Search
English Turkish Sentence Translations Page 1316
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
pizza. | Pizza mı? Yemek pişirecek havada değildim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, but what about your acid reflux? | Peki ya reflün ne olacak? Zantac aldım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Well, since we're gonna be bad, uh, what do you say we | Aramızı düzeltmek için acaba biraz şarap mı içsek diyorum? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I'll take that as a yes. | Bunu evet olarak alıyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I'll have another. | Bir tane daha istiyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Wow, you took a couple of Zantacs didn't you? | 2 tane Zantac aldın, değil mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
That's the one you left upstairs on the little table. | Bunu yukarıdaki komodinin üzerinde unutmuşsun. Öyle mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Must've forgot that I had it in my hand. | Elimde unutup yukarı çıkmış olmalıyım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I was going to cut myself an apple, but I, I forgot the | Kendime elma kesecektim ama elmayı da unutmuşum tabii. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You know what it's like when you get tired. | Yorgun olunca insan bir yerde bir şeyler unutuyor. Mantarlıymış. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You have to promise me. | Bana söz vermelisin. Ne? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You have to promise me that you're what? Going to stop. | Yaptığın şeyi bir daha yapmamak için bana söz vermelisin. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yes honey, whatever you say. | Tamam tatlım, nasıl istersen. Kutsal bir söz... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
"never go back on it" promise. | ...'bir daha asla yapmayacağım' sözü. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I do. I told you that yesterday. | Söz veririm. Sana bunu dün de söyledim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And we could never talk about this again. | Ve bu konu hakkında bir daha hiç konuşmayacağız. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And you're not to send... | Ayrıca polise... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
the Duvall woman's id to the police. | ...Duvall denen o kadının kimliğini göndermeyeceksin. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I need more than promises, bobby. | Sözlerden daha ciddi bir şeye ihtiyacım var Bobby. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You dig a hole in the woods somewhere, and you bury that | Ormanda bir yere bir çukur açıp o kadının kimliğini içine atıp gömeceksin. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
If I do that... | Bunu yaparsam... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Are we good? | ...aramız düzelecek mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Of course we are. | Tabii ki düzelecek. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You're good. | Sen iyi olursan ben de iyi olurum. Ben iyi olacağım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Good, that's settled. | Tamam, anlaştık o halde. Hadi pizzanı ye. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
O Oh, my god! | Aman Tanrım! Sıcakmış! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Don't take such big bites and you won't burn your mouth. | Büyük lokmalar ısırmazsan ağzın yanmaz. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Mother knows best. | Anneler hep en iyisini bilir. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And mom, I'm still waiting on 20 RSVPs. | Anne hala 20 kişiden haber bekliyorum ve bunların hepsi onun akrabası! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And he says that they're coming, but how am I supposed | Hepsi için gelecek diyor ama buna nasıl inanayım ki? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Why wouldn't they RSVP? | Neden haber vermiyorlar? Sakin ol tatlım, derin bir nefes al. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
The wedding is still weeks away, okay? | Daha düğüne haftalar var, tamam mı? Anne, kaçarak evlensem daha kolay olurdu. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Now that would've broken my heart. | Bu benim kalbimi kırardı tabii babanın da. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
How is the old fella? | Bizim ihtiyar nasıl? Babanı bilirsin, başı dik ve havayı kokluyor. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Hey, have you talked to Donnie? | Donnie ile konuştun mu? Programını ayarlamış mı çünkü... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
He's become this damn success story and, just... | ...şu aralar tam bir başarı hikayesi gibi ortalarda dolaşıyor | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
pets, your brother will be there with bells on. | Kızım, kardeşin düğüne gelecek. Eğer gelmezse baban onu | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
kill him? God, I hope so. | Öldürür mü? Tanrım, umarım öldürür. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Alright, I love you mom. | Peki, seni seviyorum anne. Ben de seni seviyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And um, stop obsessing? | Bu kadar kafana takma, tamam mı? Tamam, denerim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
That's a plea. | Rica ediyorum. Tamam. Teşekkürler anne. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
...Our champion, sable. | Şampiyonumuz Sable ile birlikteyiz. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Sable, and where are you from? | Sable nerelisin? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Sable's from Harlem! | Sable Harlem'liymiş. Sizce de bu harika değil mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Any luck finding the great lost penny? | Bozukluk konusunda bir gelişme var mı? Hayır, daha yok. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
But you know, all good things come to those who wait. | Ama bilirsin, tüm iyi şeyler onları bekleyen sahiplerine geri döner. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
This is nice. | Bu güzel oldu. Evet. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
It's... | Böyle kız kıza takılmayalı ne kadar oldu? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Oh, I don't know, a couple of months? | Sanırım birkaç ay olmuştur. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
That's right, because you and bob are so tight. | Evet çünkü sürekli Bob ile berabersin. Evet. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I don't know how you do it, Darc. | Bunu nasıl başarıyorsun bilemiyorum Darc. Evet, ben de bilmiyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Oh, he's on the road, yeah? | Seyahatte değil mi? Evet, evet. Portsmouth'da. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Um, some little stationary company got their taxes all | Şirketin vergi sorunlarını çözmeye gitti ve biliyorsun yarın Bozuk Para gösterisi var... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And, but, you know, he'll be back tomorrow. | ...yarın dönecek. O varsa her gün Bozuk Para gösterisi var demektir. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I know, I know. | Biliyorum, farkındayım. Gerçekten başka bir hobisi yok mu? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Just let me clear these for you here. | Tabaklarınızı alayım. Hayır, daha bitirmedim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
That's, that's alright. I'm not done! | Daha bitirmedim dedim! Kusura bakmayın. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Darc? | Darc? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, you know it's just the wedding. | Kusura bakma, hep düğün yüzünden. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Petra keeps calling every night, and every night there | Petra her gece arıyor ve her gece aradığında farklı bir sorun oluyor. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
shit just rolls downhill and... | Sorunlar büyüyerek devam ediyor. Aynen öyle, evet. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And uh, you know I just... | Ayrıca bir de... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
How about dessert? | Tatlı yiyelim mi? Bolca. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You're right bob. | Haklıymışsın Bob. Bunu yapabiliyormuşum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
...friends have no knowledge of the missing funds. | Arkadaşları ise bu fonun nasıl kaybolduğunu bilmiyor. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
In other news, a Portsmouth woman was found murdered in | Bir diğer haberimiz ise Portsmouth'daki dairesinde öldürülen bir kadın hakkında. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Mikaela Blake, age 42, had been shot three times. | 3 kurşunun isabet ettiği 42 yaşındaki Mikeale Blake hayatını kaybetti. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Police have taken Ms. Blake's common Law husband into | Polis, Bayan Blake'in nikâhsız yaşadığı eşini gözaltına alırken... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Of course, if the next one is Beadie's, | Tabii ki sıradaki haber Beadie ile ilgili. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
She belongs to you, Darcy. | O sana ait Darcy. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
There's a fix It muffler four blocks down on Rayburn avenue. | 4 blok ötedeki Rayburn caddesinde bir tamirci var. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Maybe you missed it, huh? | Belki de nasıl yapılacağını unutmuşsundur. Son yıllarda tek yaptığın işe gidip gelmek. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, well, you know. | Nasıl yaparlar bilirsin... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
They fix the problem, charge you three times what it's | ...sorunu çözerler ama sorunun 3 katı fiyat çıkarırlar... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And then, uh, some big snooty guy looks at you and says | Ve ukalâ bir adam karşına dikilip şöyle der... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
"Hey, I'm just telling you, it's your decision." | 'Ben sadece sorunun ne olduğunu söylüyorum, yapıp yaptırmamak senin kararın.' | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Can you hand me the adjustable wrench? | İngiliz anahtarını uzatır mısın? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Darcy? | Darcy? İyi misin Darc? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I saw you looking at Betty. | Seni Betty'ye bakarken yakaladım. Evet... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Well then you're going to have to try harder, aren't you? | Kendini tutuyorsun, değil mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
It's a big week next week, huh? | Büyük gün haftaya değil mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Petra's big week. | Petra'nın düğünü. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You want to hand me the adjustable? | Şu İngiliz anahtarını uzatır mısın? Artık buradan çıkmak istiyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Thank you honey. You're welcome. | Teşekkürler hayatım. Rica ederim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Honey, limo's here. | Hayatım limuzin geldi. Birkaç dakikaya iniyorum! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I brought you some fizzy water. | Sana biraz soda getirdim. Teşekkür ederim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Oh my god. | Aman Tanrım. Ne oldu? Yanlış bir şey mi var? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You look gorgeous. | Harika görünüyorsun. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
No, no, no. | Hayır dur bakalım, bunu yaparsak makyajımı yeniden yapmam gerekecek. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
But... | Ama | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Thank you. Thank you. | Teşekkürler, çok tatlısın. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
So go on. I'll be down in just a couple minutes. | Sen git, ben de birkaç dakikaya geliyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Daddy... | Babacığım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Quick, get a picture. | Fotoğraf çektirelim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Brian, get over here. | Brian çabuk gel buraya. Tamam Donnie. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Folks, ladies and gentlemen, it's time for the father and | Bayanlar baylar, şimdi babanın kızıyla dans zamanı. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Let's get 'em out here. | Onları buraya çağıralım. Alanı boşaltalım, onlara yer açalım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Okay, guys, everybody dance! | Hadi bakalım herkesi dansa alalım! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
May I? | Alabilir miyim? Alabilirsin. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Enjoy. | Eğlenin. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |