Search
English Turkish Sentence Translations Page 179780
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Don't be a fool with your life | Hayatında aptal durumuna düşme. Don't be a fool with your life Hayatında aptal durumuna düşme. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Do me, Dewey. | Becer beni, Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I can't, Cheryl Ladd, I'm married to Cheryl Tiegs. | Yapamam, Cheryl Ladd, Ben Cheryl Tiegs ile evliyim. yapamam, Cheryl Ladd, ben cheryl Tiegs ile evliyim . Yapamam, Cheryl Ladd, Ben Cheryl Tiegs ile evliyim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, I should've been your guest star last week instead of her. | Geçen hafta onun yerine ben konuk yıldızın olmalıydım. Oh, geçen hafta onun yerine konuğun ben olmalıydım Geçen hafta onun yerine ben konuk yıldızın olmalıydım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It could've been me. | Ben olabilirdim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
"lt could've been me." | 'Ben olabilirdim.' "ben olabilirdim. " 'Ben olabilirdim.' | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It could have been me Could've been me | Ben olabilirdim, ben olabilirdim. It could have been me Could've been me Ben olabilirdim, ben olabilirdim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Stay in it. Stay in it. | Düşün, düşün. konsantre ol.konsantre ol Düşün, düşün. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It could've been me | Ben olabilirdim. It could've been me Ben olabilirdim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Rocky ro | Zorlu yü... Rocky ro... Zorlu yü... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
No! You're repeating yourself! | Hayır! Kendini tekrar ediyorsun! hayır!kendini tekrarlıyorsun! Hayır! Kendini tekrar ediyorsun! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Why can't I write a fucking song anymore? | Neden artık şarkı yazamıyorum? lanet olsun neden artık şarkı yazamıyorum? Neden artık şarkı yazamıyorum? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I love the nightlife I got to boogie | Gece hayatını seviyorum, dans ediyorum. I love the nightlife I got to boogie Gece hayatını seviyorum, dans ediyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
On the disco 'round | Disko pistinde. On the disco 'round Disko pistinde. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, yeah | Oh, evet. Oh, yeah Oh, evet. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I told you I love the nightlife | Sana söylemiştim, gece hayatını seviyorum. I told you I love the nightlife Sana söylemiştim, gece hayatını seviyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I got to boogie | Dans ediyorum. I got to boogie Dans ediyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
On the disco 'round Oh, yeah | Disko pistinde. Oh, evet. On the disco 'round Oh, yeah Disko pistinde. Oh, evet. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'll tell you, I've never been so truly satisfied. | Sana söylemeliyim ki, bu zamana kadar hiç Gerçekten tatmin olmadım. sana söylim,ben hiçbir zaman gerçekten tatmin olmadım Sana söylemeliyim ki, bu zamana kadar hiç Gerçekten tatmin olmadım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Living here in this beautiful beach house with you... | Bu güzel sahil evinde, seninle, benim güzel... bu güzel plaj evinde seninle yaşıyorum... Bu güzel sahil evinde, seninle, benim güzel... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...my beautiful Cheryl Cox Tiegs. | ...Cheryl Cox Tiegs'imle yaşıyorum. benim güzeş Cheryl Cox Tieg'ımla. ...Cheryl Cox Tiegs'imle yaşıyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
The ratings are great. These are the salad days. | Reytingler çok iyi. Ve bu daha bir başlangıç. reytingler harika. bunlar saltanat günleri. Reytingler çok iyi. Ve bu daha bir başlangıç. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, I've been looking for something my whole life, and this is it. | Hayatım boyunca hep bir şeyler aradım. Ve işte buldum. evet,hayatım boyunca birşeyler aradım durdum ve bu istediğim bu. Hayatım boyunca hep bir şeyler aradım. Ve işte buldum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm finally truly satisfied. | Nihayet gerçekten tatmin oldum. sonunda gerçekten .tatmin oldum Nihayet gerçekten tatmin oldum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Goodbye, love | Hoşça kal, aşkım. Goodbye, love Hoşça kal, aşkım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You are not going home. You are sleeping in the guestroom. | Eve gitmiyorsun. Artık burada misafir odasında uyuyacaksın. evine gitmiyorsun. misafir odasında yatıcaksın. Eve gitmiyorsun. Artık burada misafir odasında uyuyacaksın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Because you're the only one who stuck around. | Çünkü burada kalan tek kişi sensin. çünkü etraftaki tek tip sensin. Çünkü burada kalan tek kişi sensin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Everyone else got sick of it and left... | Senin dışında herkes sıkılıp gitti... herkes sıkılıp gitti... Senin dışında herkes sıkılıp gitti... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...but you stuck around, which means you're my friend. | ...ama sen burada kaldın, demek oluyor ki sen benim arkadaşımsın. ama sen burdasın buda demek oluyor ki sen benim arkadaşımsın ...ama sen burada kaldın, demek oluyor ki sen benim arkadaşımsın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
There's a starman waiting in the sky | Gökyüzünde bekleyen bir yıldız adam var. There's a starman waiting in the sky Gökyüzünde bekleyen bir yıldız adam var. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
He'd like to come and meet us | Gelip bizimle tanışmak istiyor. He'd like to come and meet us Gelip bizimle tanışmak istiyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But he thinks he'd blow our minds | Fakat o zihinlerimizi sileceğini sanıyor. But he thinks he'd blow our minds Fakat o zihinlerimizi sileceğini sanıyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
He's told us not to blow it 'Cause he knows it's all worthwhile | Bize, zarar vermeyeceğini söyledi, çünkü onun çok değerli olduğunu biliyor. He's told us not to blow it 'Cause he knows it's all worthwhile Bize, zarar vermeyeceğini söyledi, çünkü onun çok değerli olduğunu biliyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
He told me | Bana söyledi. He told me Bana söyledi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Let the children use it Let the children lose it | Bırakın çocuklar onu kullansın, bırakın çocuklar onu kaybetsin. Let the children use it Let the children lose it Bırakın çocuklar onu kullansın, bırakın çocuklar onu kaybetsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Let all the children boogie | Bırakın çocuklar dans etsin. Let all the children boogie Bırakın çocuklar dans etsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Goddamn it! | Lanet olsun! allah kahretsin! Lanet olsun! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I mean, what do I have to do to get you on my bone? Invent fire? | Yani, seni elde etmek için ne yapmalıyım? Ateşi mi bulayım? seni tavlamak için ne yapmalıyım? ateşi mi icat etmeliyim? Yani, seni elde etmek için ne yapmalıyım? Ateşi mi bulayım? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And then huge laugh and we go to commercial. All right, take five. | Sonra büyük bir kahkaha kopacak ve reklâma gireceğiz. Beş dakika mola. ve sonra büyük bir kahkaha ve reklam girecek tamam 5 dakika ara. Sonra büyük bir kahkaha kopacak ve reklâma gireceğiz. Beş dakika mola. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Great rehearsal, Dewey. Very funny sketch. | Çok güzel provaydı, Dewey. Oldukça komik bir skeç. harika,oyun, Dewey. çok komik bir skeç. Çok güzel provaydı, Dewey. Oldukça komik bir skeç. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Thank you. Have you seen the ratings? | Teşekkürler. Reytingleri gördün mü? teşekkürler reytingleri gördün mü? Teşekkürler. Reytingleri gördün mü? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We're getting our ass kicked by The Incredible Hulk. | Incredible Hulk bizi perişan ediyor. her gece yenilmez hulk kıçımıza tekmeyi basıyor. Incredible Hulk bizi perişan ediyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, last night's episode was a very special episode. | Evet, ama dün geceki bölüm çok özel bir bölümdü. ee, dün geceki bölüm gerçekten çok özeldi. Evet, ama dün geceki bölüm çok özel bir bölümdü. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
They revealed that the lncredible Hulk has an evil twin. | Incredible Hulk'un şeytani ikiz kardeşini ortaya sürdüler. hulkun şeytani ikiz kardeşini ortaya çıkardılar. Incredible Hulk'un şeytani ikiz kardeşini ortaya sürdüler. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And he's not green. He's red. | Ve rengi yeşil değildi. Kırmızıydı. ve o yeşil değil.kırmızı. Ve rengi yeşil değildi. Kırmızıydı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I know. It was amazing. Did you see it? | Biliyorum. Çok acayipti. İzledin mi? biliyorum.gerçekten inanılmazdı. sen izledin mi? Biliyorum. Çok acayipti. İzledin mi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You can't compete with that. But we do need to do more promotion. | Onunla yarışamayız. Biraz daha promosyon yapmamız gerek. bununla rekabet edemezsin, daha fazla promosyona ihtiyacımız var Onunla yarışamayız. Biraz daha promosyon yapmamız gerek. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Here's what we'll do. We'll introduce people to the new Dewey Cox. | Bak ne yapacağız. İnsanları yeni Dewey Cox ile tanıştıracağız. şimdi yapıcağımız bu. insanları yeni Dewey Cox ile tanıştıracağız. Bak ne yapacağız. İnsanları yeni Dewey Cox ile tanıştıracağız. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I got a girl here to interview you. She's from the local affiliate in Dallas. | Buradaki kız seninle röportaj yapacak. Dallas'ta yerel bir gazetede çalışıyor. seninle röportaj yapıcak bir kız var. Dallas'ta yerel bir yerde çalışıyor. Buradaki kız seninle röportaj yapacak. Dallas'ta yerel bir gazetede çalışıyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I don't know. I'm not so good on interviews. | Bilmem ki. Röportaj konusunda iyi değilimdir. bilmiyorum röportajlarda pek iyi değilim. Bilmem ki. Röportaj konusunda iyi değilimdir. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Bubbe, it's a puff piece. It's very puffy. | Dostum, bu kolay bir iş. Çok kolay. Bubbe, bu kolay bir iş. çok kolay. Dostum, bu kolay bir iş. Çok kolay. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
All you have to do is remind the audience... | Tüm yapman gereken, seyirciye artık... yapman gereken tekşey seyircilere hatırlatmak... Tüm yapman gereken, seyirciye artık... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...you're not mainlining acid anymore. And the show, it's a lot of fun, right? | ...uyuşturucu kullanmadığını hatırlatmak. Bu bir şov, çok eğlenceli olacak. artık acid kullanmıyorsun. ve show gerçekten çok komik,tamam mı? ...uyuşturucu kullanmadığını hatırlatmak. Bu bir şov, çok eğlenceli olacak. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're having fun. Yeah. | Çok eğleneceksin. Evet. eğleniyorsun. evet. Çok eğleneceksin. Evet. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's on every Thursday night after the local news. | Her perşembe gecesi, yerel haberlerden sonra. her perşembe yerel haberlerden sonra olacak. Her perşembe gecesi, yerel haberlerden sonra. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
"It's on every Thursday night after your local news. I'm not mainlining acid." | 'Her perşembe gecesi, yerel haberlerden hemen sonra. Uyuşturucu kullanmıyorum.' "her perşembe haberlerden sonra ekranlarda olcak. ve asid kullanmıyorum. " 'Her perşembe gecesi, yerel haberlerden hemen sonra. Uyuşturucu kullanmıyorum.' | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Anymore. Oh, I'm not gonna promise that. | Bundan sonra. Oh, buna söz veremem. artık. buna söz veremem Bundan sonra. Oh, buna söz veremem. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Whatever you're comfortable with. "l don't smoke angel dust anymore. | Sen nasıl rahat edersen. 'Artık melek tozu içmiyorum.' nasıl rahat hissedersen. "artık melek tozu içmiyorum Sen nasıl rahat edersen. 'Artık melek tozu içmiyorum.' | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
So don't be afraid." Something like that? | 'Yani, korkmayın.' Bunun gibi mi? yani korkmayın. " böyle mi? 'Yani, korkmayın.' Bunun gibi mi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Why don't you tell us about your new TV program? | Neden bize yeni TV programınızdan bahsetmiyorsunuz? bize yeni televizyon programından bahseder misin? Neden bize yeni TV programınızdan bahsetmiyorsunuz? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Gail, it's a variety show. I do a little bit of everything. | Gail, bu çok farklı bir şov. Programa her şeyden bir parça kattım. Gail,bu çok farklı bir show herşeyden biraz kattım. Gail, bu çok farklı bir şov. Programa her şeyden bir parça kattım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I do some singing, some dancing, chatting with the guests... | Biraz şarkı söyleyeceğim, biraz dans edeceğim, konuklarla sohbet edeceğim... şarkı söylüyorum, dans ediyorum, konuklarımla sohbet ediyorum... Biraz şarkı söyleyeceğim, biraz dans edeceğim, konuklarla sohbet edeceğim... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...the skits, the monologues, the comedy. | ...skeçler, monologlar ve komedi. skeçler,monologlar, ve komedi. ...skeçler, monologlar ve komedi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Wonderful. Comedy. | Harika. Komedi. muhteşem,komedi Harika. Komedi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It really is a lot of fun. | Gerçekten çok eğlenceli olacak. gerçekten çok eğlenceli. Gerçekten çok eğlenceli olacak. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We'll have more fun when we come back from this word from our sponsors. | Reklâmlardan sonra bu eğlenceli sohbete devam edeceğiz. sponsorlarımıza bir göz attıktan sonra eğlenmeye devam edicez. Reklâmlardan sonra bu eğlenceli sohbete devam edeceğiz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Don't go away. | Bizden ayrılmayın. bir yere ayrılmayın. Bizden ayrılmayın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Okay, you know what, I gotta tell you, my heart goes out to you. | Ne diyeceğimi bilirsin, senin haline içim sızlıyor. tamam, ne biliyor musun, sana söylemem gerek, senin durumuna kalbim sızlıyor. Ne diyeceğimi bilirsin, senin haline içim sızlıyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I know what it's like to be on a piece of shit television program... | Boktan bir televizyon programında olmanın ne demek olduğunu bilirim... böyle boktan bir televizyon programının parçası olmanın ne olduğunu anlıyorum... Boktan bir televizyon programında olmanın ne demek olduğunu bilirim... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...because I'm hosting one right now. Excuse me? | ...çünkü şu an öyle bir program yapıyorum. Anlayamadım? çünkü şuan bir tanesini ben sunuyorum . anlamadım? ...çünkü şu an öyle bir program yapıyorum. Anlayamadım? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Must wanna blow your fucking brains out, I'll bet. I know I do. | Bahse girerim, yapımcının kafasını uçurmak istiyorsundur. bahse girerim beynini uçurmayı düşünüyorsundur biliyorum,çünkü ben istiyorum. Bahse girerim, yapımcının kafasını uçurmak istiyorsundur. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And we're back with Mr. Dewey Cox. | Evet, tekrar Bay Dewey Cox ile birlikteyiz. bay Dewey Cox ile tekrar sizlerleyiz. Evet, tekrar Bay Dewey Cox ile birlikteyiz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We're talking about the fun he's having on his show. | Program yaparken ne kadar eğlendiğimizi konuşuyorduk. eğlenceden bahsediyorduk o showundan çok hoşlanıyor Program yaparken ne kadar eğlendiğimizi konuşuyorduk. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But right now, let's talk about your lovely wife, Darlene. How's she doing? | Biraz da sevgili karın Darlene hakkında konuşalım. Neler yapıyor? ama şimdi sevgili eşin, Darlene hakkında konuşalım o nasıl? Biraz da sevgili karın Darlene hakkında konuşalım. Neler yapıyor? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Darlene and I separated some years ago, Gail. | Darlene ve ben yıllar önce ayrıldık, Gail. Darlene ve ben bir kaç yıl önce ayrıldık, Gail. Darlene ve ben yıllar önce ayrıldık, Gail. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, okay. Guess I didn't do my homework. | Oh, tamam. Sanırım dersimi iyi çalışmamışım. Oh, tamam. sanırım ödevimi yapmamışım 1466 01:29:03,771 > 01:29:06,035 ve soruna cevap olarak, onu inanılmaz özlüyorum. Oh, tamam. Sanırım dersimi iyi çalışmamışım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And to answer your question, I miss her terribly. | Ve sorunun cevabını vereyim, onu korkunç derecede özlüyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, that's sweet. | Çok güzel. ehhm,bu çok hoş. Çok güzel. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Why don't we talk about your parents? They've gotta be proud of you. | Neden anne ve baban hakkında konuşmuyoruz? Seninle gurur duyuyor olmalılar. neden ailen hakkında konuşmuyoruz? seninle gurur duyuyor olmalılar. Neden anne ve baban hakkında konuşmuyoruz? Seninle gurur duyuyor olmalılar. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, my mom is dead. | Annem öldü. şey,annem öldü. Annem öldü. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And my pa and I don't speak to each other... | Babamla konuşmuyoruz... ve babam ve ben konuşmuyoruz... Babamla konuşmuyoruz... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...so we're not very close. | ...yani pek yakın değiliz. biz pek yakın değiliz. ...yani pek yakın değiliz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We can always cut around this if it gets too pathetic. | Eğer çok acıklı olacaksa burayı kesebiliriz. eğer bu çok acıklı olursa burayı kesebiliriz. Eğer çok acıklı olacaksa burayı kesebiliriz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Tell us about your kids. I know you got a whole slew of them. | Biraz çocuklarından bahset. Bir sürü çocuğun olduğunu biliyorum. bize çocuklarından bahset. bir çok çocuğun olduğunu biliyorum. Biraz çocuklarından bahset. Bir sürü çocuğun olduğunu biliyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm locked in a custody battle at this time. | Velayet davaları yüzünden tutuklanmak üzereyim. şuan bir velayet kavgası veriyorum. Velayet davaları yüzünden tutuklanmak üzereyim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Custody is being forced upon me, which I don't think is right. | Bana göre doğru değil ama bana çok baskı uyguluyorlar. velayet bana çok baskı uyguluyor Bana göre doğru değil ama bana çok baskı uyguluyorlar. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You know, if you don't want the responsibility of children... | Bilirsiniz, eğer çocukların sorumluluğunu almak istemezseniz... bilirsiniz çocuklarınızın sorumluluğunu istemiyorsanız Bilirsiniz, eğer çocukların sorumluluğunu almak istemezseniz... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...you should be able to walk away... | ...bırakıp gitmeniz gerekir. yürüyüp gitmelisiniz 1478 ...bırakıp gitmeniz gerekir. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...and apparently a couple of my ex wives don't feel the same. So, yeah. | Görünüşe göre eski karılarımdan birkaç tanesi böyle düşünmüyor. karılarımdan bir kaçı bunun böyle olduğunu düşünüyorlar. Görünüşe göre eski karılarımdan birkaç tanesi böyle düşünmüyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Wherever my kids are, they're watching The Dewey Cox Show... | Nerede olduklarını bilmesem de, çocuklarım her Perşembe akşamı... eğer çocuklarım neredelerse onlar The Dewey Cox Show'u Nerede olduklarını bilmesem de, çocuklarım her Perşembe akşamı... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...on Thursday nights at 8:00, right after the local news. | ...haberlerden hemen sonra saat 8.00’de Dewey Cox Şov'u izleyeceklerdir. her perşembe yerel haberlerden sonra izliyorlardır. ...haberlerden hemen sonra saat 8.00’de Dewey Cox Şov'u izleyeceklerdir. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And I just wanted to say to everyone out there... | Herkese şunu söylemek istiyorum: bizi izleyen herkese şunu söylemek istiyorum.. Herkese şunu söylemek istiyorum: | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...I'm no longer mainlining acid or smoking PCP. | Artık ben uyuşturucu kullanmayı bıraktım. artık daha fazla asit kullanmıyorum, yada psd. Artık ben uyuşturucu kullanmayı bıraktım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's official. | Gerçekten. bu resmi. Gerçekten. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Okay. Why don't we lighten it up just a bit here? | Pekâlâ. Neden konuyu biraz değiştirmiyoruz? tamam,burda biraz neden yavaşlamıyoruz. Pekâlâ. Neden konuyu biraz değiştirmiyoruz? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're so busy, Dewey Cox, do you have time to stop and smell the roses? | Çok meşgul birisin, Dewey Cox, biraz durup gülleri koklayacak vakit bulabiliyor musun? sen çok meşgulsün, Dewey Cox, durup gülleri koklamak için vakit bulabiliyor musun? Çok meşgul birisin, Dewey Cox, biraz durup gülleri koklayacak vakit bulabiliyor musun? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I've got no fucking sense of smell. | Ben koku alma duyumu kaybettim. ben hiçbirşeyin kokusunu alamıyorum! Ben koku alma duyumu kaybettim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
All right, I'm done. | Bu kadar, ben gidiyorum. tamam,bu kadar!. Bu kadar, ben gidiyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Come on, folks. Do a little research. That would've been nice information. | Pes yani, bari biraz araştırma yapsaydınız. Bu çok güzel bir bilgi olacaktı. hadi amaa! biraz araştırma yapın be. bu güzel bir bilgi olacaktı. Pes yani, bari biraz araştırma yapsaydınız. Bu çok güzel bir bilgi olacaktı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm sorry, I must be tired from the show or something. | Kusura bakma, sanırım biraz yorgunum. özür dilerim,sanırım şov yüzünden çok yorgunum Kusura bakma, sanırım biraz yorgunum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |