Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 885
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| But you remember who's in charge here, eh? | Ama burada kimin yetkili olduğunu unutmayın. | 71-1 | 2014 | |
| Go, John. | Gidelim, John. Yürü, John. | 71-1 | 2014 | |
| So where is he? First... | Nerede? Öncelikle... Nerede o? Öncelikle... | 71-1 | 2014 | |
| You owe me one and I need a favour. | Bana borçlusun ve senden bir iyilik istiyorum. Bana bir iyilik borçlusun ve senden bunu istiyorum. Neymiş? | 71-1 | 2014 | |
| James Quinn. | James Quinn. | 71-1 | 2014 | |
| All right. | Tamam. Tamam, şimdi o askeri geri kışlaya götürmem lazım. | 71-1 | 2014 | |
| Now I need to get that soldier back to the barracks. | Şimdi askeri kışlasına geri götürmem gerekiyor. | 71-1 | 2014 | |
| So where is he? The Divis. | Nerede o? Divis'de. Nerede o? Divis'te. | 71-1 | 2014 | |
| But it's all right, the situation's under control. | Sorun yok. Her şey kontrol altında. Ama sorun yok, durum kontrol altında. | 71-1 | 2014 | |
| Francie. Keep an eye out. | Francie. Gözün dışarıda olsun. Francie. Gözlerini dört aç. | 71-1 | 2014 | |
| Sean? | Sean? Sean? | 71-1 | 2014 | |
| Quinn. Get in, Brigid. Get inside. | Quinn. Gir içeri, Brigid. Geç içeri. Quinn. İçeri geç, Brigid. İçeri geç. | 71-1 | 2014 | |
| Dad. | Baba. Baba. | 71-1 | 2014 | |
| Who? Don't play fucking games with me, Eamon. | Kim? Oyun oynama benimle, Earnon. | 71-1 | 2014 | |
| Where is he? Where's Boyle? Boyle? | Nerede o? Boyle nerede? Boyle mu? Nerede o? Boyle nerede? Boyle mi? | 71-1 | 2014 | |
| Do you think I'm fucking stupid? I know he was here. | Aptal olduğumu mu düşünüyorsun? Burada olduğunu biliyorum. | 71-1 | 2014 | |
| You're hiding something from me. | Benden bir şeyler saklıyorsun. | 71-1 | 2014 | |
| Where is he, Brigid? Leave her alone. | Nerede, Brigid? Rahat bırak onu. | 71-1 | 2014 | |
| Shut the fuck up. | Kapat çeneni. | 71-1 | 2014 | |
| And what the fuck was Boyle doing here? | Boyle'un burada ne işi vardı? Ve Boyle ne bok yiyordu burada? Söyle bana! | 71-1 | 2014 | |
| Whose side are you on here, Eamon? He's a collaborator. | Kimin tarafındasın sen, Earnon? O bir işbirlikçi. | 71-1 | 2014 | |
| There's a soldier in my room. Brigid! | Odamda bir asker var! Brigid! | 71-1 | 2014 | |
| He's not here. | Kimse yok. Oradaydı. Burada değil. Buradaydı. | 71-1 | 2014 | |
| Where's the soldier? He was... | Asker nerede? Buradaydı. Asker nerede? Burada... | 71-1 | 2014 | |
| Where's the fucking soldier, Eamon? He was here! He was here! | Sana asker nerede dedim, Eamon? Buradaydı, buradaydı. Sikik asker nerede, Earnon? Buradaydı! Buradaydı! | 71-1 | 2014 | |
| He was here. | Buradaydı. Nerede o? Bilmiyorum. | 71-1 | 2014 | |
| Where is he? I don't know. | Nerede peki? Bilmiyorum. | 71-1 | 2014 | |
| Did Boyle take him? No, no, he was alone. He, he... | Onu Boyle mi aldı? Hayır, yalnızdı. O... | 71-1 | 2014 | |
| he must have just left. | ...kaçmış olmalı. | 71-1 | 2014 | |
| Go on. | Yürüyün. | 71-1 | 2014 | |
| I'll be back for you later. Come on, Sean. | Tekrar geleceğim. Yürü, Sean. | 71-1 | 2014 | |
| The Brit's here. | İngiliz burada. | 71-1 | 2014 | |
| Watch the entrances! | Girişlere bak! | 71-1 | 2014 | |
| It's OK. It's all right. Ssh. | Tamam, geçti. Tamam, geçti | 71-1 | 2014 | |
| Check the other side. | Diğer tarafa bakın. Öteki tarafı kontrol et. | 71-1 | 2014 | |
| If that soldier's still alive, we need to get to him first. | Eğer asker hayattaysa önce onu bulmalıyız. Eğer o asker hala hayattaysa, önce onu almamız lazım. | 71-1 | 2014 | |
| Clear up your mess. | Pisliğini temizle. Pisliğinizi temizleyeceğiz. | 71-1 | 2014 | |
| When we get there, you can stay out of fucking sight | Oraya geldiğimizde dışarıda kalın ve işaretimi bekleyin. Oraya vardığımızda, gözden uzak durun ve işaretimi bekleyin. | 71-1 | 2014 | |
| Do you understand me, Lieutenant? | Anladınız mı, Teğmen? Evet, efendim. Anlaşıldı mı, Teğmen? Anlaşıldı, efendim. | 71-1 | 2014 | |
| Get the gun. | Silahını al. Silah al. | 71-1 | 2014 | |
| Get up! | Kalk. Kalk! | 71-1 | 2014 | |
| Move! | Yürü. Yürü! | 71-1 | 2014 | |
| There's no need for that. | Buna gerek yok. Buna gerek yok. | 71-1 | 2014 | |
| Who is it? Boyle. | Kim o? Boyle. Kim o? Boyle. | 71-1 | 2014 | |
| Jesus! Brigid! | Tanrım, Brigid! Tanrım! Brigid! | 71-1 | 2014 | |
| What the fuck? Brigid! | Ne oluyor? Brigid! Ne oluyor lan? Brigid! | 71-1 | 2014 | |
| Brigid. Brigid. Come on. | Brigid. Brigid. Gel. | 71-1 | 2014 | |
| You're all right. Da. Da. | İyi misin? Baba, baba. İyisin. Baba, baba. | 71-1 | 2014 | |
| Right, sit down. | Tamam, otur şuraya. Tamam, otur. | 71-1 | 2014 | |
| There were a soldier. | Bir asker vardı. | 71-1 | 2014 | |
| Gary Hook. | Gary Hook. Buradaydı. | 71-1 | 2014 | |
| Where is he? | Nerede o? Hain! | 71-1 | 2014 | |
| You traitor. | Seni hain. | 71-1 | 2014 | |
| I understand that you feel that way, I do. | Anlaşılan bunu yapmamı istiyorsun, peki. Böyle hissetmeni anlıyorum, cidden. | 71-1 | 2014 | |
| But if you do not tell me what I need to know, then I will shoot this man. | İstediğimi söylemezsen, bu adam ölür. Ama bana bilmem gereken şeyi söylemezsen, bu adamı vuracağım. | 71-1 | 2014 | |
| And when I have done that, then I will shoot you. | Sonrasında da seni vururum. Ve onu yaptıktan sonra, seni vuracağım. | 71-1 | 2014 | |
| And believe me, I do not want to do that. | İnan bana, bunu yapmak istemem. Lütfen bana askerin yerini söyle. Ve inan bana, bunu yapmak istemiyorum. Lütfen, askerin yerini söyle bana. | 71-1 | 2014 | |
| One. He left. | Bir! Gitmiş. Bir. O gitti. | 71-1 | 2014 | |
| Two. He left before Quinn got here! | İki! Quinn gelmeden gitmiş. İki. Quinn gelmeden önce gitti! | 71-1 | 2014 | |
| Quinn was here? Listen to me. | Quinn burada mıydı? Dinle beni. | 71-1 | 2014 | |
| Trust me. | Güven bana. Güven bana. | 71-1 | 2014 | |
| Stay up here. No problem. | Burada kal. Tamam. Burada kal. Tamam. | 71-1 | 2014 | |
