Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9574
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
A few know they hired the Rochway Group to do it. | Bunu yapmak için Rochway Grup'u tuttuklarını ise birkaç kişi biliyor. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
So why is Paul Andrews dead if it was such an open secret? | Sahi mi? Madem bu o kadar bilinen bir sır, Paul Andrews neden öldü o zaman? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Well, he was about to figure out the rest. | Gerisini anlamak üzereydi. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
What "rest"? What fucking "rest"? | Ne "gerisi"? Hangi "gerisi" bu" | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Doesn't anybody in this town | Bu şehirde artık kimse tam cümle kuramıyor mu? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Todd Lancaster was meeting with Andrews that night | Todd Lancaster o gece Andrews'la ona bir sözleşme getirmek için buluşuyordu. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Somebody didn't want that to happen. | Birileri bunun olmasını istemedi. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
I myself almost secured the contract from Todd, | Sözleşmeyi Todd'dan ben kendim almak üzereydim ama şimdi konuşmuyor. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
He's scared. | Korkuyor. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Well, the contract is proof of the deal | Sözleşme Bolton Village'ı yıkma anlaşmasının bir kanıtı. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
That's part of it. | Bu işin bir kısmı. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Only Todd Lancaster knows the other part. | İşin diğer kısmını sadece Todd Lancaster biliyor. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Harry. | Harry, ne isterse benim hesabıma. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Good night, commissioner. | İyi geceler müdürüm. İyi geceler müdürüm. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Places, everyone. | Herkes yerine millet. Beş dakika içinde canlı yayındayız. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Good evening, New York. | İyi akşamlar New York. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Welcome to the third and final New York City mayoral debate. | Üçüncü ve son New York Belediye Başkanlığı tartışmasına hoş geldiniz. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
At this time, join me in welcoming our candidates, | Bu noktada Belediye Başkanı Nicholas Hostetler ile... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Mayor Nicholas Hostetler and Councilman Jack Valliant. | ...Meclis üyesi Jack Valliant'a hoş geldiniz diyelim. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Hey. How much? | Selam. Kaça? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Manual windows? Yeah. | Manüel pencereler mi? Evet. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
That's how you got those masculine forearms. | İşte bu yüzden erkeksi kolların var. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Where do you think, from stroking your ego? | Nereden edindiğimi sanıyorsun, egona vurmaktan mı? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Big booty, good. Big forearms, no good. | Büyük kalçalar iyidir. Büyük kollar hiç iyi değildir. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Let me drive. What the fuck? | Hadi. Bırak ben süreyim. Ne oluyor be? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Asshole! I didn't do it on purpose. | Serseri! Kasten yapmadım. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Let me drive. Oh, my God! | Bırak ben süreyim. Tanrım! | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
You ruin my car before you even drive it. | Daha sürmeden arabamı mahvettin. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
I apologize. Where are we going? | Özür dilerim. Nereye gidiyoruz? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Don't worry. Get in. What do you think I'm doing? | Sen bunu dert etme. Bin hadi. Sence ben ne yapıyorum? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Whoa, where'd you get these seat covers, | Bu koltuk kılıflarını da nereden aldın, Gazze Şeridi'nden mi? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
In a Valliant administration, | Bir Valliant yönetiminde iki anahtar ilkeye odaklanacağız: | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Shared responsibility and shared sacrifice. | Paylaşılan sorumluluk ve paylaşılan özveri. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
For those of you who were fortunate enough | Yılda 200,000$'dan fazla kazanacak kadar... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
to earn more than $200,000 a year, | ...yeterince talihli olanlar için... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
we'll ask that you pay a little more in taxes. | ...biraz daha yüksek vergi ödemelerini talep edeceğiz. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
For those of you who don't, | Yeterince talihli olmayanlar içinse.. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
It's responsible and it moves us forward | Bu sorumlu bir davranış olur ve dengeli bir bütçe ile... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
towards a balanced budget, and a secure future. | ...güvenli bir geleceğe taşır. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Mayor. | Sayın Belediye Başkanı. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
I think it is laughable that my opponent can be up here | Rakibimin artırmak istemediği bir vergi ile hiç karşılaşmadığı... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
espousing fiscal responsibility when it is a known fact | ...bilinen bir gerçekken buraya çıkıp mali sorumluluğu kabullenmesi... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
he has never met a tax he didn't want to raise. | ...bence gülünç bir şey. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
This coming from the man whose policies landed us | Bunu da politikaları bize bir milyar dolar açığa mal olan biri söylüyor. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
This is coming from the mayor who got us out of it. | Hayır. Bu bizi bu açıktan kurtaran belediye başkanı söylüyor. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
By selling people's homes out from underneath them. | İnsanların başını sokacak evlerini satarak. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
By selling public housing to a Wall Street equity firm. | Sosyal konutları bir Wall Street sermaye şirketine satarak. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
I believe the residents of Bolton Village | Eminim Bolton Village sakinleri bir tahliye ihbarnamesi yerine... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
to an eviction notice. | ...bir vergi zammını daha çok tercih ederdi. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Councilman, no matter where a New Yorker lives, | Sayın meclis üyesi, bir New Yorklu nerede yaşarsa yaşasın... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
nobody wants a tax increase. | ...kimse bir vergi zammı istemez. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Nor do I. | Ben de istemem. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
It's time you told the truth about the Bolton Village deal. | Bolton Village anlaşması hakkında gerçeği söylemenin vakti geldi. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Here's the truth. We have a $3 billion surplus. | İşte gerçek. 3 milyar dolat bütçe fazlamız var. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
We can use that to put our people back to work. | Bunu halkımızı tekrar işe sokmak için kullanabiliriz. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
That's the truth. | İşte gerçek bu. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
No, that's not the truth. Not even close to the truth. | Hayır, gerçek bu değil. Hatta gerçeğin yakınından bile geçmiyor. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
You made a sweetheart deal with Solstein Donagan | Kendi cebini doldurmak için... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
To buy your way out of a deficit your broken policies created. | En başta bozuk politikalarının yarattığı bütçe açığından yakanı kurtarmak için. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
The truth is you continue to lie | Gerçek sayın başkan, bu şehrin iyi insanlarına... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
to the good people of this city about their intentions. | ...onların niyetleri hakkında yalan söylemeye devam ediyor olman. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Solstein Donagan did not buy Bolton Village | Solstein Donagan, Bolton Village'ı ev sahipliği işine girmek için satın almadı. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Solstein Donagan bought Bolton Village | Solstein Donagan Bolton Village'ı... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
to get into the skyline business, | ...gökdelen işine girmek için aldı. Bu kadar basit ve net. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Peter, we've gone into the area of slander. | Peter, öyle sanıyorum ki karalama sınırını aştık. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Solstein Donagan, in their 50 year history, | Solstein Donagan elli yıllık tarihinde... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
has never bought a property intended for residential use | ...hiç konut amaçlı bir mülk satın almamıştır... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
and I highly doubt they intend to start now. | ...ve şu anda buna başlamaya niyetlendiğinden de oldukça şüpheliyim. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
I don't know how much clearer I can make it for you. | Sana bunu daha açık nasıl anlatabilirim bilemiyorum. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
To the people of Bolton Village, | Bolton Village halkına sesleniyorum. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
there is only one reason I got into this deal. | ...bu anlaşmayı akdetmemin tek bir nedeni var. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Because I want better for you. | Çünkü sizin için daha iyisini istiyorum. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
There is a new day dawning in Bolton Village. | Bolton Village yeni bir günün şafağına uyanıyor. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
And if Solstein Donagan, | Ve Solstein Donagan çizgiyi aşarsa şayet... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
if they don't fulfill their promises, | ...vaatlerini yerine getirmezse... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
then I will smack them back into shape. | ...o zaman onları tekrar hizaya sokarım. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
That is my oath. | Bu size yeminim olsun. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Unfortunately for you, mayor, | Sizin adınıza ne yazık ki sayın başkan bu yeminin değerini gayet iyi biliyoruz. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
The fact remains, the debt is gone. | Gerçekler yine de baki, borç kapandı. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
There are other ways to move us towards solvency. | Bizi ödeme aczine düşürmenin başka yolları da var. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Name one. Besides larceny? | Birini söyle. Sirkat haricinde mi? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
I tell you what I would have done. | Ben ne yapardım söyleyeyim. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
First of all, I would have done something | Her şeyden önce rakibimin açıkça kendisine yakışmadığını... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
my opponent clearly feels is beneath him, | ...düşündüğü bir şey yapardım... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
and that is to seek the counsel of my betters | ...ki bu da bu hayati meselede büyüklerimin fikirlerine danışmak olurdu. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
I would've convened a panel of... | Meseleyi çözmemizde bize yardım etmeleri için... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
We all know about that panel. | O panelin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
That same panel put us into default in the '80s. | Bizi 80'lerde temerrüde düşüren de aynı paneldi. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
New Yorkers need more than a panel. | New Yorkluların bir panelden daha fazlasına ihtiyacı var. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
And there is only one person up on this stage | Ve bu sahnede çözüm sağlama işini icra eden tek bir kişi var. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
The other one who's up here is in the business of saying | Buradaki diğer kişi ise durumun ne kadar berbat olduğunu... | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
how dire the situation is. Is this a debate? | ...söyleme işiyle meşgul. Bu bir tartışma mı? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Are we being treated to a Nick Hostetler soliloquy? | Buraya bir Nick Hostetler monologu ile karşılaşmak için mi geldik? | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
The issue is dire. | Sorunun kendisi güç. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Because you and your cronies have rigged the game. | Çünkü sen ve ahbap çavuşların oyuna şike karıştırdı. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Honest, hardworking New Yorkers recognize | Ve açıkçası, çalışkan New Yorklular bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini biliyor. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Nothing will ever change | Bunun gibi adamları seçmeye devam ettiğimiz sürece hiçbir şey değişmeyecek. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Tell me things have not changed. | Bana işlerin değişmediğini söyle. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
When I was elected mayor, this was a broken city. | Ben belediye başkanı seçildiğimde burası iflas etmiş bir şehirdi. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |
Broken. | Bitik bir şehir. | Broken City-1 | 2013 | ![]() |