• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 179048

English Turkish Film Name Film Year Details
"How can l describe the cruelty of this world?" Nasıl anlatırım bu dünyanın ne kadar acımasız olduğunu. Nasıl anlatırım dünyanın bana ne kadar düşman olduğunu Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"l was ordered to live, but without you." Yaşamama hüküm verildi, ama sen yanımda olmadan. Yaşamama hüküm verildi, lakin sen yanımda olmadan Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"lgnorant are those who say to me that you are unknown." Onlar cahiller, benim için yabancı olduğunu söyleyenler. Onlar cahiller, benim için yabancı olduğunu söyleyenler Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"So many ordeals, were heaped on me by this world." Bu dünya bana ne kadar sıkıntı çektirdi. Bize ne çok haksızlık yapıldı, sevdiğim, dünya tarafından Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"With my lips sealed." Mühürlü ağzımla. ..dudaklarım mühürlü Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"But in my heart, the flames of love, haνe always been burning for you." Ama kalbimde, aşkımın ateşi daima senin için yandı, sadece senin için. Ama kalbimde hala yanıyor, aşkının alevi... Senin için... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Only for you." Sadece senin için… Senin için... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Zaara Hayaat Khan's testimony.. Zaara Hayaat Khan'ın tanıklığı… Zaara Hayaat Khan'ın tanıklığı... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..and photographs and documents presented by her prove that.. ve beraberinde getirdiği fotoğraflar ve belgeler bize gösteriyor ki… ...ve beraberinde getirdiği fotoğraflar ve belgeler bize gösteriyor ki... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..this man is not Rajesh Rathore but that he is Veer Pratap Singh. bu adam Rajeş Rathor değil, Veer Pratap Sing'tir. ...bu adam Rajesh Rathore değil, Veer Pratap Singh'tir. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And to prevent disgracing the honour of a Pakistani girl.. Ve Pakistanlı bir kızın onurunu korumak için… Ve Veer Pratap Singh Pakistanlı bir kızın onurunu korumak için... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Squadron Leader Veer Pratap Singh, this court exonerates you. Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Sing, Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Singh, bu davada haklı bulundunuz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Order. Order. Go, Veer Pratap Singh, go. Sessizlik! Sessizlik! Gidin Veer Pratap Singh, gidin. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You have the right to return to your country with your head held high. Başınız dik bir şekilde ülkenize gitme hakkına sahipsiniz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And for the precious 22 years of your life wasted in prison.. Ve hapishanede geçirdiğiniz, hayatınızın o değerli 22 yılı için… Ve hapishanede geçirdiğiniz, hayatınızın o değerli 22 yılı için... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..the State of Pakistan and this court asks for your forgiνeness. Pakistan Hükümeti ve mahkememiz adına sizden affınızı istiyoruz. ...Pakistan Hükümeti ve mahkememiz adına sizden affınızı istiyoruz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lf you wish to speak, you may. Eğer söylemek istediğiniz bir şey varsa, buyurun… Eğer söylemek istediğiniz bir şey varsa, buyurun. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l, prisoner number 786.. Ben, ben 786 numaralı mahkûm. Ben, ben 786 numaralı mahkum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..look through the bars of the jail. Parmaklıklar arasından dışarı bakıyorum. Hapishanenin parmaklıklarından dışarı bakıyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l see days, months, years change to eons. Günlerin, ayların, yılların, tarihe dönüşlerini izliyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
From the soil of this land comes the fragrance of my father's fields. Esen meltemde Bauji'min tarlasının kokusu geliyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
This burning sun reminds me of my Maati's cool buttermilk. Bu yakıcı güneş Maati'nin soğuk ayranını hatırlatıyor. Bu güneş Maati'min hazırladığı soğuk sütleri hatırlatıyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
This rain brings along with it the swings of my seasons. Bu yağmur yanında benim mevsim salıncaklarını getiriyor. Bu yağmur yanında, bana musonumun sesini getiriyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
This winter fills me with the warmth of the fires of my Lodi. Bu kış soğuğu bana Lodi ateşinin sıcaklığını hissettiriyor. Lodimin ateşini yakan bu kış soğuğu, beni sarıp gidiyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
They say this is not your country then why does it feel like mine? Diyorlar ki 'Bu senin ülken değil'. Diyorlar ki 'Bu senin ülken değil' Peki neden bana benim ülkemmiş gibi geliyor? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He says l am not like him, then why does he look like me? Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim' Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim' Peki neden o bana benziyor? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l prisoner number 786 look through the bars of the jail. Ben 786 numaralı mahkûm. Ben 786 numaralı mahkum, hapishane parmaklıklarından dışarı bakıyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l see an angel who has descended from heaven. Cennetten gelen bir melek görüyorum. Hayal bahçesinden gelen bir küçük meleğe bakıyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
She calls herself Saamiya and she calls me Veer. Onun adı Samiya, bana ise Veer diyor. Kendisine Saamiya diyor, ve bana da Veer diye sesleniyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
She's a complete stranger, but treats me as her own. Bana tamamen yabancı, ama yakınım gibi davranıyor. Bana tamamen yabancı ama kendinden yakınmış gibi davranıyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Hearing her truthful words, l feel like living once more. Onun içten sözleriyle tekrar yaşama isteğim geliyor. Onun doğru sözleriyle tekrar yaşama isteğim geliyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Hearing her promises and vows, l feel like doing something more. Onun yeminleri ve sözleri ile bişeyler daha yapma isteğim geliyor. Onun yeminleri ve sözleri ile bir şeyler yapma isteğim geliyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
They say that she is no one of mine then.. Diyorlar ki 'O bizden biri değil'. Diyorlar ki 'O bir hiçti' Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..why does she fight the world for me? Öyleyse neden benim için dünya ile savaşıyor. Peki neden benim için dünya ile savaşıyor? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He says that l'm not like her then why does she look like me? Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim'. Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim' Peki neden o bana benziyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l, prisoner number 786, look through the bars of the jail. Ben 786 numaralı mahkûm. Ben 786 numaralı mahkum, Hapishane parmaklıklarından dışarı bakıyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l see my Zaara wrapped in the colours of my village. Köyümün renklerine sarınmış benim Zaara'yı görüyorum. Köyümün renklerine sarınmış yeni bir Zaara'ya bakıyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
ln making my dreams come true, she has forgotten her own. Benim hayallerim uğruna, kendi kilerini unutmuş… Benim hayallerimi gerçekleştirirken kendi hayallerini bırakıp unuttu o. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
ln serving my people, she has left behind her own. Benim halkıma hizmet etmek için, kendi insanlarını bırakıp gitmiş. Benim insanlarıma hizmet ederken kendi insanlarını bırakıp gitti o. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Now, l feel like filling her being with happiness. Şimdi onun hayatını mutlulukla doldurmak istiyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l feel like living another lifetime for her. Onun için bir ömür daha yaşamak istiyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
They say that my country is not hers.. Diyorlar ki 'Benim ülkem onun değil'. Diyorlar ki 'Benim ülkem onun değil' Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..then why is she staying in my home? Öyleyse neden benim evimde yaşıyor. Peki neden benim evimde o yaşıyor? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He says that l'm not like her, then why does she look like me? Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim'. Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim' Peki neden o bana benziyor? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l, prisoner number 786.. Ben 786 numaralı mahkûm. Ben 786 numaralı mahkum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..look through the bars of the jail. Parmaklıklar arasından dışarı bakıyorum. Hapishane parmaklıklarından dışarı bakıyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Saamiya. Samiya. Saamiya Veer-Zaara-5 2004 info-icon
This was my last case. Bu benim son davamdı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l'm giving up law. Avukatlığı bırakıyorum. Ben, avukatlığı bırakıyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Because you've taught me that l'm not fit for this work. Çünkü sen bana bu iş için uygun olmadığımı gösterdin. Çünkü bu gün bana öğrettin ki ben bu iş için uygun değilim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l always thought that a country's progress is measured.. Her zaman bir ülkenin gelişiminin onun adalet sistemiyle… Bana hep, ülkelerin kanunlar... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..by its judicial system. ölçüldüğünü sanıyordum. ...tarafından yönetildiği öğretildi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But now, l understand that.. Ama bugün anladım ki… Ama bu gün anladım ki... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..the future of both these countries is.. bu iki ülkenin de kaderi… ..bu iki ülkenin de kaderi... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..in the hands of youngsters like you. sizin gibi gençlerin ellerinde. ...sizin gibi gençlerin ellerinde. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Who do not measure humans as big small, man woman, Hindu Muslim.. İnsanları büyük küçük, erkek kadın, Hintli Müslüman olarak ayırmayan… İnsanları küçük büyük, kadın erkek, ya da Hindu Müslüman diye ayırmayan gençlerin. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Who don't rake up bitter war memories of.. 1947 1965, ve 1999 yıllarındaki savaşın acısını… 1947 ve 1965 arasındaki ve... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
.. 1 947 1 965 and 1 999 on every pretext. Her fırsatta canlandırmayan. ...1999'dan bu yana yaşanan kötü şeyleri örtbas etmeyen gençlerin. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Who wish to address the future with the truth and only the truth. Geleceği sadece gerçeklerin üzerine kurmak isteyen… Ve gerçekler... Geleceği sadece gerçeklerin üzerine kurmak isteyen gençlerin. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And there's no stopping a country where truth prevails. Bir ülke gerçeklerin üzerine kurulu ise, o ülkeyi hiçbir şey durduramaz. Ve bir ülke gerçeklerin üzerine kurulu ise, o ülkeyi hiçbir şey durduramaz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Thank you, Saamiya. Teşekkür ederim, Samiya. Teşekkür ederim, Saamiya. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Thank you for teaching me the value of truth and justice. Bana gerçeğin ve adaletin değerini öğrettiğin için, teşekkür ederim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Your father would've been proud of you, he would've been very proud. Baban olsaydı seninle gurur duyardı… Seninle gurur duyardı. Baban olsaydı seninle gurur duyardı. Seninle gurur duyardı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l am. Ben duyuyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Veer had lost Zaara in Pakistan. So, Veer and Zaara.. Veer, Zaara'yı Pakistan'da kaybetmişti. Veer, Zaara'yı Pakistan'da kaybetmişti. Ama Veer ve Zaara'nın... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..will be joined on Pakistani soil. ...kavuşması da Pakistan toprakları üzerinde oldu. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Here, take this. Make our Zaara yours foreνer. Bunu al. Zaara'yı sonsuza kadar kendine bağla. Bunu al lütfen. Zaara'mızı sonsuza kadar kendine bağla. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You said, Veer and Zaara's names can never be taken together. Demiştin ki, Veer ve Zaara'nın isimleri asla bir araya gelemez. Demiştin ki, Veer ve Zaara'nın isimleri asla bir araya gelemeyecek. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Now, Veer and Zaara's names haνe been joined together forever. Artık Veer ve Zaara'nın isimleri sonsuza kadar bir arada olacak. Şimdi bak, Veer ve Zaara'nın isimleri sonsuza kadar bir arada olacak. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
What Veer says is true. Veer doğru söyledi. Veer doğru söylemiş. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You're an angel.. sent only for us by God. Sen bir meleksin. Tanrı'nın bize yardım etmesi için gönderdiği bir melek. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Go ahead. Look, your country awaits you. Hadi gidin… Bakın, ülkeniz sizi bekliyor. Hadi... Bakın, ülkeniz sizi bekliyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Come, Zaara. Gel, Zaara. Gel Zaara. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Let us go home. Evimize gidelim. Eve gidelim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Gold like land, vast blue sky." Altın gibi toprak, engin gökyüzü. Altın toprağı, mavi gökyüzü... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Gold like land, vast blue sky, every season is colourful." Altın gibi toprak, engin gökyüzü, her mevsim rengârenk. Altın toprağı, mavi gökyüzü ile her mevsimi renk dolu. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Such is my country." Tıpkı benim ülkem gibi. İşte benim ülkem. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Lived l have for you. Only for you." Senin için yaşadım, sadece senin için. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Distances between us since ages.." Yıllardır süregelen aramızdaki mesafeleri… Asırlardan beri aramızdaki uzaklıklar... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
".. l have covered them. Only for you." ben kapattım. Sadece senin için. ...mesafeleri kapadım, senin için. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Only for you." "Only for you." Sadece senin için. Sadece senin için. Senin için... Senin için... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
From the pillow of its mountain peak, the sun rose and saw... Dağının tepesindeki yastığından güneş yükseldi ve… ...dağının zirvesindeki yastığından kalktı güneş... Ve baktı... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
And the branches of memories have sprouted... Ve o eski hatıraların içinden… Ve dallarında hatıralar... Ve bekleyen sayısız hatıralar... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...innumerable blossoms of past moments. geçmiş anların sayısız renkleri filizlendi. ...çiçek açmaya başladı. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
As it flows in wave after wave... gözlerini ovuşturarak hayata bakıyordu, Bir dalga dalgayı, bir heves hevesi takip ederken geçiyordu hayat. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Meeting and also parting. And a sense... Buluşmalar ve ayrılıklar. Ve o duygu… Kavuşmalar da aynıydı, ayrılmalar da aynıydı. Ve gerçek şuydu ki, Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...that time is flowing like a river, whispering as it flows... Sanki hayat nehir gibi akıp gidiyor… ...zaman şelaleden akan su gibiydi, gitmesi gereken yere giderdi. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...that the valley is filled with the season of love. ve vadinin aşk mevsimiyle kaplı olduğunu fısıldıyor. Kalbin vadisinde aşk mevsimi vardı. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...innumerable blossoms of the past moments. geçmişi hatırlatan rengârenk çiçekler filizleniyor. ...çiçek açmaya başladı. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
"Whose face am I seeing in every flower?" Her çiçekte kimin yüzünü görüyorum? Bu kimin yüzü? Her çiçeğe baktığımda gördüğüm... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
"Whose face do I see in every flower?" Her çiçekte kimin yüzünü görüyorum? Bu kimin yüzü? Her çiçeğe baktığımda gördüğüm... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
"Whose are these sounds..." Rüyalarıma giren bu sesler kimin? Bu yaklaşan ayak sesleri kimin? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
"...vibrating in my dreams?" Bana nasıl hayaller gösteriliyor? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
"Why is the wind singing..." Neden rüzgâr şarkı söylüyor? Neden rüzgar bu gün şarkı söylüyor? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Singing, singing..." Söylüyor, söylüyor. ...şarkı söylüyor... şarkı söylüyor... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Today, I am taking my first step into the same battlefield. Bugün ben de bu savaş alanına ilk adımımı atıyorum. Bu gün ben de aynı şavaş alanına ilk adımımı atacağım. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
As always, I'm taking your faith and blessings with me. Her zaman olduğu gibi senin inancın ve iyi dileklerin benimle beraber. Her zamanki gibi, senin güvenini ve duanı da yanımda götüreceğim. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Now, women have started doing men's jobs. Never know... Artık kadınlar erkek işlerine el attılar. Çünkü şimdi kadınlar erkeklerin işini yapmaya başlamış. Kimbilir... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...when you'll have to sleep on an empty stomach. Ne zaman aç karnınla uyumak zorunda kalacağını bilemezsin. Belki yakında aç bir mide ile uyumak zorunda kalırsın. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Now, may I meet the Indian prisoner? Artık Hintli mahkûmla görüşebilir miyim? Peki şimdi o Hindistanlı tutuklu ile görüşebilir miyim? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 179043
  • 179044
  • 179045
  • 179046
  • 179047
  • 179048
  • 179049
  • 179050
  • 179051
  • 179052
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact