Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3760
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Come on, sleepy head. | Haydi, uykucu. Haydi, uykucu. | American Violet-1 | 2008 |  |
| You've got 15 minutes. | 15 dakikanız var. 15 dakikanız var. | American Violet-1 | 2008 | |
| Wake up, wake up, wake up. | Kalk, kalk, kalk. Kalk, kalk, kalk. | American Violet-1 | 2008 | |
| I'm not hearing you. | Seni duymuyorum. Seni duymuyorum. | American Violet-1 | 2008 | |
| [children speaking indistinctly] | [anlaşılmaz çocuk konuşmaları] | American Violet-1 | 2008 | |
| [gun cocks] | [silahlardan gelen sesler] 1 | American Violet-1 | 2008 | |
| Good morning, gentlemen. | Günaydın, beyler. Günaydın, beyler. | American Violet-1 | 2008 | |
| Morning. | Günaydın. 1 Günaydın. | American Violet-1 | 2008 | |
| There you go. 1 | İşte seninki. İşte seninki. | American Violet-1 | 2008 | |
| Eat it all up. | Hepsini bitir. Hepsini bitir. | American Violet-1 | 2008 | |
| Mama, Sharonda wants peanut butter. | Anne, Sharonda fıstık ezmesi istiyor. Anne, Sharonda fıstık ezmesi istiyor. | American Violet-1 | 2008 | |
| You finish your cereal? | Gevreğini bitirdin mi? Gevreğini bitirdin mi? | American Violet-1 | 2008 | |
| Okay, go ahead. | Tamam, gidebilirsin. Tamam, gidebilirsin. | American Violet-1 | 2008 | |
| You talkin' for your sister. | Kardeşinin adına konuşuyorsun. Kardeşinin adına konuşuyorsun. | American Violet-1 | 2008 | |
| Sharonda got a mouth. | Sharonda'nın kendi ağzı var. Sharonda'nın kendi ağzı var. | American Violet-1 | 2008 | |
| crash! | Kırıldı! Kırıldı! | American Violet-1 | 2008 | |
| Ooh. | Ah. Ah. | American Violet-1 | 2008 | |
| Oh, come on, baby. | Tamam, bebeğim. Tamam, bebeğim. | American Violet-1 | 2008 | |
| It's all right. | Sorun değil. Sorun değil. | American Violet-1 | 2008 | |
| Oh, calm your nerves, baby. | Sakin ol bebeğim. Sakin ol bebeğim. | American Violet-1 | 2008 | |
| It ain't nothing but an old jar. | Önemli değil zaten eski bir kavanozdu. Önemli değil zaten eski bir kavanozdu. | American Violet-1 | 2008 | |
| All right, guys, let's mount up. | Pekala çocuklar, haydi toplanalım. Pekala çocuklar, haydi toplanalım. | American Violet-1 | 2008 | |
| Let's look sharp and be safe, okay? | Gözünüzü dört açın, dikkatli olun, tamam mı? Gözünüzü dört açın, dikkatli olun, tamam mı? | American Violet-1 | 2008 | |
| Good morning, Sheriff. | Günaydın, Şerif. Günaydın, Şerif. | American Violet-1 | 2008 | |
| Morning, Commander. | Günaydın, şef. Günaydın, şef. | American Violet-1 | 2008 | |
| Morning, boss. How you doing? | Günaydın, patron. Nasılsın? Günaydın, patron. Nasılsın? | American Violet-1 | 2008 | |
| Ready to rock. | Sallamaya hazır mısın? Sallamaya hazır mısın? | American Violet-1 | 2008 | |
| Yeah. Your men here? | Evet. Adamların burada mı? Evet. Adamların burada mı? | American Violet-1 | 2008 | |
| They're right here, ready to go. | Burada ve gitmeye hazırlar. Burada ve gitmeye hazırlar. | American Violet-1 | 2008 | |
| Good, I got 28 names on this list. | Tamam. Listede 28 isim var. Tamam. Listede 28 isim var. | American Violet-1 | 2008 | |
| Pick it up, pick it up. | Toparlanın, toparlanın. Toparlanın, toparlanın. | American Violet-1 | 2008 | |
| We got to get to grandma's house. | Büyükannenin evine gitmeliyiz. Büyükannenin evine gitmeliyiz. | American Violet-1 | 2008 | |
| Running late. Come on. | Geç kalıyoruz. Haydi. Geç kalıyoruz. Haydi. | American Violet-1 | 2008 | |
| Come on now. | Haydi. Şimdi. Haydi. Şimdi. | American Violet-1 | 2008 | |
