Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 5038
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| your jack off father | otuzbirci babanın | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| and all your degenerate family... | ve bütün sülalenin ağzına sı... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Let's take him out back and give him the full service. | Hadi onu arkaya götürüp tam hizmet verelim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Let her go or I'll blow up this whole place. | Onun gitmesine izin verin yoksa burayı havaya uçururum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| May your eyes rot in a coffin | Karın mezarında tecavüze uğrarken | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| while your wife gang bangs on your grave! | gözlerin tabutunda çürüsün! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Go fist yourself, you fuck! | Git önce kendini becer! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| By the count of five, I want the girl in the car. | Beşe kadar sayacağım, kızı arabada istiyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Let her go, this guy's crazy! | Bırak kız gitsin, bu adam deli! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| She's coming! She's coming! | Geliyor! Geliyor! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Get in the car, Felicia! Get in! | Arabaya bin, Felicia! Bin! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| OK, now calm down! | Tamam, şimdi sakin ol! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| We can settle this. No, don't do it! | Bunu halledebiliriz. Hayır, yapma! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Stop it, for Christ's sake! | Dur, Tanrı aşkına! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| We're all gonna roast! | Hepimiz yanacağız! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| At least put it out. | En azından onu çıkar. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You there! | Sen, oradaki! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Get me something to eat! | Bana yiyecek bir şey getir! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Move it! | Sallanma! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Biscuits? | Bisküvi? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Three boxes. Salted, if possible. | Üç kutu. Tuzlu olsun, mümkünse. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Chocolate? | Çikolata? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Coke? | Kola? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| No. Make it champagne. And throw everything in the car. | Hayır. Şampanya ver. Ve her şey arabaya at. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Do what he says, stupid! | Ne diyorsa yap, salak! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Now everyone back up 50 feet! | Şimdi herkes 15 metre geri çekilsin! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| That is the new regulation, right? | Bu yeni düzenleme, değil mi? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Give me a cigarette. | Bana bir sigara ver. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Well done, hubby! Keep it up! | Aferin, kocacığım! Devam et! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Now that's what I call a man! | İşte ben buna adam derim! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Exactly what we needed now: | İhtiyacımız olan tam buydu: | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| the Stockholm syndrome. | Stockholm sendromu. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| No joke, if my man was like yours... | Şaka değil, benim böyle bir adamım olsaydı... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You would have stayed home? | Evinde mi kalırdın? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Dare say you would have stayed home. | Evde kalırdım demeye cesaret et. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Well, I would've folded him up and put him in my bag. | Onu katlayıp çantamın içine koyardım. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| He wants to negotiate. | Pazarlık yapmak istiyor. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| How are you, Andrei'? | NasıIsın, Andrei? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| It's my turn to make a proposition. | Teklif yapma sırası bende. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'll return Felicia on one condition: | Felicia'yı bir şartla geri veririm: | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| you spend the night in Oradea before crossing the border. | Sınırı geçmeden önce Oradea'da bir gece geçireceksiniz. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I need time for one last attempt. I need another night. | Son bir atak için zamana ihtiyacım var. Bir gece. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Just one night. | Sadece bir gece. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I do have a deadline, Andrei. | Bir teslim tarihim var, Andrei. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| And we're already late because of you. | Ve senin yüzünden zaten geciktik. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| As soon as you check into a hotel, you can have the girl back. | Otele varır varmaz, kızını geri alabilirsin. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| That's the deal. | Anlaşma bu. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You're fighting a losing battle, Andrei. | Kaybettiğin bir savaş için mücadele ediyorsun, Andrei. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'm really sorry for you. | Senin için gerçekten üzülüyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| She's right. | O haklı. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'm tired. You know how to drive? | Yoruldum. Araba kullanmayı biliyor musun? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Could you take the wheel for a while? | Sen kullanır mısın? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I need some rest. | Biraz dinlenmeye ihtiyacım var. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I feel very generous tonight. I booked a room for you. | Bugün kendimi çok cömert hissediyorum. Sana özel bir oda tuttum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Four star. | Dört yıIdızlı. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Take care of yourself, kid. And good luck, wherever you go. | Kendine dikkat et, çocuk. Ve iyi şanslar, nereye gidersen. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| He's a nice guy. | O iyi bir adam. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Tell us all about it! | Bize her şeyi anlat! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| What do you want to hear? Something interesting about him! | Ne duymak istiyorsunuz? Onunla ilgili ilginç şeyler! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| He snores. | Horluyor. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Let's get organized. Take your luggage upstairs | Hadi organize olalım. Bavullarınızı yukarı çıkarın | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| and come down for dinner in 15 minutes. | ve 15 dakika içinde akşam yemeği için aşağı inin. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Hi, mom? I'm in Oradea. | Alo, anne? Ben Oradea'dayım. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Gianni still hasn't called? | Gianni hala aramadı mı? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Too bad then, if he's too lame to even call. | Çok kötü o zaman, aramak için bile yetersiz. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I've tried, but all I get is the answering machine... | Denedim, ama telesekreter çıkıyor... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I believe the time has come to hold a small council of war. | Küçük bir savaş komisyonu kurmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| It has to do with Dora's husband, | Sadece Dora'nın kocası ile ilgili olsa da, | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| but it concerns each one of us, as well as our little adventure. | bu hepimizi ilgilendiriyor, küçük maceramızı da. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| In my opinion, this man is clinging on to an idea... | Bence, bu adam bir fikre bağlanmış... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Not to a woman in flesh and blood as he may believe, | Kanlı canlı bir kadına değil, onun inancına göre, | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| but to a specific idea of marriage and faithfulness. | evlilik ve sadakat ile ilgili kendine özgü bir fikre saplanmış. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Do you follow me'? | Beni takip ediyor musunuz? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Women like us must prove themselves to be able to shake such concepts. | Bizim gibi kadınlar bu durumlarda kendilerini kanıtlamalı. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Bring him back to earth! | Onu yeryüzüne indirelim! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Show him he is vulnerable, | Ona savunmasız olduğunu gösterelim, | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| that he can be tempted. | kolayca ayartılabileceğini. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Melt the angel wings that he's so proud of! | Çok gurur duyduğu melek kanatlarını eritin! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| This night has to be... To be magical! | Bu gece... büyülü olmalı! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I don't feel reasonable tonight. | Bu gece kendimi aklıselim hissetmiyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Come on, it's the 14th of July. Let's have champagne! | Hadi, bugün 14 Temmuz. Şampanya alalım! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Reception, please. | Resepsiyon, Iütfen. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Mrs. Lungu? | Bayan Lungu? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Ladies and gentleman, the band welcomes you. | Bayanlar ve baylar, müzik grubumuz size hoşgeldiniz diyor. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| The dance floor is yours. | Dans pisti sizin. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Our last night? Room 27. | Son gecemiz? Odamız 27. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'll leave the door open. Andrei. | Kapıyı açık bırakacağım. Andrei. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| May I have a dance, miss? | Dans edebilir miyiz, bayan? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'm sorry, but dancing is not my strong point. | Özür dilerim ama iyi dans edemem. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'm really lousy at rock'n'roll... | Rock'n'roll da gerçekten kötüyüm... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Who gives a damn? | Kimin umurunda? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You just have to shake your butt to the beat! | Sadece kalçanı salla yeter! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| One doesn't need to go to college for that. | Bunun için okuluna gitmeye gerek yok. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| That's my girls! | İşte benim kızlarım! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Come in! | Gir! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I wanted to say thank you for saving me, back there. | Beni kurtardığın için sana teşekkür etmek istedim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| And I brought you something to eat. | Ve sana yiyecek bir şeyler getirdim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Thank you, but I'm not hungry. | Teşekkürler, ama aç değilim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Want a sip? | Bir yudum ister misin? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Just to toast. | Sadece kadeh kaldırmak için. | Asphalt Tango-1 | 1996 |