Search

English Turkish Sentence Translations Page 159869

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
His magic is strong.	Büyüleri çok güçlüdür.	The Ant Bully-1	2006
Sprayers.	Püskürtücüler.	The Ant Bully-1	2006
Foggers.	Zehirli dumanlar.	The Ant Bully-1	2006
Oh, that's the stuff.	Malzeme diye buna derim.	The Ant Bully-1	2006
Zappers.	Tuzaklar.	The Ant Bully-1	2006
Sulfur bombs.	Sülfür bombaları.	The Ant Bully-1	2006
And how do you know of this creature?	Sen bu yaratığı nereden biliyorsun?	The Ant Bully-1	2006
Because I brought him here. Lucas!	Çünkü onu buraya ben çağırdım. Lucas!	The Ant Bully-1	2006
I knew it. I told you.	Biliyordum. Size söylemiştim.	The Ant Bully-1	2006
Guards, remove this human. Come on, kid.	Muhafızlar, bu insanı götürün. Haydi, evlat.	The Ant Bully-1	2006
Hova! Lucas!	Hova! Lucas!	The Ant Bully-1	2006
No. Wait. The potion.	Hayır. Durun. İksir.	The Ant Bully-1	2006
That's it! Zoc, you shrunk me. You can shrink the Cloudbreather.	İşte bu! Zoc, beni küçülttün. Bulut soluyan'ı da küçültebilirsin.	The Ant Bully-1	2006
We can load these things up and then:	Bu şeyleri o iksirle doldurur ve sonra:	The Ant Bully-1	2006
Right in the ear!	Tam kulağına sıkarız!	The Ant Bully-1	2006
Yes. Yes, perhaps.	Evet. Evet, olabilir.	The Ant Bully-1	2006
But the Cloudbreather towers above us like a tree.	Ama Bulut soluyan, en az bir ağaç kadar yüksek.	The Ant Bully-1	2006
How do we get close enough?	Ona nasıl yaklaşabiliriz ki? Benim bir fikrim var.	The Ant Bully-1	2006
Zoc, you would trust this human?	Zoc, bu insanoğluna güveniyor musun?	The Ant Bully-1	2006
Show yourselves.	Ortaya çıkın.	The Ant Bully-1	2006
Down here. Hello?	Buradayız. Merhaba?	The Ant Bully-1	2006
Well, well, well. Just in time for lunch.	Güzel, çok güzel. Yemek vakti de gelmişti.	The Ant Bully-1	2006
Hello. Wait.	Merhaba. Durun.	The Ant Bully-1	2006
Listen to me. We come in peace.	Beni dinleyin. Ateşkes için geldik.	The Ant Bully-1	2006
The exterminator's here. He brings death clouds that will destroy us all...	Yok edici burada. Onu durdurmak için birlik olup karşı koymazsak,...	The Ant Bully-1	2006
...unless we can work together to stop him.	...ölüm saçan bulutlarıyla hepimizi yok edecek.	The Ant Bully-1	2006
Death clouds, huh?	Ölüm saçan bulutlar mı?	The Ant Bully-1	2006
Okay, let's eat.	Pekâlâ, yemek zamanı.	The Ant Bully-1	2006
Sir, the east nest, totally destroyed.	Efendim, doğudaki yuva, tamamıyla yok edildi.	The Ant Bully-1	2006
The cloud is coming.	Bulut geliyor.	The Ant Bully-1	2006
The cloud!	Bulut!	The Ant Bully-1	2006
Remember, you only get one shot at it.	Unutmayın, tek bir atış şansınız olacak.	The Ant Bully-1	2006
Don't fire until you see the wax of his ears.	Kulaklarının kirini görene kadar ateş etmeyin.	The Ant Bully-1	2006
Understood. Ready? Lucas?	Anlaşıldı. Hazır mısınız? Lucas?	The Ant Bully-1	2006
Good to go. Hey. Hey. Stop it. Stop it.	Gitmeye hazırım. Hey. Hey. Kes şunu. Kes dedim.	The Ant Bully-1	2006
Zoc! Can I switch? Mine's broken.	Zoc! Bunu değiştirebilir miyim? Benimki bozuk çıktı.	The Ant Bully-1	2006
All right, boys. Heat them up.	Pekâlâ, millet. Ortalığı biraz ısıtalım.	The Ant Bully-1	2006
Let's fly.	Haydi uçalım.	The Ant Bully-1	2006
Hey, that looks fun. Let's help, shall we?	Epey eğlenceli görünüyor. Yardım edelim mi, ne dersin?	The Ant Bully-1	2006
Okay. I only live two weeks anyway.	Olur. Zaten iki haftalık ömrüm var.	The Ant Bully-1	2006
First wave, attack!	İlk grup, saldırın!	The Ant Bully-1	2006
So you want to rumble, huh? Come on. Come on.	Demek gürlemek istiyorsunuz, ha? Gelin bakalım. Gelin.	The Ant Bully-1	2006
I'm going in.	Ben dalıyorum.	The Ant Bully-1	2006
I can't get through. He's got some kind of shield.	Ona ulaşamıyorum. Bir tür kalkanı var.	The Ant Bully-1	2006
Craznocks. Headphones!	Kahretsin. Kulaklıklar!	The Ant Bully-1	2006
For queen and colony!	Kraliçe ve koloni adına!	The Ant Bully-1	2006
Oh, geez. Boy, that hurts. Please stop.	Tanrım. Evlat, bu gerçekten acıttı. Lütfen dur artık.	The Ant Bully-1	2006
We'll have to land on him. Find a way in.	Onu sere sermek zorundayız. Bir yol bulmalıyız.	The Ant Bully-1	2006
He's reloading! Now's our chance.	Cephanesi bitti! Şimdi bir şansımız var.	The Ant Bully-1	2006
Draw!	Geber!	The Ant Bully-1	2006
Zoc!	Zoc!	The Ant Bully-1	2006
Welcome to the scalp. Hello.	Kafa derisine hoş geldin. Merhaba.	The Ant Bully-1	2006
Have a slice. Enjoy.	Bir parça da sen al. Keyfine bak.	The Ant Bully-1	2006
He's scratching again!	Tekrar kaşınıyor!	The Ant Bully-1	2006
To the armpit! Dive, dive!	Koltuk altına koşun! Dalın, dalın!	The Ant Bully-1	2006
Leave my friends alone!	Arkadaşlarımı rahat bırak!	The Ant Bully-1	2006
Don't pick your nose. Don't pick your nose.	Sakın burnunu karıştırma. Sakın burnunu karıştırma.	The Ant Bully-1	2006
Need a lift? Thanks.	Yardıma ihtiyacın var mı? Teşekkürler.	The Ant Bully-1	2006
Hova, are you okay?	Hova, sen iyi misin?	The Ant Bully-1	2006
Nighty night.	İyi uykular.	The Ant Bully-1	2006
Come on, get up! We got to go, we got to go!	Haydi, ayağa kalk! Gitmemiz gerek, gitmeliyiz!	The Ant Bully-1	2006
I'm done, little ant.	İşim bitik, küçük karınca.	The Ant Bully-1	2006
Lucas, go on.	Lucas, devam et. Kendini kurtar.	The Ant Bully-1	2006
Lucas? Lucas!	Lucas? Lucas!	The Ant Bully-1	2006
Now, that's an ant.	İşte, karınca dediğin böyle olur. Özür dilerim.	The Ant Bully-1	2006
Our weapons are useless. We just need a clear shot.	Silahlarımız işe yaramıyor. Temiz bir atışa ihtiyacımız var.	The Ant Bully-1	2006
Hey, wait. A shot.	Hey, durun biraz. Bir atışa.	The Ant Bully-1	2006
Okay, now what?	Peki, şimdi sırada ne var?	The Ant Bully-1	2006
Well, I don't know, because I've never attacked before.	Şey, bilemiyorum, daha önce kimseye saldırmamıştım.	The Ant Bully-1	2006
Isn't that funny? Hilarious.	Komik değil mi? Ne demezsin.	The Ant Bully-1	2006
Oh, look. Here's a way in.	Baksana. Şurada bir giriş var.	The Ant Bully-1	2006
Enjoy a world that's entirely bug free	Böceklerden arınmış bir dünyanın keyfini sürün	The Ant Bully-1	2006
Call Beals A Bug And leave the bug killing to me	Beals'i çağırın ve böcekleri öldürme işini ona bırakın	The Ant Bully-1	2006
Okay, I'm feeling like we ought to attack something in here.	Pekâlâ, içimde buralarda bir yere saldırmamız gerekiyormuş gibi bir his var.	The Ant Bully-1	2006
Hey, that looks vulnerable.	Şurası uygun görünüyor. Harika.	The Ant Bully-1	2006
Oh, look. Here's our way out.	Bak. Bir çıkış bulduk.	The Ant Bully-1	2006
Let's give this human a goodbye kiss.	Bu insanoğluna veda etme vakti geldi.	The Ant Bully-1	2006
Pucker up, Mr. Beals!	Sıkı durun, Bay Beals!	The Ant Bully-1	2006
Stop. Just get away from me. Get away from me.	Durun. Benden uzak durun. Uzak durdun dedim.	The Ant Bully-1	2006
You can't exterminate me.	Beni yok edemeyeceksiniz.	The Ant Bully-1	2006
Oh, yeah. I'm Stan Beals!	Evet. Ben Stan Beals'im!	The Ant Bully-1	2006
Lucas! Lucas! Lucas!	Lucas! Lucas! Lucas!	The Ant Bully-1	2006
This day I no longer see a human among ants...	Bugün karıncalar arasında bir insanoğlu göremiyorum...	The Ant Bully-1	2006
...but instead a single colony.	...ama bunun yerine bütünüyle tek bir koloni görüyorum.	The Ant Bully-1	2006
Welcome to the colony.	Kolonimize hoş geldin.	The Ant Bully-1	2006
Isn't that wonderful?	Harika, değil mi?	The Ant Bully-1	2006
Rokai? It's an ant name.	Rokai mi? Bu bir karınca adıdır.	The Ant Bully-1	2006
A wizard name.	Bir büyücünün adı.	The Ant Bully-1	2006
Rokai has earned his freedom.	Rokai özgürlüğünü hâk etti.	The Ant Bully-1	2006
And we have earned a friend.	Ve biz de bir dost kazandık.	The Ant Bully-1	2006
Hey, Lucas	Hey, Lucas...	The Ant Bully-1	2006
I mean, Rokai. Listen, once you get back...	Rokai demek istemiştim. Dinle, geri döndüğünde...	The Ant Bully-1	2006
...if you get the chance, how about dropping a few sweet rocks now and then?	...fırsat bulursan, o tatlı kayalardan birazını buraya göndermeye ne dersin?	The Ant Bully-1	2006
You know, red ones, preferably.	Kırmızı olanları tercih ederim.	The Ant Bully-1	2006
Red ones? I thought you hated the red ones.	Kırmızılar mı? Kırmızılarından nefret ettiğini sanıyordum.	The Ant Bully-1	2006
Well, I do, but I'm starting to like them.	Evet, ediyorum ama hoşuma gitmeye başladılar.	The Ant Bully-1	2006
I'm gonna miss you, Two Legs.	Seni özleyeceğim, iki bacaklı.	The Ant Bully-1	2006
Calling a human "friend."	Bir insanoğluna "arkadaşım" diyeceğim senden önce aklıma bile gelmezdi.	The Ant Bully-1	2006
I thought that impossible until you came.	Sen gelene kadar bunun imkansız olduğunu düşünürdüm.	The Ant Bully-1	2006
But, Zoc, a wizard knows no such word.	Ama Zoc, bir büyücünün kitabında "imkânsız" diye bir şey yoktur.	The Ant Bully-1	2006