Search
English Turkish Sentence Translations Page 179745
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Birthday girl. | Doğumgünü kızı. Doğum günü kızı. Doğum günü kızı. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Oh, you're so silly! | Oh, Çok gülünçsün! Ne kadar da aptalsın! Çok gülünçsün! | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And straight to school. Happy birthday! | Doğru okula. mutlu yıllar! Ve doğru okula. Mutlu yıllar. Doğruca okula git. İyi ki doğdun! | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Hi, boy. How are you? | Merhaba oğlum. Nasılsın? Selam, oğlum. Nasılsın? Merhaba, oğlum. Nasılsın? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Did Dad fix you OK? | Babam, seni iyileştirdi mi? Baba seni iyi bağladı mı? Babam seni iyileştirdi mi? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Excuse me. Um... | Affedersiniz. şeyy... Bakar mısınız? Affedersiniz. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Is this hypoallergenic? | hipoallerjenik mi bu aceba ? Bunun alerji yapma riski düşük mü acaba? Bu hipoalerjenik mi? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Hello there. [Man] Afternoon, Arthur. | Merhabalar. Tünaydın , Arthur. Merhaba. Tünaydın, Arthur. Merhaba. İyi günler, Arthur. Merhaba. İyi günler, Arthur. Merhaba. İyi günler, Arthur. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Afternoon, boss. You here to keep your hand in? | Tünaydın, patron. Elini bulaştırmak için mi buradasın? Tünaydın, patron. Şu işe bir el atar mısın? İyi günler, patron. Yardım için mi geldin? İyi günler, patron. Yardım için mi geldin? İyi günler, patron. Yardım için mi geldin? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I would normally. The knee, you see, not getting any better. | normalde kendim yapardım. Dizlerim, görüyorsun ya, iyileşmiyor. Normalde yapardım da dizlerimi biliyorsun, iyileşemedi gitti. Normalde yardım ederdim... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
That's why I got a younger man in. | Bu genç adamı çağırma sebebim, bu. Bu yüzden yanımda genç bir adamı taşıyorum. Bu yüzden yanımda genç biri çalışıyor. Bu yüzden yanımda genç biri çalışıyor. Bu yüzden yanımda genç biri çalışıyor. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Steady hand, see. | Eli çabuk , görüyormusun. Elini oynatma, işte böyle. Elini titretme. Elini titretme. Elini titretme. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Just steady her there, yeah? | sadece, şurada dur. Onu sıkı tutmaya çalış, tamam mı? Onu sıkı tut, tamam mı? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Ah, there we are. | işte burada . İşte oldu. Başardık. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Hello. I'm sorry, I was hoping to get something for a headache. | selam. üzgünüm, başağrısı için birşeyler almak istemiştim. Selam. Affedersiniz, bir baş ağrısı ilacı alacaktım da. Merhaba, üzgünüm. Baş ağrısı için bir şeyler almak istemiştim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Sure. Come in. | Elbette. içeri gel. Elbette. İçeri buyurun. Elbette, içeri gelin. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Headache, was it, Miss Brogan? | Başağrısı, değil mi bayan Brogan? Baş ağrısıydı değil mi, Bayan Brogan? Baş ağrısı dediniz, değil mi, Bayan Brogan? Baş ağrısı dediniz, değil mi, Bayan Brogan? Baş ağrısı dediniz, değil mi, Bayan Brogan? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Mary. Are you all right? Yes, yeah. | Mary. iyimisin? evet, tabi. Sen iyi misin, Mary? Evet, evet. Mary de. İyi misin? Evet, evet. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I... I didn't see anyone else come in. | İçeriye başka kimsenin geldiğini görmemiştim. Kimsenin içeri girdiğini görmedim. Başka birinin içeri girdiğini görmemiştim. Başka birinin içeri girdiğini görmemiştim. Başka birinin içeri girdiğini görmemiştim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Are you two togeth...? My niece. Deirdre. | Birlikte misi...? Yiğenim. Deirdre. İkiniz beraber misiniz? Yeğenim, Deirdre. Birlikte misiniz? Yeğenim, Deirdre. Birlikte misiniz? Yeğenim, Deirdre. Birlikte misiniz? Yeğenim, Deirdre. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Hi. She's visiting. | Merhaba. Ziyaretimize geldi. Selam. Ziyarete gelmiş. Selam. Ziyarete geldi. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Looks like you need a refill. Right. | Bir tane yedek alman lazım gibi görünüyor. evet. İlacın yenisine ihtiyacın var gibi. Haklısın. Yedek kutuya ihtiyacın var gibi. Doğru. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, thank you. | Teşekkürler. Evet, teşekkür ederim. Evet, teşekkürler. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
When did you do the place up? It looks really different. | Yerleştirmeyi nezaman yaptınız? Gerçekten farklı görünüyor. Burayı ne zaman restore ettiniz? Gerçekten çok farklı görünüyor. Ne zaman taşındınız? Cidden çok farklı görünüyor. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Just recently. Must be nine months. | Fazla zaman olmadı. dokuz ay olmalı. Az oldu. Dokuz ay olmuştur. Yakın dönemde. Dokuz ay olmalı. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
More, even, since they moved here. | Belki de onlar, buradan taşındığından beri. Buraya taşınalı daha fazla oldu. Buraya taşınalı biraz daha fazla olmuş olabilir. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Ventolin. I need to see a prescription. | Ventolin. Reçeteyi görmem lazım. Ventolin mi? Reçeteyi görmem lazım. Ventolin. Reçetesini görmeliyim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I might have it here. I do hold on to everything. | Burada olmalı. Herşeyi muhafaza ederim. Buralarda bir yerde olmalı. Her şeyi yanımda taşırım. Çantamda olmalı. Her şeyi yanımda taşırım. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
How long are you visiting for? What a relief. | Ne kadar zaman kalacaksın? ne kadar rahatladım. Burada ne kadar kalacaksın? Sonunda buldum. Ne kadar kalacaksın? Dünya varmış! Ne kadar kalacaksın? Dünya varmış! Ne kadar kalacaksın? Dünya varmış! | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
This expired last year. | süresi geçen yıl dolmuş. Son kullanma tarihi geçen yılmış. Bunun geçen yıl süresi dolmuş. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Hey. | Hey. Merhaba. Merhaba. Merhaba. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
You all right? | İyimisin? İyi misin? İyi misin? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What are you doing? You know what I'm doing. | Ne yapıyorsun? Ne yaptığımı biliyorsun. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
It's like a black hole in here. | sanki burada bir karadelik var. Sanki burada kara bir delik varmış gibi. Sanki burada bir kara delik var. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
We're not just throwing Alice's stuff away. | Alice'in eşyalarını fırlatıp atmayacağız. Alice'in eşyalarını atmıyoruz. Alice'nin eşyalarını şimdi atmayacağız. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
No, we can't keep them. D'you not understand? | Hayır, onları saklayamayız. Anlamıyormusun? Hayır, onları saklayamayız. Anlamıyorsun? Hayır, burada tutamayız. Anlamıyor musun? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I'm not... I'm not ready. | Ben... ben buna hazır değilim. Ben...Ben hazır değilim. Hazır değilim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
You'd forget her if you could. | Unutabilirsen, sen unut onu. Eğer onu unutabilirsen, unut. Sen istiyorsan, unutabilirsin. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What can I do? | Ne yapabilirim? Ne yapabilirim. Ne yapayım? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
You can let me go. | Bırak beni gideyim. Gitmeme izin ver. Bırak gideyim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
It's not you, Patrick. It's not because of you. | sorun sen değilsin, Patrick. senin yüzünden değil. Sen değildin, Patrick. Senin yüzünden olmadı. Seninle alakalı değil, Patrick. Sorun sen değilsin. Seninle alakalı değil, Patrick. Sorun sen değilsin. Seninle alakalı değil, Patrick. Sorun sen değilsin. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
You know what? All I want is for you to be OK. | biliyormusun? Tek istediğim, senin iyi olman. Biliyor musun, tek isteğim senin iyi olman. Bak ne diyeceğim? Tek isteğim, iyi olman. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Drive me to the station. | Beni istasyona götür. Beni terminale götür. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What is it? | Bu da ne? Ne oldu? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
We'll get some help at Arthur's place. He'll know a mechanic. | Arthur'dan yardım alabiliriz. Bir tamirci tanıyordur. Arthur'un evine gidip yardım isteyelim. Tanıdığı araba tamircisi vardır. Arthur'un evine gidip yardım isteyelim. Arthur'un evine gidip yardım isteyelim. Arthur'un evine gidip yardım isteyelim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Listen. It's there when the wind dies. | Dinle, rüzgar durduğunda... Dinle. Rüzgar durunca oluyor. Dinle, burada rüzgâr esmiyor. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What is this place? I don't know. | Burası da ne? Bilmiyorum. Bu yer de ne böyle? Bilmiyorum. Burası da ne? Bilmiyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Brilliant. | Mükemmel. Ne iyi oldu. Bir bu eksikti. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Woman] These look like gravestones. | Bunlar mezartaşı gibi görünüyorlar. Sanki mezar taşlarına benziyorlar. Mezar taşlarına benziyor. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Car's there. | Araba burada. Arabası burada. Araba burada. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I'll try and call him. I'll check round the back. | ona ulaşmayı deneyeceğim. etrafı ve arkayı kontrol edeyim. Arayıp ulaşmaya çalışacağım. Ben de arka tarafa bir bakayım. Telefonla ulaşmaya çalışacağım. Ben de arka tarafa bakayım. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Woman] Let's go home. | Hadi eve gidelim. Haydi, eve gidelim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Patrick] What happened? | N'oldu? Ne oldu? Ne oldu? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Patrick] Talk to me, will you? Look, I just wanna go to bed. | Benimle konuşurmusun?? Bak, sadece yatmak istiyorum. Benimle konuşmayacak mısın? Bak, sadece yatmak istiyorum. Benimle konuşmayacak mısın? Bak, hemen uyumak istiyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Louise, Patrick. | Louise, Patrick. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Arthur, what are you doing here? | Arthur, burada ne yapıyorsun? Burada ne yapıyorsun, Arthur? Arthur, burada ne işin var? Arthur, burada ne işin var? Arthur, burada ne işin var? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I just wanted to make sure that everything's all right with you both. | ikinizin de iyi olduğundan emin olmak istedim. Sadece her ikinizin de iyi olduğundan, emin olmak istedim. İyi olduğunuzdan emin olmak istedim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What do you mean? Well, is it? | Ne demek istiyorsun? Ne mi? Ne demek istiyorsun? İyisiniz değil mi? Ne demek istiyorsun? Her şey yolunda, değil mi? Ne demek istiyorsun? Her şey yolunda, değil mi? Ne demek istiyorsun? Her şey yolunda, değil mi? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Patrick] Our car broke down in the middle of nowhere. | arabamız bomboş biryerde arızalandı. Arabamız ıssız bir yerde bozuldu. Arabamız ıssız bir yerde bozuldu. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
We walked to your place, couldn't raise you. | senin evine geldik, seni uyandıramadık. Evine geldik ama seni bulamadık. Evine gitti, ama seni bulamadık. Evine gitti, ama seni bulamadık. Evine gitti, ama seni bulamadık. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What is this, Arthur? You just let yourself into our home? | Bu ne , Arthur? Bizim evimize girmek için müsade aldın mı? Bu da nesi Arthur? İzin almadan evimize nasıl girersin? Bu da ne, Arthur? Evimize kendi kafana göre mi girdin? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Arthur chuckles] Country habits, I suppose. | Köy adetleri , sanırım. Sanırım kasaba âdetleri. Arabamız ıssız bir yerde bozuldu. Arabamız ıssız bir yerde bozuldu. Sanırım, kasaba alışkanlıkları yüzden. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
You say you came to my place. | Benim oraya geldiğinizi söyledin. Evime gelebilirsin demiştin. Evime gelebilirsin, demiştin. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Well, that would make sense. | Bu ,anlaşılıyor. Bence yaptığım mantıklı. Bu yüzden gayet mantıklı. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What the hell is this? All right, I'm going. | Bu da ne şimdi? Tamam,gidiyorum. Bu da ne böyle? Tamam, gidiyorum. Bu da ne böyle? Tamam, gidiyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
You're doing a great job here, Patrick. | Burada iyi bir iş yapıyorsun, Patrick. Burada çok iyi iş çıkarıyorsun, Patrick. Burada çok iyi iş çıkarıyorsun, Patrick. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
We're so glad you chose Wakewood and hope you've found solace here. | Wakewood'u setiğin için çok mutluyuz, Ve umarım burada huzur ve teselli bulursunuz. Seni Wakewood'a seçtiğimiz için çok memnunuz. Umarım burada huzuru bulursun. Wakewood'u seçtiğiniz için çok mutluyuz... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Patrick] Yeah, we're fine. | biz, iyiyiz. Evet, iyiyiz. Evet, çok iyiyiz. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And how about you, Louise? | Vee sen nasılsın, Louise? Sen nasılsın, Louise? Peki ya sen, Louise? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Is everything all right with you? | sence de herşey yolunda mı? Her şey yolunda mı? Sence de her şey yolunda mı? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Deirdre? | Deirdre? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Are you... There you are, my pet. | sen... işte buradasın, sevgilim Sen... İşte buradasın, tatlım. Sen... İşte buradasın. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I'm going home today. Is she OK? | Bugün eve gidiyorum. o, İyimi? Bugün eve dönüyorum. O, iyi mi? Bugün eve gidiyorum. O iyi mi? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Fine, thanks. | İyi, teşekkürler. Gayet iyi, teşekkürler. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Now... [Deirdre] I can't wait to go back. | şimdi... Geri gitmeyi bekleyemem. Şimdi... Geri dönmeyi hiç beklemiyordum. Şimdi... Geri dönmeyi beklemiyordum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I know, lovely. It's gone so fast. | Biliyorum sevgilim. Çok hızlı geçti. Biliyorum, tatlım. Çok çabuk geçti. Biliyorum, aşkım. Zaman su gibi geçti. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Um, uh... | A, şey... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
There. For the sunglasses. | güneşgözlüğü için. Bu, güneş gözlükleri için. Bu, güneş gözlüğünün parası. Bu, güneş gözlüğünün parası. Bu, güneş gözlüğünün parası. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Come on, darlir. | Gel, hayatım. Hadi, hayatım. Haydi, hayatım. Haydi, hayatım. Haydi, hayatım. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Alice has a lovely voice. | Alice'in çok sevimli bir sesi var. Alice'in çok tatlı bir sesi var. Alice'nin çok hoş bir sesi var. Alice'nin çok hoş bir sesi var. Alice'nin çok hoş bir sesi var. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Tell me my daughter's name. I don't know. | Tell me my daughter's name. I don't know. Bana kızımın ismini söyle. Bilmiyorum. Kızımın adını söyle. Bilmiyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Tell me. Tell me my daughter's name. I don't know, truly. | Söyle, bana kızımın adını söyle. Bilmiyorum, gerçekten. Söyle bana. Bana kızımın ismini söyle. Gerçekten bilmiyorum. Kızımın adını söyle. Cidden, bilmiyorum. Kızımın adını söyle. Cidden, bilmiyorum. Kızımın adını söyle. Cidden, bilmiyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Her name was Alice. | onun adı Alice'di. Adı Alice'di Adı Alice'ydi. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Now, how did you niece know that? | Şimdi,senin yiğenin bunu nasıl biliyor? Peki, yeğenin bunu nereden biliyordu? Yeğenin bunu nereden biliyordu? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What goes on in Wakewood is not for everyone. | Wakewood da olan şey, herkese göre değildir. Wakewood'da olup bitenleri herkes anlayamaz. Wakewood'ta olup bitenleri herkes anlayamaz. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And what goes on? | öyleyse neler oluyor? Neler oluyor burada? Peki, neler oluyor? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Please, make another baby to love. | Lütfen, seveceğiniz için başka bir bebek yapın. Lütfen, sevebileceğin başka bir bebek doğur. Lütfen, başka bir bebek doğur. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I can't. | Yapamam. Doğuramam. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I know how you feel. | Nasıl hissettiğini biliyorum. Ne hissettiğini biliyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
No, I don't think you do. | Hayır, bildiğini zannetmiyorum. Hayır, bildiğini sanmıyorum. Hayır, hiç sanmıyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Deirdre's not your niece. So, then, tell me. | Deirdre senin yiğenin değil. öyle ise ne, söyle. Deirdre, senin yeğenin değil. Öyleyse söyle bana. Deirdre, yeğenin değil. Bu yüzden, anlat bakalım. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
You want to get your daughter back, don't you? | Kızını geri almak istersin, değil mi? Kızını geri almak istiyorsun, değil mi? Kızını geri almak istiyorsun, değil mi? Kızını geri almak istiyorsun, değil mi? Kızını geri almak istiyorsun, değil mi? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I can't say, and that's the truth. | Söyleyemem, ve bu gerçek. Söyleyemem. Gerçek olan da bu. Söyleyemem ama gerçek bu. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Hello. [Patrick] Hey. | Alo. Hey. Alo Selam. Alo? Merhaba. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I've gotta go over to O'Shea's. Can you help? | O'Shea'ya gitmeliyim. Yardım edermisin? O'Shea'e tedaviye gitmem gerekiyor. Yardım edebilir misin? O'Shealere gitmeliyim. Bana yardım eder misin? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I can't. Pick you up at ten? | Yapamam. Seni saat 10 da alayım mı? Edemem. Seni saat 10'da alırım. Edemem. Seni 10'da alayım mı? Edemem. Seni 10'da alayım mı? Edemem. Seni 10'da alayım mı? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Mooing] [O'Shea] Go on, go on. Get in there. | Yürü, yürü. Gir şuraya. Devam et, devam et. Gir içine. Yürü, yürü. Gir şuraya. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Go on, get in there. | yürü, Gir şuraya. Devam et, gir içine. Yürü, gir şuraya. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Go on, get up there. | yürü, gir bakalım. Devam et, çık şuraya. Yürü, gir şuraya. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
That's a bitch of a fever he's got. Yeah, he has all right. | Onun biraz ateşi yüksek. Evet, ama iyileşecek. Lanet ateş hala düşmedi. Evet, var. Biliyorum. Hala ateşi çok yüksek. Evet, iyi olacak. Hala ateşi çok yüksek. Evet, iyi olacak. Hala ateşi çok yüksek. Evet, iyi olacak. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |