Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2301
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You are a gemstone that is too precious to rot. | ...takmak için fazlasıyla değerli olan bir mücevhersiniz. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Not long ago, some CEO of a really famous company came and said the same thing. | Yakın bir zamanda ünlü bir şirketin CEO'su gelip aynı şeyi söylemişti. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I am someone who carries out the nation's work. | Ben ulus hizmeti taşıyan biriyim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| King maker.. Have you heard of it? | Kral yapan... Duydun mu hiç? Neymiş? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| In other words, it's a person who can make the President. | Başka bir deyişle cumhurbaşkanı yapabilen kişi. Nasıl? ...çamur attın. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| This is valuable information. | Bu değerli bir bilgi. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| This is very important information. | Bu çok önemli bir bilgi. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If you are a hero, you have many women. If you have a lot of women... | Kahramansanız çok kadınınız olur. Çok kadınınız olursa... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Not them. | Hayır. Hizmetkarları mı? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Princes. | Prensleri. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If you have a lot of women, of course a baby will be created. | Çok kadının olursa elbette bebekler dünyaya gelir. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Are you saying that Candidate Kang Soo Chan | Yani diyorsunuz ki Aday Kang Soo Chan'ın... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| That rumor is very common in this field. | Bu dedikodu ortalıklarda epey dolanıyor. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Anyway, let's stop talking about that and let's... | Bundan bahsetmeyi bırakalım da... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| President! I'll be taking care of you going forward. | Başkanım! Sizinle bundan sonra ben ilgileneceğim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Miss Jo! Wait, Miss Jo! | Bayan Jo! Bekleyin Bayan Jo! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I'm Miss Jo, too. Extra large Miss Jo. | Ben de Bayan Jo'yum. Ekstra large Bayan Jo. Tamam. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Kang Soo Chan has a hidden son? | Kang Soo Chan'ın gizlediği bir oğlu mu var? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I don't think he was just saying it. | Öylesine söylediğini sanmıyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Is that by any chance... Do Jeong Woo? | Acaba... Do Jeong Woo mu? Doğru olabilir. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| They do look alike, | Birbirlerine benziyorlar... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| but they don't at the same time. | ...ancak benzemiyorlar da. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If that's true then, | Bu doğruysa Do Jeong Woo'nun neden başkan olarak döndüğünü anlarım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| For now, I'll organize the reason. | Şimdilik nedenini ben hallederim. Kovulmadan evine gitmelisin. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Noo nim, Noo nim, | Noonim, noonim... burası gerçekten 18 yıllık viski satıyormuş. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| This place really sells 18 year old (whiskey). | Kalitesiz değil. Kapsamlı bir güvenlik işleminden geçti. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Why do you hit your kids? | Neden vuruyorsun çocuklara? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Don't live while getting hit. | Dayak yiyerek yaşamayın. Gidiyorum. Teşekkür ederim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Noo nim, you're an angel. Ok. | Noonim, tam bir meleksin. Tamam. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Yes, they say that Do Jeong Woo is the son of a gomtang restaurant owner. | Evet, söylediklerine göre Do Jeong Woo bir gomtang restoranının oğluymuş. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| The way he looks, he's like the son of a rich house, it really breaks the image. | Görünüşüne bakılırsa zengin bir evin oğlu, imajına gölge düşürüyor. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| His dad? My mom doesn't know that either... | İster öyle yaparsın, ister böyle... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Is she the Virgin Mary or what? | Annesi Bakire Meryem falan mı? Gomtang restoranının yerini ve annesini bul... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| At school, there was a dog that was barking (someone spreading rumors), | Okulda havlayan bir köpek varmış. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Your name is Jo Bang Wool? | Adın Jo Bang Wool mu? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Wow, she's screwed. | Ayvayı yedi. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Hey, Oh Ah Ran, Bang Wool has met her match. | Oh Ah Ran, Bang Wool kendine denk biriyle karşılaştı. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| She met this completely trashy fearsome ahjussi. I almost peed myself. | Beş para etmez, dehşet bir ahjussiyle görüştü. Neredeyse altıma yapıyordum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Hey, Oh Ah Ran, don't go, you're going to die in one hit! | Oh Ah Ran, aman gitme. Tek vuruşta ölürsün! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Do you like acting like a big boss in front of the kids? | Çocukların önünde büyük patron gibi mi davranıyorsun, Jo Kang Ja? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Let go of me. Let's talk this through. | Bırak beni. Düzgünce konuşalım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I'm not the type of person who talks it through. | Ben düzgünce konuşacak biri değilim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| This is a school. | Burası okul. Söyleyecek bir şeyin varsa dışarı çıkıp konuşalım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Don't you dare get involved. | Sakın bulaşma. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Go Bok Dong. | Go Bok Dong. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| She's... she's my friend, Hyungnim. | O... O benim arkadaşım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Do you even know what you're doing? | Ne yaptığından haberin var mı ki? Var hyungnim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Are you sure you're not going to regret this? | Buna pişman olmayacağına emin misin? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Follow me Stop, Ahn Dong Chil, don't do this. | Düş peşime. Dur Ahn Dong Chil, yapma. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Follow me. | Düş peşime. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Yes, you probably have a lot of popularity too. | Evet, muhtemelen baya da popülariteniz var. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| The actual full fledged race is beginning. | Gerçek yarış başlıyor. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| It seems like it'll be the last race of my life. | Hayatımın son yarışı olacak gibi duruyor. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| At the official running for office press conference, | Basın konferansı için resmi işlerde sizi müdür olarak desteklemeye geleceğim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Where are you saying you'll come and potentially air our rotten smells? | Nereye geleceksin de havayı çürük gibi kokutacaksın? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Just stay in the back and continue laundering (the money). | Sen geride kal ve aklama işlerine devam et. Tamam. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Ah, okay. | Dershanede edebiyat dersine girmiyor muydunuz? Uyku hapı. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Now then, | O zaman ricasında bulunduğum şeyleri güzelce yerine getir. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| That bastard, it's a problem even if he becomes the President. | Şerefsiz, cumhurbaşkanı olsa da tam bir baş belası. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Before Jeong Woo's mom died, she left something behind. | Jeong Woo'nun annesi ölmeden önce bir şey bırakmış. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I'm asking you to go smell it out since I don't know. | Ben de bilmediğimden git de kokla diyorum ya. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| This is the last chance I'm ever going to give to you. | Bu sana vereceğim son şans. Jeong Woo'yu... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| after he finishes his round of laundry, I'm going to throw him away. | ...temizlik işini bitirdikten sonra atacağım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| In that time being, make up your mind. | Bu sürede aklını başına devşir. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Decide if you're going to stay with me or go with Jeong Woo. | Benimle mi kalacaksın yoksa Jeong Woo'yla mı gideceksin karar ver. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| After the laundry is done, | Temizlik bittikten sonra... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| your choice will disappear. | ...seçim hakkın yok olacak. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Kids! Has no one been contacted by Bok Dong? | Çocuklar! Bok Dong'la konuşan oldu mu? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Isn't there something wrong? | Bir sorun yok mu sanki? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I'll be going out somewhere. Where? | Ben bir yere gideceğim. Nereye? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| When school is finished, ride Aunt Gong Joo's car and go home. | Okul bittiğinde Gong Joo teyzenin arabasıyla doğruca eve git. Ben seni ararım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| So I'm saying, this is... | Yani diyorum ki bu... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Huh? Like this. | Ne? Böyle. Anladım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Vice Principal, I'll be on a break for a little bit. | Müdür Yardımcım kısa bir süre izninizi alabilir miyim? Ne izni? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If you're a teacher, you can't just skip school whenever you want, so no. | Hocaysan istediğin zaman okulu asamazsın, bu yüzden hayır. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| What's up that he's so agreeable? | Bu mülayimliği de neyin nesi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| He must have something that he feels guilty about that he can't challenge me. | Benimle atışamayacağı için bir şeylerden ötürü suçlu hissediyor olmalı. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Now, he understands, right? | Şimdi anlıyor, değil mi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Can you not hear me?! I hear you very well, every day. | Duymuyor musunuz? Gayet iyi duyuyorum, hem de her gün. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| You can do it, Park No Ah. | Bunu yapabilirsin Park No Ah. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Bang Wool can do it, so why can't you? | Bang Wool yapabiliyor, sen niye yapamayasın? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Guro Keys Locksmiths | Guro Kilit Ustaları | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| So are you saying that you can restore it or not? | Restore edebilir misin edemez misin, onu söyle? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I'll give you as much money as you want so just restore it no matter what! | İstediğin kadar para vereceğim, sen ne olursa olsun restorasyonunu yap! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Bok Dong. | Bok Dong. Go Bok Dong. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Jo Bang Wool, why are you | Jo Bang Wool, sen neden... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Oh my gosh, how could he... | Nasıl o... Bir çocuğa nasıl yapabildi bunu? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Get up, let's go to the hospital. | Kalk hastaneye gidelim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| This is a place where you shouldn't be. Go quickly. | Burada olmaman gerek. Git çabuk. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Go out immediately! | Git hemen! Kalk, hastaneye gitmen lazım! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Let's get out of this place immediately! | Gidelim buradan. Hemen gidelim buradan! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Hyungnim, what bullcrap. | Hyungnimmiş, saçmalığın daniskası. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| He gave you this much pain and yet you still call him Hyungnim... | Seni böyle acılara koydu ama sen hâlâ ona hyungnim diyorsun. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Get away from my brother. | Kardeşimden uzaklaş. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| What brother? | Ne kardeşi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Your brother that you killed with your own hands, Beom? | Kendi ellerinle öldürdüğün kardeşin Beom mu? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Ahn Dong Chil, | Ahn Dong Chil... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| you have never sincerely loved your brothers. | ...sen kardeşlerini hiçbir zaman içten sevmedin. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If you loved them, | Sevseydin ne olursa olsun... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| you would never hit them or boss them around. | ...onlara ne vurur ne de dayılanırdın. | Aenggeurimam-1 | 2015 |