| Come on, Sean. | Haydi, Sean. Hadi, Sean. Düşünme. | 71-1 | 2014 | |
| Don't think about it. | Düşünme. | 71-1 | 2014 | |
| None of us want to be doing this. | Hiçbirimiz bunu yapmak istemiyoruz. | 71-1 | 2014 | |
| We're at war here, Sean. | Savaştayız, Sean. Savaştayız, Sean. | 71-1 | 2014 | |
| Pull the trigger. | Çek tetiği. Çek tetiği. | 71-1 | 2014 | |
| Come on, Sean. | Haydi, Sean. Hadi, Sean. | 71-1 | 2014 | |
| Pull it. | Çek şunu. Çek tetiği. | 71-1 | 2014 | |
| I know you can. | Yapabilirsin, biliyorum. Çekebileceğini biliyorum. | 71-1 | 2014 | |
| You wanted to be a gunman, Sean? | Militan olmak istiyor musun, Sean? Tetikçi mi olmak istiyorsun, Sean? | 71-1 | 2014 | |
| This is what being a gunman means. | Militan olmanın anlamı bu işte. Tetikçi olmak bu demek işte. | 71-1 | 2014 | |
| Pull it. | Çek şunu. Çek şunu. | 71-1 | 2014 | |
| Pull the trigger. | Çek tetiği. | 71-1 | 2014 | |
| Sir, we got to go. | Efendim, gitmeliyiz. Efendim, gitmeliyiz. | 71-1 | 2014 | |
| He said to wait for their signal. | İşaretimi bekleyin dedi. İşaretimi bekleyin dedi. | 71-1 | 2014 | |
| Brits! It's the fucking Brits! | İngilizler! Siktiğimin İngilizleri! İngilizler! Lanet İngilizler! | 71-1 | 2014 | |
| Go! | Git! Yürü! | 71-1 | 2014 | |
| Sir, we've got to do something. | Efendim, bir şeyler yapmalıyız. Gitmeliyiz, efendim. Efendim, bir şeyler yapmalıyız. Gitmeliyiz, efendim. | 71-1 | 2014 | |
| Go. Go! | Yürüyün, gidiyoruz! | 71-1 | 2014 | |
| It's all right. It's all right. | Tamam. Tamam. Geçti, geçti. | 71-1 | 2014 | |
| Medic. | Sıhhiye. Doktor. | 71-1 | 2014 | |
| All right, let's get you home. | Tamam. Seni evine götürelim. Sorun yok, seni eve götürelim hadi. | 71-1 | 2014 | |
| Shut up. Ssh. | Kes sesini. Sus. | 71-1 | 2014 | |
| Shut up. Shut up. | Kes sesini. Kes sesini. Sus, sus. | 71-1 | 2014 | |
| Shut up! | Kes sesini. Sus! | 71-1 | 2014 | |
| No! | Hayır. Hayır! | 71-1 | 2014 | |
| Down! Put the fucking gun down! | Bırak silahını! Bırak silahını yere! | 71-1 | 2014 | |
| Turn around. | Dön arkanı. | 71-1 | 2014 | |
| Down on your fucking knees! Now! | Dizlerinin üstüne çök! Hemen! | 71-1 | 2014 | |
| Put your hands behind your head. | Ellerini başının arkasında birleştir. Ellerini başının arkasında birleştir. | 71-1 | 2014 | |
| James Quinn. | James Quinn. James Quinn. | 71-1 | 2014 | |
| Aye, I know your fucking name, son. | Evet, adını biliyorum, evlat. | 71-1 | 2014 | |
| Boyle told me. | Boyle söyledi bana. Bela çıkarıyormuşsun. | 71-1 | 2014 | |
| Says you're trouble. | Bela olduğunu söyledi. Ölmeni istediğini söyledi. | 71-1 | 2014 | |
| Says he wants you dead. | Ölmeni istediğini söyledi. | 71-1 | 2014 | |
| You need to deal with him. And soon. | Onunla anlaşmalısın. Bir an önce. | 71-1 | 2014 | |
| You understand me? | Anladın mı beni? | 71-1 | 2014 | |
| Now, we can work together. | Artık beraber çalışabiliriz. Makul biriyimdir. | 71-1 | 2014 | |
| I'm a reasonable man. | Ben mantıklı adamımdır. | 71-1 | 2014 |