Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2012
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Yeah, no, yeah, of course. | Evet, evet, tabii. | About Time-1 | 2013 | |
| Thanks. Sure. | Sağ ol. Tabii ki. | About Time-1 | 2013 | |
| Ooh! Well done. | Çok iyi. | About Time-1 | 2013 | |
| I'm sure it'll be better next time. | Eminim bir dahaki sefere daha iyi olur. | About Time-1 | 2013 | |
| I thought it was pretty lovely. | Bence epey güzeldi. | About Time-1 | 2013 | |
| Right, no, it was really lovely. | Doğru, gerçekten hoştu. | About Time-1 | 2013 | |
| In fact, can you just give me one minute? | Aslında bana bir dakika izin verebilir misin? | About Time-1 | 2013 | |
| Dangerous. | Tehlikeli. | About Time-1 | 2013 | |
| You really know your bras. | Sutyenlerden gerçekten anlıyorsun. | About Time-1 | 2013 | |
| I like to think so. | Öyle sanıyorum. | About Time-1 | 2013 | |
| Well done. Some people make a real mess of it the first time. | Aferin. Bazıları ilk seferinde her şeyi gerçekten mahvedebilir. | About Time-1 | 2013 | |
| Amateurs. | Amatörler. | About Time-1 | 2013 | |
| Could you give me one second? | Bir saniye izin verebilir misin? | About Time-1 | 2013 | |
| I couldn't wait. | Bekleyemedim. | About Time-1 | 2013 | |
| My goodness. | Tanrım. | About Time-1 | 2013 | |
| Best night of my entire life. And now I've got a suspicion I'm gonna have | Hayatımın en güzel gecesi. | About Time-1 | 2013 | |
| So once is enough for my perfect guy? | Yani kusursuz erkek için bir kez yeterli mi? | About Time-1 | 2013 | |
| I'm not sure that's entirely fair. | Bunun adil olduğundan emin değilim. | About Time-1 | 2013 | |
| We're late. No, we're not. | Geç kaldık. Hayır, kalmadık. | About Time-1 | 2013 | |
| I'm taking you home! | Eve dönüyoruz. | About Time-1 | 2013 | |
| Okay. I have some bad news. | Pekâlâ. Kötü haberlerim var. | About Time-1 | 2013 | |
| You're dying? No, not that bad. | Ölüyor musun? Hayır, o kadar kötü değil. | About Time-1 | 2013 | |
| I'm dying? No. | Ben mi ölüyorum? Hayır. | About Time-1 | 2013 | |
| My parents are in town. They're visiting and they're coming around. | Annemle babam şehirde. Ziyarete geldiler, buraya uğrayacaklar. | About Time-1 | 2013 | |
| God. Parents? American parents? | Tanrım. Annenle baban mı? Amerikalı annen ve baban mı? | About Time-1 | 2013 | |
| They told me and I didn't tell you | Bana söylemişlerdi. Her zamanki gibi iptal ederler dedim ama etmediler. | About Time-1 | 2013 | |
| God. Okay, okay. | Tanrım. Tamam, tamam. | About Time-1 | 2013 | |
| Yeah. I've mentioned something like you, but nothing very specific. | Evet. Senden bahsetmiştim, ama çok açık değil. | About Time-1 | 2013 | |
| Yeah, they're quite conservative, so maybe not those pants. | Epey muhafazakardırlar, yani o pantolon olmayabilir. | About Time-1 | 2013 | |
| Okay. Yeah. | Tamam. Evet. | About Time-1 | 2013 | |
| Could you just stall them. Stall them. | Onları oyalayabilir misin? Oyala onları. | About Time-1 | 2013 | |
| What? I'm sorry, they don't like waiting. | Ne? Üzgünüm, beklemeyi sevmezler. | About Time-1 | 2013 | |
| Okay. Do I live here? | Ben burada mı yaşıyorum? Kesinlikle hayır. | About Time-1 | 2013 | |
| Are we having sex? | Seks yapıyor muyuz? Evet. Ama oral değil. | About Time-1 | 2013 | |
