Search
English Turkish Sentence Translations Page 160036
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Get your hands off me! This is a disgrace! | Çek ellerini üzerimden! Bu bir rezalet! | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Well, hello, Mr. Lynch. Long time. | Merhaba, Bay Lynch. Uzun zaman oldu. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
You look very relaxed, Lynch. | Oldukça rahat görünüyorsun, Lynch. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
A lot of cameras in here. | Ne de olsa burada bir sürü kamera var. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Yeah, well, they seem to be having some technical issues at the moment. | Ama sanırım şu anda teknik bir sorun yaşıyorlar. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
May not show up till playback. | Tekrar çalışmaya başladıklarında kameralarda görünmeyebilirm. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Hannibal. Can I call you Hannibal? | Hannibal. Sana Hannibal diyebilir miyim? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I can't call you Colonel anymore. | Ne de olsa artık albay diyemem. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Six months. | Tam altı ay. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Been waiting for you to bust out of here | Altı ay boyunca senin buradan kaçıp... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
and round up the rest of the Backstreet Boys | ..takımın kalanını toplayıp... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
and lead me to those plates. | ..beni şu plakalara götürmeni bekliyordum. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Six months and not a peep. | 6 ay oldu ama sende tık yok. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Everybody thought you and your team were working with Pike. | Herkes senin ve takımının Pike'la çalıştığınızı düşünüyordu. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Mmm. Everybody except you. | Sen hariç herkes. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Pike murdered Morrison. Set me and my boys up and stole those plates. | Pike, Morrison'ı öldürdü. Beni ve takımımı tuzağa düşürüp, o plakaları çaldı. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
And I know where he is. | Ve ben nerede olduğunu biliyorum. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
It's a single image of him. | Bu elimizdeki tek görüntüsü. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Taken about a month ago, somewhere in Europe. | Bir ay önce, Avrupa'da bir yerlerde çekildi. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
We think it's a grab from a CCTV camera. | Bir kapalı devre televizyon kamerasına yakalandığını sanıyoruz. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Frankfurt, Germany. | Frankfurt, Almanya. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
How did you get that in here? | Bunu nasıl ele geçirdin? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Time, Lynch. | Zaman, Lynch. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Give me a minute and I'm good. | Bana bir dakika verirsen, iyi olurum. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
If I've got an hour, I'm great. | Eğer bir saat verirsen, harika olurum. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
You give me six months, I'm unbeatable. | Ama altı ay verirsen, yenilmez hale gelirim. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I know Pike. | Pike'ı biliyorum. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Who's the Arab? | Arap kim? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
We think he's the deep, dark, hidden hand in this whole thing. | Bütün bunların arkasındaki karanlık ve gizli elin o olduğunu düşünüyoruz. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Maybe a broker, maybe a buyer. | Belki bir aracı ya da bir alıcıdır. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Lynch, we have common enemies and you have limited choices. | Lynch, düşmanımız ortak ve seçeneklerin sınırlı. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
My team is still your best shot at getting those plates back. | O plakaları geri almak için benim takımım hala en iyi şansın. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I wouldn't be so sure. | Bundan o kadar emin olmazdım. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Then why did you make the long drive out here? | Öyleyse neden onca yolu tepip buraya geldin? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
You and your boys at Langley want your own private printing press. | Sen ve Langley'deki çocuklar kendi özel baskı makinenizi istiyordunuz. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
That's about as deep as your patriotism goes. | Film. Bu aslında senin vatanseverliğin kadar gerçek. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
So, what would you need from me? | Benden ne istiyorsun? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I swore to my team that I would clear our names. | Takımıma isimlerimizi temizleyeceğime dair bir söz verdim. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
You of all people must understand the value of a name. | Hepiniz bir ismin değerini anlamalısınız. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Now, listen. | Beni dikkatlice dinle. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I want full reinstatement and clean records | Takımım ve kendim için tüm haklarımızın geri iade edilmesini... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
for myself and my team. | ..ve sicilimizin temizlenmesini istiyorum. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I can't get you out of here. | Seni buradan çıkartamam. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Not legally, at least. | En azından yasal olarak olmaz. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
This is something the boys at Langley do very, very well. | Bu, Langley'deki çocukların kolayca halledebileceği bir şey. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
And when I say right, I mean perfect. | Doğru derken, mükemmeli kastettim. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Cuban. What a shame. | Küba purosu, çok yazık. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
You are not permitted | Benim karate okulumda... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
in my dojo! | ..sana yer yok! | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
So, Satan walks into this bar... | Şeytan birgün bara girmiş ve | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Wait a minute. What's this, a lap pool? | Dur biraz, bu da ne? Portatif havuz mu? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
A dry steam room? | Buhar kabini mi? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Yeah, it'll go a long way with the boys. | Evet ya, bizim çocukların da işine yarar. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
How in the hell do you pull this off? | Bunu hangi cehennemden getirteceksin? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
It's not who you know, Bob, it's how you know them. | Kimleri tanıdığın değil, Bob; onları nasıl tanıdığın önemlidir. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Oh! Did your boy get back from Afghanistan? | Oğlun Afganistan'dan döndü mü? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Yeah. Thanks for getting him home. His mother and I are real grateful. | Evet, onu eve getirttiğin için sağol. Annesi ve ben, sana minnettarız. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Captain. Hey. | Yüzbaşı? Selam. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
You left something on the bed. | Yatakta birşey unutmuşsun. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Could have hid those. Why would I want to do that? | Bunları saklayabilirdin. Bunu neden yapmak isteyeyim ki? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I'll see you at 8:00. | 8:00'de görüşürüz. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
And now you want to build... A lap pool and a dry steam. | Şimdi konumuza dönersek... Havuz ve buhar kabini. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Overlooking a sun deck. | Üstelik teras manzaralı. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Hey, LT, thanks for the boots. | Hey, LT. Postallar için sağol. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Ah! Come on. It's my pleasure, baby! | Boşver! Benim için zevkti, bebeğim! | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Listen, now I know this is good for the body, | Dinle, dostum. Bunun vücuda iyi geldiğini biliyorum... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
but how do you protect the face? | ..ama yüzünü nasıl koruyorsun? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
You don't mess with it, kid. | Bunu o kadar kafana takma, evlat. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Thanks for the tan. You got it. | Bronzlaşma için sağol. Önemli değil. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Smith has escaped, Lieutenant. | Smith kaçtı, Teğmen. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Let me go after him. | İzin verin peşine düşeyim. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Smith and his team were working with Brock Pike and Black Forest. | Smith ve takımı, Brock Pike ve Black Forest'la çalışıyorlardı. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I can get those plates back for you, sir. | O plakaları geri alabilirim, efendim. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
You know I can. | Bunu yapabileceğimi biliyorsunuz. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Holla what? Holla who? | Orada ki ne? Orada ki kim? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Holla me. | Orada ki benim. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Hey! Let me out! Hey, hey! Hey! | Çıkarın beni! | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I see him standing there, and I was like, "What?" | Karşımda öylece dikiliyordu ve ben sanki "nasıl yani ya!" durumundaydım. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
And then it turned black and I woke up, and my face was numb, | Ardından herşey karardı, uyandığımda yüzümü hissetmiyordum... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
and I just... | ..ve ben... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
And you mopped up the footprints that led out, | ..ve sen tüm izleri sildin çünkü böylece... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
ignored the fact that your lab coat, | ..önlüğünün, geçiş kartının, araba anahtarlarının... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
pass card, car keys and car were missing. | ..ve de arabanın kayıp olduğu gerçeğini gözardı edebilecektin. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Looks like he ate Smith. | Belki de Smith'i yemiştir. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Gilbert, you've either deliberately | Gilbert, ya federal bir suçlunun... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
aided and abetted a federal fugitive's escape, | ..kaçmasına kasıtlı olarak yardım ettin... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
or you're the single dumbest human being I've ever come into contact with. | ..ya da sen şimdiye kadar karşılaştığım en aptal insansın. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
You smell that? Don't talk about it. | Kokuyu sen de aldın mı? Sözünü bile etme. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Would you like to know which way I'm leaning? | Hangisine karar verdiğimi bilmek ister misin? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Forward. | İkincisi. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I would test this man's urine, on the hour. | Yerinizde olsam bu adama her saat başı idrar testi yapardım. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I was a week away from my parole hearing. | Şartlı tahliye görüşmeme bir hafta kalmıştı. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
You are really tan. | Gerçekten de bronzlaşmışsın. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Told you the mission wasn't over. | Sana görevin bitmediğini söylemiştim. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I'm putting the team back together. | Takımı yeniden bir araya getiriyorum. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
I need you, Face. I can't do this without you. | Sana ihtiyacım var, Face. Sensiz başaramam. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Warden, how did Smith arrange a personal visit without your consent | Müdür bey, nasıl olur da sizin onayınız ve imzanız olmadan Smith özel bir... | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
or your signature? How does that happen? | ..ziyaretçiyle görüşebilir, bu nasıl mümkün olabilir? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
How the hell did this guy do that? | Bu adam bunu nasıl başardı? | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |
Seal that up, nobody goes in there. | Kilitleyin, kimse bu hücreye girmesin. | The A-Team-2 | 2010 | ![]() |