• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 178361

English Turkish Film Name Film Year Details
Get out of the way! Yoldan çekilin! Uzaklaşın yoldan! Yoldan çekilin! Çekilin yoldan! Unstoppable-1 2010 info-icon
1206 to dispatch. Over. 1206'dan merkeze. Tamam. 1206'dan çağrı. Tamam. 1206'dan merkeze. Tamam. 1206'dan merkeze. Tamam. Unstoppable-1 2010 info-icon
What's wrong? What's wrong? Sorun ne? Sorun mu ne? Ne oldu? Ne mi oldu? Sorun ne? Sorun mu ne? Sorun ne? Sorun mu ne? Unstoppable-1 2010 info-icon
We're not gonna fit in that siding. That's what's wrong. Bu hatta sığmayacağız. İşte sorunumuz bu. Yan hatta sığmayız. Olan bu. Bu hatta sığmayacağız. İşte sorunumuz bu. O cebe sığmayız. Sorun bu. Unstoppable-1 2010 info-icon
1206. Are you in the siding yet? 1206 hâlâ hatta girmediniz mi? 1206. Yan hatta girdiniz mi? 1206 hâlâ hatta girmediniz mi? 1206, hâlâ cebe girmedin mi? Unstoppable-1 2010 info-icon
What's your location? Konumunuz nedir? Konumun ne? Unstoppable-1 2010 info-icon
FRANK: No, we're not in the hole. We're not gonna make it, can't do it. Hayır, girmedik. Bunu yapamayız. Başaramayız. Hayır, değiliz. Başaramayız, yapılamaz. Hayır, girmedik. Bunu yapamayız. Başaramayız. Hayır, cepte değiliz. Beceremeyiz, olmaz. Unstoppable-1 2010 info-icon
Too much train. Tren çok uzun. Çok fazla vagon var. Tren çok uzun. Fazla vagon var. Unstoppable-1 2010 info-icon
I'm gonna need you to realign the switch Makasları tekrar düzenlemenizi istiyorum... Makası düzeltmene ihtiyacım var, Makasları tekrar düzenlemenizi istiyorum... Makası tekrar ayarlamanız gerek. Böylece bir sonraki cebe gireriz. Unstoppable-1 2010 info-icon
so we can proceed to the next siding. ...böylece bir sonraki hatta giriş yapabiliriz. ...böylece bir sonraki yan hatta gireceğiz. ...böylece bir sonraki hatta giriş yapabiliriz. Unstoppable-1 2010 info-icon
1206. You have to get off the main. Over. 1206, ana hattan çıkmanız gerek. Tamam. 1206. Ana hattan çıkmanız gerekiyor. Tamam. 1206, ana hattan çıkmanız gerek. Tamam. 1206, ana hattan çıkmanız gerek. Tamam. Unstoppable-1 2010 info-icon
I understand that. But you gotta understand this. Bunu anlıyorum ama siz de beni anlamalısınız. Onu anladım. Ama siz de bunu anlayın. Bunu anlıyorum ama siz de beni anlamalısınız. Anlıyorum ama siz de bunu anlamalısınız. Unstoppable-1 2010 info-icon
We're not going to fit. O hatta sığmamız mümkün değil. Sığmayız oraya. O hatta sığmamız mümkün değil. Oraya sığmayız. Unstoppable-1 2010 info-icon
1206, stand by. 1206, beklemede kal. Unstoppable-1 2010 info-icon
That siding's a good 3.000 feet. End to end. Bahsettiğimiz hat baştan sonra 3000 fit, gayet uygun. O yan hat, baştan sona 914 metre uzunluğunda. Bahsettiğimiz hat baştan sonra 3000 fit, gayet uygun. O cep baştan uca 910 metre uzunluğunda. Unstoppable-1 2010 info-icon
Check your timetable. Çizelgeye tekrar bak. Zaman çizelgesine bak. Çizelgeye tekrar bak. Zaman akışını kontrol et. Orada 1280 metre olduğunu göreceksin. Unstoppable-1 2010 info-icon
It's gonna tell you the siding is 4. 111 feet. Sana hattın 4111 fit olduğunu söyleyecek. O da sana, yan hattın 1253 metre olduğunu söyleyecek. Sana hattın 4111 fit olduğunu söyleyecek. Unstoppable-1 2010 info-icon
But that's signal to signal. Ama bu bir ışıktan diğer ışık arası mesafedir. İki uyarı işareti arası. Ama bu bir ışıktan diğer ışık arası mesafedir. Ama iki sinyal arası. Unstoppable-1 2010 info-icon
In reality. It's more like 2.500 feet. Gerçekte ise daha çok 2500 fit kadardır. Gerçekte, 762 metre gibi. Gerçekte ise daha çok 2500 fit kadardır. Yani gerçekte 760 metre. Unstoppable-1 2010 info-icon
You add those five cars that you picked up... Senin eklediğin o beş vagonla birlikte... O fazlalık beş vagonu sen ekledin... Senin eklediğin o beş vagonla birlikte... Topladığın o beş vagonu da ekle... Unstoppable-1 2010 info-icon
We can fit. Sığabiliriz. Sığabiliriz oraya. Sığabiliriz. Sığarız. Unstoppable-1 2010 info-icon
No, we won't fit. Hayır, sığmayız. Hayır, sığmayacağız. Hayır, sığmayız. Hayır, sığmayız. Unstoppable-1 2010 info-icon
Dispatch. This is 1206. Merkez. Burası 1206. Burası, 1206. Merkez. Burası 1206. Merkez, burası 1206. Unstoppable-1 2010 info-icon
Can you tell me where the nearest rip track is? En yakın yan hat nerede söyleyebilir misiniz? Bana, rayın en yakın nerede ayrıldığını söyler misin? En yakın yan hat nerede söyleyebilir misiniz? Bana en yakın onarımhane nerede söyleyebilir misin? Unstoppable-1 2010 info-icon
1206. There's one in 6.2 miles. How fast are you going? 1206, en yakını 6.2 mil sonra. Hızınız nedir? 1206. En yakını 9 mil içinde. Ne kadar hızlısın? 1206, en yakını 6.2 mil sonra. Hızınız nedir? 1206, onuncu kilometre üzerinde var. Ne kadar hızlı gidiyorsunuz? Unstoppable-1 2010 info-icon
55 miles an hour. Saatte 55 mil. Saatte 88 kilometre. Saatte 55 mil. Saatte 88 kilometre. Unstoppable-1 2010 info-icon
1206. Go faster. Over. 1206, daha hızlı gidin. Tamam. 1206. Daha hızlı git. Tamam. 1206, daha hızlı gidin. Tamam. 1206, daha hızlı git. Tamam. Unstoppable-1 2010 info-icon
Why? Is that coaster still on the main? Neden? Boştaki tren hâlâ ana hatta mı? Neden? Tren hâlâ ana hatta mı kayıyor? Neden? Boştaki tren hâlâ ana hatta mı? Neden? O kayan tren hâlâ ana hat üzerinde mi? Unstoppable-1 2010 info-icon
1206, 777 is not a coaster. I repeat, it is not a coaster. Over. 1206, 777 boşta gitmiyor. Tekrar ediyorum, boşta değil. Tamam. 1206, 777 kaymıyor. Tekrar ediyorum, kaymıyor. Tamam. 1206, 777 boşta gitmiyor. Tekrar ediyorum, boşta değil. Tamam. 1206, 777 kaymıyormuş. Tekrarlıyorum, kaymıyor. Tamam. Unstoppable-1 2010 info-icon
You're telling me it's under power? Yani tam hız ilerlediğini mi söylüyorsun bana? Bana, gücün aktif olduğunu mu söylüyorsun? Yani tam hız ilerlediğini mi söylüyorsun bana? Yani bana güçte olduğunu mu söylüyorsunuz? Unstoppable-1 2010 info-icon
Get in the goddamn siding. Lanet olası hatta gir. Gir şu lanet olası yan hatta. Lanet olası hatta gir. Allahın belâsı cebe gireceksin. Unstoppable-1 2010 info-icon
1206. If you're going for it. That rip track is confirmed vacant. 1206, girecekseniz hattın boş olduğu doğrulandı. 1206. Eğer, oraya gidecekseniz, o ayrımın boş olduğundan eminiz. 1206, girecekseniz hattın boş olduğu doğrulandı. 1206, eğer devam edecekseniz, onarımhane terk edilmiş dendi. Unstoppable-1 2010 info-icon
It's your call, Frank. Karar senin Frank. Karar senin, Frank. Karar senin Frank. Karar senin Frank. Unstoppable-1 2010 info-icon
We need to throw the switch if you're staying on. Hatta kalacaksanız, makası değiştireceğim. Eğer, gidiyorsanız, makası değiştireceğiz. Hatta kalacaksanız, makası değiştireceğim. Eğer kalıyorsanız makas değiştirmemiz gerekecek. Unstoppable-1 2010 info-icon
We're not staying on! Pull the brake. Frank. Kalmayacağız! Freni çek, Frank. Gitmiyoruz oraya! Freni çek, Frank! Kalmayacağız! Freni çek, Frank. Kalmıyoruz! Freni çek, Frank! Unstoppable-1 2010 info-icon
We pull the brake and side up. I crash. Fren yapıp, hat değiştirirsem kaza yaparız. Freni çekeyim, yan yatalım. Kaza yapayım. Fren yapıp, hat değiştirirsem kaza yaparız. Freni çekeyim de yan yatalım! Ne yaptığımı biliyorum ben. Unstoppable-1 2010 info-icon
I know what the hell I'm doing. Ne yaptığımı biliyorum. Ne yaptığımı biliyorum ben. Ne yaptığımı biliyorum. Unstoppable-1 2010 info-icon
Bullshit! You're gonna get us killed. Hey! Saçmalık! Bizi öldürteceksin. Saçmalık! İkimizi de öldüreceksin. Hey. Saçmalık! Bizi öldürteceksin. Sallama! Öldürteceksin bizi! Unstoppable-1 2010 info-icon
1206, I need an answer. Over. 1206, cevabınız nedir? Tamam. 1206, yanıta ihtiyacım var. Tamam. 1206, cevabınız nedir? Tamam. 1206, bir cevap vermeniz gerek. Tamam. Unstoppable-1 2010 info-icon
Realign the switch. Makası değiştir. Makası değiştirin. Makası değiştir. Makası ayarlayın. Unstoppable-1 2010 info-icon
The train was just going with no one in it. Just took off. Tren gidiyordu ama içinde kimse yoktu. Kendi kendine gidiyordu. Tren içinde kimse olmadan gitmiş. Çekip gitmiş. Tren gidiyordu ama içinde kimse yoktu. Kendi kendine gidiyordu. Tren içinde kimse olmadan gidiyor. Öylece kalkmış. Unstoppable-1 2010 info-icon
We were yelling on the radio earlier, Erken saatlerde radyodan... Kaçak bir trenin geldiğini, Erken saatlerde radyodan... Daha önce radyodan söylenmişti... Unstoppable-1 2010 info-icon
there's a runaway train coming through. ...kontrolden çıkmış bir trenin geldiğini söylemiştik. ...sabahleyin radyodan duyduk. ...kontrolden çıkmış bir trenin geldiğini söylemiştik. ...gelmekte olan kontrolsüz bir tren var. Unstoppable-1 2010 info-icon
It could be coming to our town next Geleceği bir sonraki kasaba bizimkisi olabilir... Bizim kasabamıza da gelebilir... Geleceği bir sonraki kasaba bizimkisi olabilir... Sırada bizim kasabamız olabilir... Unstoppable-1 2010 info-icon
and the high school's right next to those train tracks. ...ve lise de tren geçidinin hemen yanında. ...ve okulumuz hemen tren rayların yanında. ...ve lise de tren geçidinin hemen yanında. ...ve lise tren raylarının tam yanında. Unstoppable-1 2010 info-icon
FEMALE REPORTER: Just a few moments ago, Birkaç dakika önce... Birkaç dakika önce, Birkaç dakika önce... Daha birkaç dakika önce... Unstoppable-1 2010 info-icon
a train came barreling down these tracks... ...hızlı bir şekilde bu geçitten geçti. ...tren bu raylardan hızlıca geçip gitti. ...hızlı bir şekilde bu geçitten geçti. ...tren hızla bu rayların üzerinden geçti... Unstoppable-1 2010 info-icon
We're still going over the numbers. Hâlâ rakamlar üzerinde çalışıyoruz. Hâlâ sayılarla uğraşıyoruz; fakat... Hâlâ rakamlar üzerinde çalışıyoruz. Hâlâ rakamların üzerinden geçiyoruz ama... Unstoppable-1 2010 info-icon
But should 777 derail. We're looking at a major disaster. Ancak 777'in raydan çıkartılması halinde büyük bir felaketle karşılaşacağız. ...777 raydan çıkarılmalı. Büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Ancak 777'in raydan çıkartılması halinde büyük bir felaketle karşılaşacağız. ...ama 777 raydan çıkarılmalı. Büyük bir felâkete bakıyoruz. Unstoppable-1 2010 info-icon
If even one of those HazMat cars blew. O kimyasal madde taşıyan vagonlardan bir tanesi bile patlarsa... Eğer, kimyasal maddeli vagonlardan birisi patlarsa... O kimyasal madde taşıyan vagonlardan bir tanesi bile patlarsa... O kimyasal vagonlarından birisi patlarsa... Unstoppable-1 2010 info-icon
It could easily decimate an entire town. ...bütün kasabayı rahatlıkla haritadan silebilir. ...kolay bir şekilde bütün bir kasabayı yok edebilir. ...bütün kasabayı rahatlıkla haritadan silebilir. ...kolaylıkla koca bir kasabayı yerle bir edebilir. Unstoppable-1 2010 info-icon
That train is carrying eight of them. Trende ise o vagonlardan sekiz tane var. Bu tren o vagonlardan sekiz tane taşıyor. Trende ise o vagonlardan sekiz tane var. Bu tren sekiz vagon kimyasal taşıyor. Unstoppable-1 2010 info-icon
Can you please explain to our viewers what you witnessed... Neye tanık olduğunuzu bize anlatır mısınız... Unstoppable-1 2010 info-icon
Environmental liability. Track damage. Car and locomotive loss. Çevresel hasarlar, demiryolu hasarı, vagon ve lokomotif kaybı. Çevresel mesuliyet. Ray hasarı. Vagon ve lokomotif kaybı. Çevresel hasarlar, demiryolu hasarı, vagon ve lokomotif kaybı. Çevresel sadakat. Ray hasarı. Vagon ve lokomotif kayıpları. Unstoppable-1 2010 info-icon
We're looking at a projected cost easily over $100 million. Hesaplanan zarar miktarı rahatlıkla 100 milyon doların üstünde. 100 milyon doları rahatlıkla aşan bir masrafa bakıyoruz. Hesaplanan zarar miktarı rahatlıkla 100 milyon doların üstünde. 100 milyonun üzerine çıkan bir masraftan bahsediyoruz. Unstoppable-1 2010 info-icon
And the resulting stock devaluation? Peki hisselerimizin düşme miktarı ne olacak? Ve hisse senetlerinin değerinin düşmesi? Peki hisselerimizin düşme miktarı ne olacak? Peki ya ön görülen sigorta geri dönüşümü? Unstoppable-1 2010 info-icon
Our projections indicate it could be in the 30 to 40 % range. Hesaplarımıza göre %30 ile %40 arasında bir düşme bekleniyor. Öngörümüz, bu oranın %30 40 arası olacağı. Hesaplarımıza göre %30 ile %40 arasında bir düşme bekleniyor. Öngörülerimiz yüzde 30 40 aralığında olabileceğini gösteriyor. Unstoppable-1 2010 info-icon
I say we go with Mr. Galvin's option. Bay Galvin'in yolunu deneyelim derim. Bay Galvin'in tercihine uyalım, derim. Bay Galvin'in yolunu deneyelim derim. Ben Bay Galvin'in seçeceğini tercih edelim derim. Unstoppable-1 2010 info-icon
I've already prepped our substation in Brewster. Brewster'daki istasyonumuzu çoktan hazırladım. Brewster'daki istasyonumuzu hazırladım zaten. Brewster'daki istasyonumuzu çoktan hazırladım. Brewster'daki istasyonumuzu hazırladım bile. Unstoppable-1 2010 info-icon
They just need a go ahead. Harekete geçmek için emir bekliyorlar. Sadece talimat bekliyorlar. Harekete geçmek için emir bekliyorlar. Sadece kararı bekliyorlar. Unstoppable-1 2010 info-icon
You have it. Tamamdır. Karar senin. Tamamdır. Devam etsinler. Unstoppable-1 2010 info-icon
Okay. Everybody out. Pekâlâ. Herkes dışarı. Tamam. Herkes dışarı. Pekâlâ. Herkes dışarı. Tamam, herkes çıkabilir. Unstoppable-1 2010 info-icon
Hoffman. You stay here. Hoffman, sen burada kal. Hoffman. Sen kal. Hoffman, sen burada kal. Hoffman, sen kal. Unstoppable-1 2010 info-icon
Baker. Get me a track schematic. Fuller to Stanton. Please. Baker, bana Fuller'den Stanton'a kadar olan demiryolu şemasını getir. Baker. Bana, Fuller Stanton ray şematiğini getir. Baker, bana Fuller'den Stanton'a kadar olan demiryolu şemasını getir. Baker, Fuller Stanton arası ray şemasını al, lütfen. Unstoppable-1 2010 info-icon
This is Owens. Ben Owens. Ben, Owens. Ben Owens. Ben Owens. Unstoppable-1 2010 info-icon
71. 70. 71 on the gun. Hızı saatte 70 71 olarak gözüküyor. 114, 112... 114 km hızı var. Hızı saatte 70 71 olarak gözüküyor. 110. 111. 110 ortalama. Unstoppable-1 2010 info-icon
So the red means? Kırmızının anlamı? Kırmızıların anlamı ne? Kırmızının anlamı? Yani kırmızı ne demek? Unstoppable-1 2010 info-icon
777 blew through a signal. 777'nin verdiği sinyal. 777'in geçtiği noktalar. 777'nin verdiği sinyal. 777 sinyalle hareket ediyor. Unstoppable-1 2010 info-icon
Everything in red means trouble on the mainline. Kırmızı olan her şeyin anlamı ana hatta sorun olduğudur. Her şeyin kırmızı olması, ana hatta sorun olduğu var demek. Kırmızı olan her şeyin anlamı ana hatta sorun olduğudur. Her şeyin kırmızı olması ana hatta sorun olduğunu anlamına gelir. Unstoppable-1 2010 info-icon
That's a lot of red. Oldukça çok kırmızı var. Bayağı kırmızı var. Oldukça çok kırmızı var. Ama çok kırmızı var. Unstoppable-1 2010 info-icon
WOMAN ON INTERCOM: Connie, Mr. Galvin on line 2. Conni, Bay Galvin ikinci hatta. Connie, Bay Galvin 2. hatta. Conni, Bay Galvin ikinci hatta. Connie, Bay Galvin ikinci hatta. Unstoppable-1 2010 info-icon
ON SPEAKERPHONE: This is Connie Hooper. Ben Connie Hooper. Ben, Connie Hooper. Ben Connie Hooper. Ben Connie Hooper. Unstoppable-1 2010 info-icon
Have all the mainline crossings been closed? Ana hattaki bütün geçitler kapatıldı mı? Bütün demiryolu geçitleri kapalı mı? Ana hattaki bütün geçitler kapatıldı mı? Ana hattaki tüm hemzemin geçitler kapatıldı mı? Unstoppable-1 2010 info-icon
Yes, I've been coordinating with PSP. Evet, PDP ile birlikte bu işi hallettik. Evet, eyalet polisi ile birlikte çalıştık. Evet, PDP ile birlikte bu işi hallettik. Evet, Pensilvanya polisi ile koordinasyon içindeyim. Unstoppable-1 2010 info-icon
Do we have a strategy in place? Belirli bir stratejimiz var mı? Bir stratejimiz var mı? Belirli bir stratejimiz var mı? Uygun bir stratejimiz var mı? Unstoppable-1 2010 info-icon
It's already underway. Şu anda uygulama halindeyiz. Hâlâ çalışmalar sürüyor. Şu anda uygulama halindeyiz. Uygulamaya kondu bile. Unstoppable-1 2010 info-icon
By the activity level behind me, Arkamda görmüş olduğunuz üzere... Arkadamda görmüş olduğunuz hareketlilik, Arkamda görmüş olduğunuz üzere... Arkamdaki hareketliliğin boyutu... Unstoppable-1 2010 info-icon
it is evident that a plan to stop the runaway train is underway, ...treni durdurmak için yapılan bir plan uygulamaya konuyor... ...kaçak treni durdurmaya yönelik süren çalışmalardır. ...treni durdurmak için yapılan bir plan uygulamaya konuyor... ...kontrolsüz treni durdurma planının uygulandığının bir kanıtı. Unstoppable-1 2010 info-icon
but so far, no one at AWVR is commenting. ...ancak AWVR'den henüz kimse bir açıklama yapmadı. Ama şimdiye kadar, AWVR'dan hiç kimse bir yorum yapmadı. ...ancak AWVR'den henüz kimse bir açıklama yapmadı. Ama şu ana kadar AWVR'den kimse demeç vermiyor. Unstoppable-1 2010 info-icon
We just witnessed A WVR employee Ryan Scott AWVR çalışanlarından Ryan Scott'ın... AVMR çalışanlarından Ryan Scoot'ı kurtarma... AWVR çalışanlarından Ryan Scott'ın... Az önce bir AWVR çalışanı Ryan Scott'ın... Unstoppable-1 2010 info-icon
boarding one of the rescue helicopters. ...kurtarma helikopterlerinden birisine bindiğini görüyoruz. ...helikopterlerinden birine binerken görüntüledik. ...kurtarma helikopterlerinden birisine bindiğini görüyoruz. ...bir kurtarma helikopterine bindiğine tanık olduk. Unstoppable-1 2010 info-icon
He is a 22 year old Marine vet who has just returned from Afghanistan. Kendisi Afganistan'dan yeni dönmüş 22 yaşında bir denizci. 22 yaşında, Afganistan'dan dönmüş bir deniz kuvvetleri askeri. Kendisi Afganistan'dan yeni dönmüş 22 yaşında bir denizci. Kendisi Afganistan'dan yeni dönmüş 22 yaşındaki eski bir komando. Unstoppable-1 2010 info-icon
What the hell is this? I need a police escort now! Bu ne böyle? Hemen bir polis eskortu istiyorum! Bu da ne böyle? Bana polisin eşlik etmesi lazım. Bu ne böyle? Hemen bir polis eskortu istiyorum! Unstoppable-1 2010 info-icon
It says here you're a welder. Lead welder. Burada kaynakçı olduğun yazıyor. Baş kaynakçı. Burada teknisyen olduğun yazıyor. Baş teknisyen. Unstoppable-1 2010 info-icon
Listen. Buddy. I don't got a lot of time. Dinle dostum, çok fazla vaktim yok. Dinle, dostum. Çok zamanım yok. Dinle dostum, çok fazla vaktim yok. Bak dostum, fazla zamanım yok. Unstoppable-1 2010 info-icon
You can call my yardmaster. Connie Hooper! İsterseniz istasyon şefimi arayabilirsiniz. Connie Hooper! Müdürümü arayabilirsin. Connie Hooper! İsterseniz istasyon şefimi arayabilirsiniz. Connie Hooper! Bakın, gar amirim Connie Hooper'ı arayabilirsiniz! Unstoppable-1 2010 info-icon
Connie sent you? That's what I said. Seni Connie mi yolladı? Aynen öyle. Seni Connie'i mi gönderdi? Dediğimi duydun. Seni Connie mi yolladı? Aynen öyle. Seni Connie mi yolladı? Ben de öyle dedim. Unstoppable-1 2010 info-icon
I need your help. Yardımınız gerekiyor. Yardımın lazım. Yardımınız gerekiyor. Yardımınız gerek. Unstoppable-1 2010 info-icon
ON RADIO: 1206, this is dispatch. 1206, burası merkez. Unstoppable-1 2010 info-icon
1206. We ran the math. At over 2.000. You wouldn't have fit. 1206, hesabını yaptık. 2000'in üzeri sığmazmış. 1206. Hesabı yaptık. 600 metreden fazla. Sığmazdınız. 1206, hesabını yaptık. 2000'in üzeri sığmazmış. 1206, matematiği yaptık. 600 metrenin üzeri sığmazmış. Unstoppable-1 2010 info-icon
Good call. Over. İyi bir karar vermişsiniz. Tamam. İyi karar. Tamam. İyi bir karar vermişsiniz. Tamam. İyi karar vermişsiniz. Tamam. Unstoppable-1 2010 info-icon
Thank you. But I need to know where that oncoming train is. Teşekkürler ama karşıdan gelen trenin nerede olduğunu bilmem gerek. Teşekkürler. Ama, yaklaşan trenin nerede olduğunu bilmeliyim. Teşekkürler ama karşıdan gelen trenin nerede olduğunu bilmem gerek. Sağ ol ama gelen trenin nerede olduğunu bilmem gerek. Unstoppable-1 2010 info-icon
How far away is it? Bizden ne kadar uzakta? Ne kadar uzakta? Bizden ne kadar uzakta? Ne kadar uzakta? Unstoppable-1 2010 info-icon
1206, we're not exactly sure. 1206, tam olarak emin değiliz. Unstoppable-1 2010 info-icon
You're not sure? Well. Find out! Emin değil misiniz? O zaman öğrenin! Emin değil misiniz? Bulun o zaman. Emin değil misiniz? O zaman öğrenin! Emin değilseniz, öğreniriz. Unstoppable-1 2010 info-icon
I'm high above central Pennsylvania. This train got away... Şu anda Pensilvanya'nın üstünde uçuyoruz. Kontrol dışındaki treni... Şu an Pensilvanya'nın üstündeyim. Bu trenin geçtiği... Şu anda Pensilvanya'nın üstünde uçuyoruz. Kontrol dışındaki treni... Pensilvanya Merkez'in üzerindeyim. Kaçan tren... Unstoppable-1 2010 info-icon
Emergency responders want to halt all activity near the line ...burada durdurmaya çalışacaklar ve önlem olması açısından... Acil müdahele ekipleri hatta yakın tüm faaliyetleri, ...burada durdurmaya çalışacaklar ve önlem olması açısından... Güvenlik güçleri hareketliliği hattın üzerinde durdurmak... Unstoppable-1 2010 info-icon
and possibly evacuate all homes ...geçinin bir mil yakınında bulunup... ...durdurmaya ve rayın bir mil yarıçapındaki... ...geçinin bir mil yakınında bulunup... ...ve rayın iki kilometre çapındaki evleri tahliye etmek istiyor. Unstoppable-1 2010 info-icon
within a mile radius of the tracks. ...zarar görme olasılığı olan bütün evleri tahliye ettiler. ...evleri boşaltmaya başladı. ...zarar görme olasılığı olan bütün evleri tahliye ettiler. Unstoppable-1 2010 info-icon
There's thousands of gallons of fuel onboard, which is highly flammable. Trende binlerce litrelik mazot var, yani çok yanıcı. Üzerinde binlerce galon, yüksek oranda yanıcı yakıt var. Trende binlerce litrelik mazot var, yani çok yanıcı. İçinde binlerce galonluk oldukça tutuşucu bir yakıt var. Unstoppable-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 178356
  • 178357
  • 178358
  • 178359
  • 178360
  • 178361
  • 178362
  • 178363
  • 178364
  • 178365
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact