Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4363
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
has more tree bark than dog bite, | ...köpekten değil, ağaçtan kaynaklandığını hesaba katarsak... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I would have to guess | ...tahmin etmem gereken... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
that you were parachuted back into Czechoslovakia | ...güncelliğini biraz yitirmiş bilgilerle Çekoslavakya'ya paraşütle indiğiniz olmalı. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You're a clever man. | Akıllı adamsınız. Hem iyi bir adam olduğunuzu da söylediler. Zeki birisin. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We were also told you were a good man. | Ayrıca iyi biri olduğunu duyduk. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
How long have you been away? | Ne zamandır uzaktaydınız? Bir süre oldu. Ne kadardır şehir dışındaydınız? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Rewards are given to people who inform on anti Nazi activity. | Nazi karşıtı eylemleri bildirenlere ödüller veriliyor. Nazi karşıtı aktiviteleri bildirenlere ödüller verildi. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Heydrich has all but crushed the resistance. | Heydrich'in direnişi kırmaktan başka her şey elinde. Heydrich hepsinin icabına baktı ama direnişi ezdi geçti. 1 | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
He has executed thousands. | Binlercesini infaz etti. Binlerce kişiyi idam etti. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I can put you in contact with the miller. | Değirmenciyle irtibata geçmenizi sağlayabilirim. Belki size yardımcı olabilir. Seni değirmenciyle irtibâta geçirebilirim. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Maybe he can help you. | Belki onun yardımı dokunur. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You can stay here tonight. | Bu gece burada kalabilirsiniz. Sabah değirmenciyle temasa geçerim. Geceyi burada geçirebilirsiniz. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I'll contact the miller in the morning. | Değirmenciyle sabah irtibat kurarım. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
My friend here says | Arkadaşım akıllı adam olduğunuzu söylüyor. Arkadaşım az evvel... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
that you are a clever man. | ...zeki biri olduğunu söylemişti. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I agree. | Katılıyorum. Bence de öylesin. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Don't do anything that would change our opinion. | Fikrimizi değiştirecek bir şey yapma sakın. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Go easy on the foot. | Ayağına yüklenme. Bir hafta içinde tango yapıyor olacaksın. Ayağının üstüne çok basma. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You will be dancing the tango within a week. | Bir haftaya tango yapacak hâle gelirsin. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
This is Bretislav. | Bu Bretislav... yani değirmenci. Bu, Bretislav. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
The miller. | Değirmenci. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Eduard told me you were looking for Oldrich Novák. 1 | Eduard, Oldrich Novák'ı aradığınızı söyledi. Doğru. Eduard bana Oldrich Novák'ı aradığınızı söyledi. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Would you like to take a drive with me? | Benimle bir gezintiye çıkmak ister misiniz? Benimle bir geziye çıkmak ister misiniz? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Don't move. | Kımıldamayın. Kıpırdama. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Please sit. | Oturun lütfen. Oturun lütfen. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You were looking for Oldrich Novák. | Oldrich Novák'ı arıyormuşsunuz. Bu irtibatı size kim verdi? Oldrich Novák'ı arıyormuşsunuz. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Who gave you this contact? | Size bu kişinin adını kim verdi? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
London. | Londra. Bunu bize haber vermeniz için mi? Londra. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
And you tell us this because? | Bunu bize söylemenin sebebi ne? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You are not giving us much choice | Bize pek fazla seçenek sunmuyorsunuz ve burası da Gestapo karargâhı gibi görünmüyor. Seçim şansı sunmuyorsunuz... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
and this doesn't look like Gestapo headquarters. | ...ve burası Gestapo karargâhına benzemiyor. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You, where are you from? | Nerelisiniz? Aksanınız Bohemya mı? Nerelisin sen? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Your accent, Bohemia? | Aksanın var. Bohemya'dan mısın? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
No, Dolnî' Vilémovice, Moravia. | Hayır... Dolní Vilémovice, Moravya. Değilim. Dolnî' Vilémovice, Moravyalıyım. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
So you must know the railway station at Vladislav? | Öyleyse Vladislav'daki tren istasyonunu biliyor olmanız gerek. O zaman Vladislav'daki tren istasyonunu biliyorsundur. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Yes. | Evet. Özelliği nedir peki? Biliyorum. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
What's so special about it? | Onu özel kılan nedir? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I presume you are talking about the large bed of colored roses | Tepeden bakıldığında bayrağımızın şeklinde görünen... Yukardan bakıldığında bayrağımızı oluşturan... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
that when seen from above is in the shape of our nafional flag? | ...geniş, renkli gül tarhından bahsediyor olmalısınız. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Is it still there? | Hâlâ duruyor mu? Hâlâ orada mı? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Seems the Germans have still not looked at it from above. | Görünüşe göre Almanlar henüz tepeden bakmamışlar. Almanlar henüz yukarıdan bakmadılar herhâlde. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I am Vanek. | Adım Vanek, Ladislav Vanek. Bu bey de Hajsky Amca. Ben Vanek. Ladislav Vanek. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
This is Uncle Hajsky. | Bu da Amca Hajsky. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We are the head of the Jindra Organization. | Çek direnişindeki Jindra Teşkilâtı'nın başkanlarıyız. Biz Çek direnişinden Jindra Organizasyonu'nun başıyız. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I am Jan KubiÅ¡. | Ben Jan Kubiš. Ben, Jan Kubiš. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I am Josef Gabċîk. | Ben de Slovakya'dan Jozef Gabcík. Ben Slovakya'dan Josef Gabcîk. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You must not be surprised by our lack of trust. | Güven eksikliğimiz yüzünden şaşırmış olmalısınız. Güvensizliğimiz sizi şaşırtmamalı. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
The Gestapo have been very successful in infiltrating our network. | Gestapo ağımıza sızmakta oldukça başarılı oldu. Gestapo, ağımıza sızmakta gayet başarılı oldu. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Oldrich Novák. | Oldrich Novák birkaç ay önce alınıp götürüldü. Oldrich Novák birkaç ay önce bertaraf edildi. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Why wasn't London informed? | Londra neden bilgilendirilmedi? Neden Londra'ya haber verilmedi? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We lost contact with the Czech government in exile | Birkaç ay önce Londra'da sürgündeki Çek hükümetiyle de bağlantımızı kaybettik. Birkaç ay evvel Londra'da sürgündeyken... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
in London some months ago. | ...Çek hükümetiyle irtibâtı yitirdik. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We need replacement crystals for the transmitter. | Verici için yedek kristallere ihtiyacımız var. Verici kristallerini değiştirmemiz gerek. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We've been waiting for them to send someone | İrtibatı yeniden kurması için birini göndermelerini bekliyoruz. Tekrar bağlantı kurmak için adam yollamalarını bekliyorduk. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Is that you? | Siz misiniz? Uçakta başka adamlar da vardı. Sizi mi yolladılar? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
There were other men on the plane. | Uçakta başkaları da vardı, farklı bir yere indiler. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
They were dropped elsewhere. | Başka bir yerde atladılar. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
It's possible they have orders | Londra'yla irtibatı yeniden kurmak için emir almış olmaları mümkün ama... Londra'yla irtibat kurmak için emir almış olabilirler ama... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
That is not our mission. | ...bizim görevimiz bu değil. Sizin göreviniz nedir? ...bizim görevimiz o değil. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
What is your mission? | Göreviniz ne peki? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Operation Anthropoid. | Antropoit Operasyonu. Antropoit mi? Operasyon Anthropoid. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Anthropoid? | Anthropoid mi? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
What is Anthropoid? | Antropoit nedir? Anthropoid nedir? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We are here to assassinate | SS Obergruppenführer Reinhard Heydrich'e suikast düzenlemek için buradayız. SS’in en yüksek rütbelisi... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Are you completely mad? | Tamamen çıldırdınız mı siz? Deli misiniz siz? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We have our orders, comrade. But this is madness. | Bu konuda emir aldık yoldaş. Ama delilik bu! Emir aldık yoldaş. Ama bu delilik! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We have our orders, comrade. | Bu konuda emir aldık yoldaş! Emir aldık, yoldaş. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Heydrich? | Heydrich! Neden Heydrich'e suikast düzenliyorsunuz? Heydrich mi? Niye sırf Heydrich'le yetiniyorsunuz? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Why not have a go at Hitler as well? | Neden Hitler'e de suikast girişiminde bulunmuyorsunuz? Niye Hitler'in de peşine düşmüyorsunuz? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
He is only 300 kilometers down the road | Yolun aşağısından yalnızca 300 kilometre uzaktaki Berlin denilen küçük kasabada! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
So we inform London | O hâlde görevimizde işbirliği yapmayı kabul etmediğinizi Londra'ya bildirmemiz gerek. O hâlde işbirliği yapmayı reddettiğinizi Londra'ya bildiririz. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
How dare you question us? | Ne cüretle bizi sorgularsınız? Ne cüretle bizi sorgularsın? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
How dare you question us? | Ne cüretle bizi sorgularsınız? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You know what we have sacrificed for the cause here? | Dava uğruna burada neleri feda etmemiz gerekti biliyor musunuz? Feda etmek mi? Amacımız uğruna neleri fedâ ettik biliyor musun? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
What you have sacrificed? | Neleri feda ettiniz? Çekoslovakya neyi feda etti? Neyini fedâ ettin sen? Çekoslovakya neyi fedâ etti? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You have no idea what we've sacrificed! | Neleri feda ettiğimizden haberiniz yok! Neyi fedâ ettiğimizi hayal bile edemezsin! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Sit down. Please. | Oturun... lütfen. Oturun lütfen. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You kill Heydrich | Heydrich'i öldürürseniz Hitler Prag'ta taş taş üstünde koymaz. Heydrich'i öldürürseniz... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
and Hitler will tear Prague apart. | ...Hitler, Prag'ı yerle bir eder. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I take it you have family in Czechoslovakia? | Anladığım kadarıyla ailen Çekoslovakya’da. Annen, baban. Çekoslovakya'da aileniz vardır elbet. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Father? Mother? | Babanız, anneniz vardır. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You kill Heydrich, | Heydrich'i öldürürseniz, o zaman onları ve tanıdığın herkesi ölmüş farz et. Heydrich'i öldürürseniz, onları ve tanıdığınız herkesi ölmüş bilin. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
All Czech patriots | Ailem de dahil tüm Çek vatanseverleri ülkesi uğruna can vermeye hazır olmalı. Vatansever her Çek... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
should be ready to die for their country. | ...ülkesi için ölmeye hazır olmalı. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
That includes my family. | Buna ailem de dâhil. Ama ben hazır değilim. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Well, I'm not. | Ben değil! Savaşmaya devam etmeyi istiyorum. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I want to carry on fighting. | Mücadele etmeye devam etmek istiyorum. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We don't have that many left that are willing to do that. | Bunu yapmaya istekli olan pek fazla insanımız kalmadı. Bunu yapmaya niyetli çok insan kalmadı. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We are what's left of the Czech resistance. | Çek direnişinden geriye kalan biz varız. Çek direnişinden son kalanlar biziz. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I suggest a lesser rank should be assassinated. | Daha düşük rütbeli birine suikast düzenlemenizi öneririm. Düşük rütbeli birine suikast yapmayı öneririm. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Perhaps a few of them. | Belki de birkaçına. Heydrich gizli polis teşkilâtının başı. Hatta birkaçına. Heydrich, gizli polisin başı. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Only Hitler and Himmler are above him in the Nazi hierarchy. | Nazi hiyerarşisi içinde ondan üstte yalnızca Hitler ve Himmler var. Nazi hiyerarşisinde sadece Hitler ve Himmler onun üstü. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Exactly my point. | Demek istediğim aynen bu! Ben de onu diyorum. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You really think you'll ever get close enough to assassinate Heydrich? | Heydirch'e suikast düzenleyecek kadar yaklaşacağınızı sahiden düşünüyor musunuz? Heydrich'e suikast yapacak kadar yaklaşabileceğinizi mi sanıyorsunuz? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Our orders have come direct from the Czech government in London. | Emirlerimiz doğrudan Londra'daki Çek hükümetinden geldi. Emirlerimizi Londra'daki Çek hükümetinden direkt olarak aldık. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
So this is about the Czech government in London | Londra'daki Çek hükümetinin müttefikleri etkileme çabasıyla ilgili olabilir mi? Yani mevzu, Londra'daki Çek hükümetinin... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
It was the allies that gave us to the Germans in the first place. | En başta Almanları başımıza bela eden müttefiklerdi. Bizi Almanlara teslim eden o müttefiklerdi zaten! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Munich was a betrayal, | Her ne kadar Münih ihanet olsa da aynı zamanda artık tarih oldu. Münih bir ihânetti. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
but it is also now history. | Ama artık geçmişte kaldı. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I think what the Czech government in London | Londra'daki Çek hükümetinin sorduğu da bu sanırım. Bence Londra'daki Çek hükümetinin isteği şu: | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |