Search
English Turkish Sentence Translations Page 1317
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You're missing your own party! | Kendi partini kaçırıyorsun. Kendi konuşmamı prova ediyordum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You'll be fine. | Sen halledersin. Hayatım, bu çok güzel bir düğün olmuş. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I'm so happy for you! | Senin adına çok seviniyorum. Teşekkürler Betty, teşekkürler. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
bob... | Bob'ın bana birkaç bakışını yakaladım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Betty... | Betty... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
yes, on a, a few occasions I have suggested that he put his | ...evet ben de farkettim ve ona gözlerine sahip çıkmasını söyledim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I just want you to know that I have never encouraged it and I | Söylemeliyim ki ben ona hiç umut vermedim ve vermem de. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Because you're my best friend. | Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın. Biliyorum tatlım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You are such a peach. | Sen çok güzel bir kadınsın. Biliyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You deserve every good thing that's happened to you. | Başına gelen tüm iyi şeyleri hakediyorsun. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I'll see you later. Okay. | Sonra görüşürüz. Tamam. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Bob, what's wrong? | Bob sorun ne? Bir şey yok. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
nothing, everything is finally right. | Bir şey yok, sonunda her şey yoluna girdi. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Oh honey... | Hayatım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
if I was a poet, I could tell you how grateful I am for this | Eğer bir şair olsaydım bana verdiğin bu ikinci şans için... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Second chance. | ...ne kadar minnettar olduğumu sana ancak açıklayabilirdim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
To be here, to see all of this, but... | Burada olup tüm bunları görebilmeyi ama... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I'm just a lousy, coin collecting accountant. | ...ben sadece sıradan bir para koleksiyoneri ve muhasebeciyim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
So all I can say is thank you. | Sana söyleyebileceğim tek şey, teşekkür ederim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Come on. | Gel hadi, içeri geçmemiz gerek. Tamam. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Mrs. Moore? | Bayan Monroe? İyi misiniz? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Petra? | Petra? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Darcy. | Darcy. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Darcy, you're never going to believe it? | Darcy, ne olduğuna inanamayacaksın. Buna inanamayacaksın. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You're scaring the Jesus out of me, what? | Ödümü patlattın ne var? Birini seç. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
What? | Anlamadım? Oyun oynayacak havada değilim Bob | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
come on come on come on, pick, pick, pick, pick! | Hadi, hadi, seç birini seç. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You read my mind. | Aklımı okudun. Her zaman yaptığın gibi. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Found it in the change bear. | Ayılı kumbaranın içinde buldum. Bunu orada mı buldun? Bir bakayım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I was just going through the change. | Az kalsın harcıyordum. Aman Tanrım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
How many years have you been searching for this? | Bunu kaç yıldır arıyordun? 14 yaşımdan beri. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Oh! Isn't it great? | Harika değil mi? Evet, senin adına çok sevindim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
So, what do you think? | Durumu nasılmış? İyi mi yoksa Çok İyi mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You're the expert? | Uzman olan sensin. Çok İyi demek isterdim ama... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I know, I know, I know. | Biliyorum, biliyorum. Ama İyi'den daha iyi durumda değil mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Oh, definitely better than VG. | Evet kesinlikle İyi'den iyi durumda. Kesinlikle öyle. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You know what, if your dad was here, he would be cracking | Eğer baban burada olsaydı bunun için bir şişe şampanya açardı. Eminim açardı. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Well, I will take care of that tonight at pearl of the shore. | Bunu yarın iskeledeki restoranda yapacağım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Oh, bob. | Bob, bilemiyorum. Hadi ama yapma böyle. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Put on your prettiest dress... | En güzel elbiseni giy ve sana içebileceğin kadar şampanya açtırayım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Well, okay. | Sen içebileceğin kadar şampanya iç ve arabayı ben kullanayım ne dersin? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
It's your find, after all. | Bunu sen buldun sonuçta. Anlaştık. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Alright, one more time! | Peki, bir daha yapayım! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Am I going to get to be a naughty boy, huh? | Yaramaz bir çocuk olacak mıyım? Belki, belki. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Come here, come here... | Gel buraya, gelsene. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
oh, I'm going to go upstairs and | Yukarı çıkıyorum ve üzerimden bu elbiseyi çıkarıyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And if you bring me some fizzy water and a wedge of lime, | Ve sen de bana biraz dilimlenmiş limonla soda getirirsen... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You just might get lucky mister. | ...belki şansın yaver gider bayım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
it will cost you. | ...bu sana pahalıya patlayacak. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
How much? | Ne kadara? Sana mı? Bir bozukluğa. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
For safekeeping. | Başına bir şey gelmesin. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I want you on top, alright? | Üstte olmanı istiyorum, tamam mı? Tamam. Sen de olacaksın ama. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Hey now, hurry up, hurry up you naughty boy. | Hadi biraz acele et yaramaz çocuk. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Here I come, ready or not! | Hazır ol ya da olma geliyorum! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Are you my bad bad girl? | Sen benim yaramaz kızım mısın? Sen benim yaramazım mısın? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I so hoped that the fall would kill you. | Öleceğini umarak seni itmiştim. Ama ölmeyeceğini biliyordum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, here I am, bobby! | İşte buradayım Bobby! Üstteyim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Just the way you like it, right? | Tam da senin sevdiğin gibi değil mi? Değil mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Okay. | Pekâlâ, her şey iyi. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
9 1 1, what's your emergency? | 911, aciliyetiniz nedir? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Hello, this is Darcelene Anderson calling from 24 sugar | Alo, ben Darcelene Anderson 24 Sugar Mills'de oturuyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
My husband just fell down the stairs and I... | Kocam merdivenlerden düştü ve sanırım, sanırım öldü. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Ma'am, I'm going to need you to go over and check to see if | Hanımefendi size yardımcı olacağım ama önce nefes alıyor mu diye bir bakın. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I already have help on the way. | Yardım ekibi size doğru geliyor. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
For I am the resurrection and the life. | Ben yaşamın ve dirilişin temsilcisiyim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And he who believeth on me, even if he die, | Bana iman edenler ölseler bile hala yaşıyor olacak. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
So we commit thy servant, Robert Anderson, | Burada Robert Anderson'ın cenaze töreni için toplanmış buluyoruz. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
In the sure belief that the good works of his honest life | İnanıyorum ki dürüst hayatı boyunca yaptığı iyi işler... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Will recommend him to thee on the day of judgment. | ...mahşer günü geldiğinde ona kefil olacaktır. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Hang in mom. | Biraz daha dayan anne. Neredeyse bitmek üzere. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Would the family like to approach? | Aile bir şeyler söylemek istiyor mu? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Rest in peace, pop. | Huzur içinde yat baba. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Miss you, dad. | Seni özleyeceğim babacığım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
They were very special to me. | Bu küpeler benim için çok özeldi. O zaman neden tabuta attın? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I forgot, pets. | Boşluğuma geldi Pets, ama boşver artık. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
May the lord bless you and keep you. | Yaradan seni kollayıp kutsasın. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
May the lord raise up his face upon you. | Yaradan, yüzünü kendine doğru çevirsin. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Nice dress. | Güzel elbiseymiş. Biraz daha kısa olsa götü | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
don't you, ever. | Sakın bir daha bunu söyleme! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Ever! | Sakın! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
She's just upset. | Çok üzgün. Olmadığı gün var mı ki? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Do you think there's any booze in that limo? | Limuzinde içki var mıdır acaba? Şu an bir içki fena olmaz. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, I'm buying. | Ben ısmarlarım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Ah, thank you so much Mrs. Anderson. | Çok teşekkürler Bayan Anderson. Tanrı sizi korusun. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Mhmm, you too father. | Sizi de korusun peder. Rica ederim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Some good comes of our greatest losses. | Bazı iyi şeyler büyük kayıplardan sonra gelirmiş. Siz öyle diyorsanız doğrudur. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Mrs. Anderson. | Bayan Anderson? Evet, nasıl yardımcı olabilirim? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, I... | Evet, ben | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Well thank you. | Teşekkürler. Ben Holt Ramsey. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I'm with the office of the state's attorney general. | Savcılık ofisinden geliyorum. Burada emekli olduğunuz yazıyor. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Heh, well, I'm an old dog. | Evet, ben eski kurtlardanım. Şimdi bana bir kemik attılar ve ben de onu çiğniyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I think I've seen you. | Sizi daha önce görmüş gibiyim. Daha önce geldiniz mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
According to the Hindus, we all have. | Hintlilere göre hepimiz daha önce geldik. Evet. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Um, what can I do for you Mr. Ramsey? | Sizin için ne yapabilirim Bay Ramsey? İçeride konuşsak daha iyi olacak. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
my, this is... | Çok hoş bir eviniz varmış hanımefendi. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
My wife would have approved. | Karım bu eve bayılırdı. Onu çok özlüyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Just the way I imagine I miss your husband. | Tıpkı sizin de kocanızı özlediğiniz gibi. Evet. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
What may I do for you, Mr. Ramsey? | Sizin için ne yapabilirim Bay Ramsey. Kusura bakmayın yoksa Dedektif Ramsey mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Heh, donkey ears since anyone called me "detective." | En son bana dedektif dendiğinde Mısırlılar piramitleri yapıyorlardı. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
No, you go straight to Holt. | Sadece Holt deyin. Bu yeterli. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |