Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3392
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Morning, everyone. I come bearing gifts. | Günaydın, çocuklar. Size hediye getirdim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Let me open it, please. No, I want to | Lütfen ben açayım olacak. Hayır, ben açmak istiyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
oh, yeah, let me open it, please. | Doğru, lütfen ben açayım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
The sound of red tape being cut, courtesy of Agent Sullivan. | Bürokratik işlemlerden kurtulduk, Ajan Sullivan sayesinde tabii. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Apparently we all get one. | Hepimizin birer rozeti var. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Now we both have badges, Bill. | Şimdi ikimizin de rozeti var, Bill. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
DCIS? It's a real agency. | SBSTS mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
with our "investigatory hurdles." | ...engelleri konusunda bize yardım edecekmiş. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It says. | Diyor ki... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It's "Defense Criminal Investigative Service." | "Savunma Bakanlığı Suç tahkikat Servisi." | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No, no, it's fine. Please, come in. | Hayır, hayır, sorun değil. Lütfen içeri gir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Okay. In a young woman's life. | Peki. ...önemli bir dönüm noktası. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Dr. Rosen, I'm not gonna talk about this. | Dr. Rosen, bunun hakkında konuşmak istemiyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Thank you. I'm here. | Teşekkür ederim. ...buradayım ben. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I will let you know. | Haber veririm. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
How would you like to go on a little road trip? | Küçük bir yolculuğa çıkmaya ne dersin? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Agent Sullivan called about a situation there | Ajan Sullivan'a göre orada bir olay meydana gelmiş... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
and I think your abilities might come in handy. | ...ve yeteneklerin işime yarayabilir bence. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
but no pathogens that could've caused them. | ...lakin ona sebebiyet verebilecek herhangi bir mikroba rastlamamışlar. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Now it's our turn. | Şimdi sıra bizde. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I think I liked it better when we were seeking out | Matematik uzmanlarını ve psikopat dahileri ararken daha iyiydi sanki. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Well, our mandate is changing, Rachel. | Özümüz değişiyor, Rachel. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Well, we shouldn't get ahead of ourselves. | Hemen sonuca atlamamak gerek. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And that's why I need my best forensic investigator. | Bu yüzden de en iyi tıbbî araştırmacımı getirdim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah. He said it's right up here. | Evet. Buralarda bir yerdedir herhâlde. 1 | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
caused by power lines. | ...alanlar hakkında bir makale okumuştum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Just like the others. Seem to have a bit of | Aynı diğerleri gibi. Sanırım inanılmaz bir... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
a chicken or the egg thing going here. | ...belirsizlik söz konusu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Dr. Rosen? Yes. | Dr. Rosen? Evet. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yes, Miss Pirzad? Pirzad, yes. | Doğru, siz de Bayan Pirzad'sınız? Pirzad, evet. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I'm Dr. Calder, CDC. I was under the impression | Ben Dr. Calder, Hastalıktan korunma ve önleme merkezinden. Ben sizlerin... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
that the CDC had already ruled on this case. | ...bu davada karar verdiğinizi sanıyordum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, we're just pulling up stakes as we speak. | Evet, biz konuşurken dahi toplanıyoruz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But when I heard they were sending in the DCIS, | Lakin SBSTS'nin geleceğini duyduğumda... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I thought that I might do the hand off myself. | ...bilgileri birinci elden vereyim dedim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Oh, that's very considerate of you. | Çok düşüncelisiniz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Now I've read your reports, | Raporları okudum, herhangi bir gelişme var mı? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
With all three victims, | Üç kurbanın da, amigdalalarında hasar meydana gelmiş. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
The...? The structures in the brain | Anlamadım? Beyindeki korku ve stres... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
that process fear and stress. | ...oradan geliyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It's as if they were subjected to a sudden | Sanki ani ve şiddetli şoka... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
and really severe shock. Are these people afraid | ... mağruz kalmışlar gibi. Bu insanlar komşuları ölüyor... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
because their neighbors are dying | ...diye mi korkuyorlar... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
or is it the fear that's killing them? | ...yoksa onları asıl öldüren korku mu? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We need answers! | Cevaplara ihtiyacımız var! | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
How is my team supposed to focus | Takımım, sıradakinin kim olacağını düşündüğü sürece... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
when all they can think about is who's gonna drop next? | ...nasıl konsantre olacak? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You've gotta calm down. I've told you everything I know. | Sakin ol biraz. Bildiğim her şeyi söyledim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You haven't told me a damn thing! | Bana bir bok söylediğin yok! | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Don't threaten me. | Beni tehdit edeyim deme. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Sheriff Handell? | Şerif Handell? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Hi, I'm Dr. Lee Rosen... | Selam, ben Dr. Lee Rosen | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Rachel Pirzad. | Ben, Rachel Pirzad. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Marty. Sorry about that. | Ben, Marty. Bunun için kusura bakmayın. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
about his football team. "Passionate?" | ...biraz ateşli olabiliyor. Ateşli mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I heard they were sending more people, | Buraya bir sürü insan yollayacaklarını duymuştum... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
so exactly who are you folks? | ...söyleyin bakalım, kimsiniz siz? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Come on back. | Gelin bakalım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
How'd this end up at Defense Department? | Savunma bakanlığı nasıl bulaştı ki? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Are we looking at terrorism? | Ortada bir Terörizm mi var? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I wouldn't jump to any conclusions just yet. | Hemen sonuca atlamak istemiyoruz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
were there any links between the victims? | ...kurbanlar arasında herhangi bir bağlantı var mıydı? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Ned Burton died first. He was David Burton's dad. | Önce Ned Burton öldü. David Burton'un babasıydı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Watts was our bank manager. | Watts bizim banka müdürümüzdü. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
James Howard a guidance counselor at Fenton high. | James Howard ise Fenton lisesindeki rehber öğretmenimizdi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
These bodies looked half melted inside. | Cesetler içten erimiş gibi görünüyordu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But there was no infection, nothing on tox screens... | Ama ortada herhangi bir enfeksiyon yoktu, toksin testinde de bir şey yoktu... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Tell me what I'm missing. | ...lütfen bana ne kaçırdığımı söyleyin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I mean, four deaths in four weeks is way outta my league. | Yani, dört haftada dört kişinin ölmesi beni biraz aşar. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Did you say four deaths? | Dört kişinin ölmesi mi dediniz? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We were only informed about three. | Bize üç ölüm olduğunu söylemişlerdi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, the fourth was unrelated. | Evet, dördüncünün bir bağlantısı yok. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Just a freak accident. | Ürkütücü bir kaza sadece. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Car crash. | Araba kazası. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Chris Elkhart slammed into a telephone pole | Chris Elkhart, okuldan eve dönerken... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
on his way home from school. | ...telefon direğine çarpmış. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It was a horrible tragedy. Autopsy? | Korkunç bir trajediydi. Otopsi raporu var mı? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
In a small town like this when a kid hits a pole, | Böylesine küçük bir kasabada, bir çocuk telefon direğine çarparsa... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
it's probably drugs or alcohol. | ...ya uyuşturucu ya da alkol yüzündendir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Besides, this had nothing to do with the other deaths. | Üstelik, bunun diğer ölümlerle herhangi bir alâkası yok. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We probably have to see the body in order to be certain. | Emin olmak için cesete bakmamız gerekecek. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Chris' mother's been through hell. | Chris'in annesi çok kötü şeyler yaşadı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I promise we'll be as considerate as possible. | Çok dikkatli olacağımıza dair size söz veriyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I'm a father, Mrs. Elkhart. | Ben de bir babayım, Bayan Elkhart. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But I can only begin to imagine your pain. | Lakin acınızı sadece tahmin edebilirim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Given the circumstances of Chris' accident, | Chris'in kazasındaki durum yüzünden... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
we've asked Sheriff Handell | ...Şerif Handell'den... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
to help us look into things a little further. | ...bize biraz yardımcı olması için izin istedik. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Isn't that right, Rachel? | Öyle değil mi, Rachel? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
How long was it just the two of you? | Ne zamandan beri ikiniz varsınız? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Chris was 12 when his father passed. | Chris, babası öldüğü sırada 12 yaşındaydı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Chris always told me that I was his best friend. | ...Chris daima onun en iyi arkadaşı olduğumu söylerdi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
out of the ordinary happening in Chris' life? | ...olağandışı bir şey olmuş muydu? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Was he exhibiting any odd behavior? | Garip davranışlar sergiliyor muydu? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Chris tried out for the football team this year. | Chris, bu sene futbol seçmelerine katılmıştı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But he wasn't big enough, | Ama yeterince yapılı değildi... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
so Coach Zelanski made him equipment manager. | ...bu yüzden de Koç Zelanski onu araç gereçlerden sorumlu yaptı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We ran into the coach earlier. | Koça rastladık demin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
He was very, uh, passionate. | Oldukça ateşli biri. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
He's a thug. | Serserinin teki. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |