Search

English Turkish Sentence Translations Page 154289

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
You didn't deserve this.	Bunu hak etmediniz.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l regret so many things.	Bir sürü şey için pişmanım.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
We don't have time for regret.	Pişman olmak için zamanımız yok.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
My people are working on a way right now	Arkadaşlarım, bizim buradan çıkabilmemiz için	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
to get us out of here,	çalışıyorlar,	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
and we have to help them if we can.	ve elimizden gelirse, onlara yardım etmemiz gerekiyor.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
You'll leave hope behind after a few months of this.	Bir kaç ay sonra, umudunu arkanda bırakırsın.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Why does he do it?	Neden bunu yapıyor?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
We're his canvas...	Onun çadırı içinde...	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
his blocks of marble.	birer bilyeyiz.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
With us, he practices his ghastly art.	Bizimle birlikte, berbat sanatı için pratik yapıyor.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Thinking about escape, are we, Harry?	Kaçış hakkında düşünmek, öyle mi, Harry?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Naughty, naughty.	Haylaz, haylaz.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l don't like those thoughts.	Bu düşüncelerden hoşlanmam.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
We're going to have to do something about them.	Bunlar hakkında, bir şeyler yapmamız gerekiyor.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
He's new.	O daha yeni.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
He can't help thinking about getting out.	Buradan çıkma hakkında ki düşüncelerine engel olamıyor.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
He can!	Engel olabilir!	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
You don't think about it anymore.	Sen artık kaçış hakkında düşünmüyorsun.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Oh, but he's new...	Oh, ama o daha yeni...	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
and you're old.	ve sen eskisin.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
New and old...	Yeni ve eski...	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
old and new.	eski ve yeni.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Well, then, the answer is to simply...	Peki ala, cevap gayet basit...	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
make you old, Harry.	Seni eski yapmak, Harry.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Are you afraid of growing old, Harry?	Yaşlanmaktan korkuyor musun, Harry?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
ls that what you fear	Bir hemşire tarafından sana bakılması	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
being cared for by nurses?	seni korkutuyor mu?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Time for your medicine.	İlaç alma zamanı.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
You don't like being helpless, do you, Harry?	Muhtaç olmak hoşuna gitmiyor, öyle değil mi, Harry?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
You like to take care of yourself.	Kendine yetebilmeyi seviyorsun.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Yes, l know how you hate	Evet, mürettebat içinde bir bebek gibi hissetmekten	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
to feel like the baby on the crew.	nasıl nefret ettiğini biliyorum?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Oh, what's the matter, Harry?	Oh, sorun ne Harry?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Ooh, does my costume frighten you, huh? Ooh!	Ooh, kostümüm seni korkuttu mu, hıh? Ooh!	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Coochie coo.	Coochie coo.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Yeah. Oh, look at little Harry fly!	Evet. Oh, küçük Harry sineğine bak!	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Whoo! There he goes!	Whoo! İşte gidiyor.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
This is not reality.	Bu gerçek değil.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
lt's an illusion.	Bu bir ilizyon.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
When your only reality is an illusion,	Gerçekliğin ilizyon olduğunda,	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
then illusion is a reality.	ilizyon senin için gerçektir.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Like the man said:	Adamın birisinin dediği gibi:	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
''The only thing we have to fear is fear itself.''	"Korkmamız gereken tek şey, korkunun ta kendisidir."	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Oh, l thought we were going to be friends.	Oh, arkadaş olabileceğimizi düşünmüştüm.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Didn't want to do this, Harry.	Bunu olmasını istemez misin Harry?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
No, l didn't want to bring this up in front of the others,	Hayır, bütün bu şeyleri herkesin önünde göstermek istemezdim,	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
but l know what really scares you.	ama seni korkutan şeylerin ne olduğunu biliyorum.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l know when you were nine	Dokuz yaşındayken, ailenin seni	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
and your parents took you to that colony	o koloniye götürdüklerini biliyorum	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
the radiation disaster?	şu radyasyon felaketinin olduğu koloni mi?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Humanitarian mission?	İnsancıl görev mi?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
You visited a hospital!	Bir hastaneyi ziyaret ettin!	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
You remember.	Hatırlıyor musun?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
You wandered off by yourself	Olmayı beklemediğin bir yerde,	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
where you weren't supposed to be.	amacından sapmış bir şekildeydin.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
The only thing we have to fear is fear itself.	Korkmamız gereken tek şey korkunu ta kendisidir.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
You saw people and things you weren't supposed to see	Asla görmeyi ummadığın şeyler ve insanlar gördün	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
sick and dying...	hasta ve ölüyorlardı...	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Keep repeating:	Tekrar etmeye devam et:	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
''The only thing we have to fear	"Korkmamız gereken tek şey	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
is fear itself!''	korkunun ta kendisidir"	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
''The only thing we have to fear is fear itself.''	Korkmamız gereken tek şey, korkunun ta kendisidir."	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
And how about: ''There's no place like home!	Peki ya: "İnsanın ev gibisi yok!	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
There's no place like home!''	İnsanın evi gibisi yok"	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Try clicking your heels together three times.	Topuklarını, birbirine üç kere vurmayı dene.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Oh, but your legs are restrained, aren't they?	Oh, ama bacakların bağlanmış durumdalar, öyle değil mi?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Just like that little girl you saw on the operating table?	Ameliyat masasında gördüğün, o küçük kız gibi mi?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
The doctor called for a scalpel...	Doktor neşteri istiyor...	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
She looked at you,	Korku dolu gözler ile,	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
her face filled with fear.	sana bakıyor.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Fear... fear.	Korku... korku.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Do you remember?!	Hatırlıyor musun?!	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
You're not holding that properly.	Düzgün bir şekilde tutmuyorsunuz.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Correct positioning of the index finger	Doğru pozisyonda tutmak için	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
is necessary for optimal dexterity.	işaret parmağı üstte olması gerekir.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l'm Captain Janeway's representative.	Ben Kaptan Janeway'in, temsilcisiyim.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l'm here to negotiate with you.	Sizinle pazarlık yapmak üzere buradayım.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Are you well, Mr. Kim?	Siz iyi misiniz, Bay Kim?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l'm starting to feel better.	Kendimi iyi hissetmeye başlıyorum.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l don't know anything about you.	Senin hakkında, hiçbir şey bilmiyorum.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
You're not on the system.	Sen sistemde değilsin.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l would be pleased to tell you all about myself	Başka bir zamanda, kendimi size anlatmaktan	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
at a more appropriate time.	çok memnuniyet duyarım.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
For now, suffice it to say	Şimdilik, burada bulunmamı	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
that l am here by a miracle of technology.	sağlayan şeyin, teknolojik bir mucize olduğunu söylemem yeterli olur.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Now, let's get down to the issues, shall we?	Şimdi, asıl konuya dönelim, dönebilir miyiz?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
How am l supposed to negotiate	Ne düşündüğünü bilmediğim sürece	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
if l don't know what you're thinking?	seninle nasıl pazarlık yapabilirim ki?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l have a very trustworthy face.	Çok güven veren bir yüzüm vardır.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
My Captain is prepared	Kaptanım, bu şartlar altında,	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
to give you exactly what you ask for	rehineleri bırakmak şartıyla	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
under the condition you release all the hostages.	ne istiyorsanız vermeye hazır.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Release the hostages?!	Rehineleri bırakmak mı?!	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
We would provide continuing input from a simulated brain.	Sistemin çalışması için, sanal beyin sağlayabiliriz.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
A computer model that would generate...	Bir bilgisayar modeli, gerekli şeyleri...	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
Simulated brain? Simulated?	Sanal beyin mi? Sanal mı?	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l myself have a com...	Benim de kendime ait...	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
lt's a lie. Tell 'em, Harry.	Bu bir yalan. Anlat ona Harry.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996
l don't know that for sure.	Bildiğimden emin değilim.	Star Trek: Voyager The Thaw-1	1996