Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4362
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Extra security? What do you want?" | "Güvenliği arttıralım. Ne istiyorsun?" | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
I said, "No, forget about it. Leave it alone, don't worry." | Dedim, "Boş verin. Oluruna bırakın." | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
This might be hard for some to understand. I've said it several times tonight. | Bazıları için anlaması zor olabilir. Bu gece bir kaç kez söyledim. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
Everyone is going to die. | Herkes ölecek. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
I know full well I am going to die. | Çok iyi biliyorum ben de öleceğim. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
And most of us don't get to choose how we check out. | Ve çoğumuz nasıl öleceğimizi seçemiyor da. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
But if I die because someone murders me over one of my jokes? | Ama birileri beni bir şakam yüzünden öldürürse. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
Best case scenario. | En iyi senaryo budur. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
If somebody murders me over one of my jokes, | Biri şakalarım yüzünden beni öldürse... | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
I immediately become a legend. | ...anında efsane olurum. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
I'm a comedy God. | Komedi Tanrısı olurum. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
The Mount Rushmore of comedy is me, four times. | Rushmore Dağ'ı komedyeni ben olurum. Hem de 4 kez. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
I said, "Come on then." | O yüzden "Bırakın öldürsünler." dedim. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
My security guys are like, "Okay, Anthony, well, just so you know, | Güvenlikler, "Peki, Anthony, bil diye söylüyoruz... | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
that is the dumbest thing we've ever heard." | ...bu duyduğumuz en aptal şeydi.", dediler. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
"But you're the boss. Okay." | "Ama patron sensin." | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
And they leave. | Ve gittiler. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
And then the next day they come back. | Ertesi gün tekrar geldiler. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
And they say "Anthony, sorry to bother you again. | "Tekrar rahatsızlık için kusura bakma." | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
I know you didn't care yesterday, but it's gotten much worse. | "Biliyorum dün umursamadım ama işler daha kötü bir hal aldı." | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
You're gonna wanna hear this." | "Duymak isteyeceksin." | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
They say, "Someone from New Zealand tracked down | "Yeni Zelanda'dan biri... | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
your mom and dad's phone number and address in Pittsburgh, | ...anne babanın telefon numarasını ve Pittsburgh adresini bulmuş" | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
posted that online... | "Ve internette yayınlamış." | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
and now your entire family is getting death threats from New Zealand." | "Şimdi bütün ailen ölüm tehdidi alıyor." | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
And I have to admit, that had never occurred to me before. | Kabul etmeliyim bu hiç aklıma gelmemişti. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
It never crossed my mind... | Ailemin... | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
that my family, my loved ones, would ever pay the price, | ...sevdiklerimin... | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
be caught in harm's way, | ...benim yaptıklarım yüzünden... | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
for something I've done or I've joked about. | ...zarar göreceğini düşünmemiştim. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
And honestly, I would cut my throat for my jokes. | Açıkçası şakalarım uğruna boğazımı keserim. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
I would give my life for what I do. | Yaptıklarım için canımı veririm. | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
But if anyone, | Ama biri... | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
and I mean this for a fact, if anyone ever hurt my family | ...ve bunda ciddiyim, herhangi biri sevdiğim birini... | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
or killed someone I cared about because of a joke I've made? | ...ya da ailemden birini benim şakam yüzünden öldürecek, ha? | Anthony Jeselnik Thoughts and Prayers-1 | 2015 | ![]() |
Where's the equipment? | Ekipman nerede? Ekipman nerde? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Kurva! | Kahretsin! Kurva! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
What happened? | Ne oldu? İnerken yolda dallardan birine takıldım. Ne oldu? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Caught on one of the branches on the way down. | İnerken dallardan birine takıldım. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Can you walk? | Yürüyebilir misin? Yürüyebilir misin? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You'll need stitches. | Dikiş atılması gerek. Dikiş atılması gerek. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You didn't hide your parachutes very well, | Hem paraşütlerinizi iyi gizlememiş, hem de yarım kilometre kadar kan izi bırakmışsınız. Paraşütlerinizi iyi saklamamışsınız... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
and you left a blood trail for half a kilometer. 1 | ...ve ardınızda 500 metrelik bir kan izi bırakmışsınız. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Follow me. | Benimle gelin. Yakınlarda yaşıyorum. Beni takip edin. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I live not far from here. | Evim çok uzakta değil. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Dik! Come! | Dik! Yürü! Dik! Gelin. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Ignác. | Ignác. Ignác! Ignác! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Ignác! | Ignác! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Hot soup. Come. | Sıcak çorba var. Hadi. Sıcak çorba var. Gelin. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Come in. | İçeri gelin. Buyurun. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I take it you are heading for Prague. | Sanırım Prag'a gidiyorsunuz. Prag'a gidiyordunuz herhâlde. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
How far is it? | Ne kadar uzaklıkta? Otuz kilometre. Ne kadar uzakta? 30 kilometre. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I have a special delivery permit for my truck. | Kamyonetim için özel teslimat iznim var. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I could take you. | Sizi götürebilirim. Sağ ol. Sizi götürebilirim. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You rest here tonight. | Bu gece burada dinlenin. Sabah götürürüm. Bu gece burada dinlenin. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I will take you in the morning. | Sabah sizi götürürüm. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Enjoy your soup. | Çorbanızı afiyetle yiyin. Afiyet olsun. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Please, sit. | Lütfen oturun. Oturun lütfen. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
How much do the Germans pay you? | Yurttaşlarınızı ihbar etmeniz için Almanlar ne kadar ödüyor, söylesene? Almanlar sana ne kadar ödedi? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
For turning in your fellow countrymen, huh? | Hemşerilerini gammazlaman için ne kadar verdiler? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Drop the gun. | At silahını. At silahını. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I said, drop the gun. | Silahını at dedim! Silahını at dedim! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Drop it. | At hemen! At şu silahı! At! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Drop the gun! | At silahını! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Gun. | Silah! Silah. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
You get him? | Yakaladın mı? Vurdun mu? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We'll take that truck. | Kamyoneti alalım. Hadi. Kamyoneti alacağız. Hadi. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
They had made their choice, Jan. | Seçimlerini yapmışlardı Jan. Onlar tercihini yapmış, Jan. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Sometimes you have to pick a side. | Bazen taraf seçmek zorunda kalırsın. Bazen bir taraf seçmen gerekir. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Would you prefer it was us? | Tarafımızda olmalarını mı tercih ederdin? Onların yerinde biz mi olsaydık? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Should be the next left. | Bir sonraki solda olmalı. Bir sonraki sapaktan sola. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Pull over here. | Kenara çek. Kenara çek. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Mirek, come away from the window. | Mirek! Uzak dur pencereden. Mirek, pencereden uzaklaş! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Anna, get the door! | Anna, kapıyı aç! Anna, kapıya bak! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Yes? | Evet? Buyurun? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
We are looking for Oldrich Novák. | Oldrich Novák'ı arıyoruz. Novák artık burada yaşamıyor. Oldrich Novák'ı arıyoruz. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
The Novákovi no longer live here. | Novák ailesi artık burada oturmuyor. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Who is it? | Kimmiş? Kimmiş? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Just somebody looking for directions. | Adres soran birisi yalnızca. Üzgünüm ama tüm bildiğim bu. Yol soran biri! | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I am sorry, but that's all I know. | Kusura bakmayın ama bu kadarını biliyorum. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Please. | Lütfen! Lütfen. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Can you help us? | Bize yardım edebilir misiniz? Bize yardım edebilir misin? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
There is a veterinarian in the next row of shops up the street. | Caddenin yukarısında dükkânlardan sonra bir veteriner var. İleride, dükkânların olduğu sırada bir veteriner var. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I hear he is a good man. | İyi biri olduğunu duydum. Yardımcı olabilecek biri. İyi biriymiş diye duydum. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
One that may help. | Belki size yardım eder. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Thank you. | Sağ olun. Teşekkürler. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
He normally only barks at Germans. | Normalde yalnızca Almanlar'a havlar. Normalde sırf Almanlara havlar. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Mmm mmm. Germans and anyone giving him a rectal examination. | Almanlar'a ve rektal muayene edenlere. Almanlara ve anüs muayenesi yapanlara havlıyor herhâlde. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Thank you, Dr. Eduard. | Teşekkür ederim Doktor Eduard. Sağ olun Dr. Eduard. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Come along, Benés. | Gidelim Benésh. Ona iyi bakın Bayan Lukesová. Gel hadi, Benés. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Look after him, Mrs. LukeÅ¡ová. | Ona iyi bakın Bayan Lukešová. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Normally, for a dog bite, | Köpek ısırması için normalde veterinere değil hastaneye gidersiniz. Normalde bir köpek ısırığı için... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
you would go to a hospital, not a vet. | ...hastaneye gidilir, veterinere değil. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Did you know Oldrich Novák? | Oldrich Novák'ı tanır mıydınız? Tabii. Oldrich Novák'ı tanıyor musun? | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
And what if we were to say that Oldrich Novák | Peki ya Oldrich Novák'ın buradaki yani Prag'taki bağlantımız olduğunu söyleseydik? Peki ya Oldrich Novák'ın... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
Then I would have to wonder | O zaman yeterince bilgi sahibi olmayan Çek vatanseverleri misiniz yoksa... O zaman... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
I don't detect a German accent. | Hem Alman aksanı algılamıyorum... Aksanınız Alman gibi değil. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
The decoding papers in your bag, | ...hem de çantanızdaki deşifre kâğıtlarında Alman yazı tipi yok. Çantanızdaki şifre çözümleme kağıtlarında... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
they don't have a German font. | ...Almanca karakter yok. | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |
And given that this wound | Ayrıca bu yaranın köpek ısırığından çok ağaç kabuğu sıyrığı olduğu göz önüne alınırsa... Ayrıca bu yaranın... | Anthropoid-1 | 2016 | ![]() |