Search
English Turkish Sentence Translations Page 160670
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Reinhardt will solve the one final mystery that has eluded mankind. | Reinhardt insanlığı kurtaracak son bir gizemi çözecek... Ya da sonucunda ölecek. Reinhardt bunu başarırsa insanlığın en büyük gizemini çözmüş olacak. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Or he'll die in the attempt. | yada çalışırken ölecek. Alex, onunla gitmek istemeni anlıyorum. Ya da sonucunda ölecek. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Alex, I'm beginning to feel you want to go with him. | Alex, onunla gitmeyi istiyorsun gibi hissetmeye başlıyorum. Bunun muhteşem bir keşif olacağını düşünüyor muyum? Alex, onunla gitmek istemeni anlıyorum. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
On a glorious pilgrimage, straight into what may be the mind of God? | Kutsal bir hac gibi, doğrudan Allah'ın içine gidebilir miyim? Anlıyorum. Düşünüyorum. Bunun muhteşem bir keşif olacağını düşünüyor muyum? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
I do. I do. | Yapabilirim. "Ve karanlığın bastığı derin yüzünde... Anlıyorum. Düşünüyorum. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
"And darkness was upon the face of the deep. | "Ve karanlık derinlerden yukarı çıktı. Ona Allah'ın ruhu taşındı suların üstünde. " "Ve karanlığın bastığı derin yüzünde... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
And the spirit of God moved upon the face of the waters." | Ve Allah'ın Ruhu suların yüzeyine doğru yükseldi." Ne inanılmaz bir manzara. Ona Allah'ın ruhu taşındı suların üstünde. " | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What an incredible sight. | Ne inanılmaz bir görüş. Hala kullananı yok. Diğerleri nerede? Ne inanılmaz bir manzara. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
I still haven't got used to it. Where are the others? | Hala alışamadım. Diğerleri nerede? Onlar bizim gemimize gittiler. Gemiden mi çağırıldılar? Hala kullananı yok. Diğerleri nerede? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
They were recalled to the ship. Recalled? | Gemiye geri çağırdılar. Geri mi çağrıldılar? Onlar gemiden nasıl bir çağrı aldılar ki? Onlar bizim gemimize gittiler. Gemiden mi çağırıldılar? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Didn't I say no more unescorted excursions? | Bir daha eşliksiz gezilmeyeceğini söylemedim mi? Nasıl bir iletişim oldu? Onlar gemiden nasıl bir çağrı aldılar ki? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Where was your communication? | İletişiminiz neredeydi? Ah, robot ile ESP bağlantısı kurdun. Nasıl bir iletişim oldu? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Ah, the ESP you share with the robot. | Ah, ESP'yi robotla paylaşıyorsunuz. Olağanüstü. Ah, robot ile ESP bağlantısı kurdun. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Extraordinary. | Sıradışı. Dr. Durant. Olağanüstü. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Dr Durant. | Dr Durant. Evet, Doktor? Yıllar boyunca tüm bu formülleri topladık. Dr. Durant. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Yes, Doctor? These are all my formulas I've compiled over the years. | Evet, doktor? Yıllardır topladığım tüm formüller burada. Şimdi bu bilgileri başkalarına da iletmen için... Evet, Doktor? Yıllar boyunca tüm bu formülleri topladık. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
I want you to take them back with you... | Sizden onları geri götürmenizi istiyorum... ..seninle paylaşmak istiyorum, insanlığın yararına olsun diye. Şimdi bu bilgileri başkalarına da iletmen için... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
and pass them on to others in case something might happen to me. | ve bana bir şey olması durumunda onları diğerlerine vermenizi istiyorum. Bana güvenebilirsiniz. ..seninle paylaşmak istiyorum, insanlığın yararına olsun diye. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
You can depend on me. | Bana güvenebilirsiniz. Ben de uçuşumu izlemeni istiyorum. Bana güvenebilirsiniz. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
I also want you to monitor my flight. | Ayrıca uçuşumu izlemenizide istiyorum. Çünkü Olay Ufkunun içinde çok uzun süre kalabilirim. Ben de uçuşumu izlemeni istiyorum. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Stay as long as you can at the event horizon. | Olay ufkunda istediğiniz kadar kalabilirsiniz. Einstein Rosen teorisini düşünürsen,bu çok olası. Çünkü Olay Ufkunun içinde çok uzun süre kalabilirim. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
There might be an Einstein Rosen bridge to consider. | Orada bir Einstein Rosen köprüsü olduğunu düşünüyorum. Yapacağım. Einstein Rosen teorisini düşünürsen,bu çok olası. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
I will. | İzleyeceğim. İnan bana, uzun zamandır bu anı kaydetmesi içn... Yapacağım. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Believe me, I've been waiting a long time... | İnanın bana, bu anı kayıtlayacak sizin gibi birini... ..senin gibi birini bekliyordum. İnan bana, uzun zamandır bu anı kaydetmesi içn... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
for someone like you to record this moment. | uzun zamandır bekliyordum. Teşekkür ederim Doktor. ..senin gibi birini bekliyordum. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Thank you, Doctor. | Teşekkürler, Doktor. O zaman ben hazırım. Teşekkür ederim Doktor. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Then I'm ready. | Hazırım. Büyük yolculuk,büyük adamların işidir. O zaman ben hazırım. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Ready to embark on man's greatest journey. | İnsanlık en büyük yolculuğuna girişmeye hazır. Ama bu çok riskli. Büyük yolculuk,büyük adamların işidir. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Certainly his riskiest. | Elbette ama sakıncalarıda var. Büyük risk gerçeği bilmeden yola çıkanlar ... Ama bu çok riskli. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
The risk is incidental compared to the possibility... | Risk bilinmeyen gerçeği hükmetme olasılığının... ..için geçerlidir. Büyük risk gerçeği bilmeden yola çıkanlar ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
to possess the great truth of the unknown. | tesadüfi karşılaştırılmasıdır. Orada, bildiğin hiçbir tabiat kanunu... ..için geçerlidir. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
There, long cherished laws of nature... | Orada, bildiğin hiçbir doğa kanunu... ..geçerli değil. Orada, bildiğin hiçbir tabiat kanunu... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
simply do not apply. | ...basitçe geçerli değil. Orada hiçbir şey yok. ..geçerli değil. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
They vanish. | Yok oldular. Ya hayat? Orada hiçbir şey yok. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
And life? | Ve yaşam? Hayat mı? Ya hayat? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Life? | Yaşam? Sonsuza kadar hayat var. Hayat mı? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Life forever. | Yaşam devamlıdır. Erkeklerden en güvenilir subay Frank McCrae’di. Sonsuza kadar hayat var. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
The officer the men trusted most was Frank McCrae. | Adamların en güvendikleri subay Frank McCrae idi. Kate'in babası. Onlar eve dönmek istediler ama, Dr.Reinhart duymazdan geldi. Erkeklerden en güvenilir subay Frank McCrae’di. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Kate's father. They turned to him when Dr Reinhardt ignored the orders to return home. | Kate'in babası. Dr Reinhardt eve dönüş emrini reddedince onun yanına geçtiler. Bunun üzerine gemiyi ele geçirmeye çalıştılar. Kate'in babası. Onlar eve dönmek istediler ama, Dr.Reinhart duymazdan geldi. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
He tried to take control of the Cygnus. | Cygnus'un denetimini almaya çalıştı. Ancak Reinhardt bunu isyan sayarak, Bay McCrae’i öldürdü. Bunun üzerine gemiyi ele geçirmeye çalıştılar. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Reinhardt called it mutiny and killed Mr McCrae. | Reinhardt isyan olarak saydı ve bay McCrae'i öldürdü. Ya mürettebata ne oldu? Onlar da nöbetçiler tarafından ele geçirildi, robotlaştırıldılar ve hala gemideler. Ancak Reinhardt bunu isyan sayarak, Bay McCrae’i öldürdü. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What became of the crew? They were captured by the sentry robots and are still on board. | Mürettebata ne oldu? Gözcü robotlar tarafından yakalandılar, hala gemideler. Ne? Neredeler? Ya mürettebata ne oldu? Onlar da nöbetçiler tarafından ele geçirildi, robotlaştırıldılar ve hala gemideler. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What? Where? | Ne? Nerede? Güç merkezi olarak kullanılan büyük kuledeler. Ne? Neredeler? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
In the command tower, the power centre. | İdare kulesinde, güç merkezinde. Robotlar, Bay Pizer, onlar insansı robotlar. Güç merkezi olarak kullanılan büyük kuledeler. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Robots, Mr Pizer, humanoid robots. | Robotlar, bay Pizer, insanımsı robotlar. Bu evrende ki en değerli şey ... Robotlar, Bay Pizer, onlar insansı robotlar. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
The most valuable thing in the universe... | Evrendeki en değerli şey... zeki yaşamdır,Dr Reinhardt’ta onları.. Bu evrende ki en değerli şey ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
intelligent life, means nothing to Dr Reinhardt. | zeki yaşam, Dr Reinhardt için anlamsız. Komut verebileceği mürettebat robotları haline getirdi. zeki yaşamdır,Dr Reinhardt’ta onları.. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Without their wills, the crew became things he could command. | Onların duygularını alarak, mürettebatı nesne olarak yönetebilirdi. Bu cenaze’yi açıklıyor. Doğru. Komut verebileceği mürettebat robotları haline getirdi. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
That explains the funeral. Right. | Cenaze töreninin açıklaması. Doğru. Sizde topallayan robot görmüştünüz. Bu cenaze’yi açıklıyor. Doğru. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
And the limping robot you spotted. | Ve gördüğün topallayan robot. Sen o robotların vücudunun içinde aslında insan vücudu mu var demek istedin? Sizde topallayan robot görmüştünüz. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Do you mean to tell me that there's actually a human body under that clothing? | O elbiselerin altında gerçekte insan vücutları olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun? Kesinlikle öyle Bayım. Sen o robotların vücudunun içinde aslında insan vücudu mu var demek istedin? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Exactly, Mr Booth. | Kesinlikle, bay Booth. Madem bu işin arkasında böyle şeytanca bir fikir var. Kesinlikle öyle Bayım. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
We can't just take off and leave these poor devils behind. | Bu zavallı şeytanları arkamızda bırakıp çekip gidemeyiz. Senin planını uygulamak zorundayız Harry. Madem bu işin arkasında böyle şeytanca bir fikir var. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Harry, looks like we're gonna have to try your plan. | Harry, planını denemek zorundayız gibi görünüyor. Ne? Peki mürettabatın geri kalanını nasıl götüreceğiz? Senin planını uygulamak zorundayız Harry. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What? And end up just like the rest of the crew? | Ne? mürettebattan geri kalanını nasıl halledeceğiz? Onları çalıştıramazsak hiçbir şansımız olmaz. Ne? Peki mürettabatın geri kalanını nasıl götüreceğiz? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Why, if they couldn't pull it off, what chance do we have? | Niye, başaramayacaklarsa, neyi değiştirmeye uğraşıyoruz? Kaptan, onlar maalesef geri döndürülemez. Onları çalıştıramazsak hiçbir şansımız olmaz. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Captain, the damage is irreversible. | Kaptan, zarar düzeltilemez. Ölüm onlar için kurtuluş. Kaptan, onlar maalesef geri döndürülemez. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Death is their only release. | Ölüm onların tek kurtuluşu. Bu doğru. Tanrı aşkına, Dan o mekanik orduya güvenemeyiz. Ölüm onlar için kurtuluş. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
That's right. For God's sakes, Dan, we can't take on that mechanical army. | Çok doğru. Allah aşkına, Dan, Mekanize bir orduyu götüremeyiz. Kaptanben de iki nöbetçi robotu yok etmek zorunda kaldım. Bu doğru. Tanrı aşkına, Dan o mekanik orduya güvenemeyiz. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Captain, I was forced to destroy two sentry robots. | Kaptan, iki nöbetçi robotu güç kullanarak parçalamıştım. Onları aramaya çıkmadan önce harekete geçmeliyiz. Kaptanben de iki nöbetçi robotu yok etmek zorunda kaldım. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
The others are searching now. If they're found... | Diğerleri şimdi araştırıyorlar. Bulurlarsa... Anladım, Vincent. Charlie, geri sayıma başla. Tamam. Onları aramaya çıkmadan önce harekete geçmeliyiz. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Gotcha, Vincent. Charlie, start the countdown. Right. | Anlaşıldı, Vincent. Charlie, geri sayıma başla. Doğru. Vincent, Sende Kate ve Alex’e durumu anlatıp buraya çağır. Anladım, Vincent. Charlie, geri sayıma başla. Tamam. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Vincent, tell Kate I want her and Alex back here on the double. | Vincent, Kate söyle Alex ile beraber her ikisini de acele burada istiyorum. Seyir planını düzenle. Vincent, Sende Kate ve Alex’e durumu anlatıp buraya çağır. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Fix navigational course. | Yol bulucuyu ayarla. Bütün bunları yaparken Dr Reinhardt ... Seyir planını düzenle. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
You have achieved all this on your own, Dr Reinhardt... | Bütün bunları siz kendiniz başlattınız, Dr Reinhardt... Acaba neler olabileceğini düşündünüz mü ? ... Bütün bunları yaparken Dr Reinhardt ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
and you would have every right to reject the request of a comparative stranger, but... | sizden üsütün bir yabancının isteklerini reddetmek için her türlü hakkınız olurdu, ama... Sen ne umuyorsun Alex ? Ölümsüzlük mü? Acaba neler olabileceğini düşündünüz mü ? ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What are you hoping for, Alex? Immortality? | Neyi ümit ediyorsunuz, Alex? Ölümsüzlük mü? Hayır, bilimsel gerçek. Sen ne umuyorsun Alex ? Ölümsüzlük mü? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
No, scientific truth. | Hayır, bilimsel gerçekler. Alex, havalanmamız için hazırlıklar tamammış bizi bekliyorlar. Hayır, bilimsel gerçek. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Alex, we have to board right away. They're waiting to blast off. | Alex, hemen ayrılmalıyız. Onlar kalkmayı bekliyorlar. Reaktörü hazırla! Alex, havalanmamız için hazırlıklar tamammış bizi bekliyorlar. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Prepare reactors! | Reaktörleri hazırlayın! Maximilian! Reaktörü hazırla! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Maximilian! | Maximilian! Göstergelerde neler var Vincent? Tüm sistemler gitmek için hazır Bay Pizer. Maximilian! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
How are your readings, Vincent? All systems are go, Mr Pizer. | Durum nasıl, Vincent? Tüm sistemler çalışıyor, bay Pizer. Alex, inan bana bunun için hayatını tehlikeye atmaya değmez. Göstergelerde neler var Vincent? Tüm sistemler gitmek için hazır Bay Pizer. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Alex, I will not have you throwing your life away for this. | Alex, bunun için yaşamını heba etme. Onu anlıyorum,Sanırım bunu yapabilir. Oh, Tanrım, Alex! Alex, inan bana bunun için hayatını tehlikeye atmaya değmez. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
He can do it. I know he can. Oh, God, Alex! | Yapabilir. Yapabileceğini biliyorum. Oh, Allah'ım, Alex! Kara deliğin ötesinde tamamen farklı bir dünya var... Onu anlıyorum,Sanırım bunu yapabilir. Oh, Tanrım, Alex! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
There's an entirely different world beyond that black hole... | Kara deliğin ötesinde tamamen farklı bir dünya var... ..orada bizim anladığımız manada mekan ve zaman yok artık. Kara deliğin ötesinde tamamen farklı bir dünya var... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
a point where time and space as we understand it no longer exists. | orada zaman ve uzay bildiğimiz gibi uzun değil. Onu keşfedecek ilk insanlar olacağız. ..orada bizim anladığımız manada mekan ve zaman yok artık. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
We will be the first to see it, to explore it, to experience it. | İlk defa göreceğiz, keşfedeceğiz, deneyeceğiz Lanet olsun Dan!Alex’i beklersek ayrılmak için çok geç kalacağız. Onu keşfedecek ilk insanlar olacağız. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Damn it all, Dan! If we wait for Alex, we may be too late. | Lanet olsun hepsine, Dan! Eğer Alex'i beklersek çok geç kalacağız. Görmüyor musun? Adam onu hipnotize etti. Lanet olsun Dan!Alex’i beklersek ayrılmak için çok geç kalacağız. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Don't you see? He's hypnotized by that man. | Anlamıyor musun? O adamlar hipnotize edilmişler. Vincent. Evet, Yüzbaşı? Görmüyor musun? Adam onu hipnotize etti. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Vincent. Yes, Captain? | Vincent. Evet, Kaptan? Kate’ye bilgileri aktar, Alex gelmiyorsa, kendisi geri dönsün. Vincent. Evet, Yüzbaşı? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Tell Kate we want her back here fast, with or without Alex. Tell her why. | Kate'e en hızlı şekilde buraya gelmesini söyle, Alex ile veya onsuz. Niye olduğunu da söyle. Reaktörü açın. Kate’ye bilgileri aktar, Alex gelmiyorsa, kendisi geri dönsün. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Reactors on. | Reaktörler devrede. Harekete geçiyorlar. Reaktörü açın. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
He's going to do it. | Yapacak. Şimdi yapacak! Harekete geçiyorlar. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
He's going to do it! | Yapacak! Gerçekten bunu yapacak. Şimdi yapacak! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
He's really going to do it. | Gerçekten yapacak. Şu anda ayrılmazsak bu deli bizi de öldürecek Holland. Gerçekten bunu yapacak. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
He'll kill us all if you don't get us outta here now, Holland. | Eğer bizi buradan hemen çıkartmazsan hepimizi öldürecek, Holland. Onun uçuşunu izlememizi istiyor, Hala zamanımız var. Şu anda ayrılmazsak bu deli bizi de öldürecek Holland. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
He wants us out there to monitor his flight. We still have time. | Uçuşunu izlememiz için bizi orada istiyor. Hala zamanımız var. Kendi hayatınızla kumar oynayabilirsiniz ama benimkiyle oynamayın! Onun uçuşunu izlememizi istiyor, Hala zamanımız var. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
You're gambling with our lives, but you're not gonna gamble with mine! | Hayatlarımızla kumar oynuyorsun ama benimkiyle oynayamayacaksın! Harry, Kapa çeneni! Kendi hayatınızla kumar oynayabilirsiniz ama benimkiyle oynamayın! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Shut up, Harry! | Kapa çeneni, Harry! Alex. R kare. Harry, Kapa çeneni! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Alex. R squared. | Alex. R ayarlandı. Alex! Seninle biraz konuşabilir miyim? B artı ... Alex. R kare. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Alex! Could I have a word with you? B plus... | Alex! Sana bir şey söyleyebilir miyim? B artı... B kare ... Alex! Seninle biraz konuşabilir miyim? B artı ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
B squared... | B ayarlandı... Bir kare üzerinde sinüs, veri kare ... B kare ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
over A squared, sine squared, data... | A ayarlandı, sinüs ayarlandı, veri... Geçen gün neden bahsediyorduk, hatırlıyor musun? Bir kare üzerinde sinüs, veri kare ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Do you remember what we were talking about the other day? | Önceki gün ne için konuştuğumuzu hatırlıyor musun? Buradan acele çıkmalıyız. Ben kalıyorum. Sus! Geçen gün neden bahsediyorduk, hatırlıyor musun? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
We've gotta get out of here. I'm staying. Shh! | Buradan çıkmalıyız. Ben kalıyorum. Reinhardt bir katil. Ne? Buradan acele çıkmalıyız. Ben kalıyorum. Sus! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Reinhardt is a murderer. What? | Reinhardt bir katil. Ne? Evet. Bu yaratıklar ... Reinhardt bir katil. Ne? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Yes. Those creatures... | Evet. Şu yaratıklar... .. robot değil. Saklanıyorlar ... Evet. Bu yaratıklar ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Those aren't robots. They're... | Onlar robot değil. Onlar... Onlar aslında gerçek mürettebat, robot haline getirilmişler. .. robot değil. Saklanıyorlar ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
They're humanoids. They're... They're what's left of the original crew. | Onlar insanımsı. Onlar... Onlar asıl mürettebattan geri kalanlar. Bir sorun mu var Bayan Kate? Onlar aslında gerçek mürettebat, robot haline getirilmişler. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What's wrong, Miss Kate? | Neyin var, bayan Kate? Hasta görünüyorsunuz. Bir sorun mu var Bayan Kate? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |