• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 179440

English Turkish Film Name Film Year Details
<Ms. Hannah Gebowski, fleetingly.''> ...Bayan Hannah Gebowski'yi pek tanımazdım. Vier Minuten-1 2006 info-icon
<''As a paramedic,> Sağlık görevlisi olarak verdiğim hizmetler için... Vier Minuten-1 2006 info-icon
<I have received several awards.> ...birçok takdir aldım. Vier Minuten-1 2006 info-icon
<I can't explain why I violated my duty> Söz konusu gün, görev yerimi neden terk ettiğimi... Vier Minuten-1 2006 info-icon
<and left my workplace on that day.> ...ve buna bağlı olarak görevimi neden ihmal ettiğimi bilmiyorum. Vier Minuten-1 2006 info-icon
lt must have been due to my state of exhaustion. Aşırı yorgun ve bitkin olduğumdan olabilir. Vier Minuten-1 2006 info-icon
This negligence had nothing to do with my acquaintance Görevimi ihmal etmem.... Vier Minuten-1 2006 info-icon
<with the convict.'''> ...mahkumu tanıdığımdan değildi. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Jenny never finished anything. Jenny hiçbir şeyi umursamazdı. Vier Minuten-1 2006 info-icon
She ended up on the street. Sonra da sokaklara düştü. Vier Minuten-1 2006 info-icon
There, or in some public restroom, she met this cute little hustler. Şu, yakışıklı ibne adam ile sokakta mı tuvalette mi ne tanışmış. Vier Minuten-1 2006 info-icon
The cheapest kind. Aşağılık adamın teki. Vier Minuten-1 2006 info-icon
... this boy killed his father. ...bu herif babasını öldürüyor. Vier Minuten-1 2006 info-icon
According to the files your daughter did it. Dosyada kızınızın yaptığı yazıyor. Vier Minuten-1 2006 info-icon
That's not true. Then why is she in prison? Doğru değil. O yüzden mi hapishanede? Vier Minuten-1 2006 info-icon
Because she was convicted, not because she did it. Hapiste, çünkü suçlu bulundu. Yaptığı için değil. Vier Minuten-1 2006 info-icon
She incriminated herself to cover this loser. Suçu üzerine aldı ve o pisliği korudu. Vier Minuten-1 2006 info-icon
He dumped her and got free. Herif de onu terk etti ve serbest kaldı. Vier Minuten-1 2006 info-icon
She rejected any kind of help O pezevenge karşı ifade vermen gerekiyor dediğimde de... Vier Minuten-1 2006 info-icon
because I urged her to testify against the hustler. ...her türlü yardımımı reddetti. Vier Minuten-1 2006 info-icon
He got her pregnant, did you know... Yes. Ondan hamile kalmıştı, biliyor... Evet. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Then she got angry and pulled me into this. Sonra kızdı ve beni de bu işin içine çekti. Vier Minuten-1 2006 info-icon
She mentioned our... Mahkemede de... Vier Minuten-1 2006 info-icon
... our relationship in court... ...ilişkimizden bahsetti. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Admit that I slept with my daughter? Evet, kızımla yatıyorum mu deseydim? Vier Minuten-1 2006 info-icon
My wife would have killed herself. Eşim canına kıyardı. Vier Minuten-1 2006 info-icon
You canceled Jenny's piano lessons. Jenny'nin piyano derslerini bırakmışsınız. Vier Minuten-1 2006 info-icon
She's innocent. O hiçbir şey yapmadı. Vier Minuten-1 2006 info-icon
She didn't do anything! Hiçbir şey yapmadı ki. Vier Minuten-1 2006 info-icon
What is this? Why aren't you playing the piano? Bu da ne böyle? Niye piyanonun başında değilsin? Vier Minuten-1 2006 info-icon
Hello, Mrs. Kr�ger. İyi günler, Bayan Krüger. Vier Minuten-1 2006 info-icon
It's nice to have you back. What are you doing? Geri dönmeniz çok güzel. Ne yapıyorsunuz öyle? Vier Minuten-1 2006 info-icon
We wanted to surprise you. Sizi sevindirmek istedik. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Clara and I. Clara ve ben. Vier Minuten-1 2006 info-icon
So, Clara, can you do a curtsy now? Clara, bu arada reverans yapmayı öğrendin mi? Vier Minuten-1 2006 info-icon
Then I don't want your surprise. O zaman beni pek sevindiremezsin. Vier Minuten-1 2006 info-icon
You denied Jenny access to the piano for three days. Is that true? Jenny'e üç gündür piyanoya dokunmasına müsaade etmiyormuşsun. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Well, I had to paint the music stand. Ama Bayan Krüger, daha yeni boyandı. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Go tinker somewhere else. Git başka yerde tamirat yap. Vier Minuten-1 2006 info-icon
And you quit playing that negro music! O zenci müziğini bir daha duymak istemiyorum! Vier Minuten-1 2006 info-icon
Negro music, huh? Zenci müziği? Vier Minuten-1 2006 info-icon
I won't let you ruin your technique. Öyle yaparak tekniğini mahvediyorsun. Buna izin veremem. Vier Minuten-1 2006 info-icon
The concert is in one week. Konser bir hafta sonra. Vier Minuten-1 2006 info-icon
We had an agreement. You lost us three days. Anlaşma yapmıştık. Üç günümüzü siz berbat ettiniz, ben değil. Vier Minuten-1 2006 info-icon
I do what you say. I play the pieces you pick. Her dediğinizi yaparım. Programınıza sadık kalırım. Vier Minuten-1 2006 info-icon
I work your fucking Schumann till my ears hurt. Kulaklarım acıyana kadar boktan Schumann'ı bile çalarım. Vier Minuten-1 2006 info-icon
So don't freak when I play some good stuff. It's noise. Ara sıra da düzgün bir şey çalarsam hemen panik yapmayın. Vier Minuten-1 2006 info-icon
It's mine. It's me. Benim. O benim işte. Vier Minuten-1 2006 info-icon
If I hear that stuff again, it's over. Bir daha duyarsam kaydınızı silerim. Vier Minuten-1 2006 info-icon
You want me to do a fucking curtsy, too. Benim de salak bir reverans yapmamı istiyorsunuz. Vier Minuten-1 2006 info-icon
You want your curtsy. No, I want you to win. Salak bir reverans yapmamı istiyorsunuz. Hayır, ben sizin kazanmanızı istiyorum. Vier Minuten-1 2006 info-icon
All you want is people doing a curtsy for you. Tek istediğiniz birilerinin önünüzde reverans yapması. Vier Minuten-1 2006 info-icon
But I won't do that, ever. For no one. Asla öyle bir şey yapmam. Sizin için bile. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Want to go inside? İçeri geçelim mi? Vier Minuten-1 2006 info-icon
But we have such good press. The girl does. O kadar iyi bir basınımız var ki. Mahkumu koruyan basın. Vier Minuten-1 2006 info-icon
''Melancholy behind bars.'' "Parmaklıkların ardındaki hüzün". Vier Minuten-1 2006 info-icon
Considering she almost killed two guys, that's good press! Beş ayda iki kişiyi neredeyse öldürdüğünü düşünecek olursak, iyi bir basın. Vier Minuten-1 2006 info-icon
That's not the whole truth. It's the bottom line. Olaylara olduğu gibi bakmıyorsunuz. Önemli yerleri görüyorum. Vier Minuten-1 2006 info-icon
How would the press react if we ruined her chances two days before the contest? Bay Kowalski, finallerden iki gün önce katılmasını engellersek acaba bu gazeteler ne yazar? Vier Minuten-1 2006 info-icon
What if they write about you? Me? Ya seninle ilgili bir şey yazsalar? Beni mi? Vier Minuten-1 2006 info-icon
''Petty prison officer prevents world career.'' " Ezik gardiyan kariyer peşinde." Vier Minuten-1 2006 info-icon
There's worse: Daha da kötüsü: Vier Minuten-1 2006 info-icon
''Career bent psychologist helps killer and puts public at risk...'' "Kariyer manyağı psikolog, bir katile yardım ediyor ve..." Vier Minuten-1 2006 info-icon
That headline is a bit too long. Bu manşet biraz uzun olur. Vier Minuten-1 2006 info-icon
So how about: ''Prison warden forced to resign.'' Şuna ne dersiniz: "Cezaevi Müdürü istifa etmek zorunda" Vier Minuten-1 2006 info-icon
Oh, really? You bet. Öyle mi? Öyle. Vier Minuten-1 2006 info-icon
You mean... Yes, I do. Diyorsunuz ki... Evet, diyorum. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Well, I think Mr. Kowalski has a point. Pekâlâ, sanırım arkadaşımız önemli bir konuya değindi. Vier Minuten-1 2006 info-icon
I revoke the leave for your student. Put her in strict confinement. Öğrencinize verilen çıkış iznini kaldırıyorum. Sıkı gözetim altında tutulacak. Vier Minuten-1 2006 info-icon
We'll investigate. You're destroying her life. Soruşturma açılacak. Bunu yaparsanız hayatını mahvedersiniz. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Jenny could try again next year. Jenny seneye tekrar katılabilir. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Then she'd have more time to prepare. Böylece hazırlanması için daha geniş bir zamanı olur. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Next year she'll be too old. Seneye katılamaz, yaş sınırında çünkü. Vier Minuten-1 2006 info-icon
That's why I want to tell you something. Bu yüzden sizlere bir şey açıklamak istiyorum. Vier Minuten-1 2006 info-icon
How dare you! Siz kim oluyorsunuz be! Vier Minuten-1 2006 info-icon
They said you're quitting. Is that true? Bırakacağınızı söylediler. Doğru mu? Vier Minuten-1 2006 info-icon
Why were you so mean to me? Bana karşı neden o kadar kötü davrandınız? Vier Minuten-1 2006 info-icon
That hussy just uses our piano. O kaltak da piyano çalıyor. Vier Minuten-1 2006 info-icon
I donated 500 euros for it, you know that. Biliyorsunuz bunun için 500 Euro bağışta bulunmuştum. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Take as much as you need. Ne kadar lazımsa alın. Vier Minuten-1 2006 info-icon
I don't want you to give it all up, honestly! Böyle pes etmenizi istemiyorum! Vier Minuten-1 2006 info-icon
And what about last night? Dün akşam neler oldu? Vier Minuten-1 2006 info-icon
You ask as if I weren't a good person. Sanki kötü bir insanmışım gibi soruyorsunuz. Vier Minuten-1 2006 info-icon
You're not all good, either. Siz de öyle çok iyi bir insan değilsiniz. Vier Minuten-1 2006 info-icon
It was your idea, wasn't it? What if it was? Siz yaptırdınız, değil mi? Öyle olsa bile, ne olmuş? Vier Minuten-1 2006 info-icon
Go tell warden Meyerbeer the truth. Müdüre gidip her şeyi anlatın. Vier Minuten-1 2006 info-icon
I have family, Mrs. Kr�ger, I can't do that. Benim bir ailem var, Bayan Krüger, yapamam. Vier Minuten-1 2006 info-icon
<Oh, give me back my freedom.> "Ah verin bana tekrar özgürlüğümü" Vier Minuten-1 2006 info-icon
Oh, give... And wash away the shame... Ah verin... Ve yıkayın utancımı... Vier Minuten-1 2006 info-icon
<... with blood in battle.> ...kavgadaki kan ile. Vier Minuten-1 2006 info-icon
They're not allowed in. Onları içeri almıyoruz. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Today is my last day. Buradaki son günüm. Vier Minuten-1 2006 info-icon
I just want to get my piano. Piyanomu almaya geldim. Vier Minuten-1 2006 info-icon
Tell me, Mrs. Kr�ger... Bir şeyi açıklayın, Bayan Krüger. Vier Minuten-1 2006 info-icon
What do those guys have that others don't? Bu adamlarda olup da başkalarında olmayan özellik nedir? Vier Minuten-1 2006 info-icon
One's a murderer and the other raped his niece. Biri katil, diğeri de yeğenine tecavüz etmiş. Vier Minuten-1 2006 info-icon
I'll miss you, Mrs. Kr�ger. Sizi özleyeceğim, Bayan Krüger. Vier Minuten-1 2006 info-icon
In about four hours all hell will break loose. Dört saat sonra burada kıyamet kopar. Vier Minuten-1 2006 info-icon
<So farewell, my dear little table.> "Elveda sevgili, küçük balıkçık" Vier Minuten-1 2006 info-icon
Manon in <Manon>? Manon'da Manon? Vier Minuten-1 2006 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 179435
  • 179436
  • 179437
  • 179438
  • 179439
  • 179440
  • 179441
  • 179442
  • 179443
  • 179444
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact