Search
English Turkish Sentence Translations Page 179721
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
My name is T dog, bitch! My name is T dog, bitch! | Adım T dog kancık! Adım T dog kancık! İsmim, T Dog, pislik. İsmim, T Dog, pislik. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Hey, sweetie. It's aImost 9:00. I just came to say good bye. | Selam tatlım. Saat neredeyse 9 oldu. Hoşçakal demeye geldim. Selam tatlım. Saat nerdeyse dokuz. Sana hoşça kal demeye geldim. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You wanna go in the car and have a IittIe sex? | Arabaya gidip seks yapmak ister misin? Arabaya gidip biraz seks yapalım mı? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
So what if there's pIenty of parking spaces? It's the principIe of the matter. | Bir sürü park yeri varsa ne olmuş? Önemli olan işin prensibi. Her tarafta boş yer varsa ne olmuş yani? Bu bir prensip meselesi. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Hey, you're preaching to the choir here. Know what I mean? | Tereciye tere satıyorsun. Anlıyor musun? Hey, bana bunu anlatmana gerek yok. İyi bilirim. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
The Iord giveth, the Iord taketh away. | Tanrı verdi, Tanrı geri aldı. Tanrının verdiğini, yine tanrı alır. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Damn, come on. | Lanet olsun, haydi. Lanet olsun gel. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What the fuck? | Bu da ne lan böyle? Bu da ne be? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Here you go, sir. Once again, I hope you enjoyed everything. | Buyrun efendim. Tekrarlıyorum, umarım her şeyi beğenmişsinizdir. İşte bayım. Evet umarım her şey istediğiniz gibiydi. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Thanks. See you guys. | Teşekkürler. Görüşmek üzere. Teşekkürler. Yine bekleriz. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Dean, I wanna teII you, you did an extraordinary job. | Dean, söylemeliyim, bugün olağanüstü bir iş çıkardın. Dean sana çok iyi bir iş çıkardığını söylemek istiyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Oh, thank you, sir. | Oh, teşekkür ederim efendim. Teşekkür ederim. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
How oId are you? I'm 22. | Kaç yaşındasın? 22. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
WeII, you're obviousIy a very inteIIigent young man. | Ne kadar zeki bir genç adam olduğun anlaşılıyor. Belli ki çok zeki bir genç adamsın. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Ever get tired of this pIace, you're Iooking for a new opportunity, | Buradan sıkılırsan, yeni bir fırsat ararsan, Eğer buradan ayrılacak olursan ve yeni bir fırsat arıyorsan... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
you give me a caII. AII right. | beni ara. Pekala. ...beni mutlaka ara. Tamam. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Thank you, sir. I honestIy appreciate that. | Teşekkür ederim efendim. Gerçekten çok mutlu oldum. Teşekkür ederim bayım. Gerçekten çok teşekkür ederim. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Great. AII right. Have a good night, guys. | Harika. Pekala. İyi geceler beyler. Harika. Tamam. Herkese iyi geceler. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Thanks again. Thank you. | Tekrar teşekkürler. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
WeII, I hope he caIIs. | Umarım arar. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Mama said they's my magic shoes. | Annem bunların sihirli ayakkabılar olduğunu söyledi. Anne dedi ki, onlar benim sihirli ayakkabılarım. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Mama said they'd take me anywhere. | Annem beni her yere götürebileceklerini söyledi. Anne dedi ki, onlar beni her yere götürecek. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Of course, Mama used to beat me with a rubber hose, caII me a retard. | Tabi, annem beni plastik bir hortumla dövüp özürlü olduğumu söylerdi. Ama anne beni lastik bir hortumla döverdi ve... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Dude, pIease stop. Stop. Okay? | Dostum, lütfen dur. Dur. Tamam? Dostum, yeter. Yeter. Tamam mı? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I appreciate what you're trying to do. I do. | Yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum. Gerçekten. Yapmaya çalıştığını takdir ediyorum. Gerçekten | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
But, dude, I'm reaIIy not in the mood for smiIing, aII right? | Ama şu an gerçekten gülecek halde değilim, tamam mı? Ama bak gerçekten gülümseyecek ruh halinde değilim tamam mı? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What? The oId Iady at tabIe 37 wants you to sing | Ne? Masa 37'deki yaşlı kadın torunu için Ne? Masa 37'deki yaşlı bayan... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
the birthday song for her grandson. | doğumgünü şarkısını söylemenizi istiyor. ...torunu için bizden doğum günü şarkısı istiyor. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
His name is Timmy, and he's eight years old. | Adı Timmy ve sekiz yaşında. Çocuğun ismi Timmy ve sekiz yaşında. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I need birthday singers! | Doğumgünü şarkıcılarına ihtiyacım var! Doğum günü şarkıcıları lütfen. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Come on, peopIe! We need birthday singers! Fuck. | Haydi millet! Doğumgünü şarkıcılarına ihtiyacımız var! Siktir. Hadi millet! Doğum günü şarkıcıları buraya. Kahrolası. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
There he is. There's the big winner. | İşte orada. İşte şampiyon orada. İşte orda. İşte kahramanımız burada. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah! Hey. | Evet! Hey. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
AII right. Attention, guests! | Pekala. Dikkat, misafirlerimiz! Pekâlâ. Dikkat dikkat. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Today's a very speciaI occasion. It's Timmy's eighth birthday! | Bugün çok özel bir gün. Timmy'nin sekizinci doğum günü! Bugün çok özel bir gün. Bugün Timmy sekiz yaşına giriyor. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Big round of appIause. He's earned it. | Büyük bir alkış alalım. Bunu hak etti. Büyük alkış. Bunu hak etti. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
He's got his whoIe Iife ahead of him. The sky's the Iimit. | Önünde koca bir hayat var. Her şey mümkün. Önünde uzun bir yaşam var. Güzel günler seni bekliyor. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I don't know but I've been told | Bana söylendiğine göre Bana ne söylediler unuttum ama... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Someone here is getting old | Birileri yaşlanıyormuş yine ...burada biri yaşlanıyor. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Good news is dessert is free | İyi haber bedava tatlı İyi haber şu ki tatlı bedava. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Bad news is we sing off key | Kötü haber sesimizin detone olması Kötü haber ise sesimiz sanki karga. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Happy birthday | Mutlu yıllar Mutlu yıllar. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
To you | sana! ...sana. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Look at the camera! Picture time. | Kameraya bak! Fotoğraf zamanı. Kameraya bakın! Resim zamanı. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
AII right. AII right. Cry it off. | Pekala. Pekala. Ağla açılırsın. Pekâlâ. Pekâlâ. Bu kadar yeter. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
WeII, we can't go in the parking Iot. | Park yerine gidemiyoruz. Park yerine gidemeyiz. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Can't go anywhere in the kitchen. | Mutfakta da yer yok. Mutfağa da gidemiyoruz. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
WeII, maybe we couId | Şey, belki de... Şey, belki biz... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
We are not having sex in the bathroom. | Tuvalette seks yapmayacağız. ...bir daha tuvalette seks yapmıyoruz. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
But No. No way. Forget it. | Ama Hayır. İmkansız. Unut bunu. Ama... Hayır. İmkânı yok. Unut bunu. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Oh. Come on, baby. | Oh. Haydi, bebeğim. Oh. Hadi bebek. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Okay, but this is the Iast time. Yeah, yeah, yeah. | Tamam ama bu son. Evet, evet, evet. Tamam ama son kez. Evet evet, tabii. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
So where do you girIs go to coIIege? | Hangi üniversiteye gidiyorsunuz bakalım? Ee hangi üniversiteye gidiyorsunuz? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
ActuaIIy, we're stiII in high schooI. | Aslında, hala lisedeyiz. Aslında biz hala lisedeyiz. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You're kidding. How oId are you girIs? | Şaka yapıyorsunuz. Kaç yaşındasınız siz? Şaka yapıyorsunuz. Kaç yaşındasınız kızlar? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Wow. | Vay be. Vay. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You Iook a Iot oIder than that. I wouId've guessed 19, 20, maybe 21. | Çok daha büyük gösteriyorsunuz. Ben 19, 20, hatta 21 derdim. Bundan çok daha büyük görünüyorsunuz. Yani on dokuz, yirmi hatta yirmi bir. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, we get that a Iot. | Evet, bunu çok duyuyoruz. Ona daha çok var. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Here. Let me give you a hand with that. | Dur. Yardım edeyim. Hey. Yardım etmeme izin verin. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
It's the stupid chiIdproof Iighters. | Aptal, çocuk emniyetli çakmaklar. Hep bu aptal çakmaklar. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Hey, Bishop. Can I taIk to you about something? | Bishop, biraz konuşabilir miyiz? Hey Bishop. Seninle biraz konuşabilir miyim? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, sure. Have a seat. | Evet, tabi. Otur bakalım. Evet tabi. Otursana. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
AII right, so I went to my mother's this morning. | Pekala, bugün annemin yanına gittim. Pekâlâ. Bu sabah anneme gittim. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You've been working here, what? About a year and four months, right? | 1 yıl ve 4 aydır burada çalışıyorsun değil mi? Ne zamandır burada çalışıyorsun? 1 yıl 4 ay oldu değil mi? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, I guess. About. | Evet, sanırım. O civarlarda. Evet yaklaşık o kadar. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
But anyway, we have a good reIationship About three years ago, | Ama herneyse, aslında iyi bir ilişkimiz var Üç yıl kadar önce, Her neyse, aslında iyi bir ilişkiye sahibiz ama... Bundan yaklaşık üç yıl önce... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
this restaurant went through quite a Iow point. | bu restorant çok kötü bir düşüş yaşadı. ...bu restoran her açıdan düşük bir noktaya geldi. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Okay, I'm sorry. Did you wanna hear what I was gonna say or | Pekala, üzgünüm. Beni dinlemek istiyor musun yoksa Sen beni dinlemek istemiyor muydun yoksa? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
PIease. See, the store moraIe was beginning to sIip. | Lütfen. Neyse, çalışanların moralleri bozulmaya başlamıştı. Dükkânın durumu iyice kötüye gitmeye başlıyordu. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
CIienteIe base began dropping off. | Müşteri profili gittikçe düşüyordu. Devamlı müşteriler de düşmeye başladı. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
That of course, Ied to Iower tips, which in time, | Bu tabi, daha düşük bahşişlere, zamanla da Bu da tabii daha düşük bahşişlere neden oldu ve... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Ied to an even Iower store moraIe. | çalışanların moralinin daha da bozulmasına yol açtı. ...personelin morali de bozulmaya başladı. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
BasicaIIy, the entire restaurant was going through quite a downward spiraI. | Kısacası, tüm restorant dibe çöküyordu. Kısacası bütün restoran tam olarak büyük bir girdabın içine sürükleniyordu. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Then Raddimus began working here. | Sonra Raddimus burada çalışmaya başladı. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
And with him came the penis showin' game you aII Iike to pIay. | Ve onunla beraber, hepinizin çok sevdiği, penis gösterme oyunu geldi. Ve onunla birlikte oynamaktan hoşlandığınız şu penis gösterme olayı geldi. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Okay, I Why are you teIIing me this? | Pekal, ben Neden bunu anlatıyorsun bana? Tamam, ben... Bunları bana niçin söylüyorsun? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Restaurant began to improve. | Restorant gelişmeye başladı. Restoran iyiye gitmeye başladı. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
EmpIoyees started having more fun at work. They started joking around a Iot more, | Çalışanlar işte daha çok eğlenmeye başladı. Yüzleri gülümsemeye başlayınca, Çalışanlar işyerinde daha çok eğlenmeye ve daha çok şakalaşmaya başladılar. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
which Ied to a raise in the cIienteIe base, higher tips | müşteri profili gelişti ve bahşişler yükseldi, Ki bu da devamlı müşterilerde artışa neden oldu. Daha yüksek bahşişler... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
and so on and so forth. | falan filan. ...ve sonrası da geldi. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, I stiII don't understand, Bishop. | Evet, hala anlamıyorum Bishop. Evet. Ben hala anlamıyorum Bishop. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Point is, | Sonuç olarak, Durum şu ki... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
the penis showin' game became a cataIyst | penis gösterme oyunu, bu restorantta yapılması gereken ...penis gösterme oyunu, bu restoranda yapılması gereken şeyler için... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
for the change necessary to be made in the restaurant. | değişiklik adına bir çözüm oldu. ...bir katalizör rolü oynadı. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
So, when things in your Iife become stagnant. | Yani, hayatında bazı şeyler durgunlaşmaya başladığında, Yani eğer yaşamındaki bir şeyler durgunlaştıysa... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You know, you're no Ionger happy with what you're doing. | artık yaptığın şeyden mutlu olmadığında, ...yani yaptıkların seni mutlu edemiyorsa... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Then you figure out what's important to you. | senin için önemli olan şeyi bul. ...o zaman neyin önemli olduğunu anlarsın. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Then create your own penis showin' game. | Ve kendi penis gösterme oyununu yarat. O zaman, kendi penis gösterme oyununu yarat. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
MetaphoricaIIy speaking, that is. | Mecazi anlamda söylüyorum tabi ki. Mecazi anlamda konuşuyorum tabii. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Okay. Okay, thanks, Bishop. | Tamam. Tamam, teşekkürler Bishop. Tamam. Tamam teşekkürler Bishop. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
So do you think taking the assistant manager job wouId be Iike my penis showing game? | Yani, sence yardımcı müdür işini almak penis gösterme oyunum olur muydu? Sence yardımcı yönetici işini almak benim penis gösterme oyunum mu olacak? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Is that what you're saying? | Bunu mu demek istiyorsun? Dediğin bu mu yani? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Where the heII is it? It's been over haIf an hour! | Nerede kaldı lan? Yarım saat oldu! Sipariş nerede? 1,5 saatten fazla oluyor! | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
ToId you it'd be up in a minute! Get out of my face or I'II Iose your ticket! | Bir dakika içinde olacak dedim! Git başımdan yoksa adisyonunu yok ederim! Çekil git başımdan yoksa fişini atarım ona göre. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What? What do you want? Get back to the training room, you ass cock! | Ne? Ne istiyorsun? Eğitim odasına geri dön seni sik kafa! Ne? Ne istiyorsun? Eğitim odasına geri dön hemen pislik. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Goddamn it! I hate these fuckin' cooks. I hate them! | Lanet olsun! Nefret ediyorum bu lanet ahçılarından. Nefret ediyorum! Lanet olsun! Kahrolası aşçılar. Nefret ediyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Twenty minutes for two medium rare steaks? This is buIIshit. | Orta az pişmiş biftek 20 dakika mı sürer? Saçmalık. İki az pişmiş biftek için yirmi dakika ha. Saçmalık. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What the heII? They need to get rid of every singIe one of these Iousy cocksucking mother | Her birini defedeceksin bu işe yaramaz, orospu çocuğu, siktiğimin Bu rezil emicilerin her birinin tek tek temizlenmeye ihtiyacı var. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
So how is everything? | Nasıl gidiyor? Evet, her şey yolunda mı? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Give me a caII when you get this. | Bu mesajı aldığında beni ara. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |