Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2558
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Wife's the key. Stay on the wife. | Karısı kilit nokta. Karısından devam et. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Jarvis, I want you to meet... | Bay Jarvis, şefimizle... Şef Dooley... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm afraid I mistakenly took your stolen car report. | ...yanlışlıkla çalıntı araç ihbarını onaylatmışım size. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, thank you for your hospitality, gentlemen. | Misafirperverliğiniz için teşekkürler beyler. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Unless you're going to arrest and charge me, | Beni tutuklayıp ithamda bulunmayacaksanız yolcu yolunda gerek. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
If there's anything further you'd like to discuss, | Konuşmak istediğiniz başka konular varsa... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
please feel free to contact one of Mr. Stark's attorneys. | ...Bay Stark'ın avukatlarından biriyle görüşmeniz yeterli. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Do you have any idea how stupid that was? | Bunun ne kadar aptalca olduğunu biliyor musun? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I didn't... Exactly. You didn't think. | Ben böyle... Kesinlikle. Düşünmedin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
For the love of Eve, will somebody tell me what I did, | Tanrı aşkına biri söylesin, seni buraya kabul etmek için... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
who I cheesed off to have you dumped in my lap? | ...ne kadar ağız kokusu çektim, biliyor musun? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
And you wonder | Bir de niye sana gerçek görev vermiyorum diye merak ediyordun. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You see this man? | Bu adamı görüyor musun? Bugün emsallik bir iş yaptı ve sen bunu çöpe attın. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Now, what do you have to say to him? | Ne diyeceksin ona? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Agent Thompson, I apologize. | Ajan Thompson, özür dilerim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Agent Carter, sorry doesn't even begin to cover it. | Ajan Carter, özür zerre kadar bile durumu telafi etmez. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Doesn't even begin to cover it. | Zerre kadar bile durumu telafi etmez. Yıkıl karşımdan. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Sir. | Emredersiniz. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Oh, I've been on my feet so long, I've sprouted roots. | Ağaç oldum burada. Hoş geldin Angie, kusura bakma. Ben... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
An 8 hour shift, and I got a whole 50 cents in tips. | 8 saatlik mesai sonunda 50 sent bahşiş topladım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
The war's over. I thought we were all spending money again. | Savaş bitti, tekrardan para harcamaya başladık sanıyordum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
How was your day? | Senin günün nasıldı? 50 sent bahşiş... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
would have been a considerable improvement. | ...iyi bir gelişme. Bir şişe Alman içkisi ve yarım turta var. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Let's see which one makes us sick first. | İlk önce hangisi midemizi bulandırır diye deneyelim mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Oh, sounds lovely, but I was just about to go to bed. | Güzel bir fikir ama yatmak üzereydim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It's 8:00, grandma. Come on. Tell me about your crappy day. | Saat daha 8 büyükanne. Hadi, iğrenç gününü anlat bana. Belki halime şükrederim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm really tired. M maybe some other time. | Gerçekten çok yorgunum. Belki başka zaman. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
No, you didn't disturb me. I ju... No, it's fine. | Beni rahatsız etmedin, ben Önemli değil, istenilmediğimi anlarım ben. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Angie... Oh. | Angie... Bayan Carter, Bayan Martinelli... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
may I introduce you to our new resident, | ...yeni komşumuz Dorothy Underwood'la... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Miss Dorothy Underwood? Oh, call me Dottie. | ...tanıştırayım sizi. Dottie deyin siz bana. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
This place is pretty swell, huh? Hmm. | Burası çok güzel. Büyük, mutlu bir aile gibi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I love your accent. England, right? | Aksanınıza hayran kaldım. İngiltere, değil mi? Hiç bir İngiliz’le tanışmamıştım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Miss Underwood hails from Iowa | Bayan Underwood Iowalı ve bir balerinlik kariyeri peşinde. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Typically, I find dancers too carefree and irresponsible, | Normalde dansçıları dikkatsiz ve sorumsuz bulurum... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
though I have always appreciated the discipline of ballet. | ...ama bir balerinin disiplinini hep takdir etmişimdir. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Nice to meet you, Dot. | Memnun oldum Dot. Sizi bölmek istemedim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
No harm. Wasn't much more to say. | Önemli değil. Söylenecek pek bir şey kalmamıştı zaten. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm sure you'll be very happy here. | Eminim burayı çok seversiniz. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Do you have anything you want to tell me? | Bana söylemek istediğin bir şey var mı? Şu anda hayır. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Stark believes brushing your teeth | Bay Stark, dişlerinizi fırçalamak için üstün bir teknoloji gerektiğine de inanır. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Shall we? | Başlayalım mı? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You've done this before. | Tecrübelisin. Savaştan önce Himalayalar'da. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Though, at the time, | Ama o sırada yanımda çok komik bir İspanyol vardı, adı da | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Thank you. I agree. | Teşekkürler, katılıyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Quite so. | Kesinlikle. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
In fact, my involvement with you and Mr. Stark could, | Seninle ve Bay Stark'la olan ilişkim beni de dışarıdan hain olarak gösterebilir. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I don't need to know the details of your past, Mr. Jarvis. | Geçmişinizin ayrıntılarını bilmeme gerek yok Bay Jarvis. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I appreciate that. Thank you. | Teşekkür ederim, memnun olurum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Our investigators found an open manhole cover | Araştırmacılarımız beş blok ötede açık bir delik bulmuşlar. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
