Search
English Turkish Sentence Translations Page 178637
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
There are some things you just don't do, even in war. | Savaşta bile olsa, yapmaman gereken şeyler vardır. Savaşta bile olsa yapmayacağın bazı şeyler vardır. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
This isn't like any war we've ever fought. | Bu daha önce yaptığımız savaşlara benzemiyor. Bu şimdiye kadar yaptığımız savaşlara hiç benzemiyor. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
You see, Anna... She needs our cooperation. | Anna'ya baksana... İşbirliğimize ihtiyacı var. Görüyorsun Anna'nın... Onun işbirliğimize ihtiyacı var. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
That's the only way she can use us... | Ancak bu şekilde üremek için... Bizi bir tek şey için kullanacak o da... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
for breeding. For breeding. | ...bizi kullanabilir. Bizi kullanabilir. ...üremek için. Üremek için. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
How do you know it? | Ya sen nereden biliyorsun? Esas sen nasıl biliyorsun? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
18 years ago, my wife suffered through a difficult pregnancy. | 18 yıl önce, karım ağır bir hamilelik geçiriyordu. 18 yıl önce karım zor bir hamilelik geçirdi. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
She delivered a healthy baby, but... | Sağlıklı bir oğlan doğurdu ama... Sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi, ama... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
he died suddenly. | ...çocuk birdenbire ölüverdi. ...bebek birdenbire ölüverdi. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
He was only a few months old. | Öldüğünde sadece birkaç aylıktı. Sadece birkaç aylıktı. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I wouldn't accept that there was no explanation, | Bu ölümün bir açıklaması olmamasını kabullenemedim... Ölümünün bir açıklaması olmadığı fikrine inanmayı reddettim. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
so I investigated her doctor, and come to find out, | ...bu yüzden doktorunu soruşturdum ve öğrendim ki... Doktorunu araştırdığımda onun... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
he's been working with the visitors. | ...Ziyaretçilerle birlikte çalışıyormuş. ...Ziyaretçilerle birlikte çalıştığı ortaya çıktı. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
They did something to my wife when she was pregnant. | Hamileyken karıma bir şey yaptılar. Karım hamileyken ona bir şey yaptılar. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
They did something to my son. | Oğluma bir şey yaptılar. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I'm not a monster, Erica. | Ben bir canavar değilim Erica. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Father. | Peder! Peder. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
You know who I am. | Beni tanıyorsunuz. Kim olduğumu biliyorsunuz. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Of course, as does the world. | Elbette, tüm dünya tanıyor. Elbette, dünya da öyle. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
You claim to be a true friend to Anna and the visitors, | Anna ve Ziyaretçilerin gerçek dostu olmayı istiyor… Anna'nın ve Ziyaretçilerin gerçek dostlarımız olduğu mesajını... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
spreading their message like a prophet. | ...ve mesajlarını bir peygamber misali yayıyorsunuz. ...bir peygamber gibi yaydınız. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I noticed how you reacted to Anna today. | Bugün Anna'ya verdiğiniz tepki gözümden kaçmadı. Bugün Anna'ya nasıl tepki verdiğinizi gördüm. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
You were bothered by her presence at the Vatican, weren't you? | Vatikan'daki varlığı sizi rahatsız etti, değil mi? Onun Vatikan'daki varlığından rahatsız oldunuz, değil mi? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
As were you. | Sizi ettiği gibi. Sizinkinden olduğum gibi. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I don't understand. I was told that you volunteered | Anlamıyorum. Bana Ziyaretçilere ilk misyoner olma görevi için... Anlamıyorum. Sizin Ziyaretçilere gönderilecek ilk misyonerlerden... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
to be the first missionary to the visitors. | ...gönüllü olduğunuz söylendi. ...olmak için gönüllü olduğunuz söylenmişti. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
That was a story that Anna created. | Bu Anna'nın uydurduğu bir hikâye. Bu Anna'nın uydurduğu bir hikaye. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Just a faithful soul. | Sadece imanlı bir ruhum. Sadece iman sahibi biriyim. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
No, it's more than that, isn't it? | Hayır dahası da var, değil mi? Hayır, bundan fazlası var, değil mi? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Let me help you. | Bırakın yardım edeyim. Bırakın size yardım edeyim. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
No. My fate is already sealed. | Olmaz. Kaderim zaten yazıldı benim. Olmaz. Benim kaderim mühürlendi. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
But yours is not. | Ama sizinki değil. Anna hakkındaki hislerinize güvenin. Ama sizinki değil. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Whatever feelings you have about Anna, trust them. | Anna hakkındaki hissettiklerin şeylere güven. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Keep up your fight. | Mücadelenize devam edin. Savaşını devam ettir. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
God be with you. | Tanrı sizinle olsun. Tanrı seninle olsun. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
What information have you extracted from his memory? | Hafızasından ne bilgiler çıkardın? Hiçbir şey yok. Hafızasından hangi bilgileri elde edebildin? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
None, I'm afraid. | Korkarım hiçbir şey. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
He seems to possess some inner strength | İçindeki ruhsal bir güç, bilgilere ulaşmamızı engelliyor. Hafıza canlandırmasıyla mücadele edebilmesi için... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
that allows him to fight memory retrieval. | ...içsel bir güce sahip gibi görünüyor. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Leave me. | Çık. Beni yalnız bırakın. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
You've been infected by human emotion. | İnsani duygular seni ele geçirmiş. İnsan duyguları seni etkilemiş. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Is that why you didn't identify yourself to me at the Vatican? | Bu yüzden mi kendini Vatikan'da bana tanıtmadın? Bu yüzden mi Vatikan'da kendini bana tanıtmadın? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I was given explicit orders to report only to my queen. | Kendimi sadece Kraliçe'me tanıtacağım emri verilmişti. Bana sadece kraliçeme rapor vermeme dair kati emirler verildi. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I am your queen. | Ben Kraliçe'nim. Senin kraliçen benim. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
All this time, you've been studying | Onca zaman, insani duyguları ve insan ruhunu araştırdın. Bütün bu zaman boyunca... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
human emotions and the soul. | ...insan duygularını ve ruhunu araştırdın. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I demand that you tell me everything you've discovered. | Bulduğun her şeyi söylemeni emrediyorum. Keşfettiğin her şeyi bana anlatmanı istiyorum. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I would only tell Diana what I've learned. | Bulduklarımı sadece Diana'ya söylerim. Öğrendiklerimi sadece Diana'ya anlatırım. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
You wanna see your queen? | Kraliçe'ni mi görmek istiyorsun? Kraliçeni mi görmek istiyorsun? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
She's in hell... | Cehennemde... O cehennemde... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Like other souls of the damned. | Diğer lanetlenmiş ruhlar gibi. Tıpkı diğer lanetlenmiş ruhlar gibi. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Maybe we can work something out here. | Belki bir şekilde anlaşabiliriz. Zarar görmene gerek kalmayabilir. Belki de burada işbirliği yapabiliriz. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
This doesn't have to end badly for you. | Bunun senin için kötü bitmesi gerekmez. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Doesn't have to end badly for any of us if you join me. | Bana katılarsanız, kimse zarar görmez. Eğer bana katılırsan kimse için kötü bitmesine gerek yok. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Anna was at the Vatican today. She's making big moves. | Anna bugün Vatikan'daydı. Artık büyük oynuyor. Anna bugün Vatikan'daydı. Sıkı hamleler yapıyor. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
We need to do the same. Big moves? | Biz de aynısını yapmalıyız. Büyük oynamak mı? Bizde aynısını yapmalıyız. Sıkı hamleler demek? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Like the three kids you strung up this morning? | Bugün astığın o üç çocuk gibi mi? Daha fazla canlı bomba mı? Bu sabah sallandırdığın üç çocuk gibi mi? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
More suicide bombers? | Daha fazla intihar bombacısı mı? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
How many more innocent souls do you plan to take? | Daha ne kadar masum ruhu alacaksın? Daha kaç masum cana kıymayı planlıyorsun? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
My faith taught me to value every soul. | Benim inancım, her ruha değer ver der. İnancım bana her ruhun değerli olduğunu öğretti. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
But... in this kind of war... | Ama böyle bir savaşta... Ama, böyle bir savaşta... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I've had to learn to adapt... | Duruma uyum sağlamayı öğrenmem gerekti. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Compromise, make sacrifices. | Ödün verme, fedakarlık yapma. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
And so will you. You know what? | Siz de öğreneceksiniz. Biliyor musunuz? Bu adamı kullanabiliriz. Senin yapacağın gibi. Biliyor musun ne? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Maybe we can use this guy. | Belki de bu çocuğu kullanabiliriz. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Malik's body. | Malik'in bedeni. Neden bahsediyorsunuz? Malik'in cesedi. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Erica, you want someone responsible | Erica, bugünkü cinayetler için bir sorumlu arıyordun. Sen bu sabahki barış elçileri cinayetlerinden sorumlu... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
for this morning's peace ambassador murders. | ...birilerini istiyorsun Erica. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
We need someone to pin Malik's death on | Biz de Malik'in ölümünü ört bas etmeli ve soruşturmayı kapamalıyız... Bizimde Malik'in ölümünü üzerine atıp... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
and close the investigation... | ...soruşturmayı kapatacak birine ihtiyacımız var. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Two birds with one stone. | Bir taşla iki kuş. Evet. Tek taşla iki kuş. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
He's right, Erica. | O haklı, Erica. O haklı Erica. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I think there's a way we can cement this new bond of ours. | Aramızdaki bağı bu şekilde güçlendirebiliriz. Sanırım aramızdaki bu yeni bağı kuvvetlendirecek bir yol var. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
We have no bond. | Aramızda bağ falan yok. Bir bağımız falan yok. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I will give you the two men who killed the peace ambassadors. | Size barış elçilerini öldüren iki adam verebilirim. Barış elçilerini öldüren iki adamı size vereceğim. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
You can use them as scapegoats for your partner's disappearance. | Ortağının kayboluşu için onları günah keçisi yapabilirsin. Onları ortağının kayboluşuyla ilgili günah keçisi yapabilirsin. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
They'll be in this cabin here tonight at 9:00 ready to take the fall. | Suçu üzerlerine almak için akşam 9'da burada olacaklar. Bu gece 9'da bu kulübede olacaklar. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
And why would they do that? | Bunu neden yapasın? Söyledim ya Peder. Kurban. Peki bunu neden yapacaklar? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I already told you, father. Sacrifice. | Sana daha önce söylemiştim Peder, fedakarlık. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Go to your queen. | Kraliçe'ne git. Kraliçene git. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Piers? | Piers? | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
I thought that you were dead, my queen. | Öldüğünüzü sanıyordum Kraliçem. Öldüğünüzü sanmıştım Kraliçem. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Make him tell us everything he knows about the soul. | Ona ruh hakkında bildiği her şeyi söylemesini söyle. Ruh hakkında bildiği her şeyi anlatmasını söyle ona. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
It's okay. | Korkmana gerek yok. Bana bildiklerini anlat. Sorun değil. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Yes, my queen. | Emredersiniz Kraliçem. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Years ago, you tasked me with determining the risk | Yıllar önce, benden insani duyguların türümüze karışmasının... Yıllar önce bana insan duygularının türümüz için oluşturduğu tehditleri... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
of human emotion contaminating our species. | ...risklerini öğrenmemi istemiştiniz. ...saptama görevini vermiştiniz. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Among all those that we have bred with, | Karşılaştığımız diğer türlere nazaran, kararım şu ki... Çiftleştiğimiz tüm o türler arasında... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
it is now my determination | ...vardığım kanıya göre... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
that the human soul is truly unique. | ...insan ruhu bir lanet değil. Eşsiz bir şey. ...insan ruhu gerçekten de eşsiz. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
It is not a curse. | Bu bir lanet değil. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
But it is, in fact, the greatest gift our species has ever found. | Aslında, türümüzün bulduğu en büyük hazine. Ancak gerçek şu ki, türümüz için bugüne kadar bulunmuş en büyük hediyedir. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
We must not run from it. | Bundan kaçmamalıyız. Kabul edip, onu bizim bir parçamız yapmalıyız. Ondan kaçmamalıyız. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
We must embrace it and make it part of us. | Ona kucak açmalıyız ve bir parçamız yapmalıyız. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
For 15 years, I have been confined in this place. | 15 yıldır, burada hapisim. 15 yıldır burada hapis tutuluyorum. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
All those years, I've never lost hope. | Onca yıldır, umudumu hiç kaybetmedim. Yaşama arzumu asla kaybetmedim. Bütün bu yıllar boyunca umudumu hiç kaybetmedim. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
Never lost the will to live. | Yaşama isteğimi hiç kaybetmedim. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
It was the soul that sustained you, my queen. | Sizi güçlü tutan ruhtu, Kraliçem. Size bu gücü veren şey ruhtu kraliçem. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
And if protected, | Şayet korunursa, türümüzü gelecekte de güçlü kılacaktır. Ve eğer onu korursak... | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |
it will sustain our species in the future. | ...gelecekte türümüzü devam ettirecektir. | V Unholy Alliance-1 | 2011 | ![]() |