Search
English Turkish Sentence Translations Page 179782
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
It's nice to formally meet you, Dewdrop. | Seninle ismen tanıştığımıza memnun oldum, Dewdrop. seninle resmen tanışmaktan memnun oldum Dewdrop. Seninle ismen tanıştığımıza memnun oldum, Dewdrop. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
So this is catch. | İşte yakala. bu yakalama. İşte yakala. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
This is what I been missing out on all them years on the road, huh? | Demek, yıllardır turnelerdeyken kaçırdığım şey buymuş, öyle mi? bunca yıldır yollardayken kaçırdığım buydu demek? Demek, yıllardır turnelerdeyken kaçırdığım şey buymuş, öyle mi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I like it, it's wonderful. You throw it to me, I throw it back to you. | Bunu sevdim, harika bir şey. Sen bana atıyorsun, ben de sana geri atıyorum. bu hoşuma gitti,bu harika.sen bana atıorsun ve ben sana geri atıyorum. Bunu sevdim, harika bir şey. Sen bana atıyorsun, ben de sana geri atıyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's so simple, and yet so powerful. | Çok basit ama çok da kuvvetli bir oyun. bu çok basit, ve çok güçlü. Çok basit ama çok da kuvvetli bir oyun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Boy, you're really terrible at this game. | Evlat, bu oyunda oldukça kötüsün. evlat,sen cidden çok kötüsün bu oyunda. Evlat, bu oyunda oldukça kötüsün. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, I mean, you never really played with me before. | Daha önce benimle hiç oynamadığın içindir. belkide daha önce benimle hiç oynamadığın içindir. Daha önce benimle hiç oynamadığın içindir. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
How am I supposed to learn? A boy needs a dad. | Nasıl öğrenebilirdim ki? Çocukların babalarına ihtiyaçları vardır. nasıl öğrenebilirdim ki? çocuklar babalarına ihtiyaç duyarlar Nasıl öğrenebilirdim ki? Çocukların babalarına ihtiyaçları vardır. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Yes, he does. | Evet, öyle. evet,duyarlar. Evet, öyle. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, I reckon we got some lost time to make up, you and me. | Kaybettiğimiz zamanı birlikte telafi edebileceğimizi düşünüyorum. sanırım kaybettiğimiz zamanı sen ve ben telafi edebiliriz Kaybettiğimiz zamanı birlikte telafi edebileceğimizi düşünüyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And all your brothers and sisters. How many of you are there? | Peki, senin kaç kız ve erkek kardeşin var? ve tüm kız ve erkek kardeşlerin. sizden kaç tane vardı? Peki, senin kaç kız ve erkek kardeşin var? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Twenty two brothers and sisters. And also 1 4 half brothers and half sisters. | 22 erkek ve kız kardeşim var. Ayrıca 14 tane de üvey kardeşim var. 22 erkek ve kız. ve ayrıca 14 üvey kardeşimvar. 22 erkek ve kız kardeşim var. Ayrıca 14 tane de üvey kardeşim var. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Holy shit. | Yuh artık. yok artık. Yuh artık. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
This may take a while. | Bu biraz uzun sürecek. biraz uzun sürecek gibi. Bu biraz uzun sürecek. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's real good. | Bu gerçekten iyiydi. gerçekten iyiydi. Bu gerçekten iyiydi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Are you sure you're one of mine? | Sen benim çocuğum olduğundan emin misin? sende benimkilerden olduğuna emin misin? Sen benim çocuğum olduğundan emin misin? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Go ahead and taste some dirt. | Haydi, şu çamurun tadına bak. git ve biraz kirin tadına bak 1614 01:38:44,318 > 01:38:45,910 güzel kirlenmişsin güzel kirlenmişsin. Haydi, şu çamurun tadına bak. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's good dirt. That's good dirt. | Güzel çamurmuş. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
On the surface, Macbeth is about revenge. | Genel olarak Macbeth'in teması intikamdır. macbeth'in teması intikam. Genel olarak Macbeth'in teması intikamdır. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But what is the subtext? | Peki, konusu ne? ama içerik ne? Peki, konusu ne? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
A power struggle for the Scottish royal family, that's what it is. | İskoçya kraliyet ailesinin iktidar kavgası. iskoç kraliyet ailesinin mücadelesi işte bu!. İskoçya kraliyet ailesinin iktidar kavgası. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I just gave you it. That one's a mulligan. | Sana şimdi söyledim. O bir ipucu. sadece sana ipucu verdim Sana şimdi söyledim. O bir ipucu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hello, Dewey. | Merhaba, Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's Dewina's birthday. I brought her a present. It's a bracelet. | Bugün Dewina'nın doğum günü. Ona hediye getirmiştim. Kelepçe takımı. bugün Dewina'nın doğum günü.ona hediyesini getirdim.bir pantolon askısı. Bugün Dewina'nın doğum günü. Ona hediye getirmiştim. Kelepçe takımı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
How's Glen Campbell? | Glen Campbell nasıl? Glen Campbell ile aranız nasıl? Glen Campbell nasıl? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
He and I split up a long time ago. | Uzun zaman önce ayrıldık. o ve ben uzun zaman önce ayrıldık. Uzun zaman önce ayrıldık. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's just me these days. | Bugünlerde yalnızım. bugünlerde tek başımayım. Bugünlerde yalnızım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
At age 50. | Yaşım 50 oldu. ve yaşım 50. Yaşım 50 oldu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Would you care to take a walk with me, Darlene Madison? | Benimle yürümeye ne dersin, Darlene Madison? benimle biraz yürümeye ne dersin, Darlene Madison? Benimle yürümeye ne dersin, Darlene Madison? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I haven't been playing much music. | Artık müzik yapmıyorum. uzun zamandır müzik yapmıyorum. Artık müzik yapmıyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I realize now I wasn't much of a father when I was out on the road. | Turnelerde gezeceğim diye çocuklarıma babalık yapamadığımı fark ettim. şunun farkına vardım,yollardayken yeteri kadar baba olamamışım. Turnelerde gezeceğim diye çocuklarıma babalık yapamadığımı fark ettim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Now this is what makes me happy. | Şimdi bunlar beni mutlu ediyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Not the music, not getting high... | Müzik veya kafayı bulmak değil... müzik değil,kafayı bulmak değil Müzik veya kafayı bulmak değil... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...just my family. | ...sadece ailem. sadece ailem. ...sadece ailem. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's all I care about. | Önem verdiğim tek şey bu. tek önemsediğim şey bu. Önem verdiğim tek şey bu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And that family is missing one piece, Darlene. | Ve bu ailenin bir parçası eksik, Darlene. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
My God, you're as beautiful as the day I met you. | Tanrım, sana ilk rastladığım günkü kadar güzelsin. tanrım, seninle tanıştığım günki kadar güzelsin. Tanrım, sana ilk rastladığım günkü kadar güzelsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You don't want this dirty old Cox. | Bu yaşlı ve kirli Cox'u artık istemezsin. bu yaşlı ve kirli cox ı istemezsin. Bu yaşlı ve kirli Cox'u artık istemezsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, I want it more than ever. | Onu her zamankinden çok istiyorum. Oh,onu herşeyden çok istiyorum. Onu her zamankinden çok istiyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Did you wash your hair today? | Bugün saçlarını mı yıkadın? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I sure did. How could you tell? | Evet, nasıl anladın? evet yıkadım.bunu nerden bildin? Evet, nasıl anladın? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It smells terrific. | Harika kokuyor. muhteşem kokuyorlar. Harika kokuyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I smelt it. | Kokladım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You mean...? | Yani? yani sen? Yani? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I smelt it! | Onu kokladım! kokladım! Onu kokladım! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I can smell again! | Koku alabiliyorum! tekrar koku alabiliyorum! Koku alabiliyorum! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I smelt it! | Kokladım! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I smell you. Smell it. | Seni kokluyorum. Kokla. senin kokunu alabiliyorum. kokla. Seni kokluyorum. Kokla. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, you've been driving me wild. | Beni azdırıyorsun. Oh,beni çılgına çeviriyorsun. Beni azdırıyorsun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I smelt it! I smelt it! | Kokladım! Kokladım! kokladım!kokladım! Kokladım! Kokladım! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I smelt it, God! | Tanrım, koku alabiliyorum! kokunu aldım,tanrım! Tanrım, koku alabiliyorum! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's a miracle! | Bu bir mucize! bu bir mucizeee! Bu bir mucize! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I smell you, flowers. | Sizi kokluyorum, çiçekler. sizi koklayabiliyorum,çiçekler. Sizi kokluyorum, çiçekler. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I smell you, twig. | Seni kokluyorum, dal. seni koklayabiliyorum dal Seni kokluyorum, dal. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I smell horseshit! | At bokunu kokluyorum! seni koklayabiliyorum at boku! At bokunu kokluyorum! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's horrible! | Bu korkunç! bu berbat! Bu korkunç! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But I can smell it! Smell that shit, baby! | Fakat koku alabiliyorum! O pisliği kokla, bebeğim! ama kokunu alabiliyorum! kokla o boku ,bebeğim! Fakat koku alabiliyorum! O pisliği kokla, bebeğim! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Anyway, that's when I learned... | Neyse, bu, su kayağı ile motosiklet... neyse, işte papatya ile menekşenin... Neyse, bu, su kayağı ile motosiklet... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...that Quaaludes and water skiing do not mix. | ...kokularını ayırdığım zamandı. kokusunu ayırmayı böyle öğrendim ...kokularını ayırdığım zamandı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Now, you remember that. | Şimdi, anladın mı? şimdi anladın mı. Şimdi, anladın mı? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
How come you did all of that stuff, Grandpa? | Tüm bunları nasıl başardın, büyükbaba? bu kadar şeyi nasıl başardın büyük baba? Tüm bunları nasıl başardın, büyükbaba? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, Dewey Rahim, I'll tell you. I was young and stupid then. | Anlatacağım, Dewey Rahim. O zamanlar genç ve aptaldım. Well, Dewey Rahim, I'll tell you. genç ve aptaldım. Anlatacağım, Dewey Rahim. O zamanlar genç ve aptaldım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I didn't understand a lot of things. | Birçok şeyi anlayamıyordum. bir çok şeyi anlamıyordum Birçok şeyi anlayamıyordum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Think it had to do with how I was reared as a boy. | Bir çocuk olarak, arkamda bıraktıklarımın önemini bilmiyordum. ardımda bıraktıklarım için hiç üzülmedim Bir çocuk olarak, arkamda bıraktıklarımın önemini bilmiyordum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But, you know, I got no complaints. | Fakat hiç pişmanlık duymadım. ama bilirsin bundan şikayetçi değilim Fakat hiç pişmanlık duymadım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's been a beautiful ride. | Güzel bir yolculuktu. çok güzel bir yolculuktu. Güzel bir yolculuktu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
A beautiful ride? | Güzel bir yolculuk mu? güzel bir yolculuk Güzel bir yolculuk mu? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
A beautiful ride. | Güzel bir yolculuk. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dewey, sweetheart, there's someone here to see you. | Dewey, canım, burada seni görmek isteyen biri var. Dewey,tatlım burda seni görmek isteyen biri var. Dewey, canım, burada seni görmek isteyen biri var. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm sorry, have we met? | Kusura bakmayın, tanışıyor muyuz? afedersiniz,tanışıyor muyuz? Kusura bakmayın, tanışıyor muyuz? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You worked with my father, Kvetch L'Chaim. | Benim babamla çalışmıştınız, Kvetch L'Chaim. babam Kvetch L'Chaim ile çalışmıştınız. Benim babamla çalışmıştınız, Kvetch L'Chaim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're Mr. L'Chaim's boy? | Sen Bay L'Chaim'in oğlu musun? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dreidel L'Chaim, that's me. | Evet, benim. Dreidel L'Chaim. Dreidel L'Chaim,ta kendisi. Evet, benim. Dreidel L'Chaim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, it's nice to see you again, Dreidel L'Chaim. | Seni tekrar görmek güzel, Dreidel L'Chaim. seni tekrar görmek çok güzel, Dreidel L'Chaim. Seni tekrar görmek güzel, Dreidel L'Chaim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
The pleasure's all mine. | Bu şeref bana ait. bu onu bana ait. Bu şeref bana ait. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Listen, Mr. Cox, there's something I want to show you. | Bakın, Bay Cox, size göstermek istediğim bir şey var. dinleyin,bay Cox, size göstermek istediğim bir şey var. Bakın, Bay Cox, size göstermek istediğim bir şey var. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I never rock a fella But I rock a Cinderella | Hiç dostumla Rock yapmadım, ama Sinderella ile yaptım. I never rock a fella But I rock a Cinderella Hiç dostumla Rock yapmadım, ama Sinderella ile yaptım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
While she's sittin' in between A nigga's legs like a cello | Bir cimrinin bacakları arasında, bir çello gibi dururken... While she's sittin' in between A nigga's legs like a cello Bir cimrinin bacakları arasında, bir çello gibi dururken... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Must be those pair of double Ds | ...iki misli büyümüş olmalı. Must be those pair of double Ds ...iki misli büyümüş olmalı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That got a nigga sittin' Rock hard in his jeans | O cimri otururken, kotunun içindeki taş gibi sertleşmiş. That got a nigga sittin' Rock hard in his jeans O cimri otururken, kotunun içindeki taş gibi sertleşmiş. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Time to play Make your mouth into a hole, yo | Ağzını bir delik gibi düşün ve oyun oyna. Time to play Make your mouth into a hole, yo Ağzını bir delik gibi düşün ve oyun oyna. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Tell me how I feel When I'm rockin' your boat | Bana senin sandalını Rock yaparken neler hissettiğimi söyle. Tell me how I feel When I'm rockin' your boat Bana senin sandalını Rock yaparken neler hissettiğimi söyle. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I wanna make you fuckin' Hard | Seni becermek isterim. Zor. I wanna make you fuckin' Hard Seni becermek isterim. Zor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm so wet, I gotta make you | Çok ıslağım, seni becereceğim. I'm so wet, I gotta make you Çok ıslağım, seni becereceğim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Mr. L'Chaim, how could you allow them to do such a thing... | Bay L'Chaim, onların benim kocamın müziği ile böyle bir şey yapmalarına... bay L'Chaim, kocamın müziğine böyle birşey Bay L'Chaim, onların benim kocamın müziği ile böyle bir şey yapmalarına... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...with my husband's music? | ...nasıl izin verirsin? yapmalarına nasıl izin verirsiniz? ...nasıl izin verirsin? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Through the roof, we're selling. | Satışlar patladı. bu iş,bunu satıcaz. Satışlar patladı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Lil' Nutzzak. That's the rapper. Sweet kid. | Bu repçi çocuk Lil' Nutzzak. İyi birisi. Lil' Nutzzak,bir rapçi sağlam çocuk Bu repçi çocuk Lil' Nutzzak. İyi birisi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Anyway, he's introduced a whole new generation... | Sonuçta, yeni jenerasyona Dewey Cox'un... herneyse o bütün yeni nesile Sonuçta, yeni jenerasyona Dewey Cox'un... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...to the magic of Dewey Cox. | ...sihrini aşılıyor. Dewey cox büyüsünü tanıştıracak ...sihrini aşılıyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You could even play together. Cox and Lil' Nutzzak. What a package. | Aslında birlikte söylemelisiniz. Cox ve Lil' Nutzzak. Ne olur ama. hatta birlikte bile çalabilirsiniz. Cox and Lil' Nutzzak.Nasıl ama? Aslında birlikte söylemelisiniz. Cox ve Lil' Nutzzak. Ne olur ama. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Anyway, as if that was not enough... | Neyse, eğer bu yeterli gelmezse sana... peki,eğer bunlar yeterli değilseler... Neyse, eğer bu yeterli gelmezse sana... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...they're giving Dewey the Lifetime Achievement Award next month. | ...gelecek ay Ömür boyu Başarı Ödülü verecekler. Dewey'e hayat boyu başarı ödülü verecekler. ...gelecek ay Ömür boyu Başarı Ödülü verecekler. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
The Lifetime Achievement Award? | Ömür boyu Başarı Ödülü mü? hayat boyu başarı ödülü mü? Ömür boyu Başarı Ödülü mü? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Baby, that's wonderful. | Bebeğim, bu harika. bebeğim,bu muhteşem. Bebeğim, bu harika. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You go on TV, they give you the award, you play a song, it's a magical thing. | Televizyona çıkacaksın, ödül verecekler, şarkı söyleyeceksin, bu süper bir şey. televizyona çıkıcaksın,sana ödülü sunacaklar, bir şarkı söyleceksin,bu inanılmaz bişey. Televizyona çıkacaksın, ödül verecekler, şarkı söyleyeceksin, bu süper bir şey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I can't go on TV and play. | Televizyona çıkıp söyleyemem. televizyona çıkığ,şarkı söyleyemem. Televizyona çıkıp söyleyemem. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What? Why not? Why, Grandpa? | Ne? Neden? Neden, büyükbaba? ne?neden olmasın? neden,büyükbaba? Ne? Neden? Neden, büyükbaba? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hell, I'm 71 years old. I don't even know if I can rock no more. | 71 yaşına geldim. Artık Rock yapabileceğimi bile sanmıyorum. Lanet,ben 71 yaşındayım.artık daha fazla rock yapabilir miyim bilmiyorum 71 yaşına geldim. Artık Rock yapabileceğimi bile sanmıyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Of course you can rock, sweetheart. | Elbette yapabilirsin, canım. tabii ki yapabilirsin,bitanem. Elbette yapabilirsin, canım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |