Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3391
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Okay, take the wheel. | Tamam, direksiyona geç. | Alphas-2 | 2011 | |
| What? Take the wheel! | Ne? Direksiyona geç dedim! | Alphas-2 | 2011 | |
| We can't wait for the timer! | Zamanlayıcıyı bekleyemeyiz! | Alphas-2 | 2011 | |
| Get it as close as you can... | Yaklaşabildiğin kadar yaklaş... | Alphas-2 | 2011 | |
| And then blow it! | ...sonra da patlat. | Alphas-2 | 2011 | |
| Well, where you going? | Sen nereye gidiyosun? | Alphas-2 | 2011 | |
| Hicks, the truck! Don't blow it up. | Hicks, tıra diyorum! Patlatma bir zahmet. | Alphas-2 | 2011 | |
| Thanks, Bill. Just let me concentrate. | Sağol be, Bill. Bırak da konsantre olayım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Hold it steady! | Sabit tutsan şunu! | Alphas-2 | 2011 | |
| Hicks, you ready? I'm on it! | Hicks, hazır mısın? Ben hallederim! | Alphas-2 | 2011 | |
| Freeze! Go get Kosar! | Kıpırdama! Kosar'ı yakala sen. | Alphas-2 | 2011 | |
| Move! | Çekilin. | Alphas-2 | 2011 | |
| Gary? Gary? | Gary? Gary? | Alphas-2 | 2011 | |
| Are you, uh... Are you all right? | İyi misin? | Alphas-2 | 2011 | |
| I have a headache. | Başım ağrıyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| Are you are you hurt anywhere? | Yaralandın mı? | Alphas-2 | 2011 | |
| Hi, Nina. | Selam, Nina. | Alphas-2 | 2011 | |
| Hey. Where's Anna? | Selam. Anna nerede? | Alphas-2 | 2011 | |
| I don't know, Gary. I don't know. | Bilmiyorum, Gary. Bilmiyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| She was gone when we got here. | Biz geldiğimizde gitmişti. | Alphas-2 | 2011 | |
| Oh, I need my phone. | Telefonuma ihtiyacım var. | Alphas-2 | 2011 | |
| Here, here it is. | Al bakalım. | Alphas-2 | 2011 | |
| You're okay, right? | İyisin, değil mi? | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah. | İyiyim. | Alphas-2 | 2011 | |
| Gary, I I know you liked Anna, | Gary, Anna'yı sevdiğini biliyorum... | Alphas-2 | 2011 | |
| but remember, I'm your friend too. | ...ama benim de arkadaşın olduğumu unutma. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah...I know. But you're not one of us. | Evet, biliyorum. Ama bizden biri değilsin. | Alphas-2 | 2011 | |
| You're not. | Bizden biri değilsin. | Alphas-2 | 2011 | |
| Gary, I don't make distinctions like that. | Gary, ben böyle bir ayırım yapmıyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Now, I don't know what Anna told you, | Anna'nın sana ne söylediğini bilmiyorum... | Alphas-2 | 2011 | |
| but I want you to remember | ...ama şunu hatırlamanı istiyorum... | Alphas-2 | 2011 | |
| that Red Flag is just a small group of people | ...Kızıl Bayrak, uç fikirleri olan... | Alphas-2 | 2011 | |
| with some very extreme ideas. | ...bir grup insan. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah, I know. You already told me that... | Evet, biliyorum. Bunu bana daha önce de söylemiştin. | Alphas-2 | 2011 | |
| I sent you an email, Dr. Rosen. | Sana bir posta yolladım, Dr. Rosen. | Alphas-2 | 2011 | |
| And you should read it. | Okumalısın. | Alphas-2 | 2011 | |
| You wanna test it? | Denemek ister misin? | Alphas-2 | 2011 | |
| I'm not going back down. | Vazgeçmeyeceğim. | Alphas-2 | 2011 | |
| No, if it's too cold, then I can get it myself. | Hayır, eğer çok soğuk olursa, ben kendim hallederim. | Alphas-2 | 2011 | |
| I can take care of myself. | Kendi başımın çaresine bakarım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Good night, mom. | İyi geceler, anne. | Alphas-2 | 2011 | |
| Good night, sweetie. | İyi geceler, tatlım. | Alphas-2 | 2011 | |
| I'm sorry, Gary. | Üzgünüm, Gary. | Alphas-2 | 2011 | |
| I hope you are still my friend. | Umarım arkadaşım olarak kalırsın. | Alphas-2 | 2011 | |
| The drug makers and educators | O ilacı yapanlar ve eğitmenler... | Alphas-2 | 2011 | |
| have been warned. | ...uyarıldılar. | Alphas-2 | 2011 | |
| If they try to bring this poison to market, | Eğer bu zehiri piyasaya sürecek olurlarsa... | Alphas-2 | 2011 | |
| we will act again... | ...tekrar harekete geçeceğiz... | Alphas-2 | 2011 | |
| And we will continue to do so | Biz de bunu, gerçek sinirsel farklılığın... | Alphas-2 | 2011 | |
| until they understand true neurodiversity | ...onların kısıtlı akıllarıyla durduralamayacağını... | Alphas-2 | 2011 | |
| cannot be limited by their small minds. | ...anlayana kadar yapacağız. | Alphas-2 | 2011 | |
| We picked this up over an open frequency. | Bunu açık bir frekansta yakaladık. | Alphas-2 | 2011 | |
| They didn't bother to encode it, | Şifreleme zahmetine girişmediler bile... | Alphas-2 | 2011 | |
| so I had our speech analyst take a look. | ...böylece konuşma analistimiz bir göz atabildi. | Alphas-2 | 2011 | |
| The writing matches It's her, no question. | Yazı şekiller Onun olduğuna eminim. | Alphas-2 | 2011 | |
| Hicks warned me, and I did not listen. | Hicks beni uyardı, bense dinlemedim. | Alphas-2 | 2011 | |
| I underestimated this young woman. | Bu küçük hanımı hafife aldım. | Alphas-2 | 2011 | |
| And not just her ability, | Sadece yeteneğini de değil... | Alphas-2 | 2011 | |
| but the strength of her argument as well. | ...kendini savunma gücünü de öyle. | Alphas-2 | 2011 | |
| I'm not getting your point, Rosen. | Dediklerini anlamıyorum, Rosen. | Alphas-2 | 2011 | |
| What, are you switching sides? | Taraf mı değiştiriyorsun yani? | Alphas-2 | 2011 | |
| No, this drug was designed to limit the chances | Hayır, ilaç bebeklerde beyin hasarını... | Alphas-2 | 2011 | |
| of brain damage in infants. | ...durdurmak için tasarıldı. | Alphas-2 | 2011 | |
| If it had gone to market, it may indeed | Eğer piyasaya sürülseydi... | Alphas-2 | 2011 | |
| have prevented other Alphas from being born. | ...gerçekten de Alfaların doğmasını engelleyebilirdi. | Alphas-2 | 2011 | |
| I don't know that. | Bunu bilmiyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| All I know is that there's good guys and bad guys, | Bildiğim tek şey, iyi ve kötü adamların olduğu... | Alphas-2 | 2011 | |
| and today, your people put the bad ones in the ground. | ...ve bugün, kötü olanları mezara yolladınız. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yes, they did. | Evet, yolladılar. | Alphas-2 | 2011 | |
| And I can appreciate that. | Buna memnun oldum. | Alphas-2 | 2011 | |
| I can have two conflicting thoughts at the same time. | Aynı anda iki tane çakışan hislerim var şu anda. | Alphas-2 | 2011 | |
| Something Don Wilson used to say. | Don Wilson'un bir ara söylediği bir şeydi. | Alphas-2 | 2011 | |
| I hardly knew the man. | Adamı doğru dürüst tanımıyordum bile. | Alphas-2 | 2011 | |
| Fine, stay conflicted. | İyi, savaşmaya devam et. | Alphas-2 | 2011 | |
| But all this is is a bunch of criminals | Bunların hepsi, amaçlarına ulaşmaya çalışan... | Alphas-2 | 2011 | |
| who used an issue to try to expand their reach. | ...bir takım suçlu. | Alphas-2 | 2011 | |
| Rosen and I always thought Red Flag | Rosen ve ben, daima Kızıl Bayrak'ın... | Alphas-2 | 2011 | |
| was a loose network of 50 to 100 affiliates. | ...dağılmış bir şebeke olduğunu düşündük. 50 ila 100 iştirakten oluşan. | Alphas-2 | 2011 | |
| A cartel, but | Bir tür birlik, ama... | Alphas-2 | 2011 | |
| When Anna flooded Gary with messages | Anna, Gary'ye tüm o mesajları yükleyince... | Alphas-2 | 2011 | |
| we got quite a different picture. | ...olay tamamen farklı bir boyuta vardı. | Alphas-2 | 2011 | |
| This more than a criminal enterprise. | Bu bir suç örgütünden fazla bir şey. | Alphas-2 | 2011 | |
| This is a movement. | Bu bir hareket. | Alphas-2 | 2011 | |
| Nice try, I don't scare that easy. | İyi denemeydi, o kadar kolay korkmam ben. | Alphas-2 | 2011 | |
| It should be a crime. A federal | Bu kesinlikle bir suç. Federal bir suç... | Alphas-2 | 2011 | |
| no, an international international, agreed. | ...hatta uluslararası bir suç. Uluslararası bence de. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yes, international, absolutely. | Evet, kesinlikle uluslararası. | Alphas-2 | 2011 | |
| Anything to taste that good. | Hiç bir şeyin tadı o kadar güzel olmamalı. | Alphas-2 | 2011 | |
| how you managed to figure out the recipes | ...şimdiye kadar yediğimiz şeylerin tarifini... | Alphas-2 | 2011 | |
| to everything we just had simply by tasting them. | ...sadece tadarak nasıl bulabildin? | Alphas-2 | 2011 | |
| I have a super sensitive palate. | Tat alma duyum oldukça gelişmiştir. | Alphas-2 | 2011 | |
| Well, I was thinking that... | Düşünüyordum da, belki de... | Alphas-2 | 2011 | |
| before you get your own show on the Food Network | ...yemek kanalında kendi şovunu yayınlamadan önce tabii. | Alphas-2 | 2011 | |
| I don't know, whip something up. | ...bilmiyorum, kendimiz bir şeyler deneriz. | Alphas-2 | 2011 | |
| Could you please just leave now? | Lütfen hemen gider misin? | Alphas-2 | 2011 | |
| You okay? Please! | Sen iyi misin? Lütfen! | Alphas-2 | 2011 | |
| No, don't touch me, please. | Hayır, lütfen bana dokunma. | Alphas-2 | 2011 | |
| Okay, I'm sorry. I'm sorry, I didn't | Tamam, özür dilerim. Hayır, ben özür dilerim. Sadece | Alphas-2 | 2011 | |
| Nina, I'm not gonna talk about my date with Sam. | ...Sam'le gittiğimiz buluşma hakkında konuşmak istemiyorum, Nina. | Alphas-2 | 2011 | |
| just remember I have plans tonight. | ...bu akşam plânlarımın olduğunu unutma. | Alphas-2 | 2011 |