Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183915
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Dad, dad! Hey dad! | < Baba, baba! Hey baba! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Dad, Dad! Where were you? | Baba, baba! Siz nereden çıktınız ulan? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Dad, give us some money. What are you going to do with money? | Baba baba, para ver. Parayı ne edeceksin namussuz? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
We will go to city with kahya Musallim to buy lokum. | Bu Salim Kahya ile şehre inip lokum alacağım. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Her it is. | Al bakayım. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Dad, me too, me too. No, you are a girl. | Baba, bana da bana da! > Sen kızsın, sana yok. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Where were you? | < Neredesiniz ulan namussuzlar? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
And they ask for money without shame? | Bir de utanmadan para mı istiyorsun yine? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Run! Run! What's happening, mom? | Kaç kız. Kaç kaç! Ne oluyor anne? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
They are stealing my candies. | Haberin ola hep şekerlerimi çalıyorlar. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
I'll buy for you more. | Ben sana yine alırım. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
They would steal again. | Ee, yine çalıyorlar. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Mom, they are kids. Don't get upset for everything. | Anne, her şeye kızıyorsun, onlar çocuktur. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Your kids are shit, you are shit too, | Çocukların boktur. Sen de boksun... | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
...and your dad is worst of shit. He started saying `I want women' again. | ...baban daha da boktur. Yine tutturdu karı isterim diye... | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
...He wants a woman over me. He beats me every day. | ...üstüme kuma getirecek. Her gün dövüyor beni... | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
I hope I'd die, so that you celebrate it. | ...inşallah geberirim de baba oğul bayram edersiniz. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Honestly, you have no intention (to die)... | Vallahi hiç niyetin yoktur ya! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Agha singing: Değirmen üstü çiçek, oy naz ey, naz eyleme. | [ŞARKI SÖYLER] Değirmen üstü çiçek, oy naz ey, naz eyleme. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Orak getirin biçek, ölürem kızlar naz eyleme. | Orak getirin biçek, ölürem kızlar naz eyleme. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Değirmen üstü... | Değirmen üstü... [KAFASINA VURUR] | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Be calm! | < Rahat dur lan. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Money is going. You sing! | Paralar su gibi gidiyor. Sen türkü çağır. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
You wrestle, OK. Do you have to give a feast every time? | Hadi güreş tuttun, her seferinde ziyafet ne oluyor ha? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Is our business feeding the hungry dogs? | İşimiz aç köpek mi doyurmak? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Woman, my peasant come to see their agha wrestling. Shouldn't I treat them right? | Lan karı. Köylüm ağasını seyretmeye gelmiş, bir ikramda bulunmayalım mı? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
But the hole in our ass getting bigger. | Ama kıçımızdaki delik gittikçe büyüyor. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
We sold three villages that were my fathers wedding gift. | Babamın düğün hediyesi üç köyü sattık. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
That's enough you are skinning me! | Yeter ulan derimi yüzeceksin. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
You are the first man who got dowry, instead of giving it. | Başlık parası vereceğine başlık parası alan ilk erkeksin. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
How could your father get rid of you otherwise? | Bana baban başka türlü nasıl satacaktı seni? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
He needed a bonehead to take you, and he found me. | Ona bir hıyar lazımdı seni alacak. Beni buldu. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
There were hundreds of good men asking to marry me. | Benim yüzlerce talibim vardı. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
This was why your door had spider webs. | Oh maşallah. Onun için evinin kapısı örümcek tutmuştu. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Slow down! | Yavaş ulan ah! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
You spend the dowry, the other villages are gone too. | Başlık parasını sattın yedin, öbür köyler de gitti. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Only Haraptar left. If you continue wrestling, it will go too. | Bir Haraptar kalmıştı. Sen güreştikçe yakında o da gider. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Shut up! You are a trouble. If I was as wise as now, I would not marry you. | Sus ulan! Bela mısın be? Şimdiki aklım olsaydı alır mıydım seni? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... Not 3, 13 villages wouldn't worth the trouble. Give this to me! | Sen değil üç, on üç köye bile çekilmezsin. Ver şunu. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
I can wash myself. | Ben kendim yıkanırım. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Aaah! God, I'm burned! | Ah! Yandım anam! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Where is my boots! Don't you have someone to polish my boots! | Nerede ulan benim çizmelerim, bu evde çizme parlatacak... | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Here they are Agha, they are ready. | ...adam yok mudur? Getirdim ağam, hazırdır. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Don't be late again, or you'd all get beaten. | Bak bir daha geç kalmasın, hepiniz falakaya ha! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Yes, Agha. | Başım üstüne ağam. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
What is happening, Kahya? What are they asking? | Ne oluyor Kahya? Ne istiyorlar? > Destur iste lan? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
We want permission to speak. Talk. | > Destur var mı ağam? < De bakayım. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Agha, we are in bad shape this year. | Ağa, durumumuz bu sene çok kötüdür. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
We are ashamed to ask more from you. | Yüzümüz kalmadı senden borç istemeye. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Our only hope is rain. | < Bir tek ümidimiz vardır: Yağmur. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Rain prayer is our last hope. | Yağmur duası ağa. Son ümidimiz. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Then go and pray? | İyi ya, siz de duaya çıkın. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Then go and pray with the Seyh. | Siz de Şıh'la çıkın. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
That part is shit, Agha. Seyh said "I would not pray for rain unless... | İşte burası boktur ağa. Şıh dedi ki; "Ağa elimi öpmeden... | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
...the Agha kisses my hand". | ...yağmur duasına çıkmam". | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
What are you saying? An agha do not kiss hands, pimp! | Sen ne diyorsun? Ağanın el öptüğü nerede görülmüştür kavat? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
An agha do not kiss hands, pimp! | < Ağanın el öptüğü nerede görülmüştür kavat? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Dad, let me talk. Agha! | Baba, sen sus. > Ağam! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Don't say agha! Don't say agha! | Ağası mağası yoktur. < Ağası mağası yoktur! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Pity us, Agha. Agha, please do not make us starve. | Acı bize ağam. Bizi acıya itme ağam. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Don't get me started with your Agha! Don't get me started with your Agha! | Sıçtırtmayın ağanıza. < Sıçtırtmayın ağanıza! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Agha do not kiss hands! Agha do not kiss hands! | Ağa el öpmez! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Dad, stop! Go on your own business. I want a woman! | > Baba, git işine. Ben karı istiyorum! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Dad, you are shaming us, go inside.. | Babacığım, hadi içeri gir. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Let my arm go! I want woman! Hear me? | Bırak kolumu. Ben karı isterim. Duydunuz mu? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
I'll get rid of mine, I'll get a new one. Find me a woman! A beautiful one. Marry me! | Başımdakini atıp onu alacağım. Güzel bir avrat olsun. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
I'll get rid of mine, I'll get a new one. | Başımdakini atıp onu alacağım. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Find me a woman! | Onu koynuma sokacağım. Duydunuz mu? Karı bulun bana! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Marry me! | Evlendirin beni. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Come, what trouble did you bring to me? | Gel bakayım başıma daha ne dertler saracaksın. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Please don't say that Agha. | Estağfurullah ağam. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Agha, this guy here... Get out! | Ağam, bir herif şurada... Çık ulan dışarı! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Didn't I tell you to wait outside! | Sana ''dışarıda bekle'' demedim mi? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
He's called Kekeş Salman. He wants a job. | Kekeş Salman diye biri. İş istiyormuş. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
He was a peasant of Bedirhan Agha. | Bedirhan Ağa'nın merhabasıymış. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
He looks like a sly man. I did not like him. | Pek uyanık birine benziyor. Benim gözüm tutmamıştır. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
So, tel him to go. | Sav gitsin. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Agha, please do not let us starve... | Ağam, ağam canım ağam. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Don't let us starve! Get up, stop acting! | Bizi aç, açıkta koyma ağam. < Kalk ulan yerden, bırak tiyatroyu. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Agham, look at this poor innocent baby. | Bak ağam, bak. Şu masuma bak ağam, şu masuma bak. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... (s)he has not eaten anything for days. | Kaç gündür boğazından sıcak bir çorba geçmedi ağam. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... Agha, this is my wife, this is my sister. | Ağam. Ağam bu ailem, bu da kardeşimdir. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Both of them are hungry. Both of them do whatever you ask, Agha. | İkisi de aç, ikisi de yoluna kurban ağam. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
where can we go? Who else can we ask for work? Please do not let us starve. | Nereye gidelim, kime baş vuralım ağam? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
They said Agha would not let us starve. Please Agha! | Ağaya git dediler, o uludur ağa mağa değildir... | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
they said he is great, he is merciful, he would protect his peasant, he would feed... | ...o cömerttir o en büyüktür, o marabasını korur, doyurur dediler. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Help us... Don't let us die... | Kalktık geldik ağam. Bizi aç açıkta koyma ağam. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
What can you do? | Ne iş yaparsın lan sen? | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Whatever you ask... I can work in the field, | Her işi yaparım. Çift sürerim, ekin biçerim. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
... I can use a tractor, I learned in military service. | Motordan... Motordan anlarım. Askerde öğrendim. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Look, he can use a tractor. Give him some work. | Bak motordan anlıyormuş. Ver bir iş. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
But Agha! | Ama ağam! | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Yes, Agha. ... prayers for Agha ... | Baş üstüne ağam. Allah tuttuğunu altın etsin ağam. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Get out! Go, go! | Hadi çık dışarı yürü. Hadi. Gidin, hadi. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
But Agha, we do not have a tractor? | Ama ağam, bizde motor yoktur. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Do not exagerate pimp. We may buy one. | Uzatma kavat. Belki alırız. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
In the old days, my grandfather used to tell me, | Eskiden rahmetli dedem anlatırdı. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
these places were so different Green, like no one has ever known. | Buraları bambaşkaymış. Bir yeşil ki bildiğin gibi değil. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
You were generous. Animals would eat as much as they want. | Çok cömertmişsin. Hayvanlar yemekten çatlarmış. | Zugurt Aga-1 | 1985 | |
Crops everywhere, this high. | Her taraf ekin. Aha bu boy. | Zugurt Aga-1 | 1985 |