Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2559
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Mr. Brannis' symbol. | Bay Bannis'in simgesi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, she looks to have seen better days. | Daha iyi günler gördüğü aşikâr. Hâlâ elektriğe bağlı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Someone's using it. | Birileri içeride. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Do you have another one of those? | Onlardan başka var mı? Kendine pek bir güvenmeye başladın. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Bingo. | Bulduk. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Careful. Some can be skittish. | Dikkatli ol. Tehlikeli olabilirler. Bunun gayet farkındayım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What does he do? | Ne işe yarıyor? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
The constrictor causes | Bu alet insanda istem dışı yıkıcı kas kasılmasına neden oluyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Bones break, I'm afraid. | Kemik kırıyor maalesef. Sırt masajı için icat edilmişti en başta. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Right. Let's call it in. | Peki. Hadi ihbar edelim. Bayan Carter, bence üzerinde biraz daha düşün. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You can't reveal that you found these items. | Bu icatları senin bulduğunu söylememen lâzım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm not suggesting... I'm certainly not turning them over to you | Demek istediğim Özellikle de onları burada kendini... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
to be stolen the next time you feel sleepy. | ...her uykulu hissetmende çalınması için bırakamam. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Agent Carter, | Ajan Carter, bu icatları nereden buldunuz? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Leet Brannis, uh, told me where they were. | Leet Brannis bana yerlerini söyledi. Peki bay Brannis'i nasıl buldunuz? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I have been conducting my own private investigation | Howard Stark'la birlikte kendi özel soruşturmamı yürütüyordum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What is your relationship with Howard Stark? | Howard Stark'la olan ilişkinizi nasıl açıklıyorsunuz? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Have you been in contact with him since his disappearance? | Ortadan kayboluşundan bu yana onunla birlikte miydiniz? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Are you collaborating with Stark, | Bilinen bir hain ve bir kanun kaçağı olan Stark'la işbirliği içinde miydiniz? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Publicly revealing these items won't clear Mr. Stark's name. | Bu icatları öylece ihbar etmek bay Stark'ın itibarını temizlemez. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
They'll only place you under suspicion along with him. | Yapacağı tek şey seni de onun gibi hain ilan etmesi olacaktır. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Do you see the day I've had? | Bugün neler yaşadım bilmiyor musun? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I will call them in, and they will respect me. | Bunları ihbar edeceğim ve herkes de bana saygı duyacak. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
But they won't. | Saygı duymayacaklar ama. Bunları seni mahvetmek için kullanacaklar. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
If you wish to clear Mr. Stark's name, | Bay Stark'ın itibarini temizlemek istiyorsan bunu gizlice yapmalısın. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
There's a phone box across the street. | Sokağın karşısında telefon kulübesi var. Oradan ihbar edersin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
But for God's sake, don't let Krzeminski get hold of it. | Ama lütfen Krzeminski'nin bilmemesini sağla. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Sousa's working the office tonight. | Bu akşam ofiste Sausa var. Ancak onun övgüyü almasına dayanabilirim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Oh, and, uh, Mr. Jarvis, they know your voice now. | Bu arada bay Jarvis, artık sesine aşinalar. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Sousa. | Ben Sousa. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Hey, Mack, I, uh, | Mack, sana bir ihbarım olacak. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What? | Ne? Aynen, Howard Stark'ın çalınmış icatları. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
They're... they're... they're on a boat | Güney iskelesine yakın, 12. tersane... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
near the south side pier... The heartbreak, dock 12. | ...The heartbreak adlı geminin içindeler. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Who is this? | Kiminle konuşuyorum? Adamın teki işte. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Tell me you na... How did you get this number? | Bana ismini sö Bu numarayı nereden buldun? İyi geceler dilerim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Right. | Tamamdır. İyi madem. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Who was that? | Kimdi o? İsimsiz ihbar. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Let's go, let's go, let's go. | Gidelim, gidelim, gidelim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
That didn't take long. | Uzun sürmedi pek. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Thought you were someone else. | Seni başkasıyla karıştırmışım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Brannis told me one of you would be coming. | Brannis sizlerden birinin geleceğini söylemişti. Bizlerden biri mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
And I'm not afraid to kill a woman. | Bir bayanı öldürmekten korkmuyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Would it make a difference if I told you I won't make it easy? | İşini kolaylaştırmayacağımı söylesem yardımı olur muydu? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. | Evet. Bunu da söylemişti bak. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What did you do to my arm? | Koluma ne yaptın? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, that works. | İşe yarıyormuş da. Masaj istiyorsan yaramaz ama. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I imagine that'll be your colleagues. | İş arkadaşların geldi diye tahmin ediyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We must go. We can't leave him here. | Gitmeliyiz. Onu öylece bırakamayız. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
He's a witness. There's no time. | Kendisi bir tanık. Zamanımız yok. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You sure somebody's not yanking your chain? | Birinin seninle dalga geçmediğine emin misin? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
SSR. Don't move. | SSR. Kıpırdama. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Don't think he can. | Kıpırdayabileceğini sanmıyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
This is it. | Bulduk işte. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We got the Stark stuff. | Stark'ın icatları. Tamamı burada gibi. Steve'in senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Ease up on that, will you? | Sakin ol hele. İçim dışına çıksın istemem. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We're getting promotions out of this. | Bunun yüzünden terfi alacağız. Niye? Telefona cevap verdik diye mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
This got handed to us... again. | Birileri yine bize devretti bunu. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Somebody's wrapping this up like it was Christmas. | Birileri bunu Noel hediyeleri gibi bize paketliyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Christmas? Well, hey, who doesn't love Christmas? | Noel mi? Noel’i kim sevmez ki hem? Şefi arıyorum hemen. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I want every single box checked and signed in. | Her kutunun kontrol edilmesinin ve kaydının tutulmasını istiyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Careful with that, boys. | Dikkat edin çocuklar. Kapalı kalsın öyle. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You got it! | Tamamdır! Yardımcı arkadaşımız da kimmiş? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Jerome Zandow. | Adı Jerome Zandow. Coney Island'taki küçük bir gösteride rolü olmuştu. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Petty crimes here and there. | Orada burada önemsiz suçlar işlemiş. Muhtemelen kiralık koruma falandır. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Even muscle knows something. | Onların bile bildiği şeyler vardır. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
He had his hands on an arsenal of Stark Technology, | Stark Teknoloji'nin cephaneliği elindeydi ama tek yaptığı onun aynı yerde durmaktı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What's he waiting for? | Neden bekliyordu ki? Öğrenirim ben. Sandıklar tamam. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I want a lead and a chase car. | Bir ipucu ve birilerini bulmak istiyorum. Her zamanki yoldan gitmeyin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Let's get it behind SSR walls A.S.A.P. | Bir an önce karakola gidelim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'll wake up the eggheads, | Bizimkileri uyandırır ve bu şeyin ne olduğunu öğreniriz hemen. Bu yine de Steve'in kanına alma hakkında sahip olduğun anlamına gelmez. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
And, boys, drive carefully. | Ayrıca çocuklar, dikkatli olun. Manhattan'ın yarısını batıran kişi olmak istemem. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
My pal Jack... he's got a special gift for interrogations. | Dostum Jack'ın sorgu konusunda özel bir yeteneği vardır. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
He's real convincing, gets guys to spill their guts. | Çok ikna edicidir, insanların içini dışına çıkarır yani. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
That's not an expression. We've had to use a mop. | Bu öylesine bir laf da değil ha. Yeri silmek zorunda kalacağız. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I need a doc. My arm's broke. | Doktora ihtiyacım var. Kolum kırıldı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What's the point of fixing you up if we're just gonna break you again? | Tekrar kıracaksak düzeltmenin ne anlamı var ki anlamadım? Sen bir kadının omzundan aynaya bakarken "Seni seviyorum," diyenlerdensin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Was that dame working for you? | O hatun da senin için mi çalışıyordu? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What dame? The one on the boat... | Hangi hatun? Vardı ya gemideki. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
English broad, solid right hook. | İngiliz aksanlı, güzel biri. İngiliz aksanlı mı? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What's she look like? | Neye benziyordu? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Ohh, damn it! What the...? | Lanet olsun! Ne oluyor? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
W watch where you're going. | Nereye gittiğine dikkat et be. Dua et bu şirket arabası. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I didn't tell him anything! I didn't tell him nothing! | Onlara bir şey söylemedim! Onlara bir şey söylemedim! | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Not a thing, I... | Hiçbir şey, ben | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Really puts you back there, doesn't it? | İnsanı harbi geriyor, değil mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Somebody buys it, | Birisi alır, senin de başına her an gelebileceğinin farkına varırsın. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
How did it happen? | Nasıl olmuş? Profesyonel tetikçi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Him and our only witness. | Hem onu hem de tek ipucumuzu. Bizi olay yerinde izlemiş olmalı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I knew something was fishy about that anonymous tip. | O isimsiz ihbar hakkında bir şeylerin yanlış olduğunu anlamalıydım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Who does that? | Kim böyle bir şeyi yapar ki? Kaygılı bir vatandaş? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Concerned citizens call the cops. | Kaygılı vatandaş polisleri arar. Bu ise doğrudan bizi aradı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It's not like we're in the phonebook. | Numaramız öyle her yerde bulunmuyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Somebody targeted them, and I'm gonna find that bastard. | Birileri onları hedef aldı ve ben de o şerefsiz oğlu şerefsizi bulacağım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Whatever happened last night, don't any of you forget... | Dün her ne olduysa şunu aklınızdan çıkarmayın. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Krzeminski would still be with us today | Krzeminski, Howard Stark olmasaydı hâlâ bizimle birlikteydi... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
whether he pulled the trigger or not. | ...o tetiği çekse de çekmese de. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We're only neck deep in this mess because of him. | Sırf onun yüzünden bu bataklığın içindeyiz. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I want action plans on my desk in one hour. | Bir saat içinde tüm plânları masamda görmek istiyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Stay vigilant. I'm not losing any more of you. | Dikkatli olun. Sizden birini daha kaybetmeye niyetim yok. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |