Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 892
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Roman cleans the debris, Put the hardware on torpedoes. | Roman enkazı temizle, malzemeleri toparla. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Deryugin, how are you? | Deryugin, nasılsın? | 72 metra-1 | 2004 | |
| Those rooting for 'Spartak' are never stuck. | 'Spartak' kökenliler asla sıkışmazlar. | 72 metra-1 | 2004 | |
| 'Spartak' is the champion! | Şampiyon 'Spartak'! | 72 metra-1 | 2004 | |
| We are all champions here. | Burada hepimiz şampiyonuz. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Let it be light! Mukhambetov, you are the best. | Işığı yak! | 72 metra-1 | 2004 | |
| I wonder, Ivan Alekseevich, | Görüyor musunuz, lvan Alekseevich, | 72 metra-1 | 2004 | |
| the boat is a mess, but the eggs are intact. | gemi darmadağın ama yumurtalar sapasağlam. | 72 metra-1 | 2004 | |
| They lie quietly in their cells. | Hücrelerinde sessizce yatıyorlar. | 72 metra-1 | 2004 | |
| An egg is the nature's mystery. | Yumurta doğanın bir gizidir. | 72 metra-1 | 2004 | |
| The partition door is locked! Have you tried to open it? | Bölme kapısı kilitli. Açmayı denedin mi? | 72 metra-1 | 2004 | |
| I have. They did not let me turn the rack gear. | Denedim. Kapı çarkını çevirmeme izin vermediler. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Have you knocked? Yes. | Kapıya vurdun mu? Vurdum. | 72 metra-1 | 2004 | |
| So? They knocked me back. | Eee? Onlar da vurdular. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Rap shall win! | Rap kazanacak! | 72 metra-1 | 2004 | |
| How many breathers do we have? Twelve. | Kaç tane hava tüpümüz var? Oniki. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Twelve? Exactly. | Oniki mi? Evet. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Let us try it again: | Tekrar deneyelim. | 72 metra-1 | 2004 | |
| You go first and I follow you. | Siz önden gidin ben sizi izleyeyim. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Or vice versa. | Veya tersi. | 72 metra-1 | 2004 | |
| We may knock, but I think | Kapıyı tekrar çalabiliriz ama, | 72 metra-1 | 2004 | |
| they will not let us in. | bizi içeri alacaklarını sanmıyorum. | 72 metra-1 | 2004 | |
| By the Book, they've no right to let us in. | Kitaba göre bizi içeri almaya yetkileri yok. | 72 metra-1 | 2004 | |
| I wonder why? | Merak ettim, niye? | 72 metra-1 | 2004 | |
| Because it is prohibited by SI! | Çünkü ST tarafından yasaklanmıştır! | 72 metra-1 | 2004 | |
| Attention, I'm commander of cell 3. | Dikkat, bir numaralı hücrenin komutanı konuşuyor. | 72 metra-1 | 2004 | |
| If you hear me, answer. | Beni duyoyorsanız cevap verin. | 72 metra-1 | 2004 | |
| I repeat: If you hear me, answer. | Tekrar ediyorum: Duyuyorsanız cevap verin. | 72 metra-1 | 2004 | |
| We hear you very well. | Sizi çok iyi duyuyoruz. | 72 metra-1 | 2004 | |
| We hear you very well. I am sailor Fresher. | Sizi çok iyi duyuyoruz. Ben denizci Molodov. | 72 metra-1 | 2004 | |
| It may be one way Communication. | İletişim tek taraflı olabilir. | 72 metra-1 | 2004 | |
| If you hear me give a knock. | Beni duyuyorsanız kapıya vurun. | 72 metra-1 | 2004 | |
| How many of you are there? | Orada kaç kişisiniz? | 72 metra-1 | 2004 | |
| Two, it seems. | İki kişiler sanırım. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Or he surfaced to get some air. | Veya hava almak için yüzeye çıktı. | 72 metra-1 | 2004 | |
| You have so many abbreviations: HPA. | Çok fazla kısaltmanız var. Mesela YHB. | 72 metra-1 | 2004 | |
| High pressure air. | Yüksek hava basıncı. | 72 metra-1 | 2004 | |
| And SI? What do you need it for? | Ya ST? Ne işine yarayacak ki? | 72 metra-1 | 2004 | |
| You never know. | Asla bilemezsin. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Survival Instructions read: | Sağkalım Talimatnamesi der ki: | 72 metra-1 | 2004 | |
| No letting in. | Kimse içeri alınmaz. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Categorically. Of course it's a risk, but... | Bu kesindir. Elbette bu bir risktir fakat... | 72 metra-1 | 2004 | |
| We may all get drowned here. | Burada hepimiz boğulabiliriz. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Ten is better than two. | On kişi iki kişiden iyidir. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Nikolai, | Nikolai, | 72 metra-1 | 2004 | |
| suppose it was you behind the partition? | sanki bölmenin arkasındaki sensin. | 72 metra-1 | 2004 | |
| I wouldn't knock in their place. | Oradaki ben olsaydım kapıya vurmazdım. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Attention! We're getting ready | Dikkat! Sizi içeri almaya hazırlanıyoruz. | 72 metra-1 | 2004 | |
| At first we give you HPA. | Önce YHB vereceğiz. | 72 metra-1 | 2004 | |
| By this time the door to cell 3 should be open. Clear? | Sonra hücrenin kapısı açılacak. Anlaşıldı mı? | 72 metra-1 | 2004 | |
| Watch the level to be reduced. | Seviyenin düşmesini izleyin. | 72 metra-1 | 2004 | |
| On reaching the third cell, batten yourselves down, | Hücre kapısına ulaştığınızda kendinizi aşağı bırakın. | 72 metra-1 | 2004 | |
| give us a knock and stand by. | Bize bir işaret verin ve beklemede kalın. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Clear? | Anlaşıldı mı? | 72 metra-1 | 2004 | |
| Give HPA! | Yüksek Hava Basıncını verin! | 72 metra-1 | 2004 | |
| Align pressure between the cells. | Hücreler arası basıncı düzenleyin. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Legkostupov, be careful! | Legkostupov, dikkat et! | 72 metra-1 | 2004 | |
| I hope you all know how to blow the air? | Umarım hepiniz basınç ayarlamayı biliyorsunuzdur. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Fresher! | Molodov! | 72 metra-1 | 2004 | |
| Quickly to the partition door. | Hızlıca bölüm kapısına git. | 72 metra-1 | 2004 | |
| When the level reduces, batten yourself down. | Seviye düştüğünde kendini aşağı bırak. | 72 metra-1 | 2004 | |
| In 1986 boat 320... I remember. | 1986'da gemi 320'de... Hatırlıyorum. | 72 metra-1 | 2004 | |
| An 0.5 difference smashed 3 people against the wall. | 0.5'lik bir fark üç kişiyi duvara yapıştırmıştı. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Pressure in cells reached seven point five. | Hücrelerdeki basınç 7.5'a ulaştı. | 72 metra-1 | 2004 | |
| I count to three. | Üçe kadar sayacağım. | 72 metra-1 | 2004 | |
| On three we open the door. | Üçte kapıyı açacağız. | 72 metra-1 | 2004 | |
| One, | Bir, | 72 metra-1 | 2004 | |
| 'In this respect Assol | 'Assol, her sabah ve her akşam | 72 metra-1 | 2004 | |
| 'was the same little girl | 'şunu fısıldayan aynı küçük kızdı: | 72 metra-1 | 2004 | |
| 'Good morning, God! ' and 'Good night, God! ' | "Günaydın Tarım," ve "İyi geceler Tanrım!" | 72 metra-1 | 2004 | |
| 'In her mind this little was enough | 'Küçük aklı, Tanrı'nın onu... | 72 metra-1 | 2004 | |
| 'for the God to keep away all her misfortunes. | 'felaketlerden uzak tutması için yeterliydi. | 72 metra-1 | 2004 | |
| 'She knew that God was busy with other mins of people | 'Tanrının milyonlarca başka insanla ve hayatın... | 72 metra-1 | 2004 | |
| 'and minor shadows of life | 'bazı gölgeleriyle yeterince meşgul olduğunu biliyordu, | 72 metra-1 | 2004 | |
| 'she should take patiently... ' | 'sabırlı olmalıydı...' | 72 metra-1 | 2004 | |
| A child was born and made his first step, | Bir çocuk doğdu ve ilk adımını attı, | 72 metra-1 | 2004 | |
| and his first words were 'Spartak' | ve ilk söylediği söz "Spartak" oldu. | 72 metra-1 | 2004 | |
| 'Spartak' is the best. | Şampiyon Spartak! | 72 metra-1 | 2004 | |
| I root for 'Locomotive'. | Ben 'Locomotive' taraftarıyım. | 72 metra-1 | 2004 | |
| We'll make you warm and reform you. | Seni ısıtıp iyileştireceğiz. | 72 metra-1 | 2004 | |
| The song makes things prosper. | Şarkı bir şeyi zenginleştirir. | 72 metra-1 | 2004 | |
| All in your cell safe? | Hücrendeki herkes kurtuldu mu? | 72 metra-1 | 2004 | |
| I battened down in time. | Zamanında kapattık. | 72 metra-1 | 2004 | |
| I was dead asleep and woke up right in the water. | Derin bir uykudaydım ve suyun içinde uyandım. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Seen anybody? Yes. | Başka birilerini gördün mü? Evet. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Gena? | Gena? | 72 metra-1 | 2004 | |
| I came on behalf of the Commander. | Komutan adına geldim. | 72 metra-1 | 2004 | |
| It's not even me, it is the baby who gets nervous. | Gergin olan ben değilim, bebek. | 72 metra-1 | 2004 | |
| And you left him behind? | Onu bir yerde mi bıraktınız? | 72 metra-1 | 2004 | |
| No, he is here with me. | Hayır, o burada benimle birlikte. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Usually he is quiet, but today... | Genellikle sakindir, fakat bugün... | 72 metra-1 | 2004 | |
| I even read a book to him... | Ona kitap bile okudum... | 72 metra-1 | 2004 | |
| Did it help? For a while. | İşe yaradı mı? Bir süre için. | 72 metra-1 | 2004 | |
| You know... They'll give you a lift now | Biliyorsunuz... Sizin için araç gönderdiler, | 72 metra-1 | 2004 | |
| and then you'll go to sleep, | ...gidip uyuyacaksınız, | 72 metra-1 | 2004 | |
| ...sleep like an angel. Like an angel? | ...melekler gibi. Melekler gibi mi? | 72 metra-1 | 2004 | |
| Yes. Because exercises proceed as planned, | Evet. Çünkü tatbikat planladığı gibi gitti, | 72 metra-1 | 2004 | |
| there is a contact with the submarine. | denizlatı ile bağlantı kuruldu. | 72 metra-1 | 2004 | |
| Your husband has successfully completed shooting... | Eşiniz atışı başarıyla tamamladı... | 72 metra-1 | 2004 | |
| Shooting... | Atışı... | 72 metra-1 | 2004 |