| Fix your sister's shirt. | Kardeşinin gömleğini düzelt. Kardeşinin gömleğini düzelt. | American Violet-1 | 2008 | |
| Now, watch yourself. | Kendinize dikkat edin. Kendinize dikkat edin. | American Violet-1 | 2008 | |
| Where you at, Sherice? | Neredesin, Sherice? Neredesin, Sherice? | American Violet-1 | 2008 | |
| Hey, Dee. | Selam, Dee. Selam, Dee. | American Violet-1 | 2008 | |
| Hey, Gladys. | Selam, Gladys. Selam, Gladys. | American Violet-1 | 2008 | |
| Come on. Come on. | Haydi. Haydi. Haydi. Haydi. | American Violet-1 | 2008 | |
| Go to grandma. | Büyükannene git. Büyükannene git. | American Violet-1 | 2008 | |
| Bye, y'all. Bye. | Hepinize hoşça kalın. Hoşça kal. Hepinize hoşça kalın. Hoşça kal. | American Violet-1 | 2008 | |
| I love you, Mommy. Bye, baby. | Seni seviyorum anne. Hoşça kal, bebeğim. Seni seviyorum anne. Hoşça kal, bebeğim. | American Violet-1 | 2008 | |
| Good morning, glories. Come on. | Günaydın, canlarım. Haydi. Günaydın, canlarım. Haydi. | American Violet-1 | 2008 | |
| Hey, Mama. Hey, girl. | Selam, anne. Merhaba kızım. Selam, anne. Merhaba kızım. | American Violet-1 | 2008 | |
| Come on up here. | Haydi, gelin buraya. Haydi, gelin buraya. | American Violet-1 | 2008 | |
| Grandma got y'all some grits. | Büyükanne hepinize kahvaltılık gevrek verecek. Büyükanne hepinize kahvaltılık gevrek verecek. | American Violet-1 | 2008 | |
| All right, you guys behave in there. | Pekala çocuklar, kendinize dikkat edin. Pekala çocuklar, kendinize dikkat edin. | American Violet-1 | 2008 | |
| The core campaign is counting on liberal interest groups, | Gore seçim kampanyasında özellikle... Gore seçim kampanyasında özellikle... | American Violet-1 | 2008 | |
| especially those on environmental fronts, | ...çevreci gruplara güvenerek Bush'un... ...çevreci gruplara güvenerek Bush'un... | American Violet-1 | 2008 | |
| to warn their constituencies Bush could win. | ...kazanabileceği konusunda uyarıyor. ...kazanabileceği konusunda uyarıyor. | American Violet-1 | 2008 | |
| Another apparently warm day for November, | Görünüşe göre ortalamanın üstünde... Görünüşe göre ortalamanın üstünde... | American Violet-1 | 2008 | |
| with temperatures topping out in the mid 60s. | ...başka bir ılık Kasım gününe başlıyoruz. ...başka bir ılık Kasım gününe başlıyoruz. | American Violet-1 | 2008 | |
| Traffic on the southbound 84 continues to be slow | 84. Güney yolunda yol çalışmaları yüzünden... 84. Güney yolunda yol çalışmaları yüzünden... | American Violet-1 | 2008 | |
| due to roadwork near exits. | ...trafik yavaşlamaya devam ediyor. ...trafik yavaşlamaya devam ediyor. | American Violet-1 | 2008 | |
| [horn blares] | [korna çalar] | American Violet-1 | 2008 | |
| George W. Bush hammers on his charge that Al Gore | George W. Bush, Al Gore'u suçlamalarıyla vuruyor... George W. Bush, Al Gore'u suçlamalarıyla vuruyor... | American Violet-1 | 2008 | |
| Morning, Ben. | Günaydın, Ben. Günaydın, Ben. | American Violet-1 | 2008 | |
| Some coffee? | Biraz kahve? Biraz kahve? | American Violet-1 | 2008 | |
| Please. Thanks, Dee. | Lütfen. Teşekkürler, Dee. Lütfen. Teşekkürler, Dee. | American Violet-1 | 2008 | |
| As a uniter in chief. | Birleştirici bir lider olarak. Birleştirici bir lider olarak. | American Violet-1 | 2008 | |
| He scares the elderly for political gain. | Geç bir politik kazançtan ürküyor. Geç bir politik kazançtan ürküyor. | American Violet-1 | 2008 | |
| How you doing now? Want some coffee? | Nasılsın? Biraz kahve ister misin? Nasılsın? Biraz kahve ister misin? | American Violet-1 | 2008 | |
| Yes, please. | Evet, lütfen. Evet, lütfen. | American Violet-1 | 2008 | |
| Did you get your hair done? | Saçlarını mı yaptırdın? Saçlarını mı yaptırdın? | American Violet-1 | 2008 | |
| Sure did. | Kesinlikle. Kesinlikle. | American Violet-1 | 2008 | |
| It looks good. | Hoş görünüyor. Hoş görünüyor. | American Violet-1 | 2008 | |
| We get a hair show this weekend. | Bu hafta sonu bir saç şovu var. Bu hafta sonu bir saç şovu var. | American Violet-1 | 2008 | |
| Texas championship, grand prize: $5,000. | Texas Şampiyonası, büyük ödül 5000 dolar. Texas Şampiyonası, büyük ödül 5000 dolar. | American Violet-1 | 2008 | |
| You going with Lavosha again? | Yine Lavosha ile mi gidiyorsun? Yine Lavosha ile mi gidiyorsun? | American Violet-1 | 2008 | |
| Mm hmm. | Evet. Evet. | American Violet-1 | 2008 | |
| We've been practicing for months. | Aylardır alıştırma yapıyoruz. Aylardır alıştırma yapıyoruz. | American Violet-1 | 2008 | |
| I'm hoping to win enough to start up at junior college. | Yüksek okula başlayabilecek kadar kazanmayı umuyorum. Yüksek okula başlayabilecek kadar kazanmayı umuyorum. | American Violet-1 | 2008 | |
| Oh, good luck to you, honey. | Ah, tatlım. Başarılar dilerim. Ah, tatlım. Başarılar dilerim. | American Violet-1 | 2008 | |
| Thank you. I'll be right back. | Teşekkürler. Hemen döneceğim. Teşekkürler. Hemen döneceğim. | American Violet-1 | 2008 | |
| [helicopter blades whirring] | [helikopter pervanesi sesi] | American Violet-1 | 2008 | |
| Mobile units on the way. | Mobil birimler yolda. Mobil birimler yolda. | American Violet-1 | 2008 | |
| Roger that. | Anlaşıldı. Anlaşıldı. | American Violet-1 | 2008 | |
| Grandma, can I go see Andres? | Büyükanne, Andres'i görmeye gidebilir miyim? Büyükanne, Andres'i görmeye gidebilir miyim? | American Violet-1 | 2008 | |
| Mm hmm. | Hı hı. Hı hı. | American Violet-1 | 2008 | |
| Sherice, take him my good bowl there. | Sherice, ona benim kasemi de götür. Sherice, ona benim kasemi de götür. | American Violet-1 | 2008 | |
| Hold it with both hands. | İki elinle sıkı tut. İki elinle sıkı tut. | American Violet-1 | 2008 | |
| My grandma gave me that from Alabama. | Onu büyükannem bana Alabama'dan getirmişti. Onu büyükannem bana Alabama'dan getirmişti. | American Violet-1 | 2008 | |
| Bye bye, Grandma. | Hoşça kal büyükanne. Hoşça kal büyükanne. | American Violet-1 | 2008 | |
| Bye bye. | Görüşürüz. Görüşürüz. | American Violet-1 | 2008 | |
| All units in position. | Tüm birimler yerlerini aldı. Tüm birimler yerlerini aldı. | American Violet-1 | 2008 | |
| Go on your command. | Emirlerinize hazırız. Emirlerinize hazırız. | American Violet-1 | 2008 | |
| Go, go, go. | Koş, koş, koş! Koş, koş, koş! | American Violet-1 | 2008 | |
| Go, come on, everyone! | Haydi, herkes kımıldasın! Haydi, herkes kımıldasın! | American Violet-1 | 2008 | |
| Go! | Koş! Koş! | American Violet-1 | 2008 | |
| On your knees! | Diz çök! Diz çök! 1 | American Violet-1 | 2008 | |
| On your knees! | Diz çök! Diz çök! | American Violet-1 | 2008 | |
| [people yelling] | [bağrışan insanlar] | American Violet-1 | 2008 | |
| Police! Warrant! | Polis araması! Polis araması! | American Violet-1 | 2008 | |
| On the ground! 1 | Yat yere! Yat yere! | American Violet-1 | 2008 | |
| Stay here. | Burada kalın. 1 Burada kalın. | American Violet-1 | 2008 | |
| No, stay here. | Hayır, burada kalın. Hayır, burada kalın. | American Violet-1 | 2008 | |
| Sherice! | Sherice! Sherice! | American Violet-1 | 2008 | |
| Come here, girl! | Gel buraya, kızım! Gel buraya, kızım! | American Violet-1 | 2008 | |
| [bowl shatters] | [kase parçalanır] | American Violet-1 | 2008 | |