They assume the thief came up there. | Isırmak istersin bunu. Hırsızın oradan geldiğini düşünüyorlar. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Carrying hundreds of pounds of equipment? | Üzerinde onlarca kiloluk ekipmanla mı? Pek mantıklı gelmedi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You said it rained the night of the break in. | Olayın olduğu gece yağmur yağdığını söylemiştin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It was a positive deluge. Why? | Şiddetli bir sağanak vardı. Neden? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
New York is one of the last cities | New York, yağmur suyunu kanalizasyona veren son şehirlerden biri. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
When the tunnels are full, | Tüneller dolduğunda, gelgit kapağı açılır ve su nehre verilir. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
All Mr. Brannis would have needed is a raft and a forecast. | Bay Brannis'e gereken tek şey bir sal ve hava durumu tahminiydi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
He could have floated his stolen treasure all the way to the sea. | Çalıntı hazinesini ta denize kadar suyla götürebilirdi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm heading out. | Ben çıkıyorum. Şef döndüğünde bunu mutlaka alsın. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You got a hit on my passports? | Pasaportlardan bir şey mi çıktı? Adı Sasha Demidov. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You might know the rest of the story. | Hikâyenin kalanını biliyor olabilirsin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Let me guess. | Tahmin edeyim: Bilmem ne savaşından önce ölmüştü. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Finow. Congrats, Sousa. | Finow Savaşı. Tebrikler Sousa. Akşam mesaisinin beyni sensin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You ladies have a good night. | İyi geceler hanımlar. Pasaportlar benim hediyemdi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Least you could do is cover my shift, you rat bastard. | Hiç değilse yerimi doldursaydın bu akşamlığına. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Thought you were gonna ask Carter. | Carter'a soracaksın sanıyordum. Sordum da. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
She acted like I was waving a sock in front of her face. | Ben yokmuşum gibi davrandı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm sure you were polite and respectful as always. | Her zamanki gibi kibar ve saygılı davranmışsındır kesin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Don't you have enough women in your life to worry about? | Hayatında düşünmen gereken yeterince kadın yok mu senin? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
All right, I'm gonna give you | Sana çok önemli bir tavsiye vereceğim: | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Give it up. | Vazgeç. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
No girl's gonna trade in a red, white, and blue shield | Hiçbir kız kırmızı, beyaz ve mavi bir kalkanı demir bir koltuk değneğine tercih etmez. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Your knowledge of waste removal rather surprises me. | Atık temizleme konusundaki bilgin beni şaşırtıyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I spent a week down here in the winter of '42. | 1942 kışında burada bir hafta geçirdim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It was... another time, perhaps. | Başka bir seneydi ya da. Ne de olsa hepimizin sırları var. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Stark would trust a shark to not bite him | Bay Stark, kısa bir etek giyse bir köpekbalığına bile güvenir. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
That's not entirely relevant. | Ama konumuzla pek ilgisi yok bunun. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Would it satisfy you to know | Hıyanet suçlamalarının neredeyse hemen düşürüldüğünü bilmek tatmin edici olur mu? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We were in Budapest when I met Anna. | Anna'yla tanıştığımda Budapeşte'deydik. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
She worked in a hotel tailor shop... | Bir otelin terzisinde çalışıyordu. Bana muhteşem bir kravat satmıştı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
And then the war broke out, and things became... difficult. | Savaş patlak verince durumlar biraz daha zor olmaya başladı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
She was Jewish. | Yahudi’ymiş. Mutlulukla söylemek isterim ki hâlâ öyle. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
The general carried several letters of transit in his safe, | General kasasında doğrudan geçişle alakalı birçok mektup taşırdı... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
any one of which would have ensured her safety, | ...ve onlardan herhangi biri güvenliğini sağlayabilirdi ama o imzalamayı reddetti. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You forged his name. | Onun yerine imza attın sen de. Bundan dolayı da ordudan atıldım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It was filing the papers that sunk me. | Dosyalamaktı beni mahveden. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I was arrested in the middle of Whitehall. | Whitehall'ın göbeğinde tutuklandım. Salı günüydü. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
How did Anna get out? | Anna nasıl kurtuldu? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
The same way I avoided the noose. | Ben idamdan nasıl kurtulduysam öyle. Howard sayesinde mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Stark had unfinished business with the general, | Bay Stark'ın generalle bitmemiş bir işi vardı... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
and he and I had always got along. | ...ve Howard'la aramızdan su sızmazdı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
When he heard of my predicament, he... | Benim tatsız durumum kulağına gidince nüfuzunu kullandı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Sounds like a story. | Güzel bir hikâyeye benziyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Anna obviously knows what Howard did for you, | Anna Howard'ın senin için yaptığı şeyleri biliyor, ya senin Howard için yaptıklarını? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Not recently, no. | Pek sayılmaz, hayır. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I may not always be truthful with Anna, | Anna'ya karşı her zaman içten olmamışımdır ama her zaman dürüstümdür ona karşı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Difficult balance, that. | Pek zor bir dengeymiş o da. Senin aşina olduğuna eminim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Here we are. | Geldik. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Brannis couldn't have gone very far | Bay Bannis dengesiz teknolojiyle dolu bir gemiyle fazla uzaklaşmış olamaz. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Not far at all. | Uzaklaşmamış da. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |