Search
English Turkish Sentence Translations Page 179748
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Now, open that. Take that piece. | Şimdi, şunu aç. Şu parçayı al. Şimdi, aç şunu. Şu parçayı al. Şimdi, şunu aç, ve şu parçayı al. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Hang on. You pull that through and up. | Bekle. Buradan çek ve yukarı. Bekle. Bir ucundan tutup yukarıdan çekeceksin. Bekle. Ucundan tutup yukarı doğru çekeceksin. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Like that. | Bunun gibi. Bu şekilde. Böyle. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
People shouldn't hurt animals, should they? | İnsanlar, hayvanları incitmememli, değilmi? İnsanlar hayvanları incitmemeli, değil mi? İnsanlar hayvanlara zarar vermemeli, değil mi? İnsanlar hayvanlara zarar vermemeli, değil mi? İnsanlar hayvanlara zarar vermemeli, değil mi? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
No, they shouldn't. | Hayır, yapmamalı. Hayır, yapmamalılar. Bekle. Ucundan tutup yukarı doğru çekeceksin. Bekle. Bir ucundan tutup yukarıdan çekeceksin. Evet, vermemeliler. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And animals shouldn't hurt people either. | Ve hayvanlarda insanları... Ve hayvanlar da insanları incitmemeli. Ayrıca hayvanlar da insanlara zarar vermemeli. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Well, that's kind of different, you know? | Şey, bu biraz farklı, biliyormusun? Aslında bunlar biraz farklı konular, biliyor musun? Bu durum farklı, biliyorsun. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I'd heard you'd had a bit of trouble. | Bir parça sorunun olduğunu duydum. Bugün biraz sorun yaşadığınızı duydum. Biraz sorun yaşadığınızı duydum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Could say that, yeah. Mm. | Evet diyebilirim. Mm. Evet, öyle diyebiliriz. Evet, öyle denebilir. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Dad, can we keep him? Well, I don't see why not. | Baba, o bizim olabilir mi? olmaması için bir sebep göremiyorum. Baba, ona bakabilir miyiz? Bunun için bir neden göremiyorum. Baba, o bizim olsun mu? Neden olmasın. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Mum said we could. Oh, she did, did she? | Anne olabileceğini söyledi. Oh, öyle mi dedi? Annem bakabileceğimizi söyledi. Söyledi, öyle mi? Annem de olabilir, dedi. Öyle mi? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I'm gonna call him Howie. Howie? Ooh, I like it. | İsmi Howie olsun. Howie? Ooh, bunu sevdim. Ona, Howie ismini vereceğim. Howie mi? Sevdim bu ismi. Ona Howie diyeceğim. Howie mi? Hoşuma gitti. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Don't make it hard to say goodbye. | Veda etmeyi zorlaştırma. Veda etme işini zorlaştırma. Vedalaşmayı zorlaştırma. Vedalaşmayı zorlaştırma. Vedalaşmayı zorlaştırma. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Good night. Night. | iyi geceler. sanada. İyi geceler. İyi geceler. İyi geceler. İyi geceler. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Got some blankets for us. OK. | Biraz battaniye getireyim. tamam. Bize birkaç battaniye getireyim. Tamam Birkaç battaniye getireyim. Tamam. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Once upon a time, there was a little tearaway called Alice. | Bir zamanlar,adı Alice olan küçük bir gürültücü varmış . Bir zamanlar Alice isimli küçük bir haydut yaşarmış. Bir zamanlar, Alice adlı küçük bir kız varmış. Bir zamanlar, Alice adlı küçük bir kız varmış. Bir zamanlar, Alice adlı küçük bir kız varmış. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
No, called Louise. This about me, is it? | Hayır,adı Louise. Benim hakkımda, değil mi? Hayır, ismi Louise'di. Bu benim hakkımda, değil mi? Hayır, ismi Louise. Bu benimle ilgili, değil mi? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
OK, called Louise, and she lived with her brothers and sisters. | tamam adı Louise, Ve kız erkek kardeşleriyle birlikte yaşarmış. Tamam. Louise, erkek ve kız kardeşleriyle beraber yaşarmış Tamam, adı Louise. O, erkek kız kardeş ve çoban köpeğiyle... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And her sheepdog. And her sheepdog. | Ve onun çobanköpeğiyle. Ve çobanköpeğiyle. Ve çoban köpeğiyle. Tamam, çoban köpeğiyle. ...şehri kuş bakışı gören... Çoban köpeği. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And they lived in a big house on a hill overlooking the city. | Ve..şehir manzaralı bir tepede,büyük bir evde yaşıyorlarmış. Bir tepenin üzerinde, şehri gören büyük bir evde yaşarlarmış. ...bir tepenin üzerindeki büyük bir evde yaşarmış. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And the house had a field and an orchard. | Ve evin bir meyve bahçesi varmış. Evin güzel bir bahçesi ve bu bahçede güzel meyve ağaçları varmış. Tamam, adı Louise. O, erkek kız kardeş ve çoban köpeğiyle... Tamam. Louise, erkek ve kız kardeşleriyle beraber yaşarmış Evin güzel meyve bahçesi varmış... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And every year the trees... | Ve her yıl, ağaçlar... Her yıl bu ağaçlar... ...ve ağaçlar her yıl... ...ve ağaçlar her yıl... ...ve ağaçlar her yıl... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Hello, Alice. How are you? | Merhaba, Alice. Nasılsın? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
How would you like to come and ride our pony? | Bizim midillimize binmek istermisin? Gelip bizim midillimize binmek istemez misin? Gelip, midillimize binmek istemez misin? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Dad, I'm going pony riding. | Bab, midilli sürmeye gidiyorum. Baba, ben midilli binmeye gitmek istiyorum. Baba, midilliye binmek istiyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Mrs O'Shea, it's very kind of you... Alice wants to ride our pony. | Bayan O'Shea, Çok naziksiniz... Alice midilli sürmek istiyor. Bayan O'Shea, çok naziksiniz... Alice, midillimize binmek istiyor. Bayan O'Shea, çok naziksiniz... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And it needs the exercise. I'll bring her back later. | Ve bunun için çalışması lazım, onu sonra size getiririm. Hem midilliye de antrenman olur. Kızınızı sonra geri getiririm. Gelip, midillimize binmek istemez misin? Gelip bizim midillimize binmek istemez misin? Midilli için de antrenman olur. Kızınızı sonra geri getiririm. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry, but, um, we made plans for today. | Üzgünüm, bugün için planlarımız vardı. Üzgünüm ama bugün için bazı planlarımız var. Üzgünüm ama bugün için planlarımız var. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
No, Dad, I want to go now. Calm down. | Hayır, baba. şimdi gitmek istiyorum. sakin ol. Hayır, baba. Şimdi gitmek istiyorum. Sakin ol bakalım. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Mum, I've been invited pony riding. Oh? | Anne, midilli sürmeye davet edildim. Oh? Anne, midilli binmeye davet edildim. Öyle mi? Anne, midilliye binmeye davet edildim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Why don't you all come? | Neden hepiniz gelmiyorsunuz? Neden siz de gelmiyorsunuz? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Tell you what, why we don't have some breakfast and then we'll see. | Ne diyeceğim biliyormusunuz, önce bir kahvaltı edelim, sonra bakarız. Bakın ne diyeceğim, önce bir kahvaltı yapalım sonra düşünürüz. Bakın ne diyeceğim, neden önce kahvaltı yapıp... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Mrs O'Shea] Keep her awake. | onu uyanık tut. Onu hazır tut. Onu tetikte tut. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Now, would you like to pop over a jump? | Bir sıçrama yapmak istermisin? Bir engelin üzerinden atlatmak ister misin? Şimdi, engelden atlatmak ister misin? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
D'you think she's ready? She's hardly ever ridden. | Hazır olduğunu düşünüyormusunuz? daha önce gerçekten ata binmedi. Sence buna hazır mı? Hemen hemen hiç at binmedi. Sence hazır mı? Daha doğru dürüst ata binemiyor. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
She'll be fine. She's a natural. | o gerçekten iyi, o doğuştan binici. İyi yapacaktır. Bu yetenek doğasında var. O iyi, bu doğasında var. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
See that? No bother at all. | Gördün mü? Rahat ol. Gördün mü? Hiç de zorlanmadı. Gördün mü? Zorlanmadı bile. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
We have some tea and sandwiches going inside. Would you like to come in? | İçeride çay ve biraz sandwiç'imiz var. İçeri gelmek istermisiniZ? İçeride biraz çayımız ve sandviçimiz var. Gelmek ister misiniz? Çayımız ve sandviçimiz var. İçeri gelmek ister misiniz? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Alice, are you ready? [Mrs O'Shea] Let her finish up. | Alice, hazırmısın? Bırakın da bitirsin. Alice, hazır mısın? Bırakın da bitirsin. Alice, hazır mısın? Bırakın bitirsin. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
We'll come in when she's done. She won't be long, I promise. | o işini bitirdiğinde gelmiş oluruz. Çok sürmez, söz veriyorum. Bitirir bitirmez geliriz. Fazla uzun sürmez, söz veriyorum. O, bitirir bitirmez geliriz. Uzun sürmez, söz veriyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Alice, there's a game you might enjoy playing. | Alice, oynamayı sevebileceğin bir oyun var. Alice, çok sevebileceğin bir oyun biliyorum. Alice, oynamayı seveceğin bir oyun biliyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Alice] What's the game? It's a quiz. | Ne oyunu?? Kısa bir bilgi yarışması. Ne oyunu? Bir bilgi yarışması. Ne oyunu? Bu bir bilgi yarışması. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I ask the questions, you answer, I keep score. | Ben soru sorayım,sen cevapla, Ben de puanı sayayım. Ben sorular sorup puanları sayacağım, sen de sadece cevap vereceksin. Sorular soracağım, sen cevaplayacaksın. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Now, Alice Daley, what is your name? | şimdi, Alice Daley, Adın ne? Şimdi Alice Daley, adın ne? Alice Daley, adın ne? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Right, I see the way it is. | tamam, anlıyorum. Doğru, ben de o şekilde görüyorum. Tamam, anlıyorum. Tamam, anlıyorum. Tamam, anlıyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Tell me, when you close your eyes when you're tired, | Söyle bana, yorulduğunda gözlerini kapayınca, Söyle bakalım yorulup gözlerini kapattığın zaman, sarı rengi mi, Yorulup gözlerini kapattığında... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
what do you see, more yellow or brown? | Ne görürsün, Daha çok.. sarı mı kahverengi mi? yoksa kahverengini mi daha çok görüyorsun? ...daha çok sarı mı, yoksa kahverengi mi görüyorsun? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I see a big red shape. | Büyük kırmızı bir şekil görürüm. Büyük, kırmızı bir şekil görüyorum. Büyük kırmızı bir şey görürüm. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Go on, have another one there, Patrick. | Lütfen, bir tane daha al, Patrick. Devam et, bir tane daha alsana, Patrick. Devam et, bir tane daha al, Patrick. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I think maybe we should check on Alice. | Bence Alice'e bir göz atmalıyız. Bence, gidip Alice'i bir bakmalıyız. Bence, gidip Alice'ye bir bakmalıyız. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. They'll be back any minute. | Evet. Bir kaç dakikaya gelirler. Evet. Her an gelebilirler. Evet. Birazdan dönerler. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Let me see your hand. | Eline bakayım. Eline bir bakayım. Eline bir bakayım. Eline bir bakayım. Eline bir bakayım. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
And what's your date of birth? | Ve doğum tarihin ne? Doğum tarihini söyler misin? Doğum tarihin ne? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I think I know, a little bird told me, but if you're not more cooperative, | sanırım biliyorum, küçük bir kuş söylemişti, ama bana yardımcı olmazsan, Küçük bir kuş bana dedi ki: Eğer benimle işbirliği yapmazsan, Sanırım biliyorum. Küçük bir kuş işbirliği yapmazsan... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I don't think you'll be riding that pony again. | Sanırım midilliyi tekrar süremeyeceksin. o midilliye bir daha binemezmişsin. ...bir daha midilliye binemeyeceğini söyledi. ...bir daha midilliye binemeyeceğini söyledi. ...bir daha midilliye binemeyeceğini söyledi. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Alice, are you a normal little girl? | Alice, sen normal küçük bir kız mısın? Alice, sen normal bir küçük kız mısın? Alice, sen normal küçük bir kız mısın? Alice, sen normal küçük bir kız mısın? Alice, sen normal küçük bir kız mısın? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Why would you ask me that? | Bunu bana neden sordunuz? Bana bunu neden soruyorsun ki? Bunu neden soruyorsun? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Why don't you look at me? I've seen enough. | Neden bana bakmıyorsun? Yeterince gördüm. Neden bana bakmıyorsun? Yeterince baktım. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What's up, sweetie? I don't like that woman. | Naber, hayatım? Bu kadını sevmedim. Neler oluyor, tatlım? Bu kadını sevmedim. Neler oluyor, tatlım? Bu kadından hoşlanmadım. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
She's not right. You've got to take her back. | o iyi değil. Onu geri götürmelisiniz. Bu kız doğru değil. Onu geri göndermelisiniz. O doğru kız değil. Onu geri göndermelisiniz. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Patrick] Alice. Al, wait a sec. | Alice.. Al, bi saniye bekle. Alice... Al, bekle bir saniye. Alice. Al, bekle bir saniye. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Peggy knows. Let's take our chances and get out of Wakewood. | Peggy biliyor. Risk alalım ve Wakewood dışına çıkalım. Peggy biliyor. Elimizde şans varken, onu Wakewood'un dışına çıkaralım. Peggy biliyor. Şansımız varken, Wakewood'u terk edelim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Then we leave right now. You go get the car. | o zaman hemen ayrılalım. Git arabayı al. Hadi, hemen gidelim Sen git, arabayı getir. O zaman hemen gidelim. Arabayı getir. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Hey, Alice! | Hey, Alice! Alice! | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Mum's gonna come and pick us up, OK? | Annen gelecek be bizi alacak,tamam mı? Annen gelip bizi alacak, tamam mı? Annen bizi almaya gelecek, tamam mı? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Did Mrs O'Shea frighten you? | Bayan O'Shea seni korkuttu mu? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Alice! [Screams] | Alice! | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What happened? Open it! | Ne oldu? Aç şunu! | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What happened to her? | What happened to her? Ne oldu ona? Ona ne oldu? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Go back. Go back! Is she OK? | Geri git. geri git! O iyi mi? Geri git. Geri git! O, iyi mi? Geri git. Geri git! O iyi mi? Geri git. Geri git! O iyi mi? Geri git. Geri git! O iyi mi? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
What happened? [Patrick] We tried to leave. | Ne oldu? Ayrılmayı denedik. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Howie, good boy! | Howie, uslu çocuk! Howie, iyi çocuk! Howie, aferin oğluma! | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Did you hear something? | Birşey duydun mu? Bir ses duydun mu? Bir şey duydun mu? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
We must put Alice back in the ground where she belongs. | Alice'i ait olduğu yere, toprağa geri vermeliyiz. Alice'i ait olduğu yere, mezarına geri koymalıyız. Alice'yi ait olduğu yere, geri koymalıyız. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Do it now. Three days. We have one day left. | Şimdi yap. Üç gün.. bir günümüz kaldı. Şimdi yapalım. Üç gündü, bir günümüz daha var. Bu hemen yapılmalı. Üç gün, bir günümüz daha var. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Mrs O'Shea] We cannot delay. You tried to leave. | Erteleyemeyiz.. Kaçmayı denediniz. Erteleyemeyiz... Kaçmaya çalıştınız. Erteleyemeyiz. Kaçmaya çalıştınız. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Now, wait a minute. She made Alice very frightened. | Şimdi, bir dakika bekleyin. O, Alice'i çok korkuttu. Bekleyin bir dakika. O, Alice'i çok korkuttu. Bekleyin bir dakika. O, Alice'yi çok korkuttu. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Mrs O'Shea] It was necessary. It was cruel. | Bu gerekliydi.. Bu çok zalimce. Gerekliydi... Bu çok zalimce. Bu gerekliydi. Çok acımasızcaydı. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
You have to obey the rules, Patrick. I thought I made that absolutely clear. | Kurallara uymalıydın, Patrick. Bunu yeterince açık söylemiştim sanırım. Size açıkça belirttiğimi düşünüyorum. Kurallara uymak zorundasınız, Patrick. Kurallara uymalıydınız, Patrick. Çok net olduğumu düşünüyorum. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Give up your last day. Do it now. | Son gününden vazgeç. Bunu şimdi yap. Son gününüzden vazgeçin. Yapın şimdi şunu. Son gününden vazgeçin. Bu hemen yapılmalı. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
[Man] Put her back, to be safe. You're not taking her. | Güvende olmak için, onu geri götürün.. onu alamayacaksınız. Güvenliği için onu geri koyun... Onu alamazsınız. İyiliği için geri koyun. Onu alamazsınız. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Louise, you'd better bring her now. You're not taking my baby. | Louise, onu şimdi verseniz iyi edersiniz. Bebeğimi alamayacaksınız. Louise, şimdi vermeniz daha iyi olur. Bebeğimi alamazsınız. Louise, şimdi vermeniz çok daha iyi olur. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
We want you to do this. Mum. Why are they here? | Bunu senin yapmanı istiyoruz. onlar neden burada? Bunu sizin yapmanızı istiyoruz. Anne. Onlar niye buradalar? Sizin yapmanızı istiyoruz. Anne, neden buradalar? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
It's OK. [Patrick] Three days, Arthur. | sorun yok. üç gün, Arthur. Tamam, bebeğim. Üç gün, Arthur. Yok bir şey. Üç gün, Arthur. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I'll fight you and every one of you if I have to. Do you understand? | Herbirinizle dövüşürüm, eğer yapmam gerekirse. beni anlıyormusun? Eğer yapmak zorunda kalırsam, senle ve her birinizle kavga ederim. Anladın mı? Gerekirse hepinizle tek tek dövüşürüz, anladınız mı? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Patrick, we've come to talk, and there are people here | Patrick, seninle konuşmaya geldik, Ve burada birşeylerin ters... Patrick, seninle konuşmaya geldik. Buradaki insanlar, bazı şeylerin... Patrick, konuşmaya geldik, ve buradaki insanlar... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
who believe there's something amiss, something not according to plan. | ...gittiğini, plana uymadığını düşünen insanlar var. ...hatalı olduğuna ve plan dahilinde gitmediğine inanıyorlar. ...bazı şeylerin hatalı ve plana uygun olmadığı kanısındalar. ...bazı şeylerin hatalı ve plana uygun olmadığı kanısındalar. ...bazı şeylerin hatalı ve plana uygun olmadığı kanısındalar. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Do you see any signs of that? No, I don't, none at all. | Bunun herhangi bir işaretini gördün mü? Hayır, hiçbirimiz. Hiç bir belirtiyle karşılaştın mı? Hayır, hiç bir belirti yok. Böyle bir emare gördün mü? Hayır, katiyen görmedim. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
You must tell me if you observe anything unexpected, | Herhangi beklenmedik birşey dikkatini çekerse, Eğer umulmadık bir şey gözlemlersen, bana hemen söylemelisin. Konuştuklarımızın dışında beklenmedik bir şey olursa... Konuştuklarımızın dışında beklenmedik bir şey olursa... Konuştuklarımızın dışında beklenmedik bir şey olursa... | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
anything beyond what we discussed, do you understand? | konuşmamız gerekn herşeyi bana anlatmalısın. Anladın mı? İncelediğimiz hususların dışında bir şey olursa, anladın mı? ...bana söylemelisin, anladın mı? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
The smallest detail could have disastrous consequences. | Anlatmadığın en ufak bir detay felaketle sonuçlanabilir. Atladığımız en ufak ayrıntı bile, feci sonuçlar doğurabilir. En ufak ayrıntı bile, kötü sonuçlar doğurabilir. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
She's fine. She's our little girl. | Birşeyi yok, o bizim küçük kızımız. O, bizim küçük kızımız. O, iyi. O, küçük kızımız ve gayet sağlıklı. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
For one more day. | Yalnızca,bir gün daha. Sadece bir gün daha. Bir gün daha. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Alice, wait here. | Alice, burada bekle. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
I don't understand. Why would they do this to Howie? | Anlamıyorum. Bunu Howie ye nasıl yaparlar? Bunu Howie'ye neden yaparlar, anlamıyorum. Anlamıyorum, bunu Howie'ye neden yaptılar? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Are we so sure that it was them? What are you saying? | bunu onların yaptığından eminmiyiz? Ne diyorsun? Onların yaptığına emin miyiz? Ne diyorsun? Onların yaptığından emin miyiz? | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Show me your hands. | Bana ellerini göster. Ellerini göster. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Is this a game? Yeah, it's a game. | Bu bir oyun mu? Evet, bir oyun. Bu bir oyun mu? Evet, oyun. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Alice, show me your hands. | Alice, ellerini göster. Alice, bana ellerini göster. Alice, ellerini göster. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |
Alice, go to your room and play. | Alice, odana git ve oyna. Odana git ve oyun oyna, Alice. Alice, odana gidip oyun oyna. | Wake Wood-1 | 2009 | ![]() |