| I wasn't gonna mention oral. | Oraldan söz etmeyecektim. Tamam, güzel, etme. | About Time-1 | 2013 | |
| I don't know. if it does, just deny it completely. | Bilmiyorum. Açılırsa tamamen yok say. | About Time-1 | 2013 | |
| Who's gonna bring it up? Your dad? | Konuyu kim açacak? Baban mı? | About Time-1 | 2013 | |
| ?'Tim, had any cunnilingus with my daughter recently??' | 'Tim, son zamanlarda kızımla oral birliktelik yaşadın mı?' | About Time-1 | 2013 | |
| Well, you never know. | Bilemezsin. Tamam. | About Time-1 | 2013 | |
| Okay. Ready? Yeah. | Tamam. Hazır mısın? Evet. | About Time-1 | 2013 | |
| They're there. They are, yeah. | Oradalar. Oradalar, evet. | About Time-1 | 2013 | |
| Yeah, right behind you. Okay. Right, okay. | Evet, tam arkanda. Tamam. Tamam. | About Time-1 | 2013 | |
| Dad! Hello, sweet. | Baba! Merhaba, tatlım. | About Time-1 | 2013 | |
| Mom. Hi. Hi, honey. | Anne. Merhaba. Merhaba, hayatım. | About Time-1 | 2013 | |
| This is Tim. | Bu Tim. | About Time-1 | 2013 | |
| Hello, sir. Ma'am. | Merhaba, efendim. Hanımefendi. | About Time-1 | 2013 | |
| Should we come back when you haven't got any company, or... | Misafirin olmadığı bir zamanda mı gelsek? | About Time-1 | 2013 | |
| Well, that would be quite difficult | O biraz zor olur çünkü aslında Tim burada yaşıyor. | About Time-1 | 2013 | |
| Really? With you? | Gerçekten mi? Seninle mi? | About Time-1 | 2013 | |
| Yes. Yeah, but no oral sex, I promise you. | Evet, ama yemin ederim oral seks yok. | About Time-1 | 2013 | |
| I beg your pardon? | Affedersin? | About Time-1 | 2013 | |
| So, Tim, tell us where are you from, which part of the country? | Peki Tim, söyle bakalım nerelisin, ülkenin neresinden? | About Time-1 | 2013 | |
| He's from Cornwall. Yeah, it's really pretty. | Cornwall'den. Evet, gerçekten hoş. | About Time-1 | 2013 | |
| ?t's that little bit right at the end, sort of looks like a shoe. | En uçtaki şu ayakkabıya benzeyen bölgeden. | About Time-1 | 2013 | |
| And you're a lawyer, is that right? | Ve avukatsın, doğru mu? | About Time-1 | 2013 | |
| Yep, that's right. And he never loses. | Evet, doğru. Hiç kaybetmez. | About Time-1 | 2013 | |
| You don't think he's gonna win, then he just pulls something out of the bag and, | Kazanamayacağını sanırsın ama sonra... | About Time-1 | 2013 | |
| Do you ever answer any of your own questions? | Sana sorulan soruları hiç kendin yanıtlar mısın? | About Time-1 | 2013 | |
| Yes, he does. Usually he does, | Evet, yanıtlar. Genellikle yanıtlar... | About Time-1 | 2013 | |
| but not today because I'm doing | ama bugün değil çok heyecanlı olduğum için ben konuşuyorum... | About Time-1 | 2013 | |
| and I kinda love him and I just... l want you to, too. | ayrıca onu seviyorum ve sizin de sevmenizi istiyorum. | About Time-1 | 2013 | |
| Sorry. Tim. Over to you. | Özür dilerim, Tim. Söz sende. | About Time-1 | 2013 | |
| Shoot. | Devam et. | About Time-1 | 2013 | |
| Yeah, I think my dad... | Evet, sanırım babam... Bir şey daha söyleyebilir miyim? | About Time-1 | 2013 | |
| Thank God that's over. | Tanrıya şükür bitti. | About Time-1 | 2013 | |
| I got given two tickets | Yarın için Ulusal Tiyatro'ya iki bilet verdiler. Gelmek ister misin? | About Time-1 | 2013 | |
| No, so not. I'm just gonna sleep all day. | Hayır, imkansız. Bütün gün uyuyacağım. | About Time-1 | 2013 | |
| I don't see why going to the theatre should get in the way of that. | Tiyatroya gitmek buna nasıl engel olabilir anlamıyorum. | About Time-1 | 2013 | |
| Many of the best sleeps of my life have happened in the Royal Shakespeare Company. | Hayatımın en güzel uykularını Royal Shakespeare Tiyatrosu'nda uyumuşumdur. | About Time-1 | 2013 | |
| No, you take someone else. | Hayır, başka birini götür. | About Time-1 | 2013 | |
| I really like bed and I really hate theatre. | Yatağı çok severim ve tiyatrodan nefret ederim. | About Time-1 | 2013 | |
| Quite right. | Çok doğru. | About Time-1 | 2013 | |
| But what kind of sad act is gonna be free on a Saturday night | Ama önceden haber vermeden cumartesi gecesi... | About Time-1 | 2013 | |
| with no day's notice? | hangi zavallı uygun olur? | About Time-1 | 2013 | |
| Bravo. | Bravo. | About Time-1 | 2013 | |
| My God. it's Charlotte. Who? | Tanrım. Bu Charlotte. Kim? | About Time-1 | 2013 | |
| ?t was my first love. Where? | İlk aşkımdı. Nerede? | About Time-1 | 2013 | |
| There. Under the?'exit?' sign. | Orada. 'Çıkış' işaretinin altında. | About Time-1 | 2013 | |
| The old woman? No, not the old woman. | Yaşlı kadın mı? Hayır, yaşlı değil. Muhteşem sarışın. | About Time-1 | 2013 | |
| The one with the dark hair? No, blonde. | Koyu renk saçlı olan mı? | About Time-1 | 2013 | |
| Off the stage. | Sahneden çıktı. | About Time-1 | 2013 | |
| Okay, you stay there. I mean it, stay! | Tamam, sen orada kal. Ciddiyim, orada kal! | About Time-1 | 2013 | |
| Charlotte. | Charlotte. | About Time-1 | 2013 | |
| My God. Tim. | Tanrım. Tim. | About Time-1 | 2013 | |
| How fabulous to see you. | Seni görmek ne güzel. | About Time-1 | 2013 | |
| That is so brilliant. Well, hello, Tina. | Harika. Merhaba, Tina. | About Time-1 | 2013 | |
| Why is it brilliant? | Neden harika? | About Time-1 | 2013 | |
| Well, you know. There are certain moments in your life that scar you for life. | İnsanda hayat boyu iz bırakan bazı anlar vardır. | About Time-1 | 2013 | |
| Not that kind of girlfriend. | 'O' tür bir kız arkadaş değil. | About Time-1 | 2013 | |
| You think I'm gay? | Eşcinsel olduğumu mu düşünüyorsun? | About Time-1 | 2013 | |
| No, of course not. No. it's girl friend. | Hayır, tabii değil. Hayır. Sadece kız arkadaş. | About Time-1 | 2013 | |
| Yes. No. Wow. | Evet. Hayır. Vay. | About Time-1 | 2013 | |
| Yeah, friend who is a girl, which you so clearly are. | Evet, açıkça görüldüğü gibi kız olan bir arkadaş. | About Time-1 | 2013 | |
| I'm just gonna go and get my boyfriend, who is a boy... | Gidip erkek olan erkek arkadaşımı almam gerek... | About Time-1 | 2013 | |
| My God. Tim. | Aman Tanrım. Tim. | About Time-1 | 2013 | |
| How lovely to see you. Look at you. Wow. | Seni görmek ne güzel. | About Time-1 | 2013 | |
| This is my girlfriend Tina. | Bu kız arkadaşım Tina. | About Time-1 | 2013 | |
| Hello, Tina. Although you should be | Merhaba, Tina. Ama bu konuda biraz dikkatli olmalısın. | About Time-1 | 2013 | |
| There are still quite a lot of us old fashioned types about | Hâlâ 'kız arkadaş'ı 'eşcinsel' olarak yorumlayan çok sayıda eski kafalı var. | About Time-1 | 2013 | |
| So if you say that Tina's your girlfriend, people will assume that you're?'gay.?' | Yani Tina için kız arkadaşım dersen insanlar eşcinsel olduğunu düşünecektir. | About Time-1 | 2013 |