Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4327

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
I can't cook.	Ben yemek yapamam.	Another Year-1	2010
Can you cook? Nah.	Siz yapabilir misiniz? Yok.	Another Year-1	2010
I didn't really eat anything yesterday.	Dün bir şey yemedim sayılır.	Another Year-1	2010
Do you want some toast?	Tost ister misiniz?	Another Year-1	2010
No, I'm all right, thank you.	Hayır, gerek yok, teşekkür ederim.	Another Year-1	2010
Wouldn't mind a cigarette, though.	Bir sigara fena olmazdı.	Another Year-1	2010
Do you smoke? Yeah.	Sigara kullanır mısınız? Evet.	Another Year-1	2010
Do you want one of these?	Bundan ister misiniz?	Another Year-1	2010
No, it's all right. I'll have one of mine.	Hayır, gerek yok. Kendi sigaramdan içerim.	Another Year-1	2010
Oh, no, go on, then. For old time's sake.	Hadi, neyse. Eski günlerin hatırına.	Another Year-1	2010
We have to go out there.	Dışarı çıkmalıyız.	Another Year-1	2010
Oh, we can stay in here, can't we? They won't know.	İçeride dursak olmaz mı? Haberleri olmaz.	Another Year-1	2010
Takes me back.	Eski günlerimi hatırlattı.	Another Year-1	2010
Did you ever smoke dope?	Esrar kullandınız mı hiç?	Another Year-1	2010
Tried it a few times.	Birkaç kez denedim.	Another Year-1	2010
We used to.	Biz içerdik.	Another Year-1	2010
Me and my best friend, Monica.	Ben ve en yakın arkadaşım, Monica.	Another Year-1	2010
Don't see her any more.	Artık göremiyorum onu.	Another Year-1	2010
Did you like the Beatles?	Beatles'ı sever miydiniz?	Another Year-1	2010
They were all right.	Fena değillerdi.	Another Year-1	2010
I was more Elvis. Jerry Lee Lewis.	Daha çok Elvis'ciydim. Jerry Lee Lewis.	Another Year-1	2010
I'm all shook up	Kendimde değilim	Another Year-1	2010
Have you got any children?	Çocuğunuz var mı?	Another Year-1	2010
Got a son.	Bir oğlum var.	Another Year-1	2010
Is he married?	Evli mi?	Another Year-1	2010
You got kids?	Sizin çocuğunuz var mı?	Another Year-1	2010
Unfortunately.	Maalesef.	Another Year-1	2010
Have you got to go back soon?	Hemen dönmeniz gerekiyor mu?	Another Year-1	2010
Yeah. Got a few things to sort out.	Evet. İlgilenmem gereken birkaç iş var.	Another Year-1	2010
I don't suppose your son will help you.	Oğlunuz yardımcı olmuyor herhalde. Yok.	Another Year-1	2010
I could come up and give you a hand, if you like.	İsterseniz, ben uğrayıp size yardım ederim.	Another Year-1	2010
Have you got to move?	Taşınmanız gerekiyor mu? Hayır.	Another Year-1	2010
I could take a few days off work.	Birkaç gün izin alabilirim.	Another Year-1	2010
Are you warm enough?	Üşümüyorsunuz ya?	Another Year-1	2010
Oh, I'll be all right.	İdare ederim ben.	Another Year-1	2010
We'll just finish these.	Şunları bitirelim de.	Another Year-1	2010
Oh, do you know Ken?	Ken'i tanıyor musunuz?	Another Year-1	2010
Ken?	Ken mi? Evet.	Another Year-1	2010
Yeah. Did he go to the funeral?	Cenazeye geldi mi?	Another Year-1	2010
He's a bit weird, isn't he?	Biraz garip, değil mi?	Another Year-1	2010
Is he?	Garip mi?	Another Year-1	2010
I don't really smoke.	Aslında sigara içmem.	Another Year-1	2010
I had too much to drink last night.	Dün gece içkiyi fazla kaçırmışım.	Another Year-1	2010
I had a bit of a bad day.	Kötü bir gün geçirdim de.	Another Year-1	2010
My car broke down. It had to be towed away.	Arabam bozuldu. Çektirmek zorunda kaldım.	Another Year-1	2010
They said it wasn't worth repairing. They gave me 20 quid for it.	Tamir etmeye değmez dediler. Kendisi 20 Sterlin edermiş.	Another Year-1	2010
That's not much. No. What can you do with 20 quid?	Çok azmış. Evet. 20 Sterlin'e ne yapılır ki?	Another Year-1	2010
I bought myself a bottle of champagne.	Bir şişe şampanya aldım kendime.	Another Year-1	2010
Did you finish it?	Bitirdiniz mi?	Another Year-1	2010
Yeah, I did.	Evet, bitirdim.	Another Year-1	2010
I might have to have a little bit of a lie down.	Ben biraz uzansam iyi olacak.	Another Year-1	2010
It's really lovely to have someone to talk to.	İnsanın konuşabileceği birisi olması çok güzel.	Another Year-1	2010
It's peaceful here.	Burası huzur dolu.	Another Year-1	2010
I might move away somewhere else.	Farklı bir yere taşınabilirim.	Another Year-1	2010
Start again.	En baştan başlarım.	Another Year-1	2010
I used to work in Majorca.	Eskiden Mallorca'da çalışırdım.	Another Year-1	2010
They'll be back soon.	Birazdan dönerler.	Another Year-1	2010
Hello, Ronnie. We're back.	Merhaba, Ronnie. Döndük.	Another Year-1	2010
Hi, Gerri.	Selam, Gerri.	Another Year-1	2010
Hello, Mary. Bloody hell!	Merhaba, Mary. Lanet olsun!	Another Year-1	2010
Hi, Tom. What are you doing here?	Selam, Tom. Ne arıyorsun burada?	Another Year-1	2010
Well, I just thought I'd...	Düşündüm de belki...	Another Year-1	2010
Just get my boots off.	Botlarımı bir çıkarayım.	Another Year-1	2010
Where'd she spring from? Bloody nuisance, especially today.	Nereden çıktı bu? Tanrının cezası, tam da bugün.	Another Year-1	2010
You're not kidding.	Keşke şaka olsaydı.	Another Year-1	2010
Are you all right, Gerri? Yes, Mary, I'm fine.	İyi misin, Gerri? Evet, Mary, iyiyim.	Another Year-1	2010
Did you drive?	Arabayla mı geldin?	Another Year-1	2010
Oh, no. I came on the tube.	Hayır. Metroyla geldim. Öyle mi?	Another Year-1	2010
It might have been nice if you'd phoned first, Mary.	Gelmeden önce arasaydın iyi olurdu, Mary.	Another Year-1	2010
Oh, I'm really sorry.	Çok özür dilerim.	Another Year-1	2010
Joe and Katie are coming. Yeah, Ronnie said.	Joe ile Katie geliyor. Evet, Ronnie söyledi.	Another Year-1	2010
All righty.	Dostum.	Another Year-1	2010
Tea, Ronnie? Yeah.	Çay içer misin, Ronnie? Evet.	Another Year-1	2010
Come and sit yourself down, Mary, and have a cup of tea.	Gel de otur, Mary bir fincan çay iç.	Another Year-1	2010
Inexorably.	Merhametsizce.	Another Year-1	2010
I don't know what to do. Well, if you don't, I don't.	Ne yapacağımı bilmiyorum. Sen bilmiyorsan, ben hiç bilmiyorum.	Another Year-1	2010
I can't just chuck her out.	Kapı dışarı edemem ki.	Another Year-1	2010
Can't you? No.	Edemez misin? Hayır.	Another Year-1	2010
Look at the state of her. I know. Poor woman.	Haline baksana. Biliyorum. Zavallı kadın.	Another Year-1	2010
Joe and Katie will be all right. They can handle her.	Joe ve Katie için sorun olmaz. Mary'e dayanabilirler.	Another Year-1	2010
I know. I've got enough food for her.	Biliyorum. Yeterince yemeğim de var.	Another Year-1	2010
That's all right, then. Oh, well, here goes.	O zaman sorun yok Peki, hadi bakalım.	Another Year-1	2010
Do you want me to give you a hand? No, thank you, Mary.	Yardım etmemi ister misin? Yok, teşekkür ederim, Mary.	Another Year-1	2010
Would you like to stay for a bite to eat?	Yemeğe kalır mısın?	Another Year-1	2010
No, it's OK. I don't want to be in the way.	Hayır, gerek yok. Fazlalık olmak istemem.	Another Year-1	2010
You won't be. We've got plenty of food.	Olmazsın. Yeterince yemeğimiz var.	Another Year-1	2010
Are you still angry with me?	Hâlâ bana kızgın mısın?	Another Year-1	2010
Mary, I wasn't angry with you. I just felt you'd let me down.	Mary, sana kızmadım. Ama beni hayal kırıklığına uğrattın.	Another Year-1	2010
I'd never want to do that.	Bunu yapmayı hiç istemezdim.	Another Year-1	2010
Yes, and I know you apologised.	Evet, özür dilediğini de biliyorum.	Another Year-1	2010
I miss you.	Seni çok arıyorum.	Another Year-1	2010
I mean, I know I see you at work,	Tamam işyerinde görüşüyoruz...	Another Year-1	2010
but we don't seem to talk to each other any more.	...ama sanki eskisi gibi konuşamıyoruz.	Another Year-1	2010
I feel terrible. This is my family, Mary.	Çok kötü hissediyorum. Bu benim ailem, Mary.	Another Year-1	2010
You've got to understand that.	Anlamalısın bunu.	Another Year-1	2010
I do.	Anlıyorum.	Another Year-1	2010
Oh... Come here.	Gel buraya.	Another Year-1	2010
You have to take responsibility for your actions.	Attığın adımların sorumluluğunu almalısın.	Another Year-1	2010
Now, listen, Mary.	Dinle beni, Mary.	Another Year-1	2010
You need to talk to somebody.	Birisiyle konuşmalısın.	Another Year-1	2010