Search
English Turkish Sentence Translations Page 1286
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| That's enough. Thank you. | Bu kadarı yeter. Teşekkür ederim. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Well, we've learned one thing. No small fry is she. | Evet, bir şey öğrendik. Kadın önemsiz biri değil. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| I'll see she discontinues her appearances as an entertainer. | Şarkıcı olup, eski halini terk mi etmiş, bakacağım. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| It's common talk that an officer in the army is protecting her. | Ordudaki bir subayın bu kadını kolladığı herkesin dilinde. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Now, let's use some common sense. | Şimdi, sağduyuyla yaklaşalım. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| That man is not giving her his protection for platonic reasons. | Bu adam, kadını platonik nedenlerle koruma altına almıyor. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Of course the association is undercover. | Elbette arkadaşlıkları tümüyle gizlidir. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| He's not stupid enough to entertain her at his billet. | Adam kadını kendi mekanında ağırlayacak kadar aptal değil. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| I guess that's right. We can therefore assume he visits her. | Sanırım bu doğru. Onun kadına gittiği sonucuna varıyoruz. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Therefore, to catch him, we must watch her place. | O zaman, adamı yakalamak için, kadının evini gözetlemeliyiz. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| You know where she lives? I can find out. | Kadının oturduğu yeri biliyor musunuz? Öğrenirim. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Any time it requires. This I intend to make my case in point. | Ne kadar zaman gerekirse. Bunu ibretlik bir olay olarak kullanacağım. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| I will, and to the War Department and to the President. | Çıkacağım, Savunma Bakanlığı'na ve Başkan'a kadar. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| It's well after curfew. I wonder if he's coming tonight. | Sokağa çıkma yasağı zamanı. Adam bu gece gelir mi acaba? | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| I don't think you understand about arrangements like this. | Bu tür işlerden anladığınızı sanmıyorum. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Are you sure there aren't any back stairs to that apartment? | Bu apartmanın arka merdivenleri olmadığından tam emin misiniz? | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Pickled peaches. | Şeftali turşusu. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| I bet you miss Iowa. I do already. | İddiaya varım Iowa'yı özlemişsinizdir. Ben şimdiden özledim. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| It's changed since you've been there. Yeah? | Sizden sonra değişti orası. Öyle mi? | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Well, they've changed the name. Now it's called Iwo Jima Boulevard. | Adını değiştirdiler. Şimdiki adı, Iwo Jima Bulvarı. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| There was an awful lot of trouble. You take Iowa seriously, don't you? | Bir sürü çıngar çıkmıştı. Iowa'yı çok önemsiyorsunuz, değil mi? | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| We won a lot of honours last year, all the 4H prizes. | Geçen yıl pek çok şeref ödülü kazandık, hepsi de sosyal ödüller. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| We had the lowest juvenile delinquency rate until two months ago. | İki ay öncesine kadar, en düşük çocuk suçu oranına sahiptik. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| A boy in Des Moines took a blowtorch to his grandmother. | Des Moines'te bir oğlan büyükannesine alev çıkaran bir pürmüz tutmuş. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| What's that? | Bu ses ne? | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Crickets. Something dropped. | Cırcır böceği. Bir şey düştü. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Look, it's a key. | Bak, bir anahtar. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Evidently the man honks the horn and that's the signal. | Belli ki adam korna çalıyor, işaret bu. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Where are you, Johnny? | Neredesin, Johnny? | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Johnny. There are a lot of Johnnys in the army. | Johnny. Orduda bir sürü Johnny var. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| This eliminates all the Jims, the Bobs and the Georges. | Bütün Jim'ler, Bob'lar ve Georges'lar elendi. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| I... don't know who you refer to. | Ben...kimden söz ettiğinizi bilmiyorum. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| and I have with me a member of the Congress of the United States. | Yanımda, Birleşik Devletler'den bir milletvekili var. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| You are Erika von Schlütow? I am. | Siz, Erika von Schlütow musunuz? Evet. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| We have reason to believe you're consorting with a member of our army. | Ordumuzun bir mensubuyla düşüp kalktığınızı düşünüyoruz. | A Foreign Affair-1 | 1948 | |
| Not sleeping well? | İyi uyuyamıyor musunuz? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Hard time dealing with reality? | Gerçeğin üstesinden gelmekte zorlanıyor musunuz? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Feel the world is against you? That nobody understands you? | Dünyanın size karşı olduğunu mu hissediyorsunuz? Kimse sizi anlamıyor mu? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Spending a good part of your time daydreaming? | Zamanınızın güzel bir kısmını hayal kurarak mı geçiriyorsunuz? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Rescue fantasies and the like? | Hayalleriniz ve buna benzer şeyler hariç mi? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Hmm? 1 | Anlamadım? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Like you save the day or save a girl from some threat or villain... | Tıpkı kolayca üstesinden gelebildiğiniz şeyler gibi... 1 | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| ...which you can easily overcome. | ...günü kurtarırsınız ya da bir kızı tehlikeden veya bir caniden kurtarırsınız. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Frequently. | Sık sık. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Say, a few times a day? | Günde bir kaç kere olduğunu mu söylüyorsunuz? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| That's about right, doc. | Bu doğru, doktor. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Very good. Let's take a look inside. | Çok iyi. Bir göz atalım. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Can you take your hat off, please, and turn sideways? | Şapkanızı çıkarabilir misiniz, lütfen, ve yana döner misiniz? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Okay, it looks like about 70 percent of your brain, this whole region here... | Pekala, beyninizin yüzde 70'lik kısmı, bu bölgenin tamamı... | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| ...is concerned pretty much exclusively with sex. | ...özellikle seks ile çok alakalı gibi görünüyor. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| You're using about 20 percent of what remains... | Geriye kalan yüzde 20'lik kısmı ise... | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| ...on your desire for power and money. | ...tutukunuz olan güç ve para için kullanıyorsunuz. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| This small section here is used to deal with bodily functions... | Buradaki küçük kısımda ise maddi işlevler ve günlük işlerinizi... | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| ...and also manage your affairs. | ...halletmenize alışkın olduğu görülüyor. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Affairs? | İşler? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Like balancing your checkbook, mortgage, et cetera. | Çek defterinizi dengelemek, ipotekli mallar vesaire. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Right, right. I get it. | Doğru, doğru. Anladım. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Wait. I'm looking closer. I'm seeing an additional area. | Bekleyin. Daha yakından bakıyorum. İlave olan bir alan daha görüyorum. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| An active one, and this is usually the area devoted to close relationships. | Aktif olan bir tane, ve bu bölge genellikle yakın ilişkilerinize adanmış görünüyor. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| I'm noticing an older woman. Very old. | Yaşlı bir kadın gözüme çarptı. Oldukça yaşlı. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| My grandma. | Büyük annem. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Right. And a young man. | Doğru. Ve genç bir adam. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| That's Kirby, my best pal. | Bu Kirby, en yakın dostum. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Hey, batter, batter, batter. | Merhaba, tak, tak, tak. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| And a young woman? | Ve genç bir bayan? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Charles. | Charles. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| My sister. I see. | Ablam. Anlıyorum. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| And what is all this? What are all these shoes? | Peki ya bunlar? Tüm bu ayakkabılar da ne? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| I was trying to block that out. | Aklımdan çıkarmaya çalışıyordum. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Well, who do they belong to? | Tüm bunlar kime ait? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Ivana. | Ivana. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Why are the shoes all over the floor? | Tüm ayakkabılar neden yerde ki? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| She threw them there. | Onları yere attı. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Well, I understand, but why? | Anlıyorum, fakat neden? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Because, uh... | Çünkü... | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| ...she was leaving me. | ...beni terk ediyordu. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| I'm still in love with her. | Ona hala aşığım. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| I can't do this anymore! I can't believe this is how you treat me! | Buna daha fazla dayanamıyorum! Bana böyle davrandığına inanamıyorum. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| You know that's the drawer where I keep all my pictures. | Tüm fotoğraflarımı o çekmecede sakladığımı biliyorsun. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| That's the drawer where we keep pictures of us. | O çekmecede bizim fotoğraflarımızı saklıyorduk. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| I don't want to be in the same fucking drawer as them. | Onlarla aynı çekmecede olmasını istemiyorum. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| I'm sorry, Ivana. Can you just believe that I love...? | Özür dilerim, Ivana. Seni sevdiğime inan...? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Oh, fuck. Typical shit. | Lanet olsun. Hep aynı şey. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Mother of Christ. | Tanrı aşkına. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| I can not love as I have loved and yet I know not why. | Her zaman sevdiğim gibi sevemiyorum ama hala niçin olmadığını biliyorum. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Is the one great woe of life to feel all feeling die? | Hayatın en büyük acısı tüm hislerinin öldüğünü hissetmek mi? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| He would have loved this. | Bunu severdi. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Charlie? | Charlie? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| You were great, Penny. Smart with a cute accent. | Harikaydın, Penny. Hoş bir aksanla güzel olmuştun. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| You're all pants and no trousers. | Laf var icraat yok sende. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| I loved it when you said that. | Bunu söylemene bayıldım. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| And me? You were a pain in the ass. | Ya ben? Sen tam bir baş belasıydın. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| But it was worth it. | Ama buna değerdi. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Magnificent. Naughty boy. | Mükemmel. Yaramaz çocuk. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| You deserve to have your heart broken by her. | Onun kalbini kırmasını hak ediyorsun sen. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| How did it look? | Nasıl görünüyordu? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Great man, just great. I didn't know you could dance like that. | Harikaydın adamım, tek kelimeyle harika. Böyle dans edebildiğini bilmiyordum. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Was Ivana here? Did she see? She's here. She was very impressed. | Ivana burada mıydı? O gördü mü? Burada. Acayip etkilenmiş. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Was she sad? | Üzgün müydü? | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 | |
| Devastated. Definitely. Good. | Mahvolmuştu. Kesinlikle. İyi. | A Glimpse inside the Mind of Charles Swan iii-1 | 2012 |