Search
English Turkish Sentence Translations Page 179726
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
If you guys can go five minutes without referencing your genitals, I'll be amazed. | Cinsel organlarınızdan bahsetmeden beş dakika geçirebilseniz, şoka gireceğim. Siz erkekler cinsel organlarınızdan bahsetmeyi 5 dakika bırakabilseniz şaşırırım. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
You think we're all gay, don't you? | Hepimizin eşcinsel olduğunu düşünüyorsun, değil mi? Sence hepimiz homoyuz değil mi? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Think we're all just a bunch of deviant lifestyle living, | Hepimizin bir avuç dolusu, sapkın hayatlar yaşayan, Sadece alışılmışın dışında bir yaşam tarzı olan bir grup olduğumuzu düşün. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Well, listen. You can put that faggoty baby to bed right now. | Dinle bakalım. O ibne fikirleri yatağa yatırsan iyi olur. Dinle. Bunu aklından hemen çıkarabilirsin. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I mean, I'll stick my finger in my ass every now and again when I'm feeling squirrelly, | Yani, eğer kafama eserse ara sıra kıçımı parmaklarım Demek istediğim, şimdi parmağımı kıçıma sokup uyarılacağım. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
It's absolutely true. I've seen him do it. | Kesinlikle doğru. Onu yaparken gördüm. Bu kesinlikle doğru. Onu görmüştüm. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
What's wrong? I'll tell you later. | Sorun ne? Sonra anlatırım. Neler oluyor? Sonra söylerim. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Exactly. And besides, you know, | Kesinlikle. Ve ayrıca, şu da var, Kesinlikle. Hem düşünsene... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
if heterosexual men can't show their cocks to each other, | heteroseksüel erkekler de birbirlerine çüklerini göstermeyecekse, ...heteroseksüel erkekler birbirlerine aletlerini gösteremezlerse... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
then what the hell are we doing here? Amen, brother. | o zaman ne işimiz var abi burada? Amin, kardeşim. ...bu dünya neye yarar? Amin kardeşim. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I want you to do a couple things for me. | Benim için birkaç şey yapmanı istiyorum. Mitch, benim için iki şey yapmanı istiyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
First, I want you to observe very closely your surroundings today. | Öncelikle, etrafını iyice gözlemlemeni istiyorum. Birincisi, bugün çevreni çok yakından gözlemlemeni istiyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Leave no mental stone unturned. | Çevrilmemiş taş bırakma. Ve hiçbir ayrıntıyı kaçırma. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
what your life would be like if you had been born blind. | hayatın nasıl olurdu, onu düşünmeni istiyorum. ...hayatın nasıl olurdu diye düşünmeni istiyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I hate this fucking place sometimes, you know. | Bazen nefret ediyorum bu siktiğimin mekanından. Bazen bu kahrolası yerden nefret ediyorum, biliyorsun. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Why the fuck do we need four more people on at this time of day, man? | Günün bu saatinde ne sikime 4 tane daha insana ihtiyacımız var ki? Neden günün bu saatinde dörtten fazla eleman gereksin ha? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Look at this place! It's fucking dead. | Baksana etrafına! Resmen ölü. Şu mekâna bak! Kahrolası mekân ölü. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I swear, Dan needs to clean the shit out of his fucking brain sometimes, man. | Yemin ederim, Dan bazen sikik beynindeki bokları temizlemeli. Bazen Dan'in kahrolası beynindeki saçmalıkları temizlemek istiyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Fucking asshole. What are you looking at, fuckwad? | Siktiğimin götleği. Sen neye bakıyorsun bok kafa? Lanet olası herif. Sen neye bakıyorsun ha? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
That's Naomi. And she's been working here way too long. | Bu Naomi. Ve burada çok uzun zamandır çalışıyor. Bu Naomi. Ve burada çok uzun süredir çalışıyor. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
But she's actually a pretty sweet girl when she's drunk. Let's go. | Aslında oldukça tatlı bir kızdır, sarhoş olduğunda. Gidelim. Ama aslında çok hoş bir kızdır. Sarhoş olduğunda. Hadi gidelim. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Come on, baby. It's nothin' like that. | Haydi ama bebeğim. Yok öyle bir şey. Yapma bebek. Böyle birşey yok. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
It's true. You just treat me like a piece of meat. | Var. Bana bir et parçasıymışım gibi davranıyorsun Evet var. Bana sadece bir et parçası gibi davranıyorsun. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Really? Uh huh. Baby, you're oozin' with sexuality. | Gerçekten mi? Bebeğim, üzerinden seksilik fışkırıyor. Gerçekten mi? Elbette bebeğim. Her yerinden cinsellik fışkırıyor. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Yeah, but why does it always have to be about my looks? | Evet, ama neden hep nasıl göründüğümle ilgileniyorsun? Bu niçin daima görünüşüm hakkında olmak zorunda? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Just 'cause I dress slutty doesn't mean I am slutty. | Fahişe gibi giyinmem fahişe olduğum anlamına gelmez. Fahişe gibi giyiniyor olmam fahişe olduğum anlamına gelmez. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Okay. This is for deliveries. There's the Dumpster for the trash. | Pekala. Bu teslimatlar için. Şurada da çöp var. Pekâlâ. Burası dağıtımlar için. Şurada da çöp konteynırı var. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Also, if you wanna get out of the restaurant and chill out, here you go. | Ayrıca, çıkıp bir süre rahatlamak için geleceğin yer de burası. Ayrıca, restoran dışına çıkıp serinlemek istersen, buraya gelebilirsin. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
How many fucking times I told you, man? It's the fucking T dog, yo. | Kaç kere söyledim sana adamım? Sikecem, adım T Dog, yo. Sana kahrolası kaç kez söyledim dostum. Adım T Dog tamam mı? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
You know I give you the mad, phat, superfly, stupid dope, | Biliyorsunuz ki ben size, manyak, süppper, accayip... Bilirsin ben size genelde süperuçucu, aptal budalalar... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Yo, it's almost 4:20, dog. Let's go. | Yo, neredeyse 4:20 olmuş, gidelim. Saat neredeyse 4:20, Dog. Hadi gidelim. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Those guys should be sterilized. And I'm not kidding at all. | Bu herifler steril edilmeli. Dalga geçmiyorum. Bu adamlar sterilize edilmeli. Ve hiç de şaka yapmıyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
You don't talk much, do you, Mitch? | Pek konuşmuyorsun, değil mi Mitch? Sen fazla konuşmuyorsun. Değil mi, Mitch? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Actually, you haven't really given... That's okay. | Aslında konuşmam için şans Önemli değil. Aslında, sen bana gerçek... Hiç sorun değil. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
'Cause I didn't talk much when I first started working here either. | Çünkü buraya başladığımda ben de pek konuşmazdım. Ben de burada ilk çalışmaya başladığımda çok fazla konuşmazdım. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Actually, more importantly, how are you and Danielle doing? | Aslında daha da önemlisi, sen ve Danielle nasılsınız? Aslında daha önemlisi, Sen ve Danielle nasıl gidiyor? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I saw that you guys were arguing, and... | Tartıştığınızı gördüm ve Siz ikinizi tartışırken gördüm ve... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Shit, you know, it would be a shame if you guys broke up. | Lanet olsun, eğer ayrılırsanız çok yazık olur. Lanet olsun. Eğer ayrılsaydınız bu yazık olurdu. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
You two are really good together. | Birbirinize çok yakışıyorsunuz. Birlikte gerçekten iyisiniz. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Fuck off, okay. Even if we did break up, you stand no chance in hell, man. | Siktir git, tamam mı? Ayrılsak bile senin hiçbir şansın olmaz. Defol git, tamam mı. Eğer biz ayrılmış olsak bile, senin onunla hiç şansın olamaz dostum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
She got this thing about dating grown men who've had sex with 16 year old girls. | 16 yaşındaki kızlarla seks yapmış yaşlı adamlarla çıkmaktan hoşlanıyor. 16 yaşındaki kızlarla seks yapan yetişkin erkeklerle çıkıyor artık. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
See, that's the problem with women, okay? | İşte kadınların sorunu bu. İşte, kadınlardaki problem de bu, tamam mı? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
They're always trying to project their own values on you. | Her zaman kendi değerlerini sana yansıtmaya çalışırlar. Hep kendi değerlerini senin üstünde göstermeye çalışıyorlar. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
He just started today, so I thought I'd give you the pleasure | İşe bugün başladı, oyunun önemli noktalarını Bugün başladı. Bu yüzden oyunun inceliklerini... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
of explaining the finer points of the game to him. | ona açıklama zevkini sana bırakayım diye düşündüm. ...açıklama zevkini sana verebileceğimi düşünmüştüm. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Oh, virgin blood. Follow me. | Oh, bakire kan. Beni takip et. Oh, bakire kanı. Gel hadi. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Come here. I wanna talk to you. | Gel bakalım. Seninle konuşmak istiyorum. Buraya gel. Seninle konuşmak istiyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Thanks, Raddimus. Be gentle. | Teşekkürler Raddimus. Nazik ol. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
There you go, Dean. Aw, thanks, Tyla. You rock. | Al bakalım Dean. Teşekkürler Tyla. Harikasın. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Yeah, Tyla, you're the coolest girl in the whole school. | Evet Tyla, okuldaki en havalı kızısın. Evet Tyla. Sen tüm okuldaki en iyi hatunsun. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Tyla, every time I look at you, I wish I was a lesbian. | Tyla, sana her baktığımda, bir lezbiyen olmayı diliyorum. Ah Tyla. sana her baktığımda, keşke lezbiyen olsaydım diyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Oh, what a coincidence. Every time I look at you, | Oh, ne tesadüf. Ben sana her baktığımda, Oh ne tesadüf. Sana her baktığımda... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I'm glad I'm a lesbian. Ouch. | bir lezbiyen olduğuma seviniyorum. ...lezbiyen olduğum için mutlu oluyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Oh, hey, Christy. It's just Calvin callin'. | Oh, selam Christy. Ben Calvin, arıyorum. Oh, merhaba Christy. Ben Calvin, merhaba. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Just starting to work the double. | Çifte mesaiye başlamak üzereyim. İkinci vardiyaya başlıyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
No, I was kiddin'. You don't really owe me anything. | Hayır şaka yapıyordum. Hiçbir şey borçlu değilsin. Hayır, şaka yapıyordum. Bana bir şey borçlu değilsin. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
So, I was just callin' ya, 'cause it's kind of dead here right now. | Öylesine aramıştım işte, burası biraz ölü de şu an. Sadece aramak istemiştim, çünkü şu an burası ölü sayılır. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Give me a call back. I'm at work. | Beni ara. İşteyim. İstersen ara beni. İşyerindeyim. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Come on. Talk to me, Goose. What's wrong? | Haydi. Konuş benimle Kaz. Sorun ne? Hadi. Anlat bana, Goose. Sorun nedir? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Remember Chet Miller from high school? | Liseden Chet Miller'ı hatırlıyor musun? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Tall guy, kind of smelled like my dad's ass? That's the one. | Uzun boylu, babamın kıçı gibi kokan çocuk? Evet o. Uzun adam. Babamın kıçı gibi kokan mı? İşte o. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
My mother told me he graduated with his bachelor's degree in electrical engineering. | Annem, elektrik mühendisliğinden mezun olduğunu söyledi. Annem bana onun elektrik mühendisliğinden mezun olduğunu söyledi. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Well, you know, we were in all the same classes in high school. | Ya biliyorsun işte. Lisede aynı dersleri almıştık. Şey bilirsin, lisede onunla aynı dersleri aldık. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Well, yeah. But electrical engineering? | Evet tamam. Ama elektrik mühendisliği mi? Şey, evet ama elektrik mühendisliği dostum. Buna mı kafayı taktın? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
We haven't even graduated from community college. | İki yıllıktan bile mezun olamadık. ...biz hiçbir yeri bitiremedik. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Then when we do, what? What the hell can you do with an A.A. Degree anyway? | Aldığımızı düşün, sonra ne olacak? İki yıllık G.S. diplomasıyla ne yapabilirsin ki? Zaten başka ne yapabiliriz ki? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
That's Floyd. Floyd! | Bu Floyd. Floyd! | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Welcome to Thunderdome, bitch. | Thunderdome'a hoşgeldin kancık. Gürleyen kubbeye hoş geldin pislik. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Okay, that's the dry area, man. That's where we keep all the condiments. | Pekala, şurası kuru bölge. Tüm baharatları orada tutarız. Pekâlâ, şurası da kurutma bölümü oluyor. Bütün baharatları sakladığımız yer. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Right over here. This is the cooler. | Burası ise, soğutucu. Ve burası da soğutucu. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
The milk and vegetables, whatever. | Süt ve sebzeler, falan. Süt, sebzeler, buna benzer şeyler. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Back here is the freezer. You'll find the meat... | Arka taraf ise dondurucu. Et ürünleri... Bunun arkası da dondurucu. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Okay, so let me tell you about this little game we play. | Pekala, şu oyunumuzdan bahsedeyim sana. Pekâlâ şimdi de sana, oynadığımız küçük oyundan bahsedeyim. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Yeah, he... You know the object, right? | Evet, o Oyunun amacını biliyorsun? Evet, o... Amacı biliyorsun, öyle değil mi? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
To have the other guy look at you naked. | Sen çıplakken diğer adamın bakmasını sağlamak. Kısacası sen çıplakken diğer adamların sana bakmasını sağlayacaksın tamam mı? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
No. I was... He told me. Come on, bro. I'm just fucking with you. | Hayır. Ben O bana dedi ki Haydi dostum. Şaka yapıyorum. Hayır hayır, ben, ben sadece... Yapma kardeşim. Sadece takılıyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Look, man, we're all sick. All right? | Bak dostum, hepimiz hastayız. Aslında hepimiz hastayız öyle değil mi? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Now, look. The main thing to remember | Bak şimdi. Hatırlaman gereken en önemli şey, Dinle şimdi. Hatırlaman gereken temel nokta... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
is to get the other guy to unknowingly look at your cock and balls. | diğer kişinin, çüküne ve taşaklarına farkında olmadan bakmasını sağlamak. ...adamların senin testis ve aletine farkında olmadan bakmasını sağlamak. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Okay, don't just fucking pull down your pants and say, "Look at my dick!" | Yani, bir anda pantolonunu indirip "Aletime bak!" demek yok. Sadece kahrolası pantolonunu aşağı indirip "Aletime bakın!" deme sakın. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Call that one "The Look." All right? | Buna "Bakış" diyoruz. Tamam mı? Buna burada "Bakış" deriz. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
All you gotta do, pull down your pants real quick, show 'em the goods. | Sadece, hızlıca pantolonunu indiriyorsun ve malını gösteriyorsun. Bütün yapman gereken pantolonunu çok çabuk aşağı indirip onlara malı göstermek. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
If they look, you get to kick 'em in the ass once. | Eğer bakarlarsa, kıçlarına bir tekme atma hakkı kazanıyorsun. Eğer bakarlarsa, onların kıçlarına vurursun. Bir kere. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Second one is called "The Brain." Right? | İkincisinin adı "Beyin". İkincisi. Bunun adıysa "Beyin". Tamam mı? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
What you gotta do is isolate your nuts with your fist. | Yapman gereken taşaklarını yumruğun ile izole etmek. Bu yöntemde ise, yumruğunla testislerini şeyinden ayırmak zorundasın. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Okay, now, take the time to look at it, okay? | Pekala, şimdi, iyice bak, tamam mı? Tamam mı işte böyle. Anladın mı tamam mı? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Because it bears a striking resemblance to... | Çünkü neye inanılmaz benziyor? Şeye dikkat çekici bir benzerlik taşıyor değil mi? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
So... The third one, I call it the "Bat Wing." | Yani Üçüncüsüne ben "Yarasa Kanadı" diyorum. Yani... Üçüncüsü. Bunun adı "Yarasa Kanadı". | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
and you take it and you make it flat like paper, all right? | alıyorsun ve kağıt gibi dümdüz yapıyorsun, anladın mı? ...ve onu iyice çekiştirirsin tamam mı? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
You see that it looks all veiny and alive like a bat wing, all right? | Görüyorsun, bir yarasa kanadı gibi damarlı ve canlı gözüküyor. Bir yarasa kanadı gibi tamamen damarlı ve canlı göründüğünü görüyorsun öyle değil mi? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
If they look, they get three kicks, all right? | Eğer bakarlarsa, üç tekme kazanıyorsun. Eğer bakarlarsa üç vuruş kazanırsın. Tamam mı? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
But you can't forget this, all right? | Ama şunu sakın unutma. Ama şunu sakın unutayım deme. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
You gotta call 'em a fag, okay? | Onlara ibne demelisin, oldu mu? Vururken onlara homo diyeceksin. Tamam mı? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Very important. The game loses it's meaning | Bu çok önemli. Onları top olmakla suçlayıp, Bu çok önemli. Eğer onları... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
if you don't humiliate them for being a fucking meatcake. | utandırmazsan, oyun anlamını yitirir. ...iyice rezil etmezsen bu oyunu kazanmanın hiç bir anlamı olmaz. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
She's my mom. She wants me to succeed in life. | O benim annem. Hayatta başarılı olmamı istiyor. Annem işte. Hayatta başarılı olmamı istiyor kadın. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Yeah. Whatever the hell that means. | Evet. O ne demekse... Evet. Bu da her ne demekse. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Jesus, I'm just glad my mom's not like that. | Tanrım, iyi ki benim annem öyle değil. Benim annem bunları hiç düşünmez. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
So I called your house today at 2:00. | Bugün evini aradım, saat 2'de. Bugün seni evden aradım. 2:00'de. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
You were still asleep, weren't you? | Hala uyuyordun, değil mi? Hala uyuyordun değil mi? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |