, başka büyük yok! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Start! | Başlayın. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Cheers for Agha Agha is the greatest... | [HEP BİR AĞIZDAN] En büyük ağa, başka büyük yok! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
So, he is not loosing? What is your hurry, idiot. | Eee... Yenilmiyor. Acelen ne kıro? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
We are hungry. We were waiting for this so long. | Karnımız acıkmıştır. Kaç aydır bu günü bekliyorduk. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
How stupid you are: if he looses that quick... | Ya sen ne cahilsin böyle? Hemen yenilirse... | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Agha would understand. | ...ağa tiyatro yaptığımızı anlar. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Then, you'd have to forget about the food. | Sonra yemekleri nah yersin. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Heyt! | Heyt! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Let's take him up! | Omzumuza alalım hadi. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Agha, can we start the feast? Go ahead! | Ağam, izninle ziyafet başlasın mı? De hadi siz buyurun sofraya. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
[Allah... Allah... Allah...] | [Allah... Allah... Allah...] | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Greetings aghas. Welcome agha. | Selamünaleyküm ağalar. Buyur ağa. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Do you have a seat for God's guest? | Tanrı misafirine yer var mıdır ağalar? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... We are coming from far away. | Uzun yoldan geliyoruz. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... The poor (women) did not eat anything all day. | Bütün gün lokma geçmemiştir gariplerin boğazlarından. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
With your permission. | Müsaadenizle. Gel. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... Who is the groom? What groom? | Damat kimdir? Ne damadı? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Isn't this wedding feast? No, it's wrestling feast. | Düğün yemeği değil mi? Yok. Güreş yemeği. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Do you wrestle around here? Not really, but our Agha is into it. | Burada güreş tutuluyor mu? Pek tutulmaz ama ağamız çok meraklı. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
To watch? No, to wrestle. | Seyretmeye. Güreşmeye. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Really? | Yok ya. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... Are you kidding with me agha? I swear. He learned in military service. | Sen benimle eğlenir misin ağam? Puştum ki askerde öğrenmiş. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... he wins against everybody. | Güreş hastasıdır. Önüne geleni deviriyor. Hepsini gebertiyor. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
He wins against this bear, really? | Bu ayının sırtını yere getiriyor öyle mi? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Yes, who understands what an agha can do? | Ağa milletinin gücüne akıl sır erer mi? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... They are noble, strong. They win. | > Onlar doğuştan ağadır. Güçlüdür, yenerler. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... so, where are you from, where are you going? From far villages. We are peasants. | Sen nereden gelip, nereye gidiyorsun? Uzak köylerden, marabalık işimiz. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
we are looking for a piece of bread (work). Knock on another door. | Bir lokma ekmek arıyoruz. O halde kendine başka kapı bul. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... This village is starving if not for Agha's wrestling, we would be dead. | Bu köy açlıktan geberiyor. Ağanın güreşleri de olmasa yandık. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Welcome Agha. You have a guest. | Hoş gelmişsin ağam. Misafirin vardır. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
My God, we are waiting for rain, and who you are sending to us? | Allah'ım biz yağmur istiyoruz, sen kimleri yolluyorsun. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Do not forget to polish my boots! Yes Agha. | Çizmelerimi parlatmayı unutmayın ha! > Baş üstüne ağam. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Ooo, my friend! | Vay gözüm. Aman efendim. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Welcome, it's an honor. How nice to see you. | Hoş gelmişsin, şeref vermişsin. Sizi görmek ne devlet. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Please sit. We are still here Abuzer Agha. | Otur otur. Ya biz buradayız be Abuzer Ağa. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... but you became an urban man. You are not coming here anymore. | Ama sen artık şehirlisin, buralara ayağın pek düşmez oldu. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... You forgot your old land! You know that is not true, you are always on my mind. | < Eski topraklarını unuttun ha! Aman estağfurullah, gönlümüz hep sizdedir. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Let's first catch our breath. They made me tired today. | Dur. Önce bir soluklanalım ya. Bizi yormuşlardır bugün. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
You don't give up these peculiar habits of yours. | Ya hiç vazgeçmiyorsun şu tuhaflıklarından. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Are you still wrestling? | Yine güreşiyormuşsun. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Its a hobby. Everybody has one, mine is wrestling. | Merak işte. Herkesin bir merakı vardır ya, bizimki de güreş. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Wrestling aside, How is business agha? Forget about the business. Once in a while... | Güreş müreş iyi de, işler nasıldır ağam? Ya bırak şimdi işi mişi. 40 yılda bir... | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
I heard your business depends on rain? So, it is up to God. | > Duymuşum işin yağmura kalmıştır. Yani Allah'a kalmıştır. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
No rain, no crops. Banks don't give credits. | Rahmet yok. Ekin yok. Banka kredi vermiyor. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
As you see, we are embarrased ... | Anlayacağın sana karşı başımız eğiktir. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Don't worry, we can wait. | Estağfurullah. Bekleriz ağam, canın sağ olsun, bekleriz de... | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
But agha, why are you doing this? Sell everything, move to the city as I did. | Ağa be, ne diye bu rezilliği çekersin? Sat, sav, gel benim gibi şehre. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
no rain: trouble; crops rots: trouble; cattle ill: trouble. | Yağmur yağmaz, dert. Ekin çürür, dert. Hayvan hastalanır, dert. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... and lots of trouble from the peasants. You are right. | Boş ver, bir sürü de başına maraba belası. Doğrusun. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
God knows. But we were born here | Yukarıda Allah, ama işte biz bu topraklarda doğduk. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Damn it! We are known as the Agha once. | Allah kahretsin. Adımız ağaya çıkmış bir kere. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
.. If I leave, what would people say? What would peasants say? | Bırakıp gidersem dost düşman ne der? Maraba ne der? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
so many people depend on us. We live also for the fame of it agha. | Bunca insan elimize bakıyor. Biz biraz da şan olsun diye yaşarız be ağa. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Besides , I do not know trade, I would not be able run a gas station like you. | Üstelik ben senin gibi ticaretten de anlamam. Benzincilik de hiç yapamam. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
You know better then. Pray it rains then. | Ehh... Sen daha iyi bilirsin. O zaman dua et de yağmur yağsın. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Otherwise it's no good. Where are you going? | Yoksa işler kötüdür. Nereye? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
What do you think? Mountains of work waits for us. | Sen bizi ne zannediyorsun? İşler dağ gibi bizi bekliyor. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Not yet. I cannot let you go only with a cup of coffee. | Vallaha bırakmam. Öyle bir mırrayla salmam seni. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
I swear I have lots to do. | Başım gözüm üstüne ağam ama yeminle çok iş var. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Work does not wait in the city. | Üstelik şehirde iş beklemez. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
What do you mean? We open a bottle of rakı now, ... I also make some çiğ köfte for you. | Ya iş de neymiş? Rakıları açarız, sana bir de çiğ köfte yaparım. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Look agha, work in the city is different. You cannot neglect... | Bak ağa, şehir işi başkadır. İpin ucunu bırakamazsın. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
[Noise outside] | [DIŞARIDAN GÜRÜLTÜ GELİR] Bırakırsan yanmışsın. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Why are these crying? What is happening? | Ya ne bağrışır bunlar? Ne oluyor ulan? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Don't run! | Kaçma, kaçma. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
< I swear I'll kil you. | < Vallahi geberteceğim. < Uy... Uy... | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
I'll kill you dishonest woman! Dad! Dad, stop! | Geberteceğim seni namussuz karı. Ya baba! Baba, dur! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Let me! Let me! I'll kill this woman. | Bırak beni! Bırak beni! Geberteceğim bu karıyı. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
I'll kill and get rid of... You'll go for other women.. | Geberteyim de kurtulayım. > Öteki karılara harcatacaksın değil mi? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Anne sus! | Lan geberteceğim seni! Sus karı! Anne sus! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Dad, stop! | Baba, etme! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Dad shame on you! Look we have a guest. | Bak ya, misafirimiz vardır. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Let me kiss your hand Agha. Who is this pimp? | Öpeyim ağam. Kimdir bu kavat lan? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Don't you remember? He was born to your hands, Abuzer Agha. | Tanımıyor musun sen? Elinde doğmuştur. Abuzer Ağa. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Who is Abuzer Agha? | Abuzer Ağa da kim lan? Aaa... Baba ya. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Son of your friend hairy Muzo Agha. He is with god now. | Arkadaşın Kıllı Muzo Ağa'nın oğlu. Rahmetli oldu. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Which pimp is hairy Muzo? Fuck Muzo. I want a woman! | Kıllı Muzo da hangi pezevenktir lan? Siktir et Muzo'yu, ben karı istiyorum. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Dad, don't make us ashamed. | Baba hişt, ayıptır. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
See, he is kidding with us. Come father. | Bizimle eğleniyor. Görüyor musun? Gel baba. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Don't touch! Leave me alone... I want a woman. | Çek lan elini. Bırak lan, bırak! < Elimi bırak. Ben karı istiyorum. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... I do not want Muzo, I want a woman. | < Muzo falan istemem, karı istiyorum. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
For God's sake do not laugh agha. | Allah'ını seversen gülme ağam. Görmüyor musun başımıza gelenleri? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
My father got heavy dementia. Take him to a doctor. | Babam iyice bunamıştır. Ya bir doktora götürün. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
What we haven't done... | Neler yapmadık ki. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
We burned hundreds of candels in Sultan Seyhmus tomb. | Sultan Şehmuz'un türbesine sen de 100, ben diyeyim 200 kere gittik. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
We had `Pir Habbab' pray for him. Maybe 10 times. But no. | Pir Habbap'a okuttuk, belki 10 defa ama nafile. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
He is obsessed with women. I said take him to a doctor. | Aklını karılarla bozmuş. Ben diyorum doktora götür. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
What can a doctor do that `Pir Habbab' cannot? | Pir Habbap'ın yapamadığını doktor nasıl yapar? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
But his mind works on his thing very well. | [GÜLEREK] Ama aklı şeyine iyi işliyor. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
But father is a womanizer. How many wifes have he had? | Zaten baba acayip zamparadır. Ya kaç karı almıştı? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
4. He buried 3 of them, But my mum still resists. | Dört. Üçünü toprağa gömdü ama, benim ana hala acayip direniyor. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
and father climbs to flat walls. With your permission. | Baba da düz duvara tırmanıyor. Hadi bana müsaade. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Go safely. | Hadi selametle. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
This visit does not count. Greetings to your wife and children. | Bak bunu saymam ha Abuzer, yengeme hürmet ederim. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... and do not worry, I'll pay my debts. | Çocukların gözlerinden öperim. Borcum borçtur, bilirsin öderim. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Don't mention it, don't worry. | Lafı mı olur kurban, tasalanma sen hadi eyvallah. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Of course, you want to get more interest. Smart Abuzer. | Bu sefer de faizden geçirirsin! Uyanık Abuzer. | Zugurt Aga-1 | 1985 |