Search
English Turkish Sentence Translations Page 1315
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I r I really, I just don't have a clue. | Söylediklerinden hiçbir şey anlamadım. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| It's um, and as for the candy, you know people in glass | Şeker olayına da gelirsek, camla kaplı bir evde yaşayan insanlar... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Houses shouldn't throw stones. | ...evin içinde taş bulundurmamalı, değil mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Well there you go with your passive aggressive stuff again. | İşte yine o dengesiz tavırlarına başladın. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| You never change. | Hiç değişmiyorsun. Seni kitap gibi okuyabiliyorum hayatım. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| You're upset. | Sen üzgünsün. Ve bu benim suçum. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And I'm sorry from the bottom of my heart. | Senden içtenlikle özür diliyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| You found my secret hiding place in the garage. | Garajdaki gizli saklama yerimi bulmuşsun. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I really have n Absolutely no idea. | Gerçekten ne söylediğin hakkında bir fikrim yok. Neden bahsettiğini bilmiyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| You did a great job putting everything back where it | Karıştırdığın her şeyi aynen yerine koymakta çok iyi bir iş çıkartmışsın ama... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And I love that box, because, you know, Petra, Petra gave it | O kutuyu çok seviyorum çünkü biliyorsun ki onu bana Petra vermişti. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And there was a rubber band missing. | Ayrıca lastiklerden biri eksikti. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Beadie always uses two rubber bands. | Beadie, her zaman 2 tane lastik kullanır. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Belt and suspender rule. | Emniyet ve sağlaması için. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| But, I found it. | Ama buldum. Arabanın altında. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Which, by the way, needs an oil change, | Ayrıca yağ değişimi zamanı gelmiş ve sen bunu sürekli unutursun. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Sometimes you can be so smart about about some things. | Bazen bazı şeyler hakkında çok zeki olabiliyorsun. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And so dumb about others. | Bazı şeyler hakkında da çok aptal. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Like clearing the search history. | Arama geçmişini silmek gibi. Bunu silmeyi sürekli unutuyorsun. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| What? | Ne? Arama geçmişi diyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| It's the first thing I checked when I came in. | Gelir gelmez ilk kontrol ettiğim şey oydu. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And... | Ve tamam, kabul ediyorum... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I had a pudding cup. | ...benim de bir puding kâsem var. Sanırım ben de o cam evde yaşıyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Really, you checked my computer? | Benim bilgisayarımı mı kurcaladın? Seni pis sinsi! | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Darc, I've been doing it for years. | Darc, ben bunu yıllardır yapıyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I have a very bad friend that does very bad things, and when | Benim çok kötü şeyler yapan kötü bir arkadaşım var ve... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| You're a man in that position... | ...eğer böyle bir durumdaysan... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| you have to stay current on those closest to you. | ...yakınında olan kişileri olabildiğince kontrol altında tutman gerekir. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And since the kids left home, that would be you. | Ve çocuklar evden ayrıldığından beri bu kişi sensin. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And you haven't just been checking on Marjorie Duvall. | Sen sadece Marjorie Duvall'ın başına gelene bakmadın. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| You've been checking on all of them. | Şu ana kadar ki olanların hepsine baktın. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Who's... bad friend? | Kim bu kötü arkadaş? Ne kötü arkadaşı? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| The kid I chummed around in junior high with. | Lise yıllarında benimle takılan bir çocuk. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I told you about him after we were married. | Evlendikten sonra sana da anlatmıştım onu. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Yeah, but he's d... | Ama o Öldü, evet. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Got hit by a truck chasing a baseball onto the street. | Sokakta beyzbol oynarken kamyon çarpmıştı. Zavallı Brian. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| You're not making sense, bob. | Saçma sapan konuşuyorsun Bob. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I guess you'd have to be there. | Sanırım seni de o zamanlara götürmeliyim. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| There were these girls that snooted us in the 8th grade. | 8. sınıftayken kızlar bize yüz vermiyordu. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Diane Ramage. | Diane Ramage. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Laurie Svensen. | Laurie Svensen. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And a couple of others. | Ve birkaç tane daha vardı. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Anyway, Brian came up with this idea that we would catch | Her neyse, Brian'ın bir fikri vardı onlardan birini yalnız yakalayacaktık. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Well, maybe two. | Ya da ikisini. İkimize de birer tane. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| We were going to say to them | Onlara eğer bizimle de geçen Cumartesi akşamı... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| We'd let them live. | ...yaşamalarına izin vereceğimizi söyleyecektik. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And this was um... | Yani tüm bunlar, hepsi Brian'ın fikri miydi? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Did you see the way that she was running her tits all over | Bana partide sürekli memelerini sallayıp gösterdiğini farketmedin mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Well, yeah, she was drunk. | Evet ama o zaman sarhoştu. Peki. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| But Darcy, you have to realize that... | Ama Darcy şunu anlaman gerek... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I didn't kill those women. | O kadınları ben öldürmedim. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Not really. | Aslında ben değildim. Kafamın içinde olan başka bir insan öldürdü. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I fought it for years, the voice. | Kafamın içindeki o sesle yıllarca savaştım. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And then I just... | Sonra ben... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I just thought, I'll do it, once. | ...ben de düşündüm ki yapayım gitsin, bir kereliğine. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Get it out of my head. | Yeter ki kafamdan çıkıp gitsin. Yakalanırsam da yakalanırım. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| At least, at least it won't be in my head anymore. | En azından artık o ses kafamın içinde olmayacaktı. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Won't have to think about it, wonder what it would be like. | Nasıl bir şey olduğunu artık merak etmeyecektim. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| All these years, you've been fighting him. | Bu kadar yıldır onunla savaşıyordun, doğru mu? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| The Beadie inside you? | İçinde var olan Beadie'yle, değil mi? Evet, savaşıyordum... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And I could fight him forever if, if I thought that | ...ve sonsuza kadar da savaşabilirim eğer bizim için bir gelecek şansı varsa. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| If there was some way that we could, you know, just... | Eğer bir şekilde yeni bir sayfa açma imkanımız varsa. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Well, if I don't... | Eğer kabul etmezsem... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I suppose that I become Beadie's next. | ...sanırım Beadie'nin bir sonraki kurbanı ben olacağım demektir. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Oh Darcy come on. | Darcy yapma! | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Honey, this is not some, some movie where the psycho husband | Tatlım bu psikopat bir kocanın evde karısını çığlıklar içinde kovaladığı bir film değil. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I would never let Beadie hurt you. | Beadie'nin seni incitmesine izin vermem. Biliyorsun, değil mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| even if you were to turn me in, | ...beni ihbar etmeye karar verirsen... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I wouldn't lift a finger. | ...kılımı bile kıpırdatmayacağım. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| But... | Ama... Ama? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| You have to think about the kids. | Çocukları düşünmelisin. Ve kendini düşünmelisin Darcy. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Honey, you have to think about yourself! | Tatlım, kendini düşünmelisin! | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Who is going to believe that you lived with me for all | Bu kadar yıl benimle yaşadığın halde hiçbir şey bilmediğine kim inanır? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Didn't even I didn't... suspect. | Bilmiyorum, bilmiyordum. Şüphelenmediğine bile. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I didn't, I didn't, I didn't, not once. | Bilmiyordum, bilmiyordum, hiçbirinden haberim yoktu. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| You know, and then you would have to move, and the Anderson | Ayrıca sonra taşınman gerek ve Anderson Para Koleksiyonu Şirketi de... | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| And, you know, then there's the kids. | Sonra bir de çocuklar var tabii. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| They have to live with the shame and The humiliation and... | Bu utançla yaşamaları ve toplum tarafından dışlanmaları gayet normal olacak. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| stop it, stop it, don't say that! | Dur, dur, bunları söyleme! | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Don't talk about them when you talk about this! | Bu konudan bahsederken çocukları buna karıştırma! | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Don't ever, just don't do it! | Sakın diyorum, sakın yapma! Tamam, tamam. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Can we, can we, look. | Bütün bunları geride bırakabilir miyiz tatlım? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Oh god. | Tanrım, bilmiyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Hm? Okay. | Bunu düşünmem gerek Bob. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Let me think about it. | Bunu düşünmem gerek. Tabii ki. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| It's okay I, I... | Tabii ki anlıyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I'm really tired. | Çok yorgunum. Uzun bir yoldu. Çok yorucuydu. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Could you turn out the light honey, huh? | Işığı kapatır mısın tatlım? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Would you mind? | Sakıncası yoksa tabii. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Stupid bitch! | Aptal sürtük! | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Did you really think I was going to let you live? | Gerçekten senin yaşamana izin vereceğimi mi sandın? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Did you really think I was going to let you live, huh? | Gerçekten senin yaşamana izin vereceğimi mi sandın? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Did you really think that I was gonna let you live? | Gerçekten senin yaşamana izin vereceğimi mi sandın? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Did you? | Öyle mi sandın? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Bob? | Bob? | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| I just thought, I'll do it, once. | Ben de düşündüm ki yapayım gitsin, bir kereliğine. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| At least I won't have to think about it, | En azından artık nasıl bir şey olduğunu merak etmeyecektim. | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Darcy! | Darcy! | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Darcy, I'm home! | Darcy, ben geldim! | A Good Marriage-1 | 2014 | |
| Darc... | Darc... | A Good Marriage-1 | 2014 |