Search

English Turkish Sentence Translations Page 154105

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
She was after the rifle's power cell overloaded.	Evet öyle tüfeğin güç pili aşırı yüklendikten hemen sonra.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
We reported the accident immediately.	Kazayı hemen bildirdik.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
She now remembers that you fired the weapon at her deliberately.	Şu anda, o silahı kasten ateşlediğinizi hatırlıyor.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
That's preposterous.	Bu akıl almaz bir şey.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
The Doctor tells me	Doktorun bana söylediğine göre,	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
the blast could have been enough to render her unconscious.	patlama sonucunda, yeterince süre bilinçsiz kalabilirmiş.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
But it didn't.	Ama öyle olmadı.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
We were both startled for a moment	Her ikimizde bir süreliğine afalladık	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
and after l apologized for the accident,	ve kaza nedeniyle ondan özür diledikten sonra,	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
she asked if l had a dermal regenerator,	bende deri iyileştirici istedi ve	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
which l did, and l used it on her arm	mekanik implantın olduğu kolunda	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
the one with the mechanical implants.	kullanmaya başladı.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Which you recognized as Borg.	Tanımladığınız şey bir Borg.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l was aware she'd been a Borg.	Bir zamanlar o bir Borg'tu.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
She told me herself.	Bana kendisi söyledi.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Did you ever express curiosity in that technology	O teknolojiyi daha önce hiç merak edip	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
or try to examine it	veya daha yakından	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
more closely?	incelediniz mi?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
You never considered the potential value	Asla bu şeyin, silah olabilecek bir potansiyele değeri olduğunu	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
it might have as a weapon?	göz önünde bulundurdunuz mu?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
ls that what you think l've done?	Yaptığımı düşündüğünüz şey bu mu?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
You may not realize	Borg teknolojisinin	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
how dangerous Borg technology can be.	ne kadar tehlikeli olabileceğinin farkında olmayabilirsiniz.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
lf you've taken even a single nanoprobe,	Eğer bir tek nano sonda almışsanız,	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l need to know about it right now.	hemen şu anda, bunu bilmem gerekiyor.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l haven't taken anything.	Hiçbir şey almadım.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l'd like to examine your laboratory	Kesin olarak emin olmak için, laboratuarınızı	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
to be absolutely sure.	incelemek istiyorum.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
This has already gone too far.	Bu şey zaten fazlasıyla ileri gitmiş durumda.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Then l'll have to contact the authorities.	O zaman yetkililer ile temas kurmak zorunda kalacağım.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Maybe they'll be more helpful.	Belki de onlar daha fazla yardımcı olabiliriler.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Are you willing to risk our trade agreement	Bir tek mürettebatınızın saçma bir iddiasını temel alarak	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
all on the basis of one crew member's delusions?	ticaret antlaşmamızı riske atmak mı istiyorsunuz?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
are you going to cooperate with our investigation?	soruşturmamızda, bizimle işbirliği içinde bulunacak mısınız?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l don't seem to have much choice.	Daha fazla seçeneğim olduğunu göremiyorum.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
You stated that the rifle's power cell overloaded	Hatalı osilatör ayarlaması yüzünden tüfeğin güç hücresinin	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
as a result of a faulty oscillator adjustment.	aşırı yüklendiğini belirttiniz.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Can you describe in more detail how that occurred?	Bu olayın nasıl vuku bulduğunu daha detaylı olarak anlatabilir misiniz?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l was showing her how to polarize the emitter matrix.	Yayıcı matrisin, nasıl kutuplaştırılacağını gösteriyordum.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l must have tuned the induction frequency too high.	İndüksiyon frekansını çok yüksek ayarlamış olmalıyım.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Were you unfamiliar with that procedure?	Bu prosedüre yabancı mıydınız?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l have done it 100 times.	Daha önce 100 defa yaptım.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
lt was a careless mistake.	Dikkatsizce bir hata yaptım.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
How many times do l need to apologize?	Daha kaç defa özür dilemem gerekiyor?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l am not seeking a statement of remorse.	Bir vicdan azabı ifadesi aramıyorum.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Are you trying to catch me in a lie?	Bir yalanımı mı yakalamaya çalışıyorsunuz?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Trick me into confessing?	İtiraf etmem için hile mi yapıyorsunuz?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
You can't, because there's nothing for me to confess!	Yapamazsınız, çünkü itiraf edeceğim hiçbir şey yok!	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l haven't done anything wrong!	Yanlış bir şey yapmadım!	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
One of our crew members claims that you have.	Mürettebatımızdan birisi, yanlış yaptığınızı iddia ediyor!	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Your crew member, Seven of Nine...	Mürettebatınızdan, Seven of Nine...	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
she's very fortunate.	çok şanslı biri.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
How so?	Nasıl olduğunu açıklayın?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
She has an entire crew leaping to her defense.	Savunmasına katılan bir sürü arkadaşı var.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l have no one.	Benimse hiç yok.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
The Entharan representative will be here shortly.	Entharan temsilcisi, kısa bir süre içinde burada olacak.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
You mean the magistrate?	Yargıç mı demek istiyorsunuz?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
He won't help me.	Bana yardım etmeyecektir.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
He's more interested in protecting diplomatic relations	Daha çok, sizin gibi insanlar ile olan politik ilişkilerini	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
with people like you.	korumak isteyen birisidir.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Surely, he'll want to know the truth.	Elbette, doğruyu bilmek isteyecektir.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
That's all we're seeking.	Bizimde araştırdığımız şey bu.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
On my world, we depend on trade with alien species.	Benim gezegenimde, yabancı türler ile olan ticari ilişkilere bağlıyızdır.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
There are strict protocols about those relationships.	Bu ilişkileri düzenleyen, katı protokoller vardır.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Even being accused of violating them is a serious offense.	Protokollere karşı gelmekle itham edilmek bile ciddi bir suçtur.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
You will have the opportunity to refute any charges.	Her türlü suçlamaları çürütmek için fırsatınız olacak.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
lt won't matter.	Hiç fark etmeyecek.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Once they're made, the damage is done.	Bir kere yaptıklarında, gereken hasar verilmiş olacak.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l won't be trusted any longer.	Ondan sonra, güvenilir birisi olmayacağım.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l'll be ruined.	Mahvolacağım.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l never hurt your crew member.	mürettebatınızı asla incitmedim.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l'm afraid l have no choice.	Korkarım ki, hiçbir seçeneğim yok.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
But l assure you	Ama sizi temin ederim ki,	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
our investigation will be conducted	yapacağımız soruşturma, çok adil bir	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
in a fair and impartial manner.	soruşturma olacak.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
You strike me as a man of your word.	Ban erkek sözü vermeni istiyorum.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
lf you tell me l won't be prejudged,	Eğer, bana karşı önyargılı davranmayacağına söz verirsen,	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
then l believe you.	sana inanacağım.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l am undamaged.	Hasarsızım.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
But how do you feel?	Ama hislerin nasıl?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Seven, your physical scars have healed,	Seven, fiziksel yaraların iyileşti,	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
but the psychological effects are still there.	ama psikolojik etkiler, hala orada bir yerde.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
You'll have to deal with them.	Onlarla başa çıkmalısın.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
For what purpose?	Ne maksatla?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
ln order to heal.	İyileşmek için.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Kovin attacked you...	Kovin sana saldırdı...	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
violated your rights as an individual.	bir birey olarak haklarını çiğnedi.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
lt's important that you recognize that	Bunu fark etmen çok önemli,	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
so you can understand any hostility or resentment	böylece sana karşı yapılan düşmanlıklara karşı, öfke	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
you might be feeling.	hissedebilirsin.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
Resentment is a human trait.	Öfke hissetmek, insani bir özelliktir.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
lt has no structure, no function.	Bir bütünlüğü ya da herhangi bir fonksiyonu yok.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
l want no part of it.	Herhangi bir parçasını istemiyorum.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
You're going to have to begin accepting	İnsani duyguların olduğunu	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
the fact that your human feelings exist	kabul etmeye başlayacaksın,	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
and that suppressing them can damage you.	ve onları bastırmaya çalışman sana zarar verecektir.	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
lf l am not aware of these feelings,	Eğer bu duyguların varlığının farkında olmazsam,	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
how can l express them?	onları nasıl açığa çıkartabilirim ki?	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
What would have happened	Kavin, bu Borg teknolojisini	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998
if Kovin had tried to take Borg technology	direkt olarak kollektifden almaya çalışsaydı	Star Trek: Voyager Retrospect-1	1998