Search
English Turkish Sentence Translations Page 109
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
And? He's looking for you. | Ne olmuş? Seni arıyor. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Watch out. Keep the change. | Dikkat et. Üstü kalsın. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Thanks. | Sağ ol. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Who are you? Come asshole. | Sen de kimsin? Gel buraya adi herif. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Go. | Yürü. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
My keys. Here. | Anahtarları ver. AI. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Got the cash? No. | Para sende mi? Hayır. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Get that asshole! | Yakalayın şu pisliği! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You don't have the cash? | Para yok mu? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
That's a problem. There weren't 2 cars. | İşte bu önemli bir sorun. İki tane araba yoktu. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Shit, I told you there weren't 2. | İki tane olmadığını söylemiştim. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Listen up. | Beni dinle. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I want my cash, it's important to me! | Ben paramı istiyorum. Bu benim için çok önemli! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
It's like my girl, I love it, OK? | Onu kızım gibi seviyorum, anlaşıldı mı? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
There weren't 2 cars! | İki tane araba yoktu! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
2 cars! You didn't keep your deal. | İki araba yok muydu? Anlaşmaya uymadın. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Who are you to say that? Who didn't keep the deal? 1 | Bunu bana mı söylüyorsun? Anlaşmaya uymayan kim acaba? 1 | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I want my money! F.ck him! | Ben paramı istiyorum! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Take care of the prick. Get up, prick. | Şu kalleşin icabına bakın. Kalk ayağa, kalleş. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Back up, prick, I'm gonna fuck you up! | Çekilin, geri çekilin! Siktirin gidin! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Put down the bat. Put down the bat. | İndir o sopayı. İndir o sopayı. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You wanna fuck with my life? Who are you gonna fuck up? | Hayatımı mahvetmek mi istiyorsun? Kimi beceriyorsun sen? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
F.ck you! | S... tir git! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Cock the gun then. | Silahını indir öyleyse. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I'll fuck you up. | Seni mahvedeceğim. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Now you're in deep shit. | Şimdi başın büyük dertte. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Scram, b. tch! Run, you're right. | Defol, fahişe! Kaçsan iyi olur. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Don't forget, you have family! | Unutma, bir ailen var! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Motherfucker. | Aşağılık herif. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You're always late, Jose. | Hep gecikiyorsun, José. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Sorry, the metro was a nightmare. Call when you're free. | Affedersin, metro kabus gibiydi. Müsait olunca ara öyleyse. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I said I was sorry, Sophie! I'm not at your beck and call. | Özür diledim ya, Sophie! Emrine amade değilim ben. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I'm leaving. | Ben gidiyorum. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Meaning we don't see each other? | Görüşmeyecek miyiz yani? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Shit. | Kahretsin. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Oh, baby! | Sevgilim! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
That's too easy. | Tabii. Ne kolay. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You piss me off. | Beni sinirlendiriyorsun. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Let me take care of you. | Beraber olalım. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Will you let me, tonight? | Bu akşam benimle ol. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You'll have to surprise me a bit. | Beni biraz şaşırtman gerek. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Oh yeah? | Öyle mi? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Stop that. Stop. | Kes şunu. Yeter. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You wanted surprises. | Sürpriz istiyordun. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Come here. | Haydi gel. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Sorry, it was the metro. Sure. | Özür dilerim, metro yüzünden. Eminim. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I had to transfer twice. | İki vesait yapmak zorunda kaldım. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
The truth? I had to transfer. | Gerçeği söyle. Ciddiyim. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
This is the car we need. | Bize bir araba lazım. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You'd be beautiful in it. | Arabaya yakışırsın. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Come on, I don't care. | Boş ver, umurumda değil. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Come on. | Yürü haydi. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You'd need to take care of it. Ok. I'll see. | Bununla sen ilgilenecektin. Tamam, bakacağım. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Hurry up. | Acele et. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You're settled in? Yes, home at last. | Yerleşebildin mi? Evet, en azından ev işte. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
How's the boutique? | Mağaza nasıl? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
OK, I'm waiting to be promoted to manager. | İyi, müdürlüğe terfi olmayı bekliyorum. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Slow, but should happen. | Yavaş ilerliyorum ama olacak. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I'm sure my little sis will be manager. | Eminim benim küçük kız kardeşim müdür olur. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Why are you free now? My hours changed. | Sen neden işte değilsin? Vardiya saatlerim değişti. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
But I'm getting sick of it. | Bıktım artık ama. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Francis and I spoke about it. It's scandalous. | Francis'le konuştuk. İnanılmaz bir şey. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
We're not safe. | Hiç güvende değiliz. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
We've been making delivers for a week in a car with a broken door. | Kapısı kırık bir arabayla bir haftadır teslimat yapıyoruz. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
A kid with a water gun could hold us up. | Su tabancası olan küçük bir çocuk bile bizi soyabilir. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Got the cash? | Para sende mi? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
80,000 for you... | Sana 80 bin veriyorlarsa işin içinde ne kadar para var,... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
...imagine what they make. | ...sen hesap et. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I want my cash! | Paramı istiyorum! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You live dangerously. | Tehlike içinde yaşıyorsun. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
It's useless. | İşe yaramaz. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Hide out in Montreuil or Marseilles, why not go home? | Montreuil veya Marseilles'de saklanmanla eve gitmen... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Don't exaggerate. | ...arasında fark yok. Abartma. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Yes. | Öyle ama. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
That's their mistake. | Bu kendi hataları. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
They pull a heist and hide out. Hide out if you're looked for. | Soygun yaptılar ama saklanacak yerleri yok. Aranıyorsan saklan. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Sorry, I won't do a heist without a hideout. | Affedersin ama gizlenecek bir yer yoksa soygun yapamam. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You can't just go home if something happens. | Bir şeyler olursa eve gidemezsin. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Give me a light. | Bana çakmak ver. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
We'll find a hideout, it's just... | Gizlenecek bir yer buluruz, yeter ki... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I won't hide in a hole for nothing. | Ortada bir şey yokken bir delikte saklanacak halim yok. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
With a plan like that, you'll hide in prison. | Böyle bir planla, hapiste saklanırsınız. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Don't come if you don't have balls. Whatever. | Cesaretin yoksa gelme. Canın isterse. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
If we do, you won't see your girl. Dump her first. | Bu işi yaparsak sevgilini göremezsin. Önce onu terk et. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Already dumped her. You think I'm stupid or something? | Terk ettim bile. Beni aptal falan mı sanıyorsun? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You sure? You don't trust me? | Emin misin? Bana güvenmiyor musun? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
She's a chick. And? | Çok şeker kız. Ne olmuş? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
So I can do her? Farouk, don't mess about her. | Ben de becerebilir miyim? Farouk, onun hakkında şaka yapma. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Who's this? | Efendim? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Hassan? Hi. | Hassan? Merhaba. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
He told me to deal with him. | Onunla anlaşmamı istedi. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I came by at 05:30, you weren't there. | Ben 05.30'da buradaydım, sen yoktun. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Calm down! | Sakin ol! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
If you're sure there's money to be made... | Para kazanacağımıza eminsen... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I'm sure, they got 2 million euros... | Eminim, iki hafta önce Marseilles'de iki milyon avro... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
...in Marseilles 2 weeks ago. | ...taşıdılar. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
We can do it easy, riding motorcycles. | Motosikletleri kullanarak rahatça halledebiliriz. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
We have to plan the itineraries and all. | Tarihleri ve diğer ayrıntıları planlamamız gerek. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Just heavy artillery. Yeah, AK 47 s. | Sadece ağır silahlar. Evet, AK 47'ler. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You up for it? Yeah. | Hazır mısın? Evet. | 13 mxB2-1 | 2007 |