Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2557
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It knocked the power out, including the alarms, | Bu yüzden tam iki saatliğine elektrik gitti, alarmlar da doğal olarak. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Not that I would have heard any of it. | Gerçi gitmese de duymazdım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm afraid the sultry combination | Sanırım mum ışığının ve yağmurun ihtiraslı kombinasyonu beni bebek gibi uyutuyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Hmm. You're quite the guard dog. | Tam bir bekçi gibisin. Güvenlik, servis kapsamıma dahil değildir. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
SSR. Open up. | SSR. Açın kapıyı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Unbelievable. | İnanılmaz. Bilinen bir kaçak kapısını açmıyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Knock harder. | Daha sert çal. Tabii. Alnını ödünç alabilir miyim? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Good afternoon, gentlemen. How may I help you? | İyi günler beyler. Size nasıl yardımcı olabilirim? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Afternoon. Agents Thompson and Sousa with the SSR. | İyi günler. SSR'dan Ajan Thompson ve Sousa. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
If you're looking for Mr. Stark, | Bay Stark'ı arıyorsanız korkarım kendisi süresiz olarak uygun değil. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We're well aware of that, Mr. Jarvis. | Bunun gayet farkındayız Bay Jarvis. İsminiz bu değil mi? Bay Edwin Jarvis. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You misplace anything recently? | Son zamanlarda bir şey kaybettiğiniz oldu mu? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Yes, I did lose a fountain pen on Fifth Avenue. | Evet, 5. Cadde'de dolmakalemimi kaybetmiştim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
How about the bumper off a fleetmaster? | Peki ya bir Chevrolet Fleetmaster'ın tamponu? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Anything like that? | Onun gibi bir şey kaybettiniz mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Just the bumper? Wish you'd found the entire car. | Sadece tampon mu bulundu? Keşke bütün arabayı bulsaymışsınız. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I reported it stolen several days ago. | Birkaç gün önce o arabayı çalıntı olarak bildirmiştim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Detective Davis at the 19th precinct was very helpful. | Merhaba bayım. Yardım edebilir misiniz? 19. Bölge'deki Dedektif Davis çok yardımcı oldu sağ olsun. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
If there's nothing further... | Başka bir şey yoksa... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
That bumper was found in a major crime scene. | O tampon büyük bir suç mahallinde bulundu. Daha bir sürü şey var. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Stark doesn't like visitors, | Bay Stark burada olsa da olmasa da ziyaretçilerden hoşlanmaz. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Look, Mr. Jarvis, I can call a judge | Bakın Bay Jarvis, bir yargıcı arayıp arama izni alana kadar burada bekleyebilirim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
But honestly, it's almost lunchtime, | Ama dürüst olmak gerekirse yemek saatine geliyoruz ve biraz acıktım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
How would you like to take a ride downtown? | Merkeze doğru bir yolculuğa ne dersiniz? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, lead the way. | Önden buyurun. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, this will be novel. | Şu işe bakın. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I haven't been in the back of a car in years. | Yıllardır bir arabanın arka koltuğuna binmemiştim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Come on, Butch. Be a pal? | Hadi ama Butch, takılalım işte. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Sorry, Krzeminski. I got plans. | Üzgünüm Krzeminski. Plânlarım var. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Yauch, what about you? | Yauch, peki ya sen? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Told my gal I'd take her to a show. | Benim kıza onu gösteriye götüreceğimi söylemiştim. Bu gecelik beni idare etsen? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I can't swing it. Why don't you ask Carter? | Maalesef yapamam. Carter'a sorsana? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Dooley would kill me if I let a lady take nights. | Bir kadından gece vardiyamı devralmasını istersem Dooley beni öldürür. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Besides, she can barely make her own shift. | Hem de kendi vardiyasını zor kapatıyor kadın. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Work day starts at 9:00 A.M., honey. | İş günleri sabah 9'da başlar tatlım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Tell me, Agent Krzeminski, | Söyleyin bana Ajan Krzeminski. Gösteriye kimi götürüyorsunuz? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Your wife or your girlfriend? | Eşinizi mi sevgilinizi mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Come on in. Have a seat. | Buyurun, oturun. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We really appreciate you coming down here | Buralara kadar gelip bizimle konuştuğunuz için gerçekten müteşekkiriz Bay Jarvis. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, naturally. | Tabii. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
But I don't think I can tell you anything | Ama bildirdiğim kayıp araba raporunda yazan şeylerden... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
that isn't already in the missing car report I filed. | ...başka bir şey söyleyebileceğimi sanmıyorum size. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
That report might take us a while to dig up. | O raporu incelemek çok uzun sürer. NYPD kayıt tutmakta SSR kadar iyi değil. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
which is saying something, because our files are a wreck. | Ki bu da çok kötü bir şey, çünkü bizim kayıtlarımız berbattır. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
That hurts. My filing's impeccable. | Ayıp oluyor ama. Benim kayıtlarım kusursuzdur. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Isn't that Stark's butler? | Stark'ın kâhyası değil mi bu? Bu adamı tanıyor musun? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Only from the file. | Dosyadan tanıyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Do you think he was really involved | Gerçekten Roxxon patlamasıyla bir alakası olduğunu mu düşünüyorsun? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, maybe he didn't blow the place up, | Belki orayı havaya uçurmadı ama araba kullanmasını bilecek düzeyde. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It's funny. | Komik. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
A lot of stuff gets stolen from Howard Stark... | Howard Stark'tan çok şey çalınıyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Cars, bombs, death rays. | Araba, bomba, ışın silahları. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Actually, the death ray's accounted for. | Aslına bakarsanız ışın silahını açıklamıştık. Nevada'daydı sanırım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We have reliable information that says | Güvenilir bir kaynak, bu adamların patronunuzun kötülüklerinin birkaçına... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
of some of your boss' misdoings, | ...sahip olduğunu... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
and now they're dead. | ...ve şimdi öldüklerini söylüyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Oh, what a pity. | Yazık. Hırsızlarımızı bulmuşsunuz gibi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Would you look at that? Five minutes in, | İşe bak. Beş dakika oldu... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
and Thompson hasn't knocked out a single tooth. | ...Thompson hâlâ tek bir diş bile dökmedi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, don't let this guy fool you. | Bu adam seni kandırmasın. Uşak olabilir ama... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
he'll have a dozen lawyers down here by lunch. | ...öğle yemeğine kadar avukat ordusu getirir buraya. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What about the stolen car report? | Peki ya çalıntı araç ihbarı? Şu an sistemde bulamıyoruz. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
But if the car was actually stolen, | Araba gerçekten çalıntıysa hiçbir kozumuz kalmaz. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Eh, we got something that'll rattle this limey's cage good. | Bu İngiliz'i kafesinden çıkaracak iyi bir şeyimiz var. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
if the bumper fell off my car while I was committing a crime? | ...arabamın tamponu çıksa ben ne yapardım, biliyor musun? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'd file a stolen car report. | Çalıntı araba diye ihbar ederdim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, if you're implying that Mr. Stark would ever... | Bay Stark'ın böyle bir şey yapacağını ima ediyorsanız | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm implying you. | Seni ima ediyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Stark's on the run. | Bay Stark kayıplarda. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
He is also... an innocent man. | Kendisi ayrıca masum birisidir. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I can see why he hired you. | Neden seni çalıştırdığını anlıyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You're smart, cool headed, extremely loyal, | Zeki, soğukkanlı, aşırı sadıksın... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
which is surprising, | ...ve hainlikle suçlandığınızı düşünürsek şaşırtıcı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
There you go. Stay on him. | Çok güzel. Oradan git. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
But seeing as whatever you did's | Ama yaptığınız şeyin bir kilimin altına süpürülmesi... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
But you couldn't get out of the dishonorable discharge. | Ordudan atılmana engel olmamış ama bu. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, I guess money can't buy everything. | Para her şeyi alamıyor galiba. Nahoş bir görüntü. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Bad to every good man who ever served, | Daha önce askerlik yapmış her iyi insan için nahoş... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
bad to your friends, neighbors... | ...arkadaşların, komşuların için nahoş... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
And to the fine folks at the office of immigration. | ...ve göçmenlik bürosundaki o iyi insanlar için de nahoş bir görüntü. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I'm putting that on the table. | Aynen, bunu da koyuyorum masaya. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
That'll be a fun conversation to have with the wife. | Bunu eşinle konuşmak eğlenceli olacak. Değil mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
"Honey, pack a bag. | "Hayatım, valizini hazırla. Kör talih. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We're being deported. " | Ülkeden ihraç ediliyoruz." | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You know what? | Bak ne diyeceğim, hadi telefona bağlayalım onu. Ben kendim söylerim ona. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You leave my wife out of this. | Karımı bu işe karıştırma. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You dragged her into it when you broke the law with your boss. | Patronunla kanunları çiğnerken sen zaten onu karıştırdın bile. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You pay, she pays. | Sen ödersen o da öder. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
He's about to fold. | Pes edecek. Ne itiraf edecek? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
This guy washes Stark's underwear. | Bu adam Stark'ın donunun yıkıyor. Her şeyi biliyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
He knows. | Sen katılmıyor musun buna? Howard... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Hey, it's just getting good. | Tam da güzelleşmeye başlıyordu. Ben terminalime gideyim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It's a one time offer, Carter. | Son teklifim Carter. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Carter! | Carter! | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What? Can't it wait? | Ne? Acelesi var mı? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you sit here awhile? | Biraz otur bakalım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Think about it. | Düşün az. Ben kahve alacağım, bir isteğin arzun var mı? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
That's my cue. | İstediğim işaret geldi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I think he's on the verge of telling you | Bence Stark'ın iki ay önce kahvaltıda ne yediğini ötmeye hazır. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Really nice, Jack. | İyi işti Jack. Terledi mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |