Search
English Turkish Sentence Translations Page 179725
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Why aren't you in jaiI? I mean, | Neden hapiste değilsin ki? Yani, Sen neden hapishanede değilsin? Yani... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
what are you, Iike 13, 14? | kaç yaşındasın, 13, 14? ...kaç yaşındasın sen? On üç? On dört? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
She's aImost 18. | Neredeyse 18 yaşında. Nerdeyse on sekiz. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You know what? Fuck this! | Ne biliyor musunuz? Sikerim böyle işi! Biliyor musun? Boş verin. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You aII suck. I quit. | Hepiniz berbatsınız. İstifa ediyorum. Hepiniz manyaksınız. Bırakıyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Oh, yeah. | Oh, evet. Oh evet. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You are the biggest piece of shit | Tüm bu restoranttaki, Sen tüm bu restorandaki... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
in this entire restaurant. | en büyük orospu çocuğu sensin. ...en büyük pisliksin. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
And I hope you burn in heII. | Umarım cehennemde yanarsın. Ve umarım cehennemde yanarsın. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Me? What the fuck did I do to you, man? | Ben mi? Ben sana ne yaptım ki ya? Ben mi? Ben sana ne yaptım ahbap? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
SeriousIy? | Cidden? Cidden? Ne? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Oh, shit! | Oh, siktir! Lanet olsun! | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
The goat! The goat, you bastard! | Keçi! Keçi, seni piç! Keçi! Sen tam bir pisliksin. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Fuckin' faggots. | Siktiğimin ibneleri. Kahrolası homolar. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
That was the shit! | İnanılmazdı abi! Bu çok iyiydi be. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Mitch! Mitch! Stop, pIease. | Mitch! Mitch! Dur, lütfen. Mitch! Mitch! Bekle, dur lütfen. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Look, Iook. Stop, stop. | Bak, bak. Dur, dur. Dur, dur, dur, bekle. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Okay, I am sorry, | Tamam, özür diliyorum Tamam özür dilerim. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
and I hereby swear my undying aIIegiance to you. | ve sonsuz bağlılığımı sunuyorum sana. Ve şimdi burada sana sadık kalacağıma yemin ediyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You are the fucking man. | Harikasın abi. Sen çok büyük adamsın. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Now, come back to the party. | Şimdi, partiye geri dön. Hadi partiye geri dön. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
I swear to God, I'II never underestimate you again. | Yemin ediyorum, seni bir daha asla küçümsemeyeceğim. Tanrıya yemin ediyorum. Seni bir daha asla küçümsemeyeceğim. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
AII right. Okay. | Pekala. Tamam. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
AII right. | Pekala. Tamam. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Dean, you've been repIaced. | Dean, yerini başkası aldı. Dean, yer değiştirdin. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Fuck! | Siktir! Hey. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
AII right, everybody, Iisten up. | Pekala millet, dinleyin. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
From here on out, Mitch is a made man. | Bundan böyle, Mitch çeteden biri. Bundan sonra Mitch de çeteden. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Anyone who has anything different to say, Nick and T Dog wiII fucking fuck you! | Karşı çıkanları Nick ve T Dog sikecektir. İtirazı olan olursa Nick'le T Dog icabına bakacaktır. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Let's taIk about that T Dog one more time! | Şu T Dog'u bir daha konuşalım. Bu konuyu bir daha konuşmamız gerekiyor. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Shut up! | Kapa çeneni! Konu kapandı. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What's that? | Ne dedin? Bu da ne? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Don't do that! | Yapma! İnanamıyorum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yo, man, yo! Yo! Beer run, man. | Yo dostum, yo! Yo! Bira bitmiş. Bira zamanı dostum. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Why the heII wouId you do that? | Neden böyle bir şey yaptın ya? Bunu nasıl yaparsın? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
He's a fucking manager. WeII, he asked, so, I | Adam bir müdür. Ne yapayım, sordu ve ben de O kahrolası bir yönetici. Şey... o sordu, ben de... | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You Iost major cooI points for this. | Acayip puan kaybettin. Bu sana büyük puan kaybettirdi. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What the heII are you doing here? | Ne işin var burada? Burada ne işin var senin? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Yo! What you doin'? | Yo! Ne yapıyorsunuz? Nasıl gidiyor millet? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
What's up? How you doin'? Those Iook heavy. | N'aber? Nasıl gidiyor? Ağır gözüküyorlar. Ne yapıyorsunuz bakalım? Çok ağır, yardım eder misin? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
No, I think you can make it. | Hayır, bence taşıyabilirsin. Bence sen halledebilirsin. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
AsshoIe. Shenaniganz. | Göt herif. Shenaniganz. Pislik herif. Shenaniganz. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You bring my goddamn gift certificates? | Hediye kuponlarımı mı getirdin? Kahrolası hediye kuponlarımı mı getirdin? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Is...Natasha...here? | Natasha... burada mı? | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
Okay. Yeah. They got me. | Tamam. Evet. Kandırdılar beni. Pekala. Evet kandırıldım. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
AII right. Okay. | Pekala. Tamam. Tamam neyse. Sorun değil. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
You One week! | Sen Bir hafta! Sen... bir hafta! | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
When you're struggling Livin' off Ramen noodles | Bu film, Steven "Buddha" Collier'in anısına adanmıştır. | Waiting...-1 | 2005 | ![]() |
No, you fucking idiot! I've worked at a restaurant my whole life. | Hayır, seni salak! Ben hayatım boyunca bir restorantta çalıştım. Hayır, seni kahrolası aptal! Bütün hayatım boyunca bir restoranda çalıştım ben. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Guess who. Hi, Dean. It's Mom. Ah, shit. | Bil bakalım kim? Merhaba Dean. Ben annen. Ah, siktir. Kim tahmin et. Merhaba Dean. Annen. Ah, lanet olsun. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I'll see you at work, okay? | İşte görüşürüz, tamam? İşyerinde görüşürüz, tamam mı? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Hung over. I got so shitty last night. | Akşamdan kalma. Dün gece kafam öyle iyiydi ki. Akşamdan kalma. Dün gece çok berbattım. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
On a school night? Kids today. | Ertesi gün okulun varken? Bugünün çocukları. Bir okul gecesinde mi? Zamane çocukları. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I'm only a minor for another week. | reşit olmama bir hafta kaldı. ...ben sadece bir hafta daha reşit değilim. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Well, then I guess I better hurry up then. I don't have much time. | Eh, acele etsem iyi olur o zaman. Fazla zamanım kalmamış. Şey, sanırım acele etsen iyi olur. Fazla zamanım yok. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I want you to show him around. Train him on everything while it's slow, | Ona etrafı gezdirmeni istiyorum. Ortalık sakinken her konuda eğit Ona etrafı göstermeni istiyorum. Hazır ortalık sakinken ona bilgi ver. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
and when the dinner rush hits, we'll have him watch the training videos. | ve akşam telaşı başladığında da, eğitim videolarını izletiriz. Akşam yemeği telaşı başladığında da eğitim videolarını izlettiririz. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Mitch, just listen to what Monty says today, | Mitch, bugün yalnızca Monty'nin dediklerini dinle Mitch, bugün Monty ne diyorsa onu dinle... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
and we'll have you out on the floor by early next week. | ve gelecek hafta da iş başı yaparsın. ...ve önümüzdeki hafta seni piste çıkaracağız. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
All right then. Give him a quick tour before your shift starts. | Pekala. Mesain başlamadan ona hızlı bir tur attır. Tamam o zaman. Vardiyan başlamadan ona etrafı göster. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Well, Mitch, first thing. You ever worked in a restaurant before? | Evet, Mitch, baştan başlayalım. Daha önce bir restorantta çalıştın mı? Pekâlâ Mitch, ilk soru. Daha önce bir restoranda çalıştın mı? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Actually, yeah... Well, it doesn't really matter anyway. | Aslında, evet Aslında pek de önemi yok. Aslında ben... Aslında önemli değil her neyse. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Working in a restaurant's all about learning a routine. | Bir restoranda çalışmak tamamen rutini öğrenmekte biter. Bir restoran çalışanı önce tüm rutinleri öğrenir. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
all that can be learned in a few hours. | hepsi birkaç saat içinde öğrenilebilir. ...bunların hepsi birkaç saat içinde öğrenilebilir. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I really think that you need to ask yourself | kendine çok basit bir soru sorman ...kendine basit bir soru sormaya ihtiyacın... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
one simple question. | gerektiğini düşünüyorum. ...olduğunu düşünüyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
How do you feel about frontal male nudity? | Ön cephe erkek çıplaklığı hakkında ne düşünüyorsun? Ön erkek çıplaklığı hakkında ne hissediyorsun? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
What the heck... Pretty fucked up, huh? | Neden bahsediyorsun İğrenç değil mi? Nasıl yani? Oldukça acayip, ha? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
like to play this little game that involves flashing their genitalia to each other. | cinsel organlarını gösterdikleri bir oyunu oynamayı çok sevmeleri. ...birbirlerine cinsel organlarını göstermeyi içeren... küçük bir oyun oynamaktan hoşlanırlar. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
is to get the other participants to unknowingly look at your testicles andlor penis. | diğer yarışmacıların farkında olmadan testislerine ve/veya penisine bakmalarını sağlamak. ...diğer katılımcılara testis veya aletini fark ettirmeden göstermektir. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
And if they do, you ridicule them mercilessly for being a fag | Ve bakarlarsa, ibne olduklarına dair acımasızca dalga geçiyorsun Ve başardığında, kıçlarına vurup... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
But that's... I know. I know. | Ama bu Biliyorum. Biliyorum. Ama bu... Biliyorum. Biliyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
It's demented, depraved, senseless. | Delice, ahlaksızca, mantıksız. Çılgınca, ahlaksızca ve anlamsız. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Now there are rules to the game... different variations on how to show your dick | Oyunun kuralları da var, aletini ve/veya taşaklarını farklı şekillerde Daha fazla vuruş için aletini ve/veya testisini farklı varyasyonlarla nasıl... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
andlor balls which allow for more kicks. | gösterip, daha fazla tekme hakkı kazanabilirsin. ...göstereceğine ilişkin oyun içinde kurallar var. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
But we're gonna get into that later. | Ama bunlara sonra geleceğiz. Ama bunu sonra konuşacağız. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
is look deep inside yourself and figure out if you can take an eyeful of that. | derinlemesine düşünmek ve böyle bir şeye bakabilecek misin, bunu anlamak. ...ruhunun derinliklerine bakıp, bunu yapıp yapamayacağına karar vermek. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
So are you taking any interesting classes this semester? | Bu dönem ilgi çekici bir ders alıyor musun? Ee, bu dönem herhangi bir ilginç ders alıyor musun? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Well, yeah. I'm only taking the two classes, | Evet. Yani, sadece iki ders alıyorum Şey, aslında, sadece iki ders alıyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
but I like 'em both. | ama ikisini de seviyorum. ...ama ikisinden de hoşlanıyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I really like my teachers. Cool guys. | Hocalarımı çok seviyorum. Harika herifler. Hocalarımı seviyorum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Both have mustaches, which is a little weird. | İkisinin de bıyığı var, biraz garip. Her ikisinin de bıyıkları var. Biraz acayip. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Well, that's just terrific. Yeah. | Ne kadar güzel. Evet. Gerçekten harika. Evet. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Nancy Miller and her son Chet. You remember Chet Miller, don't you? | Nancy Miller ve oğlu Chet. Chet Miller'ı hatırlıyorsun, değil mi? Nancy Miller ve oğlu Chet ile. Chat Miller'ı hatırlıyorsun, öyle değil mi? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I haven't seen that guy since high school. Well, he was away at college. | Liseden beri görmedim onu. Çünkü üniversiteye gitmişti. Liseden beri o adamı görmüyorum. Üniversiteye gitmişti. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Didn't you two have all the same honors classes together? | Lisede, ikiniz de aynı dersleri almamış mıydınız? İkiniz de aynı mezuniyet derecelerine sahiptiniz değil mi? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Yeah, it sounds like he's doing really well. I'll bet. | Evet, baya iyi durumdaymış şu an. Eminim. Evet, durumu gerçekten çok iyi görünüyordu. Hımm, eminim. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Seems he just graduated with a bachelor's degree in electrical engineering. | Elektrik mühendisliğinden mezun olmuş. Elektrik mühendisliğinden iyi bir dereceyle mezun olmuş. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Wow. His parents must really be proud, huh? | Vay be. Ailesi onunla gurur duyuyor olmalı, ha? Ailesi gerçekten gurur duyuyor olmalı ha? | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Well, I'm gonna go. Always love these get togethers. | Ben gideyim. Bu buluşmaları her zaman sevmişimdir. Şey, ben gidiyorum. Bu harika sohbet için teşekkürler. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I think we really broke through there. | Bugün inanılmaz bir ilerleme kaydettik bence. En kısa zamanda tekrarlayalım. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Let me tell you something. My trainer, that bastard, | Sana bir şey söyleyeyim. Benim eğitmenim, o piç, Şunu söylememe izin ver. Benim eğitmenim, o alçak... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
he didn't prewarn me at all. | beni kesinlikle önceden uyarmadı. ...hiçbir uyarıda bulunmadı. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Look at the log, bitch. | Kütüğe bak, kaltak. Kütüğe bak dostum. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
There are few things in this world more unsettling | Bu dünyada çok az şey, Bu dünyada baharatları almak için arka tarafa gidip... | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
and ending up staring at a huge, steaming pile of cock. | dumanı tüten, koca bir yığın penise bakakalmak kadar rahatsız edicidir. ...daha rahatsızlık verici birkaç şey vardır. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Oh, you and Monty were crazy last night. Yeah, it was cool. | Dün Monty'le çıldırmı? gibiydiniz. Evet, eğlenceliydi. Sen ve Monty dün gece çılgın gibiydiniz. Evet, çok iyiydi. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
I would've had a better time if somebody hadn't been ignoring me all night. | Biri tüm gece beni görmezden geliyor olmasaydı daha iyi olabilirdi. Eğer birileri bütün gece beni görmezlikten gelmeseydi... daha iyi zaman geçirebilirdim. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Think Monty and I got a little carried away. | Sanırım Monty'le biraz fazla kaptırdık. Monty'yle ben, biraz ileri gittik sanırım. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |
Oh, I swear, when you two are together. You're perverts! All of you. | Ah, yemin ediyorum, siz ikiniz biraraya geldiğinizde. Sapıksınız! Hepiniz. Oh, ikiniz bir araya geldiğinizde... Siz cinsel sapıksınız! Hepiniz. | Waiting...-2 | 2005 | ![]() |