• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4044

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
They say the water there can cure polio. Suyun çocuk felcini iyileştirdiğini söylenir. Şifalı su, çocuk felcini tedavi ediyor diye duyduk. Suyun çocuk felcini iyileştirdiğini söylenir. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I don't have polio. Ben çocuk felci değilim. Bende çocuk felci yok. Ben çocuk felci değilim. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Villa Del Lago. Villa Del Lago. Villa Del Lago. Villa Del Lago. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
No, it's a ghost town now. There is nothing to see. Orası artık hayalet şehir. Görülecek bir şeyi yok. Orası boş kasaba. Görecek bir şey yok. Orası artık hayalet şehir. Görülecek bir şeyi yok. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
If you must go somewhere, Bir yere gitmeniz gerekse, İlla bir yere gitmek istiyorsanız... Bir yere gitmeniz gerekse, And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
go to see the waterfalls or to see the caves. şelalelere ve ya mağaralara bakmaya gidin. ...şelaleleri veya mağaraları görmeye gidin. şelalelere ve ya mağaralara bakmaya gidin. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
They are beautiful. That sounds like fun. Güzeldirler. Kulağa eğlenceli geliyor. Çok güzeller. Kulağa eğlenceli geliyor. Güzeldirler. Kulağa eğlenceli geliyor. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
All right, well, thank you. Thank you. That's great. Pekâlâ, teşekkürler. Teşekkürler. Harika. Pekala, sağ olun. Pekâlâ, teşekkürler. Teşekkürler. Harika. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Rosa. Rosa. Rosa. Rosa. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Permiso, chicas. Thanks. İzninizle, kızlar. Teşekkürler. Müsaadenizle kızlar. Sağ olun. İzninizle, kızlar. Teşekkürler. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Come on. Huh uh. Hadi. Hadi. Hadi. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Come on, Ellie, let's go. Huh uh, no! Hadi, Ellie, gidelim. Hayır! Hadi Ellie, gidelim. Hayır. Hadi, Ellie, gidelim. Hayır! And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Wake up. Kalk. Uyan. Kalk. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Dude, stop! Ahbap, dur! Kes şunu be kızım! Ahbap, dur! And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Stephanie: Oh, look at that. Şuna bak. Şuna bak. Şuna bak. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Wow. Vay canına. Vay be. Vay canına. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Hey, let's just lay out here. Hey, burada duralım. Hey, hadi şuraya uzanalım. Hey, burada duralım. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Ellie, really? Come on, just relax. Ellie, gerçekten mi? Hadi, rahatla. Ellie cidden mi? Hadi ama, gevşe. Ellie, gerçekten mi? Hadi, rahatla. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
We really don't have anywhere to be. Bulunmamız gereken bir yer yok. Hiçbir yere gitmek zorunda değiliz. Bulunmamız gereken bir yer yok. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
You win. Kazandın. Sen kazandın. Kazandın. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Here, sunshine. Burası, günışığı. Al bakalım, gün ışığım. Burası, günışığı. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
It will all be okay. Her şey güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Her şey güzel olacak. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I promise. Söz veriyorum. Söz veriyorum. Söz veriyorum. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Thanks, El. Teşekkürler, El. Sağ ol, El. Teşekkürler, El. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
( pop music playing ) All right. Pekala. İşte bu. Pekala. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I'm feeling blind Kör gibi hissediyorum Sanki kör gibiyim Kör gibi hissediyorum And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Like the sun's in my eyes Güneş gözlerimde sanki Güneş gözlerime giriyor gibi Güneş gözlerimde sanki And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Since I'm fighting in a losing war Kaybedilmiş savaşça savaşırken Madem ki kaybedilen bir savaştayım Kaybedilmiş savaşça savaşırken And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Tiny little fault lines cracking inside my soul... Küçük şeyler ruhumu parçalıyor... Ruhumun içinde küçük faylar çatlıyor Küçük şeyler ruhumu parçalıyor... And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I'm alive... Hayattayım... Hayattayım... Hayattayım... And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
You ready? Hazır mısın? Hazır mısın? Hazır mısın? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Ellie, I know you can hear me. Ellie, beni duyduğunu biliyorum. Ellie, beni duyabildiğini biliyorum. Ellie, beni duyduğunu biliyorum. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Let's go. Huh uh, later. Hadi gidelim. Sonra. Gidelim. Daha sonra. Hadi gidelim. Sonra. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
And when exactly is later? Sonra tam olarak ne zaman? Ne kadar daha sonra? Sonra tam olarak ne zaman? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I don't know, Steph. When I'm ready. Bilmiyorum, Steph. Hazır olduğumda. Bilmiyorum, Steph. Ne zaman hazır olursam. Bilmiyorum, Steph. Hazır olduğumda. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Ow! What the hell? I said I'm not ready. Ne oluyor? Hazır olmadığımı söyledim. Ne oluyor be? Hazır değilim dedim. Ne oluyor? Hazır olmadığımı söyledim. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Well, I am. El, we can’t be here all day. Ben hazırım. El, bütün gün burada olamayız. Ben hazırım ama. El, bütün günü burada geçiremeyiz. Ben hazırım. El, bütün gün burada olamayız. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
You really really need to learn to have some fun. Gerçekten eğlenmeyi öğrenmelisin. Cidden, biraz eğlenmeyi öğrenmelisin. Gerçekten eğlenmeyi öğrenmelisin. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
And what, you're gonna teach me, I suppose? Ne, sanırım, sen bana öğreteceksin. Ne yani, bana öğretecek misin? Ne, sanırım, sen bana öğreteceksin. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Yeah, actually. I probably could. Aslında, evet. Muhtemelen öğretebilirim. Evet, aslında. Muhtemelen öğretebilirim. Aslında, evet. Muhtemelen öğretebilirim. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Where would we start, huh? Nereden başlıyoruz? Nereden başlayacaktık? Nereden başlıyoruz? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
The men's bathroom? That sounds like fun. Erkekler tuvaletinden mi? Kulağa eğlenceli geliyor. Erkekler tuvaletinden mi? Kulağa hoş geliyor. Erkekler tuvaletinden mi? Kulağa eğlenceli geliyor. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Okay. No, that's great. Tamam. Hayır, harika. Tamam. Hayır, harika. Tamam. Hayır, harika. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I see where this is going. Nereye vardığını anlıyorum. Bu konuşmanın nereye gittiğini anlıyorum. Nereye vardığını anlıyorum. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Forget it. No. Unut gitsin. Hayır. Unut gitsin. Hayır. Unut gitsin. Hayır. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Forget it. No, you're right. If you didn't care before attacking him Unut gitsin. Haklısın. Adamın tuvaletteki saldırısından önce… Unut gitsin. Hayır, haklısın. Unut gitsin. Haklısın. Adamın tuvaletteki saldırısından önce… And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
in the bathroom, you're certainly not gonna care now. … umursamadıysan şimdi de umursamazsın. … umursamadıysan şimdi de umursamazsın. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Okay, Steph, I'm sorry. Tamam, Steph, üzgünüm. Tamam, Steph, üzgünüm. Tamam, Steph, üzgünüm. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
If it's any consolation, he didn't take the bait. Teselli olacaksa, yemi yutmadı. Teselli olacaksa, adam yemi yutmadı. Teselli olacaksa, yemi yutmadı. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
It's still really shitty, Ellie. Hala çok kötü, Ellie. Yine de çok boktan bir durum, Ellie. Hala çok kötü, Ellie. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I guess you can't help it. What? Sanırım yardım edemezsin. Ne? Sanırım kontrol edemiyorsun. Ne? Sanırım yardım edemezsin. Ne? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
You know what? I probably actually should have done something. Ne biliyor musun? Bir şey yapmam gerekirdi. Aslında gerçekten bir şeyler yapmalıydım. Ne biliyor musun? Bir şey yapmam gerekirdi. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Because God knows you never would have. Çünkü Tanrı biliyor ki sen yapmazdın. Çünkü Tanrı bilir, sen hiç yapmayacaktın. Çünkü Tanrı biliyor ki sen yapmazdın. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
What the hell is that supposed to mean? Bu da ne demek oluyor? Bu da ne demek şimdi? Bu da ne demek oluyor? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
You know what? Just just forget about it. Ne biliyor musun? Sadece… Sadece unut gitsin. Neyse... Unut gitsin. Ne biliyor musun? Sadece… Sadece unut gitsin. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
No, bullshit forget it. Say what you mean. Hayır, saçmalığı unut. Ne demek istediğini açıkla. Hayır, unut gitsin falan yok. Ne demek istediğini söyle. Hayır, saçmalığı unut. Ne demek istediğini açıkla. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I mean, Steph, God forbid you take a chance on another guy Steph, Tanrı yaşlı olan yerine başka… Yani Steph, Tanrı korusun ama eskisiyle bir hayat sürmek yerine... Steph, Tanrı yaşlı olan yerine başka… And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
instead of dwelling on the same old one. …adamda şansını denemeni engelledi. ...yeni bir erkekle şansını denemelisin. …adamda şansını denemeni engelledi. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
He said we’d work it out, El. Halledebileceğimizi söyledi, El. Sorunu çözdüğümüzü söyledi, El. Halledebileceğimizi söyledi, El. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Stephanie, he cheated on you. Stephanie, seni aldattı. Stephanie, seni aldattı. Stephanie, seni aldattı. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
This is crazy to me that you're still defending him. Hala bana onu savunman çılgınlık. Bana karşı hala onu savunuyor olman delilik. Hala bana onu savunman çılgınlık. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
You should have dumped that guy right on the spot. Onu zamanında terk etmen gerekirdi. O herifi o an terk etmeliydin. Onu zamanında terk etmen gerekirdi. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
But you didn't. And now you're hurt Ama etmedin. Ve şimdi de incindin… Ama yapmadın. Şimdi de incinmiş haldesin... Ama etmedin. Ve şimdi de incindin… And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
and I have to pick up your pieces of yet another disaster relationship. …başka kötü bir ilişkiye girmeden parçalarını toplamam gerek. ...ve ben de senin parçalarını bir sonraki felaket ilişkin için toplamak zorundayım. …başka kötü bir ilişkiye girmeden parçalarını toplamam gerek. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
What? Is this coming from you, the expert? Ne? Bunu sen mi söylüyorsun, uzman? Ne? Bunları sen mi söylüyorsun? İlişki uzmanı mısın? Ne? Bunu sen mi söylüyorsun, uzman? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
You think a relationship is when you get the guy's last name. Adamın soyadını bildiğinde kendini bir ilişkinin içinde sanıyorsun. Bir ilişkinin bir erkeğin soyadını almak olduğunu düşünüyorsun. Adamın soyadını bildiğinde kendini bir ilişkinin içinde sanıyorsun. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
You know what? Screw you. Ne biliyor musun? Lanet olsun sana. Siktir git. Ne biliyor musun? Lanet olsun sana. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Nice. Güzel. Güzel. Güzel. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Steph, wait. Steph, bekle. Steph, bekle. Steph, bekle. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Where are you going? Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
What do you care? You're on vacation, Ellie. Neden umursuyorsun? Tatildesin, Ellie. Niye umursuyorsun ki? Tatildesin, Ellie. Neden umursuyorsun? Tatildesin, Ellie. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I don't want you to have to worry about cleaning up after me. Arkamdan artıklarımı temizlemek için endişe etmeni istemiyorum. Arkamı toplamak için endişelenmeni istemiyorum. Arkamdan artıklarımı temizlemek için endişe etmeni istemiyorum. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Have fun. İyi eğlenceler. İyi eğlenceler. İyi eğlenceler. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Come on, El, where are you? Hadi, El, neredesin? Hadi ama, El. Neredesin? Hadi, El, neredesin? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Oh my Ben… Aman... Ben… And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
So it's me. Benim. İşte ben. Benim. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Um, where are you? Neredesin? Neredesin? Neredesin? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I'm at the cow place now. Şuan inek merkezindeyim. Şu an inekli yerdeyim. Şuan inek merkezindeyim. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Um, okay. So call me. Tamam. Ara beni. Tamam. Ara beni. Tamam. Ara beni. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Bye. Hoşça kal. Hoşça kal. Hoşça kal. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Hey' Selam. Hey! Selam. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Hi. Where's your friend? Selam. Arkadaşın nerede? Selam. Arkadaşın nerede? Selam. Arkadaşın nerede? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Coming. Geliyor. Geliyor. Geliyor. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Yeah? Yeah. Öyle mi? Evet. Öyle mi? Öyle. Öyle mi? Evet. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Any minute now. Her an gelir. Her an gelebilir. Her an gelir. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Oh hey, thanks for your help last night with that guy. Dün gece adamla çıkan sorunda yardım ettiğin için teşekkürler. Dün gece o herif olayında yardımın için sağ ol. Dün gece adamla çıkan sorunda yardım ettiğin için teşekkürler. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
He was a real creep. Yeah, he was. Gerçek bir pislikti. Evet, öyleydi. Uyuz herifin tekiydi. Evet, öyleydi. Gerçek bir pislikti. Evet, öyleydi. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
You know what? Probably got a flat or something. Ne biliyor musun? Muhtemelen dairesi vardı. Muhtemelen odamıza falan gitmiştir. Ne biliyor musun? Muhtemelen dairesi vardı. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
I'd better go. But see you around, uh... Gitsem iyi olacak. Sonra görüşürüz… Gitsem iyi olur. Ama görüşürüz... Gitsem iyi olacak. Sonra görüşürüz… And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Michael. Stephanie. Michael. Stephanie. Michael. Stephanie. Michael. Stephanie. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Hey, where are you going? I'll give you a lift. Nereye gidiyorsun? Sana yardım edeyim. Hey, nereye gidiyorsun? Seni bırakayım. Nereye gidiyorsun? Sana yardım edeyim. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
No, I'm okay. Thanks though. Hayır, iyiyim. Teşekkürler. Hayır, böyle iyiyim. Yine de sağ ol. Hayır, iyiyim. Teşekkürler. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Wait! No! Bekle! Hayır! Dur! Hayır! Bekle! Hayır! And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Somebody! No! Birisi… Hayır! Kimse yok mu! Hayır! Birisi… Hayır! And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Hey' Hey. Hey! Hey. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
You follow me here? Beni buraya kadar takip mi ettin? Beni takip mi ediyorsun? Beni buraya kadar takip mi ettin? And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Yeah. I just wanted to make sure you were all right. Evet. Sadece iyi olduğundan emin olmak istedim. İyi olduğundan emin olmak istedim. Evet. Sadece iyi olduğundan emin olmak istedim. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Are you? 'Cause you don't look it. Sen mi? Çünkü ona bakmadın. İyi misin? Öyle görünmüyorsun da. Sen mi? Çünkü ona bakmadın. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Her bike is gone. Bisikleti gitmiş. Bisikleti gitmiş. Bisikleti gitmiş. And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
Well... Eh... Şey... Eh... And Soon the Darkness-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 4039
  • 4040
  • 4041
  • 4042
  • 4043
  • 4044
  • 4045
  • 4046
  • 4047
  • 4048
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim