Search
English Turkish Sentence Translations Page 158909
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| You're gonna have to speak up. [CELL PHONE BLEEP] | Sesinizi yükseltebilir misiniz? Ne düşündüğünüzü sonra söylersiniz. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| On Andy�s porch that night. You've been watching. | O gece Andy'nin verandasındaki. Gözlüyordun. O gece, Andy'nin verandasında gördüğüm adam. Onu gözetliyordun. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| You wanted to kill him, the poor kid, and you did. | Zavallı çocuğu öldürmek istedin. Ve öldürdün de. Zavallı çocuğu öldürmek istedin ve öldürdün de. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| He was dead and the Turk was gone, and I hoped you'd done it. | Ölmüştü ve Türk gitmişti. Senin yaptığını umdum. O ölmüştü ve Türk gitmişti, ben de senin yaptığını ummuştum. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| If you haven't figured it out, I have a t 888 on my ass. | Eğer hâlâ farketmediysen peşimde bir T 888 var. Henüz fark etmediysen, peşimde bir T 888 var. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Now if you found me, it will too. | Eğer sen beni bulduysan, o da bulacaktır. Sen beni bulduysan, o da bulacaktır. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Find the partner, the Russian. | Ortağını bul, Rus olanı. Şu Rus ortağını bul. O da bu işe bulaşmış olmalı. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| I won't be the bastard who brings metal down on the Connors, so just go. | O metal şeyleri Connor'ların başına musallat eden ben olmayacağım o yüzden git. O metal şeyleri, Connor'ların başına musallat eden ben olmayacağım, o yüzden git. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| You're... you're prettier than your picture. | Fotoğraftakinden daha güzelsin. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Yeah, it's actually how I clocked you. | Evet, seni bu şekilde tanıdım. Evet, aslında seni bu sayede tanıdım. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| You don't know the Reese boys, and you never will. | Reese ikizlerini tanımıyorsun ve asla da tanımayacaksın. Reese kardeşleri tanımıyorsun ve asla da tanımayacaksın. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| [SARAH'S NARRATOR] when john sent Kyle Reese back to protect me, | John, Kyle'ı beni koruması için geçmişe yolladığında, birlikte 2 gün geçirdik. John, Kyle Reese'i beni koruması için geçmişe yolladığında, birlikte 2 gün geçirdik. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| He told me about the future, about the apocalypse, | Bana geleceği, kıyameti, Bana geleceği, yaşanan kıyameti,... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| He never told me we would have family. | Bir ailemizin olacağını hiç anlatmadı. Bir aile olabileceğimizden hiç söz etmemişti. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Lock and key, bro. Lock and k | Kilit ve anahtar, dostum. Kilit ve anahtar. Tamamen kilit altında, kardeşim. Tamamen kilit altında. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| What's the E.T.A. On my prisoner? | Mahkûmumun tahmini varış süresi nedir? Tutuklunun tahmini varış süresi nedir? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Drop it. Now. Easy. Easy. | Silahı bırak. Hemen. Sakin ol. Sakin ol. Silahını bırak! Hemen! Sakin ol. Sakin ol. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| (INDISTINCT) Lose him. | 888! Hallet onu. T 888. Kurtul ondan. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Where's Cameron? Leave her, let's go. | Cameron nerede? Bırak onu, gidelim. Cameron nerede? Bırak kalsın, gidelim. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| He needs medical attention, or he's gonna die. | Tıbbi desteğe ihtiyacı var, yoksa ölecek. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| What, so you're just gonna go out and kidnap one? | Ne yani çıkıp bir tanesini kaçıracak mısın? Ne yani, gidip birini mi kaçıracaksın? 1,5 km. ötede bir Acil Servis var. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| There's an E.R. A mile away. | 1.5 km ötede Acil Servis kliniği var. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Mom, this is crazy, all right. | Anne, bu delilik. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Even for you, it's insane. | Bu senin için bile çılgınca. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Two females, approximately 5'6",120 pounds, | Yaklaşık 1.70 boyunda ve 54 kilo iki kadın, Yaklaşık 1.70 boyunda ve 54 kiloluk iki kadın,... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| ambush your secure vehicle, and kidnap my prisoner. | zırhlı aracı pusuya düşürdü ve mahkûmumu kaçırdı. ...aracınızı pusuya düşürdü ve tutuklumu kaçırdı. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| That an accurate summation of what happened out here today, officer? | Bugün burada olanların tam olarak özeti bu mu memur bey? Bugün burada olanların özeti kısaca bu mu, memur bey? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| [SARAH'S NARRATOR] If there is a flaw in chess as a game of war, it is this: | Eğer savaş oyunu olarak satrançta bir kusur varsa o da şudur: Bir savaş oyunu olarak, satrançta bir kusur varsa, o da şudur: | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Unlike war, the rules of chess are constant. | Savaşın aksine, satrancın kuralları değişmezdir. Savaşın aksine, satrancın kuralları değişmez. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| But, in war, even as the blood beats in your ears and you race after your enemy, | Ancak savaşta, kan kulaklarınıza vurduğunda ve düşmanınızı kovalarken bile, Ama savaşta, kulaklarınız uğuldar vaziyette, düşmanınızı kovalarken bile... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| will stop you before you reach your target. | siz amacınıza ulaşmadan önce daha akıllı birinin çıkıp sizi durduracağı ümidi vardır. ...mantıklı birilerinin ortaya çıkıp, hedefinize ulaşmadan önce, sizi durduracağı ümidi vardır. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| In war, unlike chess, rules can be changed. | Satrançtakinin aksine, savaşta kurallar değiştirilebilir. Satrancın aksine, savaşta kurallar değiştirilebilir. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| [SARAH] In war, there is hope. | Savaşta,umut vardır. Savaşta, umut da vardır. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-3 | 2008 | |
| Agent ellison. | Ajan Ellison. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Can I borrow you? | Sizi iki dakikalığına alabilir miyim? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Pulled him from the apartment. It's your guy,right? The shooter? | Onu daireden çıkardık. Bu sizin adamınız, değil mi? Ateş açan? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Yeah,that's him. | Evet, bu o. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| How does a mope like that take out 20 of our H.R.T.? | Nasıl olur da böyle bir zavallı özel timimizden 20 kişiyi öldürebilir? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Zach wants you back home for a full incident report. | Zach sizin merkeze dönüp tam bir olay raporu hazırlamanızı istiyor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| You need a ride? | Araca ihtiyacınız var mı? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| I can get a junior agent to drive your car. Come on. | Yeni ajanlardan birini size şoför olarak verebilirim. Gelin hadi. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| They gonna believe a mope like this took out 20 of your H.R.T? | Böyle bir zavallının özel timinizden 20 kişiyi öldürdüğüne inanacaklar mı? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| They gonna believe a machine from the future stole his identity and did it? | Gelecekten gelen bir makinenin onun kimliğini çalıp yaptığına inanırlar mı peki? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| They gotta believe. | İnanmaları gerek. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| This has to end here. | Bu burada bitmeli. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Sorry you gotta take the blame for it. It's not your fault. | Üzgünüm ama sorumlunun sen olman gerek. Senin suçun değil. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Just bad luck. | Sadece şansın kötü. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| John,are you all right? Would you answer me? | John, sen iyi misin? Bana cevap verir misin? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Can you move? Are you hurt? You're bleeding. | Hareket edebiliyor musun? Bir yerine bir şey oldu mu? Kanaman var. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| I'm fine. Are you all right? | Ben iyiyim. Sen iyi misin? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Just my shoulder. | Sadece omzum. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Good,'cause we gotta run. | Güzel, çünkü kaçmamız gerek. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Come back here! | Buraya geri gelin! | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| All fire and E.M.T. Personnel advised to stand by. | Tüm itfaiye ve acil durum personeli hazır duruma geçsin. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Fire has destroyed a home at 204 laurel avenue. | Yangın 204 Laurel sokakta bir evi yok etti. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Number of dead or injured is unknown. | Ölü ya da yaralı sayısı bilinmiyor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| These the only two D.O.A.? That's it. | Ölenler sadece bu ikisi mi? O kadar. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| You check the whole house? House is clear. | Tüm evi aradınız mı? Ev temiz. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| What the hell's going on here? Where is she? | Burada neler oluyor? Sarah nerde? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Hell if I know. | Sanki ben biliyorum da. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Long gone if I know her. | Eğer onu tanıyorsam çoktan ortadan kaybolmuştur. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Who's out there under those sheets? | Dışarıda ceset torbalarındakiler kimler? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| We were doing a deal. | Bir anlaşma yapıyorduk. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Went bad. | Kötü gitti. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| We stole this. | Bunu çaldık. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Guess they came back for it. | Sanırım onun için geri döndüler. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Oh,records,names,transactions. I don't know. | Kayıtlar, isimler, havaleler. Bilmiyorum. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| We thought we could use it to find something we've been looking for. | Aradığımız bir şeyi bulmamıza yardımcı olabileceğini düşündük. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| It's a piece of tech. It's called the turk. | Teknolojik bir şey. Türk deniyor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| It's another computer. It's a program. | Başka bir bilgisayar. O bir program. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| What's it do? Right now? | O ne yapar? Şu anda mı? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Plays a mean game of chess. | Sadece satranç oynar. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Couple years,it's gonna get really pissed off. | Birkaç yıl sonra, gerçekten çok, çok öfkelenecek. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Blow up the world. | Dünyayı havaya uçuracak. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Units requested. Possible stolen vehicle involved in an accident. | Tüm birimlere. Muhtemel çalıntı araç kazaya karışmış. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Suspects fled scene. Injuries unknown. | Şüpheliler olay mahallinden kaçmışlar. Yaralı durumu bilinmiyor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| She could be anywhere. | O her yerde olabilir. Şüpheliler olay mahallinden kaçmışlar. Yaralı durumu bilinmiyor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| That's right,she could be anywhere. | Bu doğru, her yerde olabilir. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Or she could be right there. | Ya da tam orada olabilir. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Maybe with your chess program. | Belki de senin satranç programınla beraber. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| The identification of these two victims has not yet been released. | Ölen iki kişinin kimlikleri daha açıklanmadı. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| And it is unclear how they are connected to this blaze or to the car explosion nearby. | Ve bu yangında mı, yoksa yakınındaki patlayan araba sonucu mu öldükleri belirsiz. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Mr. Walsh? | Bay Walsh? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Do you have it? | Elinizde mi? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| I do,ma'am. | Evet, hanımefendi. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| It's a modest little mouse,if I may say. | Söylemem gerekirse, küçük gelişmiş bir fare. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| It's not much to look at for 300,000. | 300 bin için hiç de kötü değil. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Better be able to checkmate bobby fischer for th. | O paraya Bobby Fischer'ı mat edebilir. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Not for you to judge,mr. Walsh. | Bunu düşünmek size kalmadı, Bay Walsh. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| It's the last you'll hear of it from me. | Bu benden duyacağınız sonuncusuydu. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| When will I see you? | Sizinle ne zaman görüşeceğiz? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| I thought I'd tour the sights with it for a bit,ma'am. | Sanırım biraz çevreyi gezeceğim, hanımefendi. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Make sure I was clean. | Takip edilmediğimden emin olmak için. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| That seems prudent. | Bu akıllı görünüyor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| An hour,then. | Bir saat sonra, öyleyse. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| And mr. Walsh,bobby fischer's dead. | Ve Bay Walsh, Bobby Fischer öldü. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Call a meeting of the department heads for tonight. | Bölüm başkanlarını bu akşam için toplantıya çağır. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| But ms. Weaver,justin tuck is in palm springs for a long weekend. | Ama Bayan Weaver, Justin Tuck hafta sonu için Palm Springs'de. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| I'll get him back. Thank you. | Onu çağıracağım. Teşekkürler. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 | |
| Witness saw a woman and a teenage boy get out of the car and move off to the south. | Tanıklar bir kadınla çocuğun arabadan çıkıp güneye doğru gittiklerini görmüşler. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Samson & Delilah-1 | 2008 |