Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3395
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I know that he bullied Chris, but now he's dying. | ...Chris'e kabadayılık tasladığını biliyorum, şimdi ise ölüyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Well, you'll excuse me if I don't shed any tears. | Onun için göz yaşı dökmediğim için kusura bakma. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
What exactly did they do? | Ona tam olarak ne yaptılar? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Jessica, we need to know everything. | Jessica, her şeyi bilmemiz gerekiyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
because he couldn't make the team. | ...onun zayıf biri olduğunu düşünüyorlardı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
spread rumors about him on the Internet, | ...İnternet üzerinden dedikodu çıkarıp... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
beat him up. | ...onu dövdüler. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
The worst part for Chris was that he idolized those boys. | En kötüsü de, Chris'in bunları idol hâline getirmesiydi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
He couldn't understand why they had targeted him. | Onu neden hedef aldıklarını bilmiyordu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
So half hour, maybe 45 minutes. | Yani yarım saat, 45 dakika içinde gelirler. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I could make you a snack | Atıştırmalık bir şeyler yapabilirim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It's a habit. It's just a habit. | Alışkanlık sadece. Bildiğin alışkanlık. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No, it's okay. I'd love to stay. | Hayır, sorun değil. Kalmayı çok isterim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
This is the spot, huh? | Yer burası mıdır? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You know, I am fully literate in accident reports, Hicks? | Kaza raporlarında çok bilgili birisiyimdir, Hicks. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Overcast, so no sun in his eyes. | Bulutlu bir gündü, yani bugünkü gibi gözüne güneş gelmiyordu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But he had good brakes and new tires, so. | Ama iyi frenleri ve yeni lastikleri vardı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Oxytocin seems to be working. | Oksitoksin işe yarıyor gibi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I mean, does your team have any idea what's causing it? | Yani, takımınınız buna neyin neden olduğunu biliyor mu? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Something you seem to be familiar with. | Aşina olduğunuz bir şeye benziyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Who didn't you mean to hurt? | Kime zarar vermek istemedin? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Doc, I think we have our Alpha. | Doktor, sanırım Alfamızı bulduk. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Chris Elkhart did not die in an accident. | ...Chris Elkhart'ın ölümü kaza değil. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
The kid floored it and drove right into a | Çocuk affallayıp, doğruca | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I got this, okay? This is what I do. | Ben hallederim bunu, tamam mı? Benim işim bu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
with the police report | ...karşılaştırdık ve veriler, sonuçlara uymuyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I mean, this kid died of a suicide. | Demek istediğim, çocuk intihar etmiş. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And why wasn't that in the reports? | Neden raporda yazmıyordu peki? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No idea. Handell covered it up. | Hiçbir fikrim yok. Handell saklamış olmalı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
He covered up a lot of things. | Bir sürü şeyi sakladı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Like that football kid, David Burton. | Aynı o futbolcu çocuk, David Burton gibi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And according to Chris' file, | Chris'in dosyasına göre... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
his mother raised holy hell about it | ...annesi Rehberlik öğretmenine, Dave'in babasına ve takım yardımcısı... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
to that guidance counselor, Dave's dad, | ...Marvin Watts'e karşı feci karmaşa çıkarmış. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, and Sheriff Handell. | Evet, bir de Şerif Handell'e karşı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No one did anything about it. | Kimse bu konuda bir şey yapmadı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Rachel. What? | Rachel. Ne? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Rachel just went to that woman's house. | Rachel şu anda o kadının evinde. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
That was Chris' favorite. | Chris'in en sevdiğiydi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
My parents, um... Think I'm a freak. | Ailem, benim ucube olduğumu düşünüyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I can taste every ingredient. | Her katkı maddesini bulabilirim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I can tell you that just by touching it. | Sadece dokunarak söyleyebilirim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I can't stand the sight of germs, | ...çünkü bazen mikropların görüntüsüne dayanamadığımdan, yemiyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
In fact, she won't talk to me about anything right now. | Aslında bakarsan, şu sıralar hiçbir şey hakkında konuşmak istemiyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
That's Agent Harken. | Bu Ajan Harken. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I'm here for you. | Senin yanındayım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Sometimes I think all he cares about is my Alpha ability. | ...bazen önemsediği tek şeyin, Alfa yeteneğim olduğunu düşünüyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
something akin to psychotic postpartum depression. | ...depresyonla alakalı bir şeyi tetikledi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
but physically because of her abilities. | ...yeteneklerinden dolayı fiziksel olarak da. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I felt this overwhelming rush of love. | ...çok kuvvetli bir sevgi akıntısı hissettim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I could make other people feel that way too. | ...diğer, insanlara da aynı şekilde hisettirebildiğimi fark ettim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
about what his son had done. | ...oğlunun yaptıklarını anlattı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
to stop David and his friends. I begged them. | ...durdurması için yalvardım. Onlara yalvardım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
and I should toughen him up. Dr. Rosen can help you. | ...onu biraz daha sert yapmalıymışım. Dr. Rosen sana yardım edebilir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You'll feel better. | ...kendini daha iyi hissedersin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Okay, Rachel. Come on. | Hayır, bunlar manavlıklar için. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
What? | Ne dediğini bilmiyor. Herkesi serbest bırakabilirsin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Thank goodness. | Tanrıya şükür. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I am so glad that you called. | Aramana çok sevindim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
With the Feds taking David and all those people dying, | Federaller David'i yakalamış ve diğerleri de ölüyorken... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I just feel like I am losing it. | ...kafayı yediğimi hissediyordum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But if we can talk, I know I'll feel so much better. | Şimdi ölü olduğu için de... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It always helps so much. | Bana hep yardımcı olabiliyorsun. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I won't be here long. | Çok kalmayacağım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You murdered my son, Kent. | Oğlumu öldürdün, Kent. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You and the rest of them. No. | Sen ve diğerleri. Hayır. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And now, I want you | Şimdi ise, son birkaç saatini... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
to spend your last few hours dying alone. | ...yalnız ölerek geçirmeni istiyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Doc, she's not responding. What do I do? | Doktor, tepki vermiyor. Ne yapayım? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Hold her still, Bill. | Onu sabit tut, Bill. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Something to counteract the withdrawal. | Kesilme sendromunun etkisini yok edecek bir şey. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
This doesn't look like withdrawal, Doc. | Bu kesilme sendromuna benzemiyor, Doktor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I mean, it's happening too fast. | Yani, çok hızlı gelişti. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
For anyone else, but not for Rachel. | Belki başka biri için öyle, Rachel için değil. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Oh, God, it's not working. | Tanrım, işe yaramıyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It's not breaking the pain cycle. | Acı döngüsünü kıramıyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Maybe she can. | Belki kendisi kırabilir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Rachel, Rachel, listen to me. | Rachel, Rachel, beni dinle. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Focus on my voice. | Sesime odaklan. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Just that feeling. Block everything else out. | Sadece o hisse odaklan. Diğer her şeyi engelle. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Her love is not real. | Sevgin gerçek değil. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Real love is unconditional, Rachel. | Sevgi karşılıksızdır, Rachel. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I care about you more than you will ever know. | Sana tahmin ettiğinden daha fazla değer veriyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You always have been and you always will be. | Her zaman öyleydin ve her zaman öyle kalacaksın. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Concentrate. Concentrate. | Konsantre ol. Konsantre ol. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Focus on the feeling of our hands. | Ellerimizin hissine odaklan. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
She's doing it. | Başarıyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You're doing it. You're doing it. | Başarıyorsun. Başarıyorsun. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Okay, pull her up. Yeah, come here. | Kaldır onu. Evet, gel buraya. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Good girl. Oh, good girl. | Aferin kızıma. Aferin kızıma. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Don't do this, okay. I love you. | Yapma bunu, tamam mı? Seni seviyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I would do anything to bring Chris back, anything! | Chris'in tekrar hayata dönmesi için her şeyi yaparım! | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I know things got out of hand, okay? | Bazı şeylerin ucunu kaçırdım, tamam mı? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But if Chris wanted to play ball, | Eğer Chris top oynamak isteseydi... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
he needed to be a whole lot tougher than he was. | ...o anki halinden çok daha güçlü olması gerekirdi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Nobody thought he would drive into a telephone pole, nobody. | Kimse onun telefon direğine çarpacağını düşünmedi, hem de hiç kimse. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Always comes back to that, doesn't it? | Her şeyin sonucu buna varıyor, değil mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It always comes back to "It's always Chris' fault," | Her zaman "Sürekli Chris'in suçu" olayına varıyor... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
"It's Chris' problem." | Hep "Chris'in sorunu." | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I am I am so sick of hearing that. | Bunu duymaktan bıktım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |