Search
English Turkish Sentence Translations Page 160665
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
A legend. So he believed. | Bir efsane. Böyle inanmıştı. Reinhardt kendi projelerini ispatlamayı ... O bir efsanedir. O da buna inanıyordu. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Reinhardt had the knack of making his own ambitions... | Reinhardt hırslarını ulusal onur meselesi gibi... Ulusal bir sorunmuş gibi görürdü. Reinhardt kendi projelerini ispatlamayı ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
seem like a matter of national pride. | görme becerisine sahipti. Kongre Ödenekler Komitesinde bu yüzden fikirlerimiz çatıştı ... Ulusal bir sorunmuş gibi görürdü. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Why, he talked the space appropriations committee... | Niye, tüm zamanların en pahalı başarısızlığı... Bana göre fikirleri tüm zamanların en büyük fiyaskosuna yol açacaktı... Kongre Ödenekler Komitesinde bu yüzden fikirlerimiz çatıştı ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
into the costliest fiasco of all time... | olan Uzay Bölüşme Çalıştayında konuştu. O da başarısızlığını kabul etmeyi reddetti. Bana göre fikirleri tüm zamanların en büyük fiyaskosuna yol açacaktı... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
and refused to admit failure. | ve başarısızlığı kabullenmeyi reddetti. Onu uyarmalarımıza da önemsemedi. O da başarısızlığını kabul etmeyi reddetti. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
He ignored his recall. | Geri dönmeyi reddetti. Belki de başarısız olmamıştı. Onu uyarmalarımıza da önemsemedi. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Maybe not. Maybe it never got through. | Belki de değil. Belki de o asla ulaşmadı. Gemisiyle birlikte ... uzayda kayboldu. Belki de başarısız olmamıştı. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
That ship just... just disappeared. | O gemi sadece...sadece kayboldu. Onları bir daha gören olmamıştı. Gemisiyle birlikte ... uzayda kayboldu. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
They've never been seen again. | Onlardan asla haber alınamadı. Dan, bizi gemiye yaklaştır. Vincent ve ben gemiye çıkmaya çalışacağız. Onları bir daha gören olmamıştı. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Dan, get us in close enough. Vincent and I could get aboard on tethers. | Dan, bizi yakınlaştır. Vincent ve ben güverteye bağlarız. Cicero derki, "Gençlerin karakteristik Özellikleri acelecilikleridir ... Dan, bizi gemiye yaklaştır. Vincent ve ben gemiye çıkmaya çalışacağız. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
To quote Cicero, "Rashness is the characteristic of youth... | Çiçero'dan bir alıntı, "Acelecilik gençliğim tipik özelliğidir... İhtiyat yaşlıların özelliğidir, Cesaret değil,başarı takdir görür " Cicero derki, "Gençlerin karakteristik Özellikleri acelecilikleridir ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
prudence that of mellowed age and discretion the better part of valour." | öngörülülük olgunluğun tipik özelliğidir ve basiret, kişisel karar verebilme yetisi ise cesaretin bir bölümüdür." Şu an öykülerin zamanı değil Kaptan Onu kontrol etmemiz gerek. İhtiyat yaşlıların özelliğidir, Cesaret değil,başarı takdir görür " | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
No sense leaving the story of a lifetime untold, Captain. | Yaşanmış sayısız ayrılık hikayesine üzülemeyiz, kaptan Ben de buna inanıyorum Harry... Şu an öykülerin zamanı değil Kaptan Onu kontrol etmemiz gerek. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
I believe there is, Harry... | Olduğuna inanıyorum, Harry... Şu anda tam yolumuzun üzerinde. Ben de buna inanıyorum Harry... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
and it's looking straight at us. | ve bize doğru bakıyor. Sensörleri gemiye yönelttin mi Charlie? Şu anda tam yolumuzun üzerinde. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Picking up anything on the sensors, Charlie? | Tarayıcılarda birşey var mı Charlie? Olumsuz,Türbülans sebebiyle ulaşamadık.. Sensörleri gemiye yönelttin mi Charlie? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Negative, but with all that turbulence... | Olumsuz, Oradaki çekim nedeniyle... Sinyal göndermemizi başarısız kılıyor. Olumsuz,Türbülans sebebiyle ulaşamadık.. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
out there, our signal might not be getting through. | sinyallerimiz ulaşamıyor. Benim göstergelerime göre Bir santimetre bile hareket yok ... Sinyal göndermemizi başarısız kılıyor. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
According to my instruments, it hasn't moved a centimetre... | Aletlerime göre, bir santim bile hareket yok... Onu gördüğümüzden beri değişmedi. Benim göstergelerime göre Bir santimetre bile hareket yok ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
since we first spotted it. | ilk durumdan beri. Ama, Alex, hareketsiz bir şekilde bu çekime nasıl karşı koyuyor? Onu gördüğümüzden beri değişmedi. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
But, Alex, how can a lifeless derelict defy that kind of gravity? | Ama, Alex, nasıl oluyorda böyle terkedilmiş bir gemi bu tür bir çekime karşı koyuyor? Bilmiyorum, ama bu kesinlikle araştırılması gereken bir durum. Ama, Alex, hareketsiz bir şekilde bu çekime nasıl karşı koyuyor? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
I don't know, but it's certainly worth investigating. | Bilmiyorum, ama kesinlikle faydalı bir araştırma olacak. Alex benim içgüdülerime göre ... Bilmiyorum, ama bu kesinlikle araştırılması gereken bir durum. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
My instincts are against it, Alex... | İçgüdülerim karşı, Alex... Bu gemiye yakından bakmalıyız. Alex benim içgüdülerime göre ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
but we'll go in for a closer look. | ama daha yakından bakmak için gideceğiz. Charlie koordinatları bul,yaklaşma açısı çıkar. Vincent İticileri tam güç çalıştır. Bu gemiye yakından bakmalıyız. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Fix a coordinate approach, Charlie. Full power on the thrusters, Vincent. | Yaklaşım koordinatlarını çıkar, Charlie İticiler tam güce Vincent. Yerçekimi kuvvetinde değişim olacak hazırlanın ... Charlie koordinatları bul,yaklaşma açısı çıkar. Vincent İticileri tam güç çalıştır. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Strap yourselves in. We'll be feeling the gravitational force... | Kendinizi bağlayın. Yerçekimi gücünü hissedeceğiz... şimdi. Yerçekimi kuvvetinde değişim olacak hazırlanın ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
right now. | Hemen şimdi. Mesafe: 29.551 ve motorları kapalı. şimdi. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Range: 29551 and closing. | Uzaklık: 29551 ve yaklaşıyoruz. Vincent,Cygnus’un konumunda değişme var mı? Mesafe: 29.551 ve motorları kapalı. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What's your reading on Cygnus, Vincent? | Cygnus'da ne okuyorsun, Vincent? Nirengi göstergelerine göre hala yerinde sabit,efendim. Vincent,Cygnus’un konumunda değişme var mı? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Triangulation shows it's still holding steady, sir. | Üçgenleme hala yerinde sabit durduğunu gösteriyor, efendim. Çekim göstergeleri? 0,02450 ve yükseliyor. Nirengi göstergelerine göre hala yerinde sabit,efendim. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Gravity pull? .02450 and rising. | Çekim gücü ne? .02450 ve yükseliyor. Kara deliğin çekim gücünden uzak durmamız gerek, 8 5 derece. üçte iki oranında ters güç ver. Çekim göstergeleri? 0,02450 ve yükseliyor. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Puts us in an escape attitude of 8 5 degrees. Cut power by two thirds. | Bizi 8 5 derecelerde kaçış durumuna sok. İki ve üçüncü motorları durdur. 8 5 derece.Vahşi at gibi tekmeliyor. Çekim gücü? Kara deliğin çekim gücünden uzak durmamız gerek, 8 5 derece. üçte iki oranında ters güç ver. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
8 5 degrees. She's bucking like a bronco. Gravity? | 8 5 derece. Vahşi bir at gibi sıçrıyor. Yerçekimi? 0,46960, yine artıyor. 8 5 derece.Vahşi at gibi tekmeliyor. Çekim gücü? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
.46960, still climbing. | .46960, hala yükseliyor. El yönetimine geçin. 0,46960, yine artıyor. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Switching to manual. | Elle kontrol. Kaptan, motorların fazla dayanabileceğini sanmıyorum ... El yönetimine geçin. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Captain, I'm not sure how long the engines will remain operable... | Kaptan, motorların daha ne kadar bu güce karşı... Aşırı çekim gücü var,geri dönmeliyiz. Kaptan, motorların fazla dayanabileceğini sanmıyorum ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
against that much force when we turn back. | işlevsel kalacağından emin değilim, geri döndüğümüzde daha da artacak. Alex, yerçekimi maksimuma yakın. Aşırı çekim gücü var,geri dönmeliyiz. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Alex, gravity's close to maximum. | Alex, yerçekimi üst sınıra yaklaştı. Bizi yakın konuma getir ve sesini kes. Alex, yerçekimi maksimuma yakın. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
We can afford one pass, and then we're gonna have to get the hell out. | Bir sefer hakkımız var sonra cehennemin dibini boylarız. Sıfır yerçekimi. Gücü kes. Bizi yakın konuma getir ve sesini kes. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Zero gravity. Cut the power. | Sıfır yerçekimi. Gücü kesin. Cam gibi dümdüz olduk. Sıfır yerçekimi. Gücü kes. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Smooth as glass. | Cam gibi pürüzsüz. Fırtınanın gözünde olmak gibi. Cam gibi dümdüz olduk. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
It's like being in the eye of a hurricane. | Bir kasırganın gözünde olmak gibi. Ne oldu? Doğal bir fenomen. Fırtınanın gözünde olmak gibi. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What happened? Natural phenomenon. | Ne oldu? Doğal yansıma Sanırım o gemiden kaynaklanan bir şey. Ne oldu? Doğal bir fenomen. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Or something from that ship. | yada o gemiden bir şey. Araştırma kameralarını etkinleştir. Sanırım o gemiden kaynaklanan bir şey. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Activating the microbeam. | Mikro ışın devrede. Bir şey tespit edebildin mi, Charlie? Araştırma kameralarını etkinleştir. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Picking up anything, Charlie? | Birşey var mı Charlie? Olumsuz, Alex. Sinyallerimizden hiçbir tepki alamıyoruz.. Bir şey tespit edebildin mi, Charlie? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Negative, Alex. No way our signals can't get through this time. | Olumsuz, Alex. Bu kez sinyallerimizi yakalamanın bir yolu yok. Çekim gücü maksimum, Dan. Tanrım, sürüklenmeye başlayacağız. Olumsuz, Alex. Sinyallerimizden hiçbir tepki alamıyoruz.. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Gravity's at maximum, Dan. My God, I think it's got us. | Yerçekimi en üst seviyede, Dan. Allah'ım, bizi yutacak sanırım. Takla atmaya başlamadan, dörtlü jetleri tam güç çalıştırın. Çekim gücü maksimum, Dan. Tanrım, sürüklenmeye başlayacağız. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
We're starting to tumble. Hundred percent on the roll jet quads. | Düşmeye başlıyoruz. Dörtlü motorlar yüzde yüz. Dörtlü jetler, tam kapasite ile çalışıyor. Takla atmaya başlamadan, dörtlü jetleri tam güç çalıştırın. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Roll jet quads, full capacity. | Dörtlü motorlar, tam güç. Geminin orta bölümünde çatlak.Oksijen kaybı var. Charlie ... Dörtlü jetler, tam kapasite ile çalışıyor. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Air break at midship. Losing oxygen. Charlie... | Geminin ortasında hava kaçağı. Oksijen kaybı. Charlie... Bana tam itici güç vermeni istiyorum. Ana iticileri 180 dereceye ayarla. Geminin orta bölümünde çatlak.Oksijen kaybı var. Charlie ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
give me a full burst at 180 degrees, main thrusters. | Bana 180 derecede tam itiş gücü sağla, ana iticiler. Burada bir hasar oluştu! Bana tam itici güç vermeni istiyorum. Ana iticileri 180 dereceye ayarla. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
We got a break here too! | Burada da bir kaçak var! Acil durum reaktörü açık, ve ikincil hava hatları hasarlı! Burada bir hasar oluştu! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Emergency readouts show the primary and secondary air lines ruptured! | Hasar sonuçları birinci ve ikinci hava hatlarının patladığını gösteriyor! Hareket yok. Acil durum reaktörü açık, ve ikincil hava hatları hasarlı! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Never rains. | Asla yağmur yağmaz. Tam güç yan iticileri, A ve B halkaları. Hareket yok. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Full pitch attitude thrusters, A and B rings. | İticileri tam eğim durumuna getir, A ve B'yi bağla. Kara delik Bizi kendine çekiyor Tam güç yan iticileri, A ve B halkaları. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
The black hole is pulling us in. | Kara delik bizi içine çekiyor. El kumandasına geçiyoruz. Kara delik Bizi kendine çekiyor | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Going to manual. | Elle kontrol ediyorum. Dört numaralı yan motor,dışa doğru patladı Kaptan. Ben dışarı çıkıp onarayım. El kumandasına geçiyoruz. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
The number four hatch blew outward, Captain. I'll go out and secure it. | Dört numaralı kapak dışarı uçtu, kaptan. Gidip emniyete alacağım. Dışarı çık ve onar, Vincent. Yalnız ağırlık ve çekime dikkat et. Dört numaralı yan motor,dışa doğru patladı Kaptan. Ben dışarı çıkıp onarayım. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Watch yourself out there, Vincent. There's more gravity pull than we've ever encountered. | Orada kendine dikkat et, Vincent. Karşılaştığımızdan çok daha fazla yerçekimi gücü var. Anlaşıldı, efendim. Dışarı çık ve onar, Vincent. Yalnız ağırlık ve çekime dikkat et. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Yes, sir. | Olur, efendim. Alex, Aşağıda ki zararı kontrol etmeye gidiyorum! Anlaşıldı, efendim. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Alex, we'd better check out the damage below! | Alex, aşağıdaki hasarada baksak iyi olur! Vincent, beni duyuyor musun? Vincent, içeri gel. Alex, Aşağıda ki zararı kontrol etmeye gidiyorum! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Vincent, do you read me? Come in, Vincent. | Vincent, beni duyuyor musun? İçeri gel, Vincent. Kate, ya burada bir arıza var ... Vincent, beni duyuyor musun? Vincent, içeri gel. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Kate, either we have a malfunction here... | Kate, bizde burada işlevsiz kaldık... ya da dışarıda çok fazla parazit var. Kate, ya burada bir arıza var ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
or there's too much interference on the outside. | yada dışarda çok fazla parazit var. Vincent ESP ile üstesinden gelmeye çalış.. ya da dışarıda çok fazla parazit var. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
See if you can get through to Vincent with your ESP. | Eğer ESP'en ile ulaşabilirsen Vincent'a bak. Ben Vincent’i duyabiliyorum. Vincent ESP ile üstesinden gelmeye çalış.. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
I got through to Vincent. | Vincent'a ulaştım. O kendisinin eski ve cesur pilotlardan olduğunu söyledi ... Ben Vincent’i duyabiliyorum. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
He said there are old pilots and there are bold pilots... | Diyor ki yaşlı pilotlar vardır, cesur pilotlarda vardır... Ve en az onlar kadar cesur olduğunu. O kendisinin eski ve cesur pilotlardan olduğunu söyledi ... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
but there are very few old, bold pilots. | ama bir de hem yaşlı, hem de cesur pilotlar vardır. Vincent üzerindeki ayarlanma haklarım saklıdır. Ve en az onlar kadar cesur olduğunu. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
She's tuned in on Vincent, all right. | Vincent'a bağlandı. Yakala bacağımı! Bacağım! Vincent üzerindeki ayarlanma haklarım saklıdır. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Grab my leg! My leg! | Bacağımı tut! Bacağımı! Sen iyi misin? Evet, evet. Yakala bacağımı! Bacağım! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
You okay? Yeah, yeah. | İyi misin? Evet, evet. Ve başlattım! Sen iyi misin? Evet, evet. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
And that's got it! | ve işte oldu! Güçlendiriciler çalışıyor, Charlie. Sıfır yerçekimi için bir çalışma yapmamız lazım. Ve başlattım! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Hit the boosters, Charlie. We gotta make a run for that zero gravity. | Yedek motorları çalıştır, Charlie. Sıfır yerçekimi gücünü yakaladık. Kapak kapandı! Güçlendiriciler çalışıyor, Charlie. Sıfır yerçekimi için bir çalışma yapmamız lazım. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
He secured the hatch! | Kapak emniyette! Güzel. Kapak kapandı! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Good. | Güzel. Sadece geçici olarak onardık. Dan, sadece ikinci hattı kullanabilirsin. Güzel. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
We can only make temporary repairs here, Dan, and that's only to the secondary line. | Burada sadece geçici bir onarım yapabiliriz, Dan, yani sadece ikinci hatta. Ana regülatör’ün hasarlı parçalarını değiştirmemiz lazım... Sadece geçici olarak onardık. Dan, sadece ikinci hattı kullanabilirsin. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Unless we can replace the damaged parts in the main regulator... | Ana hava ayar bölümündeki zarar gören parçaları değiştirmezsek... Yoksa oksijen kaynağımızı kaybedeceğiz.. Ana regülatör’ün hasarlı parçalarını değiştirmemiz lazım... | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
we're gonna lose our oxygen supply. | oksijen desteğini kaybedeceğiz. Lanet olsun! Yoksa oksijen kaynağımızı kaybedeceğiz.. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Damn! | Lanet olsun! Dan, sabitleyici koptu. Lanet olsun! | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Dan, the tether's broken. | Dan, bağlama ipi koptu. Ben ona yardıma gidiyorum. Olmaz, Charlie yerinde kal. Dan, sabitleyici koptu. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
I'm going after him. Stay at your post, Charlie. | Onun peşinden gidiyorum. Görev yerinde kal, Charlie. Neden izin vermiyorsun? Ben ona yardıma gidiyorum. Olmaz, Charlie yerinde kal. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What the hell are you made of? | Ne yapmaya çalışıyorsun? Ya orada bizden biri olsaydı? Vincent bizden biridir. Neden izin vermiyorsun? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What if it were one of us out there? Vincent is one of us. | Ya dışarıda bizden biri olsaydı? Vincent bizden biri. Ters iticileri çalıştırmaya başla. Ya orada bizden biri olsaydı? Vincent bizden biridir. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Reverse thrusters and look for a place to set down. | İticileri kapa ve iniş için bir yer bak. Neler oluyor? Ben de merak ediyorum. Ters iticileri çalıştırmaya başla. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
What's going on? That's what I'd like to know. | Neler oluyor? Bilmek istediğimde bu. Bir Noel ağacı gibi aydınlandı. Neler oluyor? Ben de merak ediyorum. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Like a tree on Christmas morning. | Noel sabahında bir ağaç gibi. Savaş başlıkları atış pozisyonuna kilitlendi. Bir Noel ağacı gibi aydınlandı. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Locking warheads into firing position. | Savaş başlıklarını ateşleme pozisyonunda kitle. Dan yavaş ol. Onlar dostumuz,isteselerdi, şimdiye kadar işimizi bitirirlerdi. Savaş başlıkları atış pozisyonuna kilitlendi. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Hold it, Dan. They've got to be friendly. They could have blasted us right out of the sky. | Bekle, Dan. Dostça olabilirler. İsteseler işimizi çoktan bitirirlerdi. Yan tarafa bak, Dan. Dan yavaş ol. Onlar dostumuz,isteselerdi, şimdiye kadar işimizi bitirirlerdi. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Your side, Dan. | Yanına bak, Dan. Herhangi bir görüntü var mı? Yan tarafa bak, Dan. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
You got a picture down there? | Oranın bir görüntüsü var mı? Gemide insanlar var. Sadece bir gölge, Kate. Herhangi bir görüntü var mı? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
There are people on board. Just a shadow, Kate. | Güvertede insanlar var. Sadece gölge, Kate. Resmi büyütün, lütfen. Gemide insanlar var. Sadece bir gölge, Kate. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Enlarge, please. | Büyült lütfen. İnsanlar var Alex. Biliyorum. Bunu hissediyorum. Resmi büyütün, lütfen. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
There are people, Alex. I know it. I feel it. | İnsanlar var, Alex. Biliyorum. Hissediyorum. Uzay taşıyıcı asansörü geliyor. İnsanlar var Alex. Biliyorum. Bunu hissediyorum. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Docking elevator coming up. | Güverte asansörüne yaklaşıyoruz. Neden önce merdivenlere kırmızı halı sermediler ? Uzay taşıyıcı asansörü geliyor. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Wonder why they didn't roll out the red carpet earlier. | Muhteşem niye önce kırmızı halı sermemişler. Bilmiyorum ama bundan da hiç hoşlanmadım. Neden önce merdivenlere kırmızı halı sermediler ? | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
I don't know, and I don't like it. | Bilmiyorum ve hoşuma gitmedi. Ancak, gemimizin onarımı için onlara ihtiyacımız var. Bilmiyorum ama bundan da hiç hoşlanmadım. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
But they're calling the shots, and we've got to repair this craft. | Fakat iletişim kurarlarsa, gemimizi onarabiliriz. Dan, acele ettiğim için üzgünüm. Ancak, gemimizin onarımı için onlara ihtiyacımız var. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |
Dan, I'm sorry I blew my stack. | Dan, çıkışım için afedersin. Hepimizin bir zaafı var, Seninki de küçük teneke adam, Charlie. Dan, acele ettiğim için üzgünüm. | The Black Hole-1 | 1979 | ![